Batı Antalya Gezi Rehberi | Bu yazımızda Akdeniz’in İncisi Batı Antalya’nın en güzel rotalarını birlikte gezeceğiz. Yaz tatili denilince, aklımıza deniz -kum-güneş üçlüsü geliyor farkındayım, peki Antalya sadece bundan mı ibaret, tabi ki hayır. Antalya’da yıllarca yaşamış ve büyümüş biri olarak, tek başınıza rahatlıkla gezebileceğiniz sıralı bir rota planladım, sıkı durun bu rota çok ama çok keyifli 😊
1. Çaltıcak Plajları | Batı Antalya Gezi Rehberi
Antalya merkezden Kaş rotasına doğru giderken ilk rotamız Çaltıcak Plajları. Küçük Çaltıcak ve Büyük Çaltıcak olarak ayrılan bu iki koy merkezden 16 km uzaklıkta. Belediye otobüsleri hizmet veriyor ama aracınızla gitmenizi tavsiye ederim. Koylar kızılçam ağaçları arasında yer alıyor ve plajın küçük, korunaklı körfezlerin kenarında bulunuyor. Alanda kamp & piknik yapabilir, gün boyu bu güzelim denizin keyfini çıkarabilirsiniz.
2. Göynük Kanyonu
Kanyonu geçtiğimiz Eylül ayında ziyaret ettim ve daha önce gitmediğim için çok pişman oldum.
Başlı başına görülmesi gereken çok güzel bir doğal park alanı. Ulaşım Göynük merkezden sağlanıyor, Göynük beldesi ise Kemer ilçesine bağlı. Müze kart geçerli değil, ama kanyonda yürüyebilir hatta yüzebilirsiniz. Biz rafting +giriş paketi satin aldık , 2022 Eylül ayı için yetişkin bileti 160 tl . Sadece giriş yapıp yürümek isterseniz 16 tl. Ben rafting deneyimini kaçırmayın derim. Sizi bu güzelim alana, özel araçla yaklaşık 10 dk da götürüyorlar sonrası ekipman ve rafting öncesi bilgilendirme ile geçiyor.Kanyon tam anlamı ile büyüleyici , doğal oluşumlar etraftaki sessizlik ve suyun rengi insanı kendine hayran bırakıyor.
3. Phaselis Antik Kenti
Şimdi geldik benim gözbebeğim olan güzelim Phaselis’e. Phaselis Antalya’nın Kemer ilçesine bağlı. Öncelikle bahsedeyim müzekart geçerli ama girişinde ciddi bir trafik oluyor. Antik kente doğru ilerlerken yolun solunda denize girebileceğiniz bir alan bulunuyor burası gerçekten sakin – deniz dibinde ciddi kayalar olduğu için- ama ilerde antik kentin sonuna doğru incecik kumu bulunan ve metrelerce yüzseniz bile boy vermeyen muhteşem bir plaj sizi bekliyor 😊 İnsanların çoğu bu plaj için sabahın erken saatlerinde buraya geliyor (bence haklılar). Antik kente gelirsek çoğu yapı bozulmadan kalmış, keyifli ve güzel bir tarih size gülümsüyor. İçerde yeme-içme alanı var ama tavsiyem yanınızda yiyecek-içecek götürmeniz.
4. Çıralı & Olimpos
En populer mekana geldik 😊 Olimpos’un su götürmez bir şekilde, en çok rağbet gören mekan olduğu herkes tarafından bilinir. Antalya’nın Kumluca ilçesine bağlı olan Tanrıların Evi olarak anılan bu yere 1 tam gün ayırmalısınız. Müzekart geçerli ama biz 10 lu giriş -çıkış bileti alıyoruz (2022 fiyatı 80 tl).
Turistler ve acelesi olan kişiler hızlıca 70 tl verip giriyor ama orada tatile gittiyseniz gişede bu bileti sormalısınız ,zira otelde dahi kalsanız plaja gidebilmek için önce gişeden geçip ören yeri sonrasında plaja varabiliyorsunuz. Denizi efsane güzel , gişe sonrası yürüdüğünüz yolda solunuzda ören yeri (tiyatrolar, yaşam alanları ,tapınaklar) sizi karşılarken, sağınızda bir nehir akıyor ve denize karışıyor. Suyu yaz dönemlerinde bile serin ama günün her saatinde denizin dibini akvaryum gibi görebilirsiniz.
5. Adrasan
Olimpos kadar populer olan bir diğer mekan Adrasan’dayız 😊 Antalya’nın Kumluca ilçesine bağlı bu güzel köyün tabiatı neredeyse hiç bozulmamış. Denizi gün boyu ılık ve tertemiz . Olimpos ile arasında bir dağ mesafesi bulunuyor. Bungalow, küçük apart otellerde kalabilir hatta çadır kampı yapabilirsiniz.
Denizde yüzerken carette caretta ile denk gelebilir , tüm yılın yorğunluğunu burada bırakabilirsiniz. Genç turistlerin çoğu Olimpos ‘u tercih ederken, orta yaş grubu ve sakin tatil arayışında olanlar genellikle Adrasan’ı tercih ediyor. Plaja yiyecek-içecek götürebilirsiniz. Yemek mekanları ve alternatifleri oldukça fazla. Ek olarak Son zamanların en gözde mekanı Sulu Ada ‘ya tekne turu ile gidebilirsiniz. Tercih sizin 😊 ben burada en az 3 gün kalmanızı tavsiye ediyorum.
6. Gelidonya Feneri
Türkiye kıyılarının en yüksek feneri olma özelliği taşıyan ‘Gelidonya Feneri’, Antalya’nın Kumluca ilçesinin Taşlık Burnu’nda tarihi Likya Yolu’nda bulunuyor. Denizden yaklaşık 227 metre yükseklikte ve 3 kilometre içeride yer alıyor. Likya Yolu yürüyüş rotası üzerinde yer alan 12 kilometrelik Adrasan ve 7 kilometrelik Karaöz Mahallesi güzergahlarından veya deniz yoluyla ulaşılabiliyor. Adrasan Korsan Koyu’ndan Gelidonya Feneri’ne yürüme mesafesiyle yaklaşık 6 kilometre sonra ulaşılıyor. Son yıllarda yabancı turistler de özellikle kamp kurmak için geliyorlar. Gelidonya Feneri gün batımı ve gün doğumu fotoğrafları için ideal bir bölge. Yürümeyi seven biriyseniz tam sizlik bir rota😊
7. Limyra
Antalya İli Finike İlçesi, Turunçova ve Sahilkent Beldeleri sınırlarında yer alan Limyra Antik Kenti, Toçak Dağı’nın güney eteklerinde, genellikle erken dönem yapıların yer aldığı akropol ile onun hemen güneyinde, şimdi karayolu ile ayrılan düzlükte Roma ve Bizans Çağı surları içinde kalan alanı kapsamaktadır. Limyra’nın adı, Likçe yazıtlarda “Zemuri” olarak geçer. Limyra, Likya Bölgesinin en çok kaya mezarına sahip kentlerinden biridir. Antik kentte dört yüzü aşkın kaya mezarı yer almakta ve çoğu mezar Likya dilinde yazılmış kitabeleriyle ismen bilinmektedir. Antik kentte yüzebilirsiniz su çok soğuk ama çok keyifli😊
8. Andrea Doria Koyu
Preveze Deniz Savaşında, haçlı donanması komutanı Andre Doria’nın, Barbaros Hayrettin Paşa’dan kaçarken sağlandığı koydur. Adını Cenevizli Amiral Andrea Doria’dan almıştır. Andrea Doria Koyu Finike-Demre Karayolu üstündedir ve ilçe merkezine yaklaşık 3,2 km uzaklıktadır. Çevresi kayalıklar, makilikler ve yaban zeytinleri ile çevrili olan Andrea Doria koyu Caretta Caretta’ların beslendiği yaşam alanıdır. Ayrıca koy nesli tükenmekte olan Akdeniz Foklarının da uğrak yerlerinden biridir. Tarihte korsan yatağı olan Andrea Doria Koyu günümüzde gezi teknelerinin uğrak yeridir.
9. Mağaralı Koy
Mağaralı Koy Antalya Finike – Demre karayolu üzerinde bulunan saklı kalmış el değmemiş bakir bir cennet. Öyle ki burayı bizler dışında pek bilen yoktu son zamanlara kadar😊 Kendiliğinden oluşan küçük bir mağarası ve mağara içerinde çakıl ve kumdan oluşan ufak bir plajı var. Mağaradan dolayı buraya yerliler Mağaralı Koy ismini vermiştir. Mağaraya ulaşmak için kara bağlantısı yok, yüzmeniz ve ya ufak bir tekne yardımıyla ulaşmanız gerekiyor. Mağaraya ulaştığınızda turkuaz rengi denizi, bembeyaz taşlarıyla sizi büyüleyici bir atmosfer bekliyor olacak. Yüzmesi çok keyifli bir yer.
10. Beymelek Lagünü
Beymelek Lagünü, Antalya’nın Demre ilçesi Beymelek mahallesi doğusunda yer aır. Lagünde dalyan balıkçılığı yapılmaktadır. Yapılan araştırmada 30 kadar balık türü,karides, mavi yengeç 14 kuş türü ve caretta caretta kaplumbağaları yaşamaktadır. Bu sebeple etrafında Mavi Yengeç tabelası olan birden fazla restaurant görebilirsiniz. Geçiş rotasında burada durmanızı ve lagüne karşı bir akşam yemeği yemenizi tavsiye ederim 😊
11. Burguç Şifalı Su | Batı Antalya Gezi Rehberi
Türkiye’nin şifalı sular kataloğunda da yer alan Antalya’nın Demre ilçesindeki kükürtlü su havuzu yol kenarında sizleri bekliyor. Yaz kış sıcaklığı 12-13 derece olan suya giren yerli ve yabancı turistler, cilt hastalıklarına suyun iyi geldiğine inanıyor. Su kaynağının yanında bulunan çamuru ise insanlar yüzlerine ve vücutlarına sürüyor. Ben fırsat buldulça gidiyorum , soğuk suda yüzebilirim diyorsanız tavsiye ederim😊
12. Kekova
Kekova, Antalya ilinin Demre ilçesi yakınlarında Kaleköy ve Üçağız açıklarındaki küçük, kayalık bir adadır. Üzerinde pansiyon ve kafeler bulunan ve teknelerle ulaşım sağlanan kısım adanın karşı kıyısında, anakaraya bağlı Kaleköy’ dür. Kuzey tarafında, 2. yüzyılda bir deprem tarafından yıkılan antik bir kent olan “Dolchiste/Dolikisthe”nin kısmen batık kalıntıları vardır. Kaleköy (antik Simena) Türkiye kıyısında bir Likya bölgesidir. Aperlae’nin kısmen batık kalıntıları ve bir kalesi olan küçük bir köydür. Köye ulaşım sadece deniz yoluyla mümkün. Tekne turuna çıkmanızı şiddetle tavsiye ederim. Antalya’nın tabiatını açık ara beğendiğim enfes bir bölge burası. Akvaryum koyu ve Simena’yı gördükten sonra bana hak vereceksiniz😊
13. Kaputaş Plajı
Uluslararası “El Değmemiş Doğa Harikası Plajlar” listesine adını yazdıran Kaputaş, yalnız Türkiye’nin değil, dünyanın da simge plajlarından biri. Antalya’nın Kaş ilçesinde bulunuyor. Deniz, turkuaz rengini plajı kaplayan beyaza yakın renkli çakıl taşlarına borçlu. Aklınız çelindi, basamakları da göze aldınız. Asıl zorluk bundan sonrasında başlıyor: Aracınızı park etmek. Sabahın çok erken saatlerinde gelmediyseniz burada kolay park yeri bulmanız mucizeyle eşdeğer.
Biraz daha maceracı olanlar için yalnızca 1 km uzaklıktaki Mavi Mağara –nam-ı diğer Fosforlu Mağara- bölgedeki çok sayıda deniz mağarasından en bilineni. Yakın zamana kadar tekne ile ulaşım sağlanarak gezilebilen mağara, vaktiyle Akdeniz foklarına ev sahipliği yaparmış.Şimdilerde doğal yaşam alanı olduğu için gezilere izin verilmiyor.
14. Patara Plajı | Batı Antalya Gezi Rehberi
Sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın en güzel plajlarından biri olarak bilinen Patara Plajı, yaklaşık 18 kilometre uzunluğu ile adeta saklı kalmış bir cennet. Patara Plajı, Kalkan’a sadece 15 kilometre mesafede bulunmaktadır. Akdeniz’in en güzel koylarına gidebileceğiniz, manzarası ile meşhur olan D400 karayolunu kullanarak Patara Plajı’na ulaşabilirsiniz.
Fethiye’den 81, Kaş’tan 45, Antalya’dan 376 kilometre uzaklıkta bulunan Patara Plajı’na aracınız ile çok rahat bir şekilde ulaşabilirsiniz. Patara Plajı’nda, manzaranın tadını çıkarabilmeniz için doğa elinden gelen her şeyi yapıyor. Bu uzun kumsalda, tamamen doğal şekilde oluşan kum tepeleri manzarayı izleyebilmeniz ve benzersiz fotoğraflar çekebilmeniz için sizi bekliyor.
Bu yazımda sizlere Batı Antalya’nın en güzel gezi &tatil rotalarını paylaşmaya çalıştım. Aracınıza atlayın ve bu rotanın keyfini çıkarın. Size 1 hafta dolu dolu yetecektir😊
Keyifli, dengeli ve mutlu bir yaşam sürmeniz dileğimle 🙂
Daha fazla bilgi almak ve gezi fotoğraflarımı incelemek için instagram hesabım @dilara.geziyor ‘u takip edebilirsiniz.