Spektrum Bozukluğu – Otizm | Gelişimsel Farklılık
Merhabalar sizlere çok özel ve güzel bir yazıyla geldim. Herkesin bir hikayesi vardır. Kimisi hüzünlü, kimisi buruk kimisininse henüz tamamlanmamış. İşte bu yazımda bir çok Anne Babanın hikayesi olan Spektrum Bozukluğu -Otizmi anlatmaya çalışacağım.
Otizm Spektrum Bozukluğu Nedir?
Otizm iletişim kurmayı zorlaştıran ve engelleyen bir beyin bozukluğudur. Otizmde beynin farklı bölgeleri bir arada çalışamaz. Otizmlilerin çoğu iletişim kurmakta her zaman zorlanmaktadır.
Otizm Spektrum Bozukluğunun Nedeni Nedir?
Buna neyin neden olduğu bilinmemekle birlikte genetik temelli olduğuna ilişkin bulgular vardır. Ancak hangi gen ya da genlerin sorumlu olduğu henüz bilinmemektedir.
Otizmin çocuk yetiştirme özellikleriyle ya da ailenin ekonomik koşullarıyla hiçbir ilişkisi yoktur; bu nedenle otizm spektrum bozukluğunu her çeşit toplumda, farklı coğrafyalarda, ırkta ve ailede rastlanmaktadır.
Otizm Spektrum Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir?
Bir çocuğa tanı konulabilmesi için aşağıda sayılan belirtilerden en az 6 tanesini taşıyor olması gereklidir.
Sosyal etkileşimde yetersizlik ( göz teması kuramama, yaşıtlarıyla ilgilenmeme ve oyun oynamama, normal mimik ve duygusal ifadeleri göstermeme, etkileşim başlatma ve sürdürmede zorluk)
İletişim bozukluğu (konuşamama, aynı kelimenin sürekli tekrarı (ekolali), konuşan çocuklarla iletişim kurmaya çalışmama)
Hayali veya sembolik oyunlar oynamama (hayali oyunlar kurmama, tekrarlayan basit aktiviteler, sürekli aynı rutin hareketleri tekrar etmek, bir nesnenin bir parçasına aşırı takıntılı olmak, duygusal olarak uyarılamama veya aşırı tepki)
- Göz teması ya yoktur yada kısıtlıdır.
- Adı ile seslenince tepki vermezler
- Aşırı hareketli veya hareketsiz olabilirler.
- Çevreleri ile ilgilenmezler
- Sarılma ve öpme gibi fiziksel temastan hoşlanmazlar.
- Konuşmada gecikme vardır.
- İnsanlarla iletişim yerine cansız varlıklarla ilgilenirler.
- Topluluk içinde yaşıtları ile diyalog kurmazlar, oyunlara katılmazlar, kendilerini izole ederler.
- Konuşmayı öğrenseler bile hep aynı kelimeyi tekrar ederler.
- Konuşmayı iletişim aracı olarak kullanmazlar
- Uygun olmayan cümleler kurar kalıp gibi konuşurlar.
- Konuşma şekilleri ve ses tonları tekdüzedir.
- İlgisiz şekilde her şeye gülebilir ve kıkırdayabilirler.
- Bir cismin bir parçasına takıntı yapabilirler. ( örneğin sürekli arabanın tekerleği ile oynamak)
- Bazı objelere aşırı bağlanabilirler.
- Düzen takıntıları vardır. Rutinleri bozulduğunda hırçınlaşabilirler.
- Tekrarlayan bir hareketi örneğin el çırpma, zıplama, kendi etrafında dönme, sürekli öne arkaya sallanma, kanat çırpma gibi yaparlar.
- Normal çocuklar gibi hayal kurarak oyun oynamazlar, arabaları dizer sürekli tekerini çevirirler.
- Sürekli aynı oyunları oynarlar.
- Bazıları çok inatçı ve hırçın olabilir.
- Sosyal ortama girdiklerinde aşırı korkup tepki verebilirler.
- Sıklıkla yemek yeme bozukluğu gösterirler.
- Kendilerine ve etrafındaki eşyalara zarar verebilirler.
- Tehlikeye karşı duyarsızdırlar.
- Acıya karşı duyarsızdırlar.
- Yapılan espriyi veya imayı anlamazlar.
- Normal öğrenme metotlarına duyarsızdırlar. Bu belirtilerin çoğunu göstermektedirler
Diğer Otizm Belirtileri
Otistiklerin çoğunun gösterdiği belirtiler dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun belirtilerine benzer. Fakat bu belirtilerin çoğu, özellikle sosyal ilişkilerde, çok daha yoğundur. Otistiklerin yaklaşık %10’u bazı becerilere aşırı hakimdir. Örneğin listeleri akılda tutma, takvim günlerini hesaplama, resim yapma veya müzik yeteneği gibi. Otistiklerin çoğu alışılmışın dışında duyusal algılamaya sahiptir. Örneğin, hafif bir dokunuşu acı verici nitelerken, kuvvetli bir baskıyı rahatlatıcı bulabilir. Bazıları ise acıyı hiç hissetmez. Otistiklerin bazı çok sevdikleri veya hiç sevmedikleri yemekler vardır ve alışılmışın dışında tatları karıştırmaktan hoşlanabilirler. Otistiklerin %40 ila %70’inde uyku problemi vardır. Otizm belirtileri gösteren çocukların tümü aynı davranışları sergilemezler ve çocukta bu belirtilerin hepsi aynı anda olmak zorunda değildir.
Otizmi olan çocukların büyük bir kısmında zeka geriliği de bulunur. Ayrıca bu bozukluğa sahip çocukların bir kısmında epilepsi gibi nörolojik hastalıklar da saptanabilir.
0-1 yaş arası bulgular:
Göz teması azdır, gülümseme ve seslenmeye cevabı yetersizdir.
Çok katı veya gevşek görünüm vardır
Kucağa alınınca mutlu olmazlar
Annesini/Bakıcısını görünce gülümsememe
Taklit etmeye çalışmazlar
İsmi çağırılınca bakmazlar
İnsanlara ilgi göstermezler
Agulama, heceleme gibi normal dil gelişimi yerine hırlama, boğazdan ses çıkarma tarzında sesler çıkarırlar.
2-3 yaş arası Bulgular:
En sık doktora başvurma yaşıdır.
Özellikle konuşma sorunları ailelerin dikkatini çeker.
Kelime söyleme, iki kelimelik cümle kurma, söylenenleri anlama konusunda yetersizlik vardır.
Bazı çocuklarda önceden kazanılmış becerilerde (örneğin; daha önce öğrendiği ve kullandığı kelimeleri söylememe) gerileme olması belirgindir.
Yalnızlığı tercih ederler.
Göz temasından kaçınır veya göz temasını uzun sürdüremezler.
Gülümseme az ya da yoktur, donuk yüz ifadesi vardır.
İsmine bakmama, yaşıtlarına ilgi göstermeme veya az ilgilenme söz konusudur.
4-5 yaş bulguları:
Bu yaşlarda yaşıtlarından farklılık belirgindir.
Donuk yüz ifadesi, insanlarla iletişim kurmada isteksizlik vardır
Normal gelişimde gözlenen karşısındaki kişinin duygularını anlama, kendisini onun yerine koyabilme gibi becerileri gelişmemiştir.
Sallanma, kendi etrafında dönme, parmak ucunda yürüme gibi davranışlar devam edebilir.
Konuşmasında bu yaşlarda bir miktar ilerleme gözlenir fakat kısıtlılık sürer (Kısa cümleler kurma, söylenenleri tekrar etme, tek düze ses tonu vardır).
Konuşamayan grupta ise garip sesler çıkarma, değişik kelimeler uydurma gözlenebilir.
Karşılıklı bir konuşmayı başlatma ve yürütmede kısıtlılık belirgindir.
Değişime dirençlidirler. Hep aynı kıyafeti tercih etme, hep aynı yoldan gitme görülebilir.
Okul çağı bulguları:
Değişikliklerde ve yeni ortamlarda zorlandıkları için okul döneminde bazı güçlükler olabilir.
Bazıları hiçbir sosyal iletişime girmez, arkadaşlık kurmaz, duygusal karşılık vermez ve duymuyormuş gibi davranabilirler.
Bir kısım çocuklar ise aktif olarak ilişki kurmaz fakat karşısından ilgi gördüğünde reddetmeyip yaklaşmasına izin verebilirler.
Bazı otizmli çocuklarda aktif olarak ilişki kurabilir ancak ilişki biçimleri farklı olabilir
Otizm’im Tedavisi Var Mı?
Otizm’ in temel belirtilerine etkili bir ilaç tedavisi henüz bulunamamıştır. Ancak otizmi olan çocukların bir kısmında eşlik eden dikkat eksikliği, davranış sorunları, uyku problemleri, öfke kontrolü problemler nedeniyle ilaç tedavisi gerekli olabilir.
Otizm Eğitimi Nasıl Olmalıdır?
Otizm tedavisi uzun yıllar özel eğitimlere devam etmeği gerektirir. Eğitimler olabildiğince erken başlanmalıdır. Çocuğun bireysel özelliklerine ve gereksinimlerine uygun olmalıdır. Yoğun ve kesintisiz olmalıdır. Öncelikle birebir eğitim sonrasında, küçük grup ve büyük grup eğitimi olmalıdır. Özel bir program oluşturulmalıdır. Aileler, çocuğunun yaşayacağı süreçler hakkında bilgilendirilmeli. Ailelere de psikolojik destek verilmeli. Çocuğunun eğitim sürecinde izleyeceği yollar hakkında yönlendirilmeli.
Otizmli Bir Çocuğa Anne ve Baba Olmak
Harun Mısırlı..
Oğlumun hayatından kısa kısa kesitleri sizlerle paylaşmak isterim;
Hayatımdaki en önemli anlarından biri o andı, o dünyaya geldiğinde BABALIK duygusunu yaşadığımda, canından bir parçanın ne demek olduğunu ilk o gün hastanede doktorun elinde gördüğümde yaşadım, kıpır kıpır dı o an, hayatınıza ben de geldim mesajını vermişti bize. Hoş Gelmişti.
Hayatımıza onun ile neleri yaşayacağımızı hayal ederken, bir anda hastanede hayatımızda hayal etmediğimiz farklı bir şeylerin süreci başladı ve bize karanlık bir kuyuda ışık arayan biri gibi, neleri nasıl yapacağımızı, nedenler, sorgulayan bir süreci o ilk aylarında yaşadık.
Eşimin oğlum ile bu ilk zamanlarındaki mücadelesi, azmi ve onunla ilgisi gelecek hayatındaki güzel gelişmelerine temel teşkil edecek sürece doğru ilk adımları atmasına sebep oldu. Ve bu süreçte karşımıza Alev Hocamız çıktı, eşime ve Efe ile olan mücadelemizde bize çok önemli destek vererek eşimin Efe ile gelecek yıllardaki süreçlerine büyük katkı sağladı. Hala onu unutamıyoruz.
Oğlum için her mücadelemiz, her sürecimiz zorluklar ile devam ederken ondaki güzel gelişmeleri gördükçe bizde de büyük mutluluklar, gelecek adına umutlarımız arttı. Bizde en büyük ilk mutluluklardan biri, belki diğer ailelerimize çok garip gelebilir “Oğlum istemediği bir şey olduğunda gözünde yaşlar gelip ağlaması” idi. Bu bize onun da diğer çocukların vermiş olduğu bir tepkiyi vermesiydi, tüm özel çocuklu ailelerin en büyük özlemlerinden biridir. Hayatımızın her Anı ona göre şekillendi. Onun olmadığı hiçbir anı biz ailecek yaşamadık. Oğlumun Babası ve Annesi olmaktan önce Arkadaşı olduk, Kardeşi olduk, Abisi olduk. Konuşan Dili, Tutan Eli, Duyan Kulağı ve Yürüyen Ayağı olduk. Geleceğe güzel bakan o gözlerindeki Işık için her daim yanında olmaya da devam edeceğiz.
‘’Beni değiştirmeye çalışma. Çünkü ben bir ömür boyu otizm ile birlikte yaşayacağım. Yalnızca kabul et, bu benim farkım.’’ Tohumotizm
ınstagram hesabım için cgdm.ky tıklaya bilirsiniz 🙂
Sevgiyle Çiğdem
6 yorum
İki çocuğumuzda da otizm şüphesi var dedi doktorlar ama ikisi de sağlıklı bir şekilde dünyaya geldi. Doktorlar bu işi maalesef ticarete dökmüşler ve ebeveynleri korkutarak daha fazla tetkik vs. yoluyla gelecek paranın peşine düşmüşler.
Recep bey, umarım her zaman sağlıklı olurlar.
bilgilendirici bir yazı emeğinize sağlık.
Çok teşekkürler.
Sesimize Ses Veren Herkese Çok Teşekkür Ederiz
Yarınlar için Bugünden yanımızda olun
Biz çok teşekkür ederiz. Her zaman yanınızdayız.