Bir Günlük Cordoba Kaçamağı
İspanya’nın her özerk bölgesinin kendine has bir havası var. Bask Bölgesi, Katalanya, Endülüs ve sayamadığım diğer tüm bölgeler aynı dili konuşup aynı ülke içinde olsalar da her biri farklı kültürleri içinde barındırıyor. Bu bölgelerin en güzellerinden biri (benim için en güzeli?) hiç şüphesiz Endülüs. Yıllar boyu farklı medeniyetlerin elinden geçmiş, her birinin bıraktıklarını bir sonrakine ekleyerek tam bir kültür başkentine dönüşmüş Endülüs. Şimdi bu kültür başkentinin bir zamanlar dünyanın en kalabalık şehri olan, bilim ve felsefenin en gelişmiş noktası, uğruna savaşlar verilmiş ‘Altın Şehir’ Cordoba’da kaybolmanın tam sırası! Karşınızda Cordoba Gezi Rehberi.
Cordoba’dan önce yolumu bulayım derseniz Endülüs Rotası yazımıza, Endülüs’ün diğer şehirlerini de keşfedeyim derseniz Sevilla, Granada ve Jaen yazılarımıza göz atabilirsiniz.
Cordoba Hakkında
Cordoba, Guadalquivir Nehri kıyısında, vadinin tam ortasında bulunuyor. Asıl cazibesi ise, bu Orta Çağ kentinin batı, kuzey ve doğusundaki dolambaçlı, taş döşeli dar sokaklarını, işlenmiş demir balkonlarını, saksı bitkilerini ve ağaçların arasından dolaşan avlularını keşfederken ortaya çıkıyor. Altın taş binaları ve yemyeşil iç terasları dolaşırken kendinizi birkaç dakika sonra başka bir küçük meydanda buluyorsunuz.
Bu muazzam şehrin kuruluşu ise M.Ö 150 yılına kadar uzanıyor. Tahmin edeceğiniz üzere o yıllarda burayı keşfedenler Romalılar‘dan başkası değil. Sonrasında Vizigotların eline geçmiş olsa da 711 yılına gelindiğinde Müslümanlar tarafından ele geçirilmiş ve bu istila aslında Cordoba’nın en muhteşem yıllarının başlangıcı olmuş. Endülüs Emevilerinin halifesi Abd-ar Rahman III ve sonrasında tahta geçen oğlu Al-Hakim II’nin saltanatı sırasında altın yıllarını yaşayan şehir 10.yüzyıl ve 11.yüzyılın başlarına kadar dünyanın en kalabalık ve en zengin şehri, aynı zamanda da en önemli ticaret, kültür, bilim ve sanat merkezi konumundaymış. Ayrıca Endülüsler döneminde Kurtuba olarak isimlendirilmiş. Büyük Cordoba Camii ve muhteşem Medina Azahara başta olmak üzere camileri, sarayları, Mağribi hamamları ve hareketli bir ticaretin gerçekleştiği dükkanları ile dünyanın Altın Şehri olarak tanımlanıyormuş.
Cordoba’ya Nasıl Ulaşırsınız?
Sevilla’dan 140 km, Malaga’dan 170 km ve Madrid’ten 370 km uzaklıkta bulunan Cordoba’ya direk uçuş bulunmuyor. Eğer doğrudan Endülüs Bölgesi’ne gidecekseniz Malaga‘ya uçabilir, sonrasında trenle Cordoba’ya gidebilirsiniz. Sevilla’dan gidecekseniz de yine her yarım saatte bir kalkan trenlerle 45 dakikada Cordoba’ya varabilirsiniz. Eğer uçağınız Madrid’e indiyse araba kiralayarak Endülüs’ü gezebilir veya doğrudan trenle Cordoba’ya ulaşabilirsiniz. Tren biletleri için şuraya göz atabilirsiniz. Ayrıca araba kiralayarak gezmek istiyorsanız bu yazı sizler için faydalı olacaktır. Yurtdışında Sorunsuz Nasıl Araba Kiralarım?
Cordoba’ya Ne Zaman Gidilmeli?
İspanya, Akdeniz ikliminde bir ülke olduğundan dolayı yılın her mevsimi turist alıyor. Ancak yine de en uygun ve en güzel zamanları bence Nisan – Ekim ayları arası. Yazın hava çok sıcak olduğundan sağlığınız için gitmeden önce sıcaklığı kontrol etmekte fayda var.
Cordoba’da Nereleri Gezmelisiniz?
Tarihi, görülecek yapıları, büyüleyici sokakları ve mükemmel restoranları ve barları ile Cordoba aslında öylesine bir ziyaretten çok daha fazlasını hak ediyor. Cordoba’yı gezmek için 1 gün yeterli ancak ben şehri iyice deneyimlemek istiyorum derseniz 2 gününüzü ayırmak fena olmaz.
Roma Köprüsü (Puente Romano De Cordoba)
Şehre girişte sizi kapıda karşılayan, M.Ö 1.yüzyılda inşa edilmiş bu görkemli köprü siz isteseniz de istemeseniz de Cordoba gezinizin ilk durağı oluyor? Romalılar buraya geldiklerinde ilk iş olarak bu köprüyü inşa etmişler. Şimdilerde üzerinde sokak sanatçılarının bulunduğu ve keyifli bir yürüyüş yapabileceğiniz bir yer. Bana göre karşıdan görünüşü çok daha güzel. Ayrıca akşam göremedim ancak ışıklandırmalarının çok etkileyici olduğu söyleniyor, aklınızda bulunsun. Ayrıca köprünün diğer tarafında aracınızı ücretsiz olarak park edebilirsiniz 🙂
Cordoba Camisi (Mezquita)
Tek bir yapı, Cordoba‘yı seyahat planınıza dahil etmek için yeterli bir neden: büyüleyici, çok kemerli La Mezquita, diğer bir deyişle Cordoba (Kurtuba) Camii. Dünyanın en büyük İslami yapılarından biri olan cami, Cordoba‘nın Endülüs’ün ve Batı Avrupa‘nın en büyük, en kültürlü başkenti olduğu zamanlarda inşa edilmiş. Yapımına 785 yılında başlanan caminin inşası 10 yıl sürmüş gibi gözükse de 990 yılına kadar camiye eklemeler yapılmış. Sonraları Hristiyanlar tarafından katedrale çevrilmiş olsa da içeride her iki dinin etkilerini görmek mümkün. Granada’daki El-Hamra Sarayı ile birlikte sadece İspanya’daki Müslüman-Arap egemenliğinin değil tüm dünyada şimdiye kadar inşa edilmiş en güzel yapılardan biri. Giriş ücreti: 10€.
Patio De Los Naranjos
Mezquita’nın önündeki bu avlu Cordoba’nın sıcağından kaçmak için mükemmel bir nokta. Neden derseniz tüm bahçeyi kaplayan 98 adet portakal ağacının gölgesi ve yerde bulunan küçük yarıklardan akan sular sıcağı uzaklaştırıyor. Hele bir de bahar aylarında gittiyseniz portakal çiçeklerinin kokusunda dolaşmak paha biçilemez. Ayrıca caminin ana giriş kapısı da bu avluda bulunuyor. Avlunun kuzey batı ve doğu cephelerinde bulunan kemerli galerilerin arasında dolaşırsanız özenle oyulmuş orijinal tavanları görebilirsiniz. Giriş ücretsiz.
Old Town Bölgesi
Yahudi mahallesi (Jewish Quarter)
Cordoba Camisi’ni gezip, Patio de los Naranjos’da serinlediyseniz dışarı çıktığınızda kendinizi şehrin eski merkezinde bulacaksınız. Burada dolaşırken Yahudi Mahallesi’ne gireceğinizden kuşku duymuyorsunuz çünkü camiye çok yakın ve şehrin merkezide olduğu için gözden kaçırmak mümkün değil. Yahudi Mahallesi’nde Yahudilere ait pek az şey kalmış ancak zaten burayı dolaşmamızın asıl sebebi muhteşem detaylara sahip oldukça dar sokakları. Bu dar sokakların her biri en sonunda küçük avlulara ve meydanlara çıkıyor. Meydan dediğime bakmayın, sandığınızdan da küçük? Bu arada her meydanda narenciye ağaçlarının karşınıza çıkacağını belirtmeliyim.
Calle De Flores
Yahudi Mahallesi’nin en güzel ve şirin sokağı burası olmalı. Her iki duvarı kaplayan saksılı bitkilerin ve küçük balkonların arasından Mezquita’nın çan kulesi-minaresini görmek çok etkileyici.
Virgen De Los Farolles (Fenerli Bakire Heykeli)
Türkçe adının tam olarak öyle olduğundan emin değilim ancak orijinal adını aratırsanız bulmanız çok kolay olacak. Hatta aratmanıza bile gerek yok, fenerlerle çevrelenmiş bu güzel sunak bir şekilde karşınıza mutlaka çıkacak. Mimar Velázquez Bosco‘ya adanmış caddenin köşesinde, Cordoba Cami kompleksinin duvarında yer alan sunakta Julio Romero’nun eseri sergileniyor. Tablonun etrafını çevreleyen süslemeler görülmeye değer.
Zoco Municipal De La Atesania
El yapımı ürünlere meraklıysanız ve güzel bir avlu görmek isterseniz Zoco’ya uğramadan geçmeyin. Yahudi Mahallesi’nde dolaşırken fark edemeyebilirsiniz, biraz arada kalıyor ancak Google haritalardan bulabilirsiniz. Fotoğraf çektirmek ve yerel el emeği ürünler almak için güzel bir nokta.
Cordoba Sinagogu
Zoco’nun bulunduğu dar sokağın az ilerisinde bulunan küçük sinagogun duvarları ve tavanları işlemelerle dolu. İçerisi küçücük olsa da görülmeye değer, yalnızca 10 dakikalık bir mini tur burası için yeterli? Ayrıca kendisi Yahudi Mahallesi’nde kalmış tek Yahudi yapısı.
Medina Azahara (Medinetü’z-Zehra Sarayı)
Şehre sekiz kilometre uzaklıktaki Sierra Morena dağlarının eteğinde, Abd-ar Rahman III için inşa edilen muhteşem, mistik saray Medina Azahara‘nın tarihi, mitlerde ve efsanelerde gizlenmiş. Etrafı surlarla çevrili olduğu ve devasa büyüklüğü nedeniyle “Şehir-Saray” olarak adlandırılıyormuş. Efsaneye göre hükümdar hanımları (!) arasından Zehra’yı öyle seviyormuş ki saraya onun adını vermiş. Yapımı 25 yıl süren saray zamanında ağaçlarla çiçeklerle çevrili, kırmızı-mor mermerlerin döşediği çok görkemli bir yermiş. Gel gör ki saldırılar yüzünden sadece 65 yıl ayakta kalabilmiş ve 1900’lü yıllara kadar orada öylece unutulmuş. Eğer sizin de benim gibi tek gününüz varsa burayı görmek için zamanınız kalmayabilir. Vaktiniz var ise mutlaka gidin görün. Giriş: 1.5 €
Bilet ve rehberli turlar için şuraya tık.
Ekstra 1: Hammam Al Andalus
2000 yıllık bir tarihin içerisinde rahatlamak ve keyif yapmak isterseniz şehrin göbeğindeki Arap Hamamı’na uğramayı ve atmosferin tadını çıkarmayı unutmayın!
Ekstra 2: Açık Hava Sineması
Cordoba’nın belirli yerlerinde İspanya‘nın en eski açık hava sinemalarını bulabilirsiniz. Yaz akşamları için güzel bir etkinlik olabilir. Giriş: 3-4 € arası.
Cordoba’da Ne yenir?
-
Patatas bravas:
Elma dilim patatesin biraz daha küçük küpler halinde kesilerek pişirilmesi ve sonrasında baharat ve domates sosu gibi bir sosla süslenmesiyle yapılıyor. Bildiğimiz patates, pek bir esprisi yok ancak buraların yerel yiyeceklerinden biri. Aceleniz varsa ve çok acıkmışsanız güzel gidiyor.
-
Salmojero
Cordoba‘daki en ünlü yemeklerden biri olan salmorejo, aslında gazpachonun çok benzeri. Yoğun, domates bazlı ve soğuk bir çorba. Salmorejo‘nun kökeni Cordoba‘ya ait ve yerel halkın gurur duyduğu bir yemek.
-
Rabo de Toro
Şimdi biraz mideniz bulanabilir ancak Rabo de Toro haşlanmış boğa kuyruğu! Boğanın kuyruğu da yenir mi derseniz, vallahi yiyorlar hem de afiyetle. Kırmızı şarap sosunda saatlerce bekletip, özel sosuyla servis edilince lezzetli oluyormuş. Ancak ben yemeye cesaret edemedim, siz denemek isterseniz önden buyrun?
-
Pastel Cordobes
Bir tür kabak, badem, tarçın ve şekerden yapılan bu tatlı yine Cordoba‘ya özgü bir yiyecek. Yapılış ve malzeme itibariyle damak tadımıza oldukça uygun, denemenizi öneririm.
Not: Cordoba‘da boğanın neredeyse her bölgesinden yemek yapabiliyorlar, sipariş verirken dikkatli olmakta fayda var ?
”Toprağı buram buram bilgi tüten Kurtuba,
Bilginlerinin adı ta uzaklarda çınlayan Kurtuba’ya ne oldu?”
der dizelerinde Ebu’l-Bekâ Sâlih b. Şerîf. Cordoba‘dan ayrılırken hüznünü ve o büyülü yanını hala taşıdığını hissedebiliyoruz..
Benim yerime de gezin!
İyi seyahatler,
Bensu.