Yurtiçi Gezileriniz İçin Yeni Rotalar Türkiye’nin Gizli Güzellikleri
Global Pandemi sebebiyle rotalarımızı Türkiye’ye çevirmiş olduğumuz bu dönemde, fazla bilinmeyen gizli güzellikleri keşfetmenize yardımcı olacak bir yazı ile birlikteyiz. İşte Türkiye’nin az bilinen gizli güzellikleri!
Bahsettiklerim genellikle bulundukları şehir merkezleri dışında bulunan günübirlik seyahat edilebilecek yerler ya da yol üstü durağı olarak planlanabilir. Bu yüzden planlamalarınızı buna göre yapmanız isabet olur.
Sagalassos, Burdur
Burdur merkeze 1 saat uzaklıkta bulunan Sagalassos Türkiye’deki bir çok antik kent yanında bahsi pek geçmeyenlerden. Kent içinde yer alan Adrian Heykeli, Tiberius Dönemi Kapısı, Apollon Mabedi, Neon Kütüphanesi, Antoninler Çeşmesi, Odeon, Antik Tiyatro en dikkat çeken yapılarıdır. Bu yapıların günümüzden 12.000 yıl öncesine ait olduğu tahmin edilmektedir.
Zamanında Sagalassos kenti seramik yapımı ile ünlü bir kent olduğu bilinmektedir. Bu özelliğiyle UNESCO Dünya Miras Listesi’ne önerilmektedir.
Roma İmparatorluk Dönemine ait Sagalassos kenti yerlileri M.Ö. 3’üncü bin yılın sonlarında Batı ve Güney Anadolu’da yaşayan Luvi kabilelerinin bir kolu olan Pisidia halkıydı. Sonraki yüzyıllarda önce Büyük İskender sonra Hadriad, bu şehri ele geçirdiğinde Pisidia imparatorluk kültünün resmi merkezi seçmesi üzerine şehir ekonomik ve kültürel yönden büyük gelişme kaydetti. Fakat sonrasında M.S. 500lü yıllarda yaşanan büyük depremde yerle bir oldu ve yaşanmaz hale gelmiş. En belirgin yapısı muhteşem Antoninler çeşmesidir. Bunun en yüksek rakımda yer alan 9000 kişilik en büyük tiyatroyu barındırır.
Taşyaran Vadisi, Uşak
İç Ege kesimlerindeki dağların suyuyla beslenen Gediz Nehri, Taşyaran Vadisi’nin dahil olduğu bölgenin bu kesiminde şekil şukul oluşumlara imza atmış. Nehrin suyu, vadideki kayaları yararak, jeolojik yapısı çok ilginç ve özel bir kanyon oluşturuyor. Henüz Salda gölü gibi çok popüler olmamış olan bu yapının sevgili instagrammerlarımız tarafından keşfedilmesine çok az kaldı.
En fazla akış İlkbahar mevsiminde, ikinci olarak kış mevsiminde gerçekleştiğinden ziyaret için en uygun zaman ilkbahar aylarıdır. Yaz ve sonbahar mevsimlerinde dereler çoğu zaman kuruyor.
Taşyaran’ı gezdiğinizde göreceğiniz jeolojik kayalık yapısına Gnays deniyor. Kış döneminde vadi güneş almadığından akarsu buz tutuyor. Ege bölgesinde btek buz tutan akarsu burada olabilir. Buz tutmuş nehrin üzerinden balıkları izlemek keyfinize keyif katıyor.
Gölyanı Yaylası, Giresun
Doğu Karadeniz’in yemyeşil manzaralarını mı özlediniz, en muhteşemi Gölyanı Yaylası. Giresun’una bağlı olan yayla, tabiatı koruma alanı olarak belirlenmiş ve yapılaşma yasağı getirilmiş.
İçindeki küçük bir gölü barındıran ve yeşillik alanlarıyla muhteşem renkleri görmenizi sağlıyor, Karadeniz tur planlarına mutlaka dahil edilecek yerlerden biri. Göl kenarında inci gibi dizilmiş ahşap evlerin otontik görüntüsünün ve muhteşem yeşil tonunun keyfini bir çay ile birlikte çıkarın derim.
Ayrıca, kamp yapmaya da izin veriliyor. Yaz mevsimi yaylanın tadını çıkarmak için en doğru zaman.
Akdamar Adası, Van
Akdamar Adası, Türkiye’nin en büyük gölü Van Gölü’ndeki 4 adadan biri ve en güzelidir. Üzerinde sembolik duran Kutsal Haç Kilisesi ile Akdamar Adası, zamanında Ermenilerin yaşadığı bir bölge olarak biliniyor. Kutsal Haç Kilisesi ise bir dönem Ermeni patrikliğiniz merkezliğini yapmış. Asıl adı Ahtamara olan adadaki Kilise Temmuz 2006’da restore edilerek yılda bir kez ibadete açılmış. Özellikle bahar mevsiminde çiçek açan badem ağaçları ile Van Gogh’un ünlü tablosunu aratmayan harika bir görüntü oluşuyor. Bu badem ağaçları sebebiyle, ilkbaharda gitmenizi öneriyoruz. Badem ağacı çiçekleri, yeşil bitki örtüsü, Van Gölünün maviliği ve karlı zirvesi ile kaplı Süphan Dağı’nın manzarası İsviçre’yi aratmıyor.
Nallıhan Kuş Cenneti, Ankara
Ankara’ya gittiğinizde kaçırmamanız gereken bir doğal güzellik ile karşınızdayız: Nallıhan Kuş Cenneti.
Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan Nallıhan Kuş Cenneti, 1994 yılında koruma altına alınmış. İstanbul ve Çanakkale Boğazlarından gelen kuşların göç yolu üzerinde olduğu için göç halindeki göçmen kuşların dinlenmesi için iyi bir alan.
Nallıhan Kuş Cenneti’nin en dikkat çekici özelliği sarı, kahverengi ve kırmızı geçişli renkli yapıda olması. Jeolojik yapısı sebebiyle çökelme yaşandığından yer yapısı bu şekilde bir görünüm kazanmış.
Nallıhan Kuş Cenneti, özellikle doğa ve fotoğraf meraklılarının ilgisini çeken bir bölgedir. Yıl içerisinde dönemsel olarak kuş türleri değişiyor, fakat bazı kuş türleri yıl boyunca buradalar. Ziyaret için en uygun dönem ilkbahar ve sonbahar mevsimleri diyebiliriz. Bunun sebebi ise yağışların bol olduğu dönemlerde daha güzel görünmekte olmasıdır.
Karşıdaki pembe tepeye verilen isim Kıztepesi’ymiş. Burada aynı zamanda 7 kilometrelik bir trekking parkuru var ve kampseverler için güzel bir bilgi olarak kamp da yapılabiliyor.
Meke Gölü, Konya
Konya iline bağlı Meke gölü, adeta bir nazarboncuğu. 5 milyon yıl önce volkanik bir patlama sonucu oluşan bu kraterin içerisinde oluşan bir göl. Sonrasında ise ikinci bir volkanik patlama ile içerisinde volkan konisi oluşuyor su ile dolarak ikinci bir göl ortaya çıkıyor. Kaldera adı verilen bu jeolojik oluşumlar küllerin sönmesiyle bakır rengini alıyor.
Bu göl sırasıyla bölgede hakimiyet kuran bütün devletlerin tuz ihtiyacını karşılamış. Son zamanlarda zarar gördüğü için koruma altına alınmış.
Adını Meke kuşlarından alan göl hakkında Meke olan bir erkek ile Melike olan bir kızın aşkını anlatan bir efsane bulunuyor. Zengin kız ile fakir oğlanın aşkları imkansızmış. Kızın babasının peşlerine düşmesiyle yakalanmalarını mucizevi bir şekilde oluşan Meke gölü engellemiş.
Aizanoi Antik Kenti, Kütahya
Aizanoi Antik Kenti Kütahya’da bulunuyor. Antik kaynaklarda geçen Azan adlı mitolojik kahramanın, Su Perisi Erato ile efsanevi Kral Arkas’ın birleşmesinden Aizanoi şehrinin ortaya çıktığına inanılır.
Aizanoi kenti, antik Frigya’ya bağlı olarak yaşayan Aizanitis’lerin yaşadığı bir kentti. Helenistik Dönem’de bu kent Bergama’ya bağlı iken sonraki dönemlerde Roma hükmü altına girmiştir. Roma imparatorluk döneminde tahıl, şarap ve yün üretimi sayesinde zenginleşmiş ve ünlenmiştir. Yine ilk sikkelerin bu dönemde basıldığı tahmin edilmektedir.
Bizans Dönemi’nde piskoposluk merkezi olarak daha da gelişmiş ve en parlak dönemlerini yaşamıştır.
Kalıntılar arasında Anadolu’daki en iyi korunmuş Zeus Tapınağının yanında 15 bin kişi kapasiteli tiyatrosu ve tiyatronun yanında 13 bin kişilik stadyumu, iki hamam, dünyanın ilk ticaret borsa binası, beş köprü, iki agora ve gymnasium barındırıyor.
Henüz keşfedilmemiş, popüler hale gelmemiş yerler ile ilgileniyorsanız İç Ege’nin Gizli Güzellikleri yazımızı da okumayı atlamayın.
Bir sonraki yazımda görüşmek üzere.