Güzel ülkemizin her yeri farklı bir cennet derler. Gerçekten de öyle değil mi? Zira kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına farklı coğrafyalar, iklimler, kültürler var. Böyle olması da bu topraklara çok daha fazla bir anlam yüklemekte. Özellikle tarih öncesinden bu yana birçok medeniyete, kültüre, inanca ev sahipliği yapan bir yerse bu daha da güzel. Güneydoğu Anadolu Bölgesinin küçük şehirlerinden olan Siirt, Türkiye’de nüfus bakımından en kalabalık 58’inci ildir. Batman ve Şırnak Siirt’ten ayrılarak il olmuştur. Şimdi gelin bu şehrimizi tanıyalım. Karşınızda Siirt Gezi Rehberi.
Siirt Hakkında
Siirt’in konumu coğrafi olarak Anadolu ve Mezopotamya’nın kesiştiği bölgenin üst kısımlarında bulunmaktadır. 1963 yılında Halet Çamlıbel ve R.J. Braidwood başkanlığında kurulan Güneydoğu Anadolu Tarih Öncesi Araştırmaları Karma Projesi kapsamında Siirt ilinde yapılan yüzey araştırmalarında Cilalı taş, Bakır, Tunç ve Hellenistik, Roma, Bizans ve İslâm dönemlerinden Yakın Çağ’a uzanan dönemlere ait buluntular ortaya çıkarılmış. Yani Siirt’in tarihi 3500 yıl öncesine dayandığı iddia edilen Akabe Yolu da bu kenttedir.[ Şimdi lafı fazla uzatmadan bakalım Siirt’te nerelere gidilmeli diye.
Siirt’e Nasıl Gidilir?
Siirt’e hem kara hem de hava yolu ulaşımı ile ulaşmak mümkün. Uçuşların nadir yapıldığı Siirt ve Batman havaalanları ile ulaşabilirsiniz. Havayolu ile en kolay Diyarbakır’a gelip oradan araba kiralayarak ya da otobüsle ulaşım sağlanabilir. Ya da TCDD’nin Güney Kurtalan Ekspress’i ile demiryolu ulaşımı sağlayarak Kurtalan aktarmalı gelebilirsiniz. Bu tren hattı ile ilgili bilgi için yazılarımızı aşağıya bırakıyorum.
GÜNEY KURTALAN EKSPRESİ – MAKİNİST İLE YOLCULUK
Güney Ekspresi İle Yolculuk ve Gerekli Bilgiler
Siirt’te Gezilecek Yerler – Siirt Gezi Rehberi
Botan Vadisi Milli Parkı
Türkiye’nin en yeni milli parklarından birisi hakkında biraz bilgi verelim sizlere. Geri kalan bilgiyi de buraya giderek öğrenin. 🙂 Bitlis’in güneyindeki yüksek dağların eteklerinden kaynağını alan Botan Nehri, batıya doğru akarken kendine derin bir vadi oluşturur. İşte buraya Botan Vadisi denilmekte. Türkiye’nin en dik ve sarp vadilerinden biri olan Botan, güneyde Siirt’e doğru uzanırken 2741 metre yüksekliğindeki Doğruyol ve 2631 metrelik Kapılı Dağı’nın arasından geçer ve Dicle Vadisi’ne açılır. Botan Vadisi doğu-batı ekseninde uzanır. Güney, doğu ve batı yönünde, yükseklikleri bazı yerlerde 1000 metreyi bulan kayalık yamaçlarında kışın bile termik hava akımlarının oluşması vadide yılın 12 ayı uçuş yapılabilmesini olanaklı kılar. Uçuş demişken sadece yamaç paraşütü yapılmaz burada. Doğa yürüyüşü ve dağ bisikleti parkurları da mevcuttur. Bu sporlarla ilgileniyorsanız bence burada da denemeniz gerekiyor diye düşünüyorum.
Taşbaşı – Delikli Taş (Rasıl Hacar)
Altından tüm haşmetiyle geçmekte olan Botan’a tepeden kuşbakışı bakan Taşbaşı Mağarası, ziyaretçilerine eşsiz bir manzara sunuyor .Siirt merkezin 4 km. güneydoğusunda bulunan ve Botan çayına ve vadisine yaklaşık 350 metre yükseklikten bakan mağara, dik kireç taşlarının milattan önceki devirlerde oyulmasıyla oluşmuştur.
Bu mağaraların barınma amaçlı kullanıldığı bilnmektedir. İki mağarada bulunan küçük bir pencere, mağaralar arası iç ulaşımı sağlamaktadır. Mağaranın hemen yanında dikine yükselen ve atlama taşı denilen bir kaya mevcuttur ki; burayı ziyarete gelen gençlerin cesaretlerini ispatlamak için bir kayadan diğerine atladıklarından bu adı almıştır. Böyle de çılgın ve korkusuzlar işte :p
Taşbaşı olarak bilinen büyük mağaranın hemen yanında bulunan delikli taş eşsiz bir manzaraya sahiptir. Aşağıdan, kıvrım kıvrım ilerleyen Botan çayını seyretmenin keyfi bambaşkadır. Burada küçük bir işletme ve piknik alanı mevcuttur. Buradan karşı dağa doğru bakarsanız belki de birzamanlar bizim olan fıstık bağlarını göreceksinizdir.
İbrahim Hakkı Hazretleri Türbesi
İbrahim Hakkı Hazretleri; dini ilimlerin yanı sıra astronomi, tıp, anatomi, fizyoloji, aritmetik, geometri, felsefe ve psikoloji gibi ilimlere ışık tutan Marifetname adlı bilinmiş eserin de sahibidir. 18. Yüzyılda yaşamış önemli bir bilim adamıdır. Aynı zamanda çok iyi bir şair olan İbrahim Hakkı Hazretleri dönemin en iyi filozofu olarak kabul edilmektedir. İbrahim Hakkı Hz’nin sahip olduğu pozitif ilimleri en iyi gösteren eserlerden biri de, dünyaca ün yapmış “Işık Hadisesi”dir.18. Yüzyılda böyle üst düzey matematik, fizik ve astronomi bilgisini kullanarak yaptığı bu eseri “Yeni yılın ilk güneşi, eğer hocamın baş ucuna düşmezse, ben o güneşi neyleyim!..” diyen İbrahim Hakkı Hz.’leri, hocasına olan saygısını göstermektedir.
İbrahim Hakkı Hazretleri, bu duygusunu yalnızca dillendirmekle kalmamış, 18. yüzyılın ortalarında zirvesinde olduğu astronomi bilgisini de kullanarak kurduğu sistemle bunu gerçekleştirmiştir: 21 Mart ve 23 Eylül, güneşin ekvatora dik düştüğü ve böylece gün ve gecenin eşitlendiği ekinoks günlerinde Güneş, kendisi tarafından kurulan sistemle türbe içindeki Hocası İsmail Fakirullah Hazretleri’nin kabri başına düşmüştür. “Işık Hadisesi” olarak bilinen bu sistem, Türbe’nin restore edildiği 1960’lı yılların başına kadar da çalışmıştır. Ne yazıktır ki, restorasyon sırasında Türbe’nin orijinal yapısında değişiklikler olmuş ve 260 sene önce kurulan bu muhteşem sistem, çalışmaz duruma gelmiştir. Şaşırdık mı tabiki hayır burası Türkiye efendim. Koruyamayıp bozmak bizim işimiz.
Siirt ve Tillo ilçesi açısından büyük öneme sahip olan bu sistemi yeniden çalıştırmak amacıyla Siirt Valiliğince, Bakanlıklar nezdinde yapılan girişimler sonucu; TÜBİTAK başta olmak üzere çeşitli üniversitelerden oluşturulan 7 kişilik bilim heyetince çok önemli çalışmalar gerçekleştirilmiş ve nihayetinde 50 yıldan beri bozuk olan güneş düzeneğinin yeniden bilim dünyasına kazandırılması sağlanmıştır. Işık hadisesinin videosunun linkini sizler için yukarıda bırakıyorum.
Veysel Karani Türbesi
Gelelim benim adımın nereden geldiğine. Bilmeyenleriniz için özet bilgi ben deniz Veysel Levent Akkor. İkinci ismim genç yaşta iş kazası sonucu vefat eden amcamdan, ilk ismin ise Veysek Karani’den gelmektedir. Peki Veysel karani kimdir diye sorarsanız size şöyle özetleyelim. Yemen’in Karen Köyü’nde dünyaya gelen Veysel Karani, ömrünü çobanlık yaparak geçirmiştir. Halk arasında dünya nimetlerine önem vermeyen yapısı olduğuna inanılan Karani’nin Hazreti Ali’nin hilafeti sırasında şehit düştüğü inanışı yaygındır. Ana sevgisini iyi şekilde canlandırdığı için Hazreti Muhammed’in sevgisini kazandığı bilinmektedir. Her yıl dünyanın dört bir tarafından birçok Müslümanın ziyaret ettiği türbe, çevrede ziyaret diye anılmaktadır. Veysel Karani türbesi Siirt-Diyarbakır karayolu üzerinde Baykan ilçesine bağlı Veysel Karani beldesindedir.
Siirt’te Ne Yenir? – Siirt Gezi Rehberi
Siirt mutfağı genel yapısı itibari ile Arap, Türk, Ermeni, Yezidi, Kürt, vb daha nice kültürlerden ve damak tadlarınden etkilenmiştir. Bunlarla birlikte Türkiye’de her yerde bulabileceğiniz yemekler de mevcuttur. Genel itibari ile yöresel tadları Mardin’ile aynıdır.
Peki Siirt’in neleri meşhur derseniz;
- Kitel (Siirt köftesi),
- Perde pilav,
- Büryan,
- Mumbar (Coat),
- Kitelfum,
- Karsambaç,
Yukarıdaki yemeklerin her biri tüm Siirtlilerin sevdiği uğruna uzun yollar gittiği yemeklerdir. Perde Pilav ise bambaşkadır. Özel günlerin yemeğidir. Hatta yapımında tecrübeli olan büyüklerimiz dışındaki hamur kabuğunu badem içleri ile süslerken isim bile yazmaktalardır. Çoğunlukla düğünlerde yapılır. Zira derin bir anlamı vardır. PErde Pilavdaki iç pilava katılan kuş üzümleri, çam fıstıkları, bademler bolluğun, berekein evde olmasını temsil eder. Dışındaki hamurdan yapılmış olan “Perde” diye nitelenen kaplama ise aile içinde konuşulanların, sırların, yaşananların aile dışına çıkartılmamasını sembolize eder.
Buraya kadar okumuşken bir de Mardin’in yazısına bakmak isterseniz onun da yazısı burada…
Mezopotamya’nın Kadim Şehri – Mardin Gezi Rehberi
Ülkemizin her bir şehrini ve önemli ilçelerini yazmaya devam edeceğiz. İntagram hesabıma bu linkten ulaşabilirsiniz. VAKKOR
İyi seyahatler.