Büyük şehirlerin gürültüsünden, karmaşasından, trafiğinden sıkıldınız mı? 3-5 gün kafamı dinleyim diye o kalabalıktan kaçmak mı istiyorsunuz? İşte bu yazıdaki mekanlar tam size göre. 1999’da İtalya’da başlayan ” Citta Slow ” yani sakin şehir akımına Türkiye’den 15 enfes yerleşim yeri katılmaya hak kazandı. Şimdi Citta Slow Türkiye yazımızda neler var bir bakalım.
Felsefesi çok mantıklı: “Hareket, yaşamın gün geçtikçe hızlanmasından ve “günler, aylar artık ne kadar da hızlı geçiyor” diye şikâyet ettiğimiz modern çağımızda sakinliği, yavaşlığı ve akmakta olan zamanı hissederek yaşamanın önemini vurgulamak”. Bu akımın simgesi olarak herhalde en uygun hayvan olan saylangoz kullanıldı.
Nasıl ‘Sakin Şehir’ Olunur?
Tıpkı Unesco Kültür Miras ya da Coğrafi İşaret kavramı gibi bu oluşuma da katılmak için belli şartlar var. ‘Sakin Şehir’ olmayı hedefleyen, nüfusu 50 binin altında, şartları uygun olan şehirler bu harekete dâhil olmak üzere başvurabiliyor. ‘Sakin Şehir’ unvanı alabilmek için hareketin temel ilkelerini içeren yedi başlık altında; çevre ve altyapı politikaları, kentsel kalite, yerel üretimi korumak, misafirperverlik ve ‘Slow Food’ aktivitelerinin desteklenmesini şart koşan 70 maddelik koşulu yerine getirmesi gerekiyor. Yerine getirilmesi gereken koşullardan bir kısmı şöyledir:
* Nüfusun 50.000’den az olması
* Geleneksel yapıların korunması
* Trafiğin azaltılması
* Yerel ürünlerin kullanılması
* Yenilenebilir enerji kullanılması
* Fastfood dükkânları yerine yerel yemeklerin sunulduğu restoranların desteklenmesi
* Eski yapıların restore edilmesi
* Gürültü kirliliğinin engellenmesi
* Hava kalitesinin yükseltilmesi
* Organik ürün üretilmesi
* El sanatlarının korunması
Bu koşullara bakınca keşke tüm yerleşim yerlerimiz böyle olsa diye söylemeden edemiyorum. Şimdi “Sakin Şehir” olarak adlandırılan ve toplamda 15 tane olan yerleşim yerlerine tek tek bakalım.
CITTA SLOW TÜRKİYE
1- Akyaka (Muğla)
Yeryüzündeki cennetlerden biri olan Akyaka’ya özellikle Muğla istikametinden giderseniz kendinizi muhteşem bir doğanın içinde bulacaksınız. Yaz tatili için muazzam bir seçenek. Eğe mutfağının en güzel yemeklerini tadıp, günlük gezi turları ile Sedir adasını gezebilirsiniz. Bodrum-Datça-Akyaka üçgeninde Bisiklet ve yürüyüş turları, uçurtma sörfü, rüzgar sörfü, deniz kanosu, bisiklet, kaya tırmanışı, rafting, yamaç paraşütü, yelken, kanyon gezileri ve binicilik gibi birçok aktiviteyi bir arada bulabilirsiniz. Detaylı bilgi için tıklayın: Akyaka
2- Eğirdir (Isparta)
Isparta’nın incisi olan Eğirdir, her mevsim ve günün her saatinde renk değiştiren Eğirdir Gölü, tapusu Eğirdir halkı tarafından Yüce Önder Atatürk’e verilen Can adası, Türk Silahlı kuvvetlerinin Dağ Komando Okulu, dünyada eşine az rastlanan Kasnak Meşesi ve Sığla Ormanları, Türkiye’nin en önde gelen Kemik Hastalıkları Hastanesi, elması ve sadece Eğridir’de görülen Apollon Kelebeği ile tarih ve doğa zengini bir ilçe. Özellikle Karadağ’ın meşhur Sveti Stefan kasabasını andıran Can Adası’nı yukarıdan fotoğraflamak gerek. Dünya’ya duyurmamız gereken harika bir mekana daha sahibiz.
Eğirdir’e gelince Kovada Gölü Milli Parkı, Yeşil Ada, Prostanna Antik Kenti, Altınkum Plajı, Eğirdir Kalesi ve Kervansarayı, Bedre Koyu ve Rüyapark’ı da mutlaka ziyaret etmelisiniz. Ayrıca elmanın birçok yemekte kullanıldığı ilginç mutfağını da deneyimlemelisiniz. Eğirdir Gölü, su kayağı, su altı dalış, yelken gibi pek çok su sporlarına elverişlidir. Eğirdir’i çevreleyen dağlarda trekking, dağcılık ve yamaç paraşütü yapılmaktadır. Detaylı bilgi için tıklayın: Eğirdir
3- Gökçeada (Çanakkale)
Okul hayatımız boyunca sadece ülkemizin en batı noktası olarak bildiğimiz aslında böyle şahane bir adaya sahip olduğumuz için kendimizi şanslı hissetmemiz gereken bir yer. Son yıllarda nostaljik evleri, doğal yaşamı, organik ürünleri ve alternatif spor olanakları ile önemli bir turizm merkezi haline gelmiştir. Dünya’daki tüm diğer sakin şehirlerden farkı ise Dünya’nın ilk ve tek sakin adası olmuştur.
Tarihi Rum Köyleri, Tuz Gölü, Yıldızkoy, Aydıncık Koyu, Güzelcekoy, Kapıkaya, Laz Koyu, Mavi Koy, Yuvalı Koyu, Yeni Bademli Höyüğü, Peynir Kayalıkları, Marmaros Şelalesi gezilmesi gereken yerlerden bazıları.
Deniz Kestanesi, Bamyalı Levrek, Ada Salatası, Ispanaklı Kalamar, Ebegümeci Yemeği de tadılması gereken muazzam lezzetlerden. Buraya kadar gelmişken muhteşem Gökçeada Şaraplarını da tatmayı ve yanınızda götürmek için hediye olarak almayı unutmayın. Gökçeada
4- Gerze (Sinop)
Karadeniz’in en güzel şehirlerinden biri olan Sinop’un cennet ilçesi Gerze’de 2017 yılında Sakin Şehir ünvanını kazandı. Masmavi denizin, dantel gibi koyların ve uçsuz bucaksız yeşilin, dinlemeye doyamayacağınız bir müzik oluşturduğu bu ilçe araştırmalara göre Türkiye’nin en mutlu ilçesi olarak belirlenmişti. Eee burada yaşayan mutlu olmaz mı?
İlçede Derecuma Cami, Yakupağa Konağı, Yelken Tepe, Sorkun Şelalesi, Çeçe Sultan Türbesi, Taş Han, Sökü Yaylası, Köşk Höyüğü ve Deniz Feneri, Tümülüs Mezar, Değirmenli Şelale görülmesi gereken noktalar. Gerze, mutfak konusunda da oldukça zengin. Mamelika Hoptiri, Tuzlu Balık, Nokul, Zıbıdık, Kazıyak, Etli Kulak Hamuru, Boranaşı, Sakarcık ve daha niceleri sizleri bekliyor 🙂 Gerze
5- Göynük (Bolu)
Bolu hasret kaldığımız yeşil renginin her tonunu fazlasıyla karşılayan bir şehir. Bir çok doğal güzelliğe de ev sahipliği yapıyor. Bolu’nun Göynük ilçesi de bu şehre yakışır cinsten bir ilçe. Yüksek tepeler arasında, akarsuların geçtiği vadilerde, karşılıklı yamaçların tabanına ve eteklerine kurulmuş tipik bir Osmanlı kasabasıdır. En eskisi yaklaşık 700 yıllık konut, işyeri, hamam, türbe, hazire, tarihi çınar ağaçları gibi tarihi değerlerle süslü olan Göynük’te bu eserler halen işlevlerini sürdürüyorlar.
Gezilecek yerlere gelince… Aslında bu ilçenin her bir köşesi tarihi eser ve doğa harikası. Ama illa simgesel yapılar arıyorsanız Akşemseddin Hz. Türbesi, Zafer Kulesi, Çubuk Gölü, Sünnet Gölü, Gazi Süleyman Paşa Cami, Şarlahan Şelalesi sayabileceklerim arasında.
Temiz hava acıktırdı ne yiyeceğiz diye soruyorsanız? Düğün Çorbası, Keşli-Cevizli Erişte, Sütlü Kabaklı Yufka, İstridye Mantarı, Tas Kebabı, Dik Börek, Uğut deneyebileceğiniz lezzetlerden. Göynük
6- Halfeti (Şanlıurfa)
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin tek sakin şehri Halfeti görenleri geçmişe götüren eski evleri, taş sokakları, baraj suyu altında kalan köyleri, tekne gezisi imkanı sunan rotası ile misafirlerine unutulmaz deneyim yaşatacak bir yer. Normalde bir yerleşim yerinin baraj altında kalması çok da istenmeyen bir durumdur. Hasankeyf bunun en vahim örneği. Ama bu bölgede 2000 yılında barajın yapılması bölgeye turizm açısından olumlu yansımış durumda. En muhteşem görüntüler su altında kalan cami ve evlerin görüntüsü olarak akılda kalıyor. Kurak arazilerin çevrelediği köyler bir anda deniz kenarı kasabalara dönmüş durumda.
Bu kahverengi topraklarda gezilecek yerlere bakacak olursak; Rumkale, Barşavma Manastırı, Gürkuyu Kilisesi, Kanterma Hanı, Aziz Nerses Kilisesi’ni listenize ekleyin.
Yemek için baraj gölü kenarına kurulmuş restoranlarda kebap ve balık çeşitlerini en taze bir şekilde yiyebilirsiniz. Ayrıca; Şabut Balığı Kebabı, Erik Tavası, Kebat Reçeli yöresel lezzetlerden. Halfeti
7- Perşembe (Ordu)
Karadeniz’in güzel ilçesi Perşembe de 2012’den itibaren bu listeye girmeye hak kazandı. Ordu’nun deniz kıyında bulunan ve kuruluşu pek eski olmasa da sahip olduğu doğa güzelliğiyle ziyaretçilerinin ilgisini çeken bir ilçe.
İlçede görülmesi gereken mekan sayısı oldukça fazla; Oçboynuzu (Kral) Yolu, Yason Burnu Turizm Merkezi, Hoynat Adası, Yasonburnu Feneri, Yalancıyason, Çaka Kumsalı, Mersin Köyü Balıkçı Barınağı, Çam Burnu, Çeşmeönü, Kışlaönü, Aktaş Plajı, Şenyurt Şelalesı bunların bazıları.
Yemeklere gelince, Karadeniz mutfağı ve Kuzey İç Anadolu mutfağından fazlaca nasiplenmiş ve mısır ve pancarın mutfağına hakim olduğu bir ilçe: Hamsili Pilav, Melocan Kavurması, Mısır Ekmeği, Mısırlı Pancar Sarması, Pancar Çorbası, Sakarca Kayganası, Mısır Çorbası, Galdirik Kavurması, Hamsi Buğulama 🙂 Perşembe
8- Şavşat (Artvin)
İşte Karadeniz’in cennet şehri Artvin’den rüya gibi bir ilçe var sırada. Şavşat’a geldiğiniz andan itibaren el değmemiş doğanın ve huzur dolu bir ambiyansın içinde bulacaksınız kendinizi. Şavşat’ı gezerken, tarihi dokusuyla, geleneksel mimarisi ve el sanatlarıyla, muhteşem coğrafyasıyla, sessizliği ve samimi insanlarıyla huzur içinde olacaksınız.
Şimdi bu tarihi mekanlara bir göz atalım: Şavşat (Satlel) Kalesi, Cevizli (Tibet) Manastırı, Karagöl, Veliköy Eski Ahşap Cami, Meydancık Taş Kemer Köprüsü, Otluca Köyü Deposu, Tamara Odaları ve Suatan Şelalesi, Satlel Kilisesi, Tepeköy Yaşam Kültürü Müzesi, Sahara Yaylası, Arsiyan Yaylası ve Gölleri, Kocabey Kışlası, Maden Köyü ve daha neler neler sizi bekliyor. Şavşat
9- Seferihisar (İzmir)
Sıra geldi Türkiye’nin ilk Sakin Şehir unvanını kazanan ilçesine… Aka, Karya, İyon, Pers, Bizans, Selçuk ve Osmanlı medeniyetlerinin izlerini taşıyan, Türkiye’de Sakin Şehir akımını başlatan Güzel İzmir’in güzel ilçesi Seferihisar her yönü ile mutlaka görülmesi gereken bir yer.
Seferihisar’da bu unvana layık olacak neler yapılıyor gelin ona bir göz atalım. Peyzajda yöresel aromatik bitkilerin kullanılması, güneş enerjili sokak aydınlatma elemanları, karbon salınımının hesaplanması, kompost tesisi ve güneş enerji santrali yapımı gibi projeler Seferihisar’ın vizyoner projeleri arasında yer alıyor. Yerel yemeklerin keşfediliyor, yerli tohumların korunuyor, organik tarım destekleniyor, üreticinin ürünlerini aracısız satabileceği üretici pazarları kuruluyor. Teos antik kentinde kazılar tekrar başlatılıyor, Sığacık kalesi sokak sağlıklaştırma çalışmasıyla eski güzelliğine kavuşuyor.
Gezilecek Yerler; Sığacık Kalesi, Teos Antik Kenti, Lebedos Antik Kenti, Kasım Çelebi Medresesi, Beyler Köyü Su Kemerleri, Ulamış Hamamı, Myonnessos Kalesi ,Karaköse- Hamamönü – Karakoç, Sığacık ve daha onlarca mekan sizleri bekliyor.
Nefis Ege mutfağına bir göz atalım şimdi; Seferihisar’da Oklavadan Sıyırma, Tatlı Tarhana, Yuvalaça, Ekmek Dolması, Mandalina Tatlısı, Enginar Dolması, Samsades Tatlısı, Nohutlu Mantı, Armola denenmesi gereken lezzetlerden . Seferihisar
10- Taraklı (Sakarya)
Listede gördüğüm anda çok sevindiğim, bu listede olmayı sonuna kadar hakeden yeryüzündeki cennetlerden biri Taraklı. Yeşil, bir yerleşim yeri ile bu kadar bütünleşemez desem yeridir. Muhteşem mimarili Osmanlı konakları zamana meydan okurcasına halen dimdik ayaktalar. Daha önce bahsettiğim diğer Sakin Şehir Göknük’e olan yakınlığını düşünürsek bir haftasonu kaçamağı sayesinde iki ilçemizi de aradan çıkarabilirsiniz.
İlçede Termal, Yayla, Mağara, Yamaç Paraşütü turizmine yönelik birçok aktivite bulunuyor.
Keşkek, Yaprak Dolması, Etli Nohut, Uhut, Köpük Helvası Taraklı’nın güzel lezzetlerinden. Taraklı
11- Uzundere (Erzurum)
Coğrafya dersi uygulamalı olarak nerede işlenmeli diye sorsalar bunun cevabı kesinlikle Uzundere olmalı. İlçeyi gezdikten sonra ilçe dışında harika bir gözlem noktasından Uzundere topraklarına baktığınızda; mera, göl, şelale, dağ, ırmak, menderes, tepe, orman, karstik şekiller gibi birçok oluşumu aynı anda görebilirsiniz. Muhteşem bir deneyim için Uzundere’yi keşfedin derim.
Türkiye’nin en yüksek şelalesi olan Tortum şelalesi, yelken, rafting ve kano gibi su sporlarının yapıldığı Tortum gölü ve çayı, Öşk Manastırı gibi değerlere sahip olmasını yanı sıra Uzundere biyoçeşitlilik açısından da önemli bir yer. Dünyanın en zengin biyololojik çeşitlilik bölgelerinden biri olan Kafkasya Ekolojik Bölgesi’nin batı ucunda, Çoruh Vadisi’nde yer alan Uzundere birçok endemik bitki, memeli, kuş ve kelebek cinsinin yuvasıdır.
Erzurum’dan Artvin’e doğru giden yol üzerinde bulunan Uzundere’yi görmek isteyenler Türkiye’nin en yüksek şelalesi olan Tortum Şelalesi ile birlikte aynı rotaya dahil ederek de görebilirler. Tortum Şelalesi’nin dışında Yedi Göller, Öşk Manastırı, Ergüzek Kalesi, Sapanca Kalesi, İnçer Cami’yi de listenize ekleyin. Ayrıca Türkiye’nin en çılgın rafting parkurlarından biri de bu bölgede. Yapmadan dönmeyin. Uzundere
12- Vize (Kırklareli)
Henüz tam anlamıyla keşfedilmemiş bir yer duyunca ilk oralara gitmek isterim. Kırklareli’nin ilçesi Vize de işte böyle bir yer. İstanbul’a 1,5 saat uzaklıkta olmasına rağmen ne kadar güzel bir ilçe olduğunu kimse bilmez. Bizans döneminden başlayarak önemli bir yönetim ve kültür merkezi. İlçe tarihine dayanacak belgeler ilk olarak Traklar’dan itibaren başlar. Bu durumda Vize’nin tarihi M.Ö 4000 yıllarına dayanıyor. Hal böyle olunca ilçe, görülmesi gereken onlarca eser sunuyor bizlere.
Antik Tiyatro, Küçük Ayasofya Kilisesi, Şerbetdar Hasan Bey Cami, Ferhat Bey Hamamı, Vize Kalesi ve Surlar, Kıyıköy, Asmakayalar Mağara Manastırı, Karakoçak Tepe Sunakları, Cehennem Şelaleleri Vize’de öne çıkan mekanlardan.
Mutfak konusunda bir zayıf olsa da çok lezzetli yemekleri var. Oğlak Çevirme, Vize Peyniri, Kiremitte Mantarlı Alabalık, Isırgan Otu Çorbası, Ihlamur Çiçeği Balı Vize’de tadabileceğiniz lezzetlerden. Vize
13- Yalvaç (Isparta)
Güller ve göller diyarı Isparta bir ilçesini de Sakin Şehirler – Citta Slow Türkiye ağına sokmuş durumda. Tarih öncesi çağlardan bu yana binbir çeşit medeniyete ev sahipliği yapmış, ziyaretçilerine adeta 1 günde 5000 yılı birden yaşatan bir kültür noktası. Bu ilçe tam bir Antik şehir cenneti.
Pisidia Antiokheia Antik Kenti, Ay Tanrısı Men Kutsal Alanı, Çınaraltı, Devlethan Cami, Tıraşzade Konağı, Kaya Mezarları, Eski Deri Fabrikası, Osmanlı Hamamı, Keçe Evi, Ayıini Mağarası gezilmesi gereken yerlerden. Yalvaç
14- Yenipazar (Aydın)
Ege’den bir ilçe daha listede ama bu kez Aydın’dan. Tarihi M.Ö. 2000’li yıllara dayanan Orthosia antik kenti civarı Yenipazar’ın ilk yerleşim yeri. 17. yüzyıl sonunda Cihanoğulları adında bir aşiret beyinin etrafında toplananlar Yenipazar’ın bugünkü yerinde yeni bir yerleşim kurmuşlar. Yeni kurulan bu yerleşim yeri, haftada bir gün kurulan küçük çapta bir pazar ve ticaret yeri olmuş. Bu Pazar, çevredeki köylerde ve kasabalarda yaşayan halk için ürünlerini satabilecekleri küçük ve yeni bir pazar yeri olmuş. Bu nedenle ilçemizin adı “Yenipazar” olarak kalmış.
Yörük Ali Efe ve Müzesi, Dip Gölü Tabiat Parkı görülecek yerler arasında ama Geleneksel Deve Güreşleri ve Geleneksel Yörük Şenlikleri zamanında ziyaret etmenizi tavsiye ederim.
Ekmek Dolması, Yeni Pazar Pidesi, Et Lengesi, Karnabahar Mücveri, Keşkek, Yavru Kavurması sahip olduğu şahane lezzetlerden. Yenipazar
15- Mudurnu (Bolu)
15 Eylül 2017 günü itibariyle Mudurnu’da Sakin Şehirler kervanına katıldı. Tavuk ürünlerinden dolayı daha önce adını duyuran bu şirin ilçemizin artık tanınmak için daha geçerli sebepleri var.
Mudurnu Saat Kulesi, Semerci Dede, Mudurnu Müzesi, Tarihi Sokaklar önemli gezilecek noktalarından.
16- Güdül (Ankara)
İç Anadolu Bölgesi’nde bulunan Ankara’nın en küçük ilçelerinden biri olan Güdül, Ankara merkeze yaklaşık 90 km uzaklıktadır. Güdül ve çevresinde yapılan incelemeler bölgenin tarihinin çok eskilere dayandığını göstermiştir. Bölgede kayalar oyularak yapılmış mağaralar bulunur. Mağaralar milattan önce 2000 yılı civarında bölgede yaşayan Hititlerden kalmıştır.
Güdül Kent Müzesi, Güdül Evleri, Sorgun Göleti, İnönü Mağaraları, Salihler Kaya Yazıtları ise ilçenin önemli gezilecek noktalarındandır.
17- Köyceğiz (Muğla)
Köyceğiz İlçesi, Akdeniz ve Ege Bölgeleri’nin birleştiği yerde, zengin doğal güzellikleri, Sığla Ormanları ve narenciye bahçeleri içinde, sakin bir turistik beldedir.
Köyceğiz ilçesi; deniziyle, güzel kumsallarıyla, muhteşem gölü, doğal güzellikleri ve tarihi zenginliğiyle adeta bir cennettir. İlçede yerleşim binlerce yıl önce başlamış, ilk yerleşimin izleri M.Ö. 3400 yıllarına uzanmaktadır. Bu topraklarda İskitler, Asurlular, İyonlar, Persler, Romalılar, Menteşe oğulları ve Osmanlılar yaşamışlar.
Köyceğiz Gölü, Sultaniye Kaplıcaları, Kaunos Antik Kenti, Sandras Dağı, Benliler Türbesi, Nasuhdede Türbesi, Şeyhler Türbesi, Çiçek Baba Türbesi, Yuvarlakçay, Topgözü Kanyonu, Gökçeova Göleti, Toparlar Şelalesi, Sığla Ormanları önemli gezilecek noktalarındandır.
18- Ahlat (Van)
Ahlat; Van Gölü kenarındaki sırtlardan birine yaslanmış olan, doğal güzelliklerin fazlalığı ve tarihi ile çok eski olan bir ilçedir. Coğrafi konumu ile doğu ve batı uygarlıkları arasında tarih boyunca köprü durumunda olmuştur.
Türkiye’de belki de tarihi eserleri açısından eşi benzeri olmayan bir belde konumundaki Ahlat’ın tarihi MÖ. 1500 yılına kadar uzanmaktadır. Asurlular’ın bir uç beyliği olan şehir daha sonra Urartular’a geçiyor ve ismini de bu dönemde alıyor.
Ahlat, tarihte ipek yolu üzerinde, günümüzde ise batı-doğu ve İran-Irak bağlantısını sağlayan NATO yolu üzerindedir. Hemen hemen her şehirden Ahlat’a karayolu ile ulaşmak mümkündür.
Selçuklu Mezarlığı, Nemrut Krater Gölü, Nazik Gölü, Sütey Yaylası, Urartu İç Kale, Ulu Kümbet, İskender Paşa Külliyesi, Oda Mezarları ve daha birçok eser ile gezilecek yerler açısından zengin bir ilçemizdir.
Listeye daha birçok ilçemizin dahil olması dileğiyle. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.
İyi seyahatler.
1 Yorum
TÜRKİYE’NIN SAKİN ŞEHİRLERİNİ TANIYALIM Başlıgını görünce tereddütsüz okumaya başladım yazının sonunda herbiri digerinden daha güzel olan yerleşim yerleri arasında tercih yaptım ısparta egirdir ve şanlıurfa halfeti 🙂