Bambaşka Bir Ülkeye ve Kültüre Merhaba Deyin – Phuket ve James Bond Adası
Herkese merhaba! İlk yazımı tropik iklimi, yemyeşil adaları, nefes kesen manzarasıyla Tayland’ın incisi Phuket ve James Bond Adası’na ayırmak istedim. Öncelikle size biraz Tayland’dan ve Thai kültüründen bahsedeyim. Krallık ve monarşi anlayışı ile yönetilen bir ülke burası. Nüfusu 67 milyon, başkenti Bangkok. Oldukça kalabalık, yurtdışından akın eden turistler ile yaz aylarında nüfus daha da artıyor, dolayısıyla trafiği de oldukça yoğun. Resmi dili Tayca ve ülkenin büyük çoğunluğu Budizme inanıyor.
Bu nedenle ülkenin dört bir köşesinde tapınaklar ve buddha heykelleriyle karşılaşıyorsunuz. 2004 yılında Hint okyanusu depremi ve tsunami ile sarsılan ülkede turizm bu durumdan nasibini alsa da birkaç yıl sonra yeniden turist akınına uğruyor. Ülkedeki turizme rağmen fakirlik oranı yüksek, bazı kadınlar işsiz olması nedeniyle gece kulüplerinde ve barlarda çalışıyor. Dolayısıyla ülkede seks turizmi yüksek. Bu nedenle Tayland gece hayatı oldukça meşhur ve ilgi çekici.
Güzel Ülkenin Güzel İnsanları
Thai kültürüne ve insanına gelince büyüğe saygı , iyiyiğe iyilikle karşılık vermek gibi evrensel ahlak kurallarına oldukça önem verildiğini belirtmek isterim. Genelde uysal, güleryüzlü, çalışmayı sohbet etmeyi seven insanlar. Ayrıca karma inancının Budizmin yaygın olduğu Asya ülkelerinden geldiği biliniyor. Kısacası insanlar çocukluktan “iyilik et iyilik bul” anlayışı ile yetiştiriliyor. İnsanların bu misafirper ve samimi tavırları ile tatiliniz çok daha keyifli geçiyor.
Tropik Severler Buraya
Phuket tropikal iklime sahip olması sebebiyle Mayıs ve Ekim arası bolca yağış alırken, Mart Nisan aylarında sıcaklıklar artmaya başlıyor. Ben Phuket seyahatimi Ağustos ayında gerçekleştirdim. Zaman zaman yağış olsa da tatilimi engelleyecek bir durumla karşılaşmadım hatta tropikal iklimin ılıman havada sağanak yağış ile sonlanan atmosferi beni mutlu ediyor diyebilirim. Fakat yağışı sevmiyorsanız Kasım ve Şubat ayları arasında havanın serin ve nem oranının düşük olduğu dönemde seyahatinizi gerçekleştirebilirsiniz.
Nerede Kalınır?
Phuket’te birbirinden güzel kumsallar olsa da en meşhur kumsalı merkezi konumu nedeniyle Patong. Dolayısıyla Patong Beach civarında bütçenize uygun birçok otel bulabilirsiniz ancak Patong çok fazla turist çeken bir yer olduğu için kalabalıktan hoşnut olmayabilirsiniz. Ben Surin, Mai Khao, Kata Noi, Karon kumsallarının bulunduğu yerde daha güzel otellerle, pansiyonlarla karşılaştım. Otelinizin şehre uzak olduğu noktada bir araba ya da motosiklet kiralamanız çok daha iyi olacaktır. Hatırlatmak isterim ki ülkede trafik soldan akıyor, dolayısıyla trafikte oldukça dikkatli olmanız gerekiyor.
Phuket Kumsalları
Kamala Beach, Cafe Del Mar
Phuket’e gelip de Cafe Del Mar’a uğramadan gitmeyin demişlerdi. Burası Kamala Beach’te yer alıyor. House – chillout tarzı müzikleri, lezzetli servisleri ve yemyeşil görseli ile burada keyifli bir gün geçirebilirsiniz. Ben hafta içi gittiğim için çok kalabalık değildi, hafta sonu gitmek isterseniz mutlaka rezervasyon yapıp öyle gitmenizi öneririm zira şezlong bulmak zor olacaktır, belli başlı etkinliklere ev sahipliği yaptıkları için haftasonları içerisi tıklım tıklım oluyor. Cafe Del Mar görselleri için linki hemen buraya bırakayım: https://cafedelmarphuket.com/ Phuket’teki diğer beach clublar için http://www.phuket.com/phuket-magazine/phuket-beach-clubs.htm
Kata Noi Beach
Bir diğer gün ise manzarasının güzelliğine sürekli denk geldiğim Kata Noi kumsalına doğru yola çıktım. Türk insanı olarak bizler yüzmekten, kristal gibi parlayan denizden çok keyif alırız malesef okyanusta yüzmek pek mümkün olmadığı için Kata Noi yüzücülerden ziyade sörfçüler için muazzam bir yer diyebilirim. Bir de bu kumsalın bulunduğu bölgeyi Phuket’in diğer bölgelerine nazaran daha nezih buldum. Etrafta güzel, damak tadınıza uygun birçok konseptte restoran var. Otelinizi bu bölgeden de seçebilirsiniz. Kumsal tarafında şezlong kiralayıp manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.
Kültür Gezisi
Devasa Big Budhha Heykeli
Phuket’e gelip de görülmeden gidilmemesi gereken şeylerden biri, devasa boyuttaki Big Buddha Heykeli. Chalong ve Kata tepelerinin üzerinde yükselen 45 metre uzunluğundaki bu heykel, Phuket’in belli başlı bölgelerinden ve Karon kumsalından görülebilir. Heykelin bulunduğu bu sessiz bölgeden muazzam şehir manzarasını arka planda çalan Budizme özgü müziklerle izleyebilirsiniz. Heykele giden yemyeşil manzaralı yolda manzaraya karşı küçük salaş restoranlar var, bunlardan birine uğrayıp gezinize güzel bir mola verebilirsiniz. Budizme ait tapınak heykel ziyaretlerinizle ilgili küçük bir detaya değinmek isterim. Bildiğiniz gibi Sultanahmet’e girerken başımızı örtmemiz, uzun bir şeyler giyinmemiz gerekiyor. Benzer bir anlayışla, tapınaklar ve heykel ziyaretlerinde de bu konuya önem veriliyor; ne giyeceğim diye kaygılanmanıza gerek yok, dilediğiniz kıyafetle gidebilirsiniz, kapıda size verilen desenli renkli eşarplarla kollarınızı örtebilirsiniz ki heykelle çektireceğiniz fotoğraflarda bu eşarplar daha güzel duruyor. Başınızı değil kollarınızı örtmeniz yeterli, aynı şekilde bacaklarınızı da onunla örtüyorsunuz. Big Budhha Heykeli girişinde ben bu eşarp için bir şey ödemedim ama farklı ülkelerde bunu ticarete döküp para isteyen birçok tapınak da var.
Capcanlı Renkleriyle Eski Phuket Kasabası
Benim çok sevdiğim bir diğer yer ise Phuket Old Town olarak geçen Eski Phuket Kasabası. Çin ve Portekiz ülkelerinin etkisi altında kalan binalar, oteller ve restoranlar müze konseptleriyle bizleri karşılıyor. Aslında bölge oldukça büyük, farklı farklı caddeleri var ama en meşhur caddesi Thalang Caddesi. Burada Always Summer Coconut Ice Cream adında çok cici bir cafe var, içeride taze taze smoothieler dondurmalar bulunuyor. Ayrıca bölgede yürürken çok hoş grafittiler ile karşılaşıyorsunuz fakat bu bölgeyle ilgili anlam veremediğim tek şey, bu kadar renkli cıvıl cıvıl bir yer olmasına rağmen beklediğim kadar kalabalık değildi (Weekend Night Market’in olduğu pazar gecesi hariç). Çünkü genelde tatil yerlerinde bu tarz butik mağazaların bulunduğu yerler tıklım tıklım olur ancak burada akşam 8’e doğru her yer kapanmaya sokaktaki hareketlilik durmaya başlıyor, gün içerisinde de beklediğim insan kalabalığını göremedim. Sebebini belki bir gün yerli insanlardan öğrenebilirim.
Gece Hayatı
Patong Beach
Gece hayatının baş kahramanı ülkelerden biri de Tayland. Özellikle Bangkok ve Phuket bu anlamda çok turist çekiyor. Phuket’te gece hayatının kalbi Patong Beach’te atıyor. Küçük ve dar bir sokak, insan kalabalığıyla iyice daralıyorsunuz. Ping Pong Show adı verilen erotik showlar var. Merakına yenik düşenler gidip görebilir. Doğrusunu söylemek gerekirse kaliteli müzik, insan kalabalığından uzak, daha nezih mekanların olduğu yerleri sevdiğim için Patong Beach’teki gece hayatı beni cezbetmedi ama macera arayanlar mutlaka eğlenecektir. Gelmişken uğramanızı öneririm.
Cabaret Show
Phuket’in bir diğer ünlü aktivitesi ise Cabaret Showlar. Peki nedir bu Cabaret Show? Tayland’da LGBT bireylere karşı büyük bir hoşgörü var ve burası, eşcinselliğin özgür olduğu bir ülke. Dolayısıyla transseksüel ve travestiler dışlanmadan birçok işte çalışabiliyor. Bunların başında da Cabaret Showlar geliyor. Vaktim olmadığı için ben gidemedim, YouTube’da videoları var, bence mutlaka gidip görülmesi gerekiyor. Oldukça eğlenceli bir müzikal, muazzam kıyafetler ve danslarla sunulan bir şov.
Yeme-İçme
Tayland Gece Marketleri
Geldik işte yazımın en can alıcı noktasına. Size Tayland’da Night Market adı verilen ziyafet şöleninden bahsedeceğim. Phuket’te night marketleri farklı günlerde farklı yerlerde her gece bulmak mümkün ama asıl night market deneyimini pazar günü Eski Phuket Kasabası’nda kurulan Weekend Night Market’te elde ediyorsunuz. Hem bulunduğu bölge açısından hem de çeşitlilik anlamında tatilinizi haftasonuna getirip buraya mutlaka uğramanızı öneririm. Ağırlıklı deniz ürünleri olan kızarmış karidesler, adını bilmediğim envai çeşit balık türleri, tatlılar, salatalar, meyveler her türden yiyeceği bulmanız mümkün. Ağırlıklı Asya mutfağı lezzetleriyle karşılaşıyorsunuz. Benim favorilerim, kızarmış karidesler ve taze meyve suları oldu. Meyvesuları, o kadar lezzetli ve tazeydi ki arka arkaya 3 farklı meyve-suyu içmiş olabilirim. Ülkemizdeki kadar meyve çeşitliliği olmasa da ülkemizde bulunmayan birtakım tropik meyvelerle bu pazarda tanışabilirsiniz. Thalang Road adı verilen caddede bulunan pazarın yanı sıra bu yol üzerinde küçük butik mağazalar var, buradan sevdiklerinize hediyelik eşyalar alabilirsiniz. Sanırım Phuket ziyaretimin en keyif aldığım bölümlerinden biri bu gece pazarıydı. Bu arada favori Thai yemeklerim: Tom Yum Soup ve Pad Thai
James Bond Adası
Ada Turları
Phuket ve James Bond Adası başlıklı yazımın James Bond Adası kısmında sizlere ada turlarına dair detaylardan bahsedeceğim. Phuket’in hemen hemen her köşesinde küçük tur şirketleri ya da standları sizi karşılıyor. Ben de bunlardan birine uğradım, envai çeşit ada var ancak en meşhurları Phi Phi ve James Bond. İkisi ayrı rotalarda olduğu için ben James Bond adası turuna karar verdim. Peki gezi programı nasıl oluyor, sabah 7 8 civarında otelinize bir araç gönderiliyor. Farklı otellerden gelen birçok turist, adaya giden botların bulunduğu bölgede toplanıyor. Burada gezi rotasıyla ilgili size bilgiler veriliyor.
Adaya Gitmeden Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
Gezi öncesi baş dönmesi, mide bulantısı gibi durumlara karşı küçük bir ilaç veriliyor. Bir de adadaki kayalık bölgelerde ayağınızın kaymaması için bezden ayakkabılar satılıyor, onun dışında fotoğraf çekeyim video çekeyim derken birçok tatilsever telefonunu suya düşürdüğünden su geçirmeyen telefon kapları satılıyor. Mayo, bikini, pareo tarzı kıyafetler satılıyor. Hem insanların işine yarayacak hem de bu işten para kazanacakları şekilde çok güzel düşünülmüş her şey. Yolculuk sırasında su, cola, meyvesuyu gibi vücudunuzun sıvı ihtyacını giderecek içecekler sağlanıyor bir de belli bir adada yemek molası veriliyor. Yine de yanınıza ufak atıştırmalık bir şeyler alabilirsiniz.
Ada Turları Olumlu ve Olumsuz İzlenimler
Ada gezimizde sanırım 4 5 adaya uğradık. Bunların her biri birer saatlik ada gezisiydi. Durduğumuz adaların birinde kano ile gezindik. Phuket seyahatimin en keyifli bölümlerinden bir diğeri de kanolu kısımdı. Okyanus yeşilinin ortasında envai çeşit böcek kuş sesleriyle doğayla başbaşasınız. Gelelim James Bond Adası’na. Ada turum keyifli geçmesine rağmen hayalkırıklığı yaşadığım birkaç şeyden bahsedeceğim. Bunlardan biri James Bond Adası’nın gemilerin botların atıklarını bıraktığı bir ada olması. Dolayısıyla yüzmeye elverişli değil. Bir ikincisi ise küçücük bir ada ve tıklım tıklım olması. Dolayısıyla adanın 1974 yılında The Man with Golden Gun filminde yer almasından başka bir cazibesi yok. Ada gezisinin bir ikinci hayalkırıklığı ise bu adaların hiçbirinde yüzemedim, ya çok dalgalı ya da çok kirliydi. Antalya Kaş, Ege denizinin koylarındaki berrak sularla karşılaştıramıyorum yine. Sebebini sorduğumda ise buradaki koyların okyanusa bağlı olması başlıca sebeplerden biri, bölgede gel-git çok oluyor bir de bölgenin toprağı böceklerin çeşitli bitkilerin bulunduğu değişik bir toprak. Bir sebebi olarak da bunu söyledi yerli insanlar. Biraz da mevsimsel dediler. Phuket’teki ada turları bu tatilin olmazsa olmaz bir parçası. Gidince reklamlarını bol bol göreceksiniz zaten.
Yazımın sonunda genel olarak Phuket ve James Bond Adası turumdan çok keyif aldığımı ve tekrar bu coğrafyaya seyahat etmek istediğimi söyleyebilirim. Umarım bu yazı sizler için de iyi bir rehber olur.
Phuket ve ada turları ile ilgili diğer yazılarımızı da mutlaka okumanızı tavsiye ederim.
Phuket Ada Turları , Phuket Adası Rehberi
Sevgiler