5 Ünlü Türk Yönetmen ve Filmleri | Sinemaya Yön Veren Türk Yönetmenler
Bugün sizlere sinemaya farklı bir bakış açısıyla yön veren yönetmenlerin ve benimde çok severek izlediğim filmlerini derlediğim “Auteur” türünün örneklerini paylaşacağım. Sinemaya Yön Veren Yönetmenler ve Filmleri yazım sizlerle…
Öncelikle Auteur film türü daha önce pek denenmemiş yada bir meseleyi daha farklı bir bakış açısıyla sinemaya yön vermek demek. Sinemada yeni bir estetik yaratıcısıdır.Yeni bir üslup ve yorum katan kişiler. Filmleri de ağırlıklı olarak gerçekçi bakış açısına dayalıdır.
Nuri Bilge Ceylan / Ahlat Ağacı
Üniversitede sınıf öğretmenliği bölümünü bitirdikten sonra memleketi olan Çanakkale’nin Çan ilçesine dönen Sinan (Doğu Demirkol), işsiz güçsüz bir şekilde günlerini geçirmektedir. Bir yandan en büyük hayali olan, kendi yazdığı Ahlat Ağacı adlı kitabı bastırabilmek için gerekli maddi kaynağı kapı kapı dolaşıp ararken, diğer yandan da etrafındakilerle, ailesiyle ve özellikle babası İdris’le (Murat Cemcir) birçok sürtüşmeler yaşar.
Ahlat Ağacı filmi, dünyadaki ilk gösterimini 2018 Cannes Film Festivali yarışma bölümünde yaptı.
Zeki Demirkubuz / Kader – Sinemaya Yön Veren Yönetmenler ve Filmleri
Bekir Uğur’a aşıktır. Uğur, Zagor’u sevmektedir, Zagor ise suç işlemeyi…. Zagor hapisten çıkar. Boğucu bir yaz gecesi aksilikler birbirini takip edince mahallede cinayet işlenir. Aynı gece Uğur da kaybolur. Bekir Ailesinin bulduğu bir kızla evlenip, yeni bir yaşama başlar.
Ama aylar sonra, Zagor’un İzmir’de iki polisi öldürüp yakalanması ve Uğur’un İstanbul’a dönmesiyle yeni bir umut belirince, bu acımasız aşkın peşinde yıllar yılı sürecek amansız bir takip başlar. Bekir, taşra pavyonlarında, üçüncü sınıf otel odalarında, esrar alemlerinde Uğur’un izini sürer. Uğur şehir şehir, hapishane hapishane Zagor’un ardından sürüklenmekte, Bekir de sadık, inatçı bir köpek gibi Uğur’un peşinde gitmektedir.
Aldığı Ödüller
2006 Uluslararası Puchon Fantastik Film Festivali Jüri Ödülü
Derciş Zaim / Tabutta Rövaşata
Tabutta Rövaşata, Rumelihisarı civarında yaşayan evsiz Mahsun’un gerçek ve ibret verici hikayesini anlatıyor. Mahsun, soğuk gecelerde ısınmak için araba çalıp sabaha kadar gezdikten sonra çaldığı arabaları yıkayıp temizleyerek eski yerlerine bırakmaktadır.
Bu tür riskli bir ısınma metodunun faturasını sürekli oLarak karakoLa alınıp dayak yiyerek ödemektedir. Eroinman bir kıza duyduğu platonik aşk onun giderek karanlık bir hal alan yaşamını çok kötü yönde etkileyecektir. Montpellier, Torino ve San Fransisco başta olmak üzere bir çok festivalde ödül alan film, çok küçük bir bütçeyle ve kısa zamanda kotarılmış olmasına rağmen büyük bir beğeni toplamayı başarmıştı. Tuncel Kurtiz ve Ahmet Uğurlu’nun üstün performanslarıyla göz doldurduğu film, yurtdışında ki festivallerde en çok ödül olan Türk filmi oLma özelliğini taşıyor.
Reha Erden / Jin – Sinemaya Yön Veren Yönetmenler ve Filmleri
Henüz 17 yaşlarında bir genç olan Jin, yaşama tutunmak için tüm yolları zorlayan ve bunun için karanlık ormanlara cesurca aşmaya çalışan bir nev-i ‘Kırmızı Başlıklı Kız’dır. Bilinmeyen bir nedenle, üyesi olduğu örgütten kaçıp, uzaklaşır. Hem silahlı örgüt mensuplarından hem de güvenlik kuvvetlerinden gizlenerek hayatta kalmaya çalışır. Şimdi benliği hayal kırıklıklarıyla örülüdür. Kendisini sığındığı ormana ve doğaya adar. Dağlarda, tepelerde yalnız başına günler ve geceler geçirir.
Patlayan bombalar, çatışmalar, tedirgin geçen günlerin ardından, sivil kıyafetler bulup kente inse de, hayat onun için insanlar arasında hiç kolay olmayacaktır. Tüm bu süreçte yaşadıkları ona hayvanların, doğanın en yakın dostu olduğunu gösterecektir…
Semih Kaplanoğlu / Bal, Süt, Yumurta
Yönetmen Kaplanoğlu’nun sinema tarihinde de özel yeri olan “Yusuf Üçlemesi”nden “Yumurta”, “Süt” ve “Bal” başyapıt filmlerini sizlerle paylaşmak isterim.
“BAL”
Yusuf’un babası, kasvetli bir ormanın içerisinde arıcılıkla hayatını kazanmaktadır. Yusuf ise henüz yeni okula başlamıştır. Bir gece gördüğü rüyayı babasına anlatır. Rüyanın içeriği ise bir sırdır. Bir gün Yusuf’un babası ormanın derinliklerine dalar. Geri gelmeyişi, Yusuf’u içine kapanık bir insana dönüştürür. Gün geçtikçe insanlardan daha da uzaklaşan bir çocuk olan Yusuf, bir gün ormanın derinliklerine dalıp babasını aramaya çıkacaktır. Semih Kaplanoğlu’nun Berlin’den Altın Ayı ile dönen filmi, Türk sinemasının son dönemdeki en önemli filmlerinden biri olarak kabul ediliyor. Filmin başrollerinde Bora Altaş, Erdal Beşikçioğlu ve Tülin Özen var.
“SÜT”
Yusuf ile annesi, Yusuf’un yıllar önce ölen babasından kalan ineklerin sütüyle geçinmeye çalışmaktadırlar. Yaşadıkları İç Anadolu kasabası son yıllarda etrafta kurulan sanayi tesisleri nedeniyle modernleşirken geleneksel üretim yöntemleri ve bazı meslekler hızla yok olmaktadır.
“YUMURTA”
Şair Yusuf annesinin ölüm haberini alır ve yıllardır uğramadığı kasabadaki çocukluk evine geri döner. Bakımsızlıktan harap düşmüş bir evde onu genç bir kız, Ayla beklemektedir. Yusuf beş yıldır annesi ile yaşayan bu uzak akrabadan habersizdir.
Sitemizde bulunan diğer fimler yazılarımızdan birkaçının linkini aşağıda bulabilirsiniz.
En İyi 2. Dünya Savaşı Filmleri – 20 Muhteşem Başyapıt
İzlemeniz Gereken 15 Komedi Filmi – Karantina’da Eğlence
En İyi Seri Filmleri – Karantinada Vakit Geçirme #Evdekal
sizler için derlediğim ve sevdiğim filmleri sizlerle paylaştım umarım beğenirsiniz.Sorularınız için bana @e.oktee hesabımdan ulaşabilirsiniz görüşmek dileğiyle
HOŞÇAKALIN.