Merhaba, bir önceki yazımda doğunun sınır şehirlerinden Iğdır’ı tanımıştık. Muş Gezilecek Yerler yazımızda, yine bir Doğu Anadolu şehri olan, ünlü Yemen Türküsünün doğduğu, Malazgirt savaşının yaşandığı toprakları Muş’u tanımaya ne dersiniz. Muş gezi rehberime başlıyoruz.
Muş, Çavuş Dağı’nın kuzeydoğu eteklerinde kurulmuş olan bir Anadolu şehridir. Bir rivayete göre, Muş adı şehre, Asurlulardan kaçarak Muş yöresine gelen İbrani kabilelerinden biri tarafından verilmiştir. Nitekim 1914 Bitlis Vilayet Salnamesinde Muş adının İbrani’ce “Sulak verimli ve otlak” anlamına gelen “Muşa” kelimesinden geldiği ileri sürülmüştür.
Tarihi Murat Köprüsü
Murat nehri üzerinde bulunan köprü, Selçuklular tarafından yapılmış olup tam yapım tarihi bilmemektedir. Murat Köprüsü’nün efsanesine göre Yöre halkı tarafından söylenen efsaneye göre köprüyü Ermeni zengin bir kız yaptırmış ve yapımı sırasında köprüyü görmeye gittiğinde köprüde çalışan bir ustanın oturduğu noktada sürekli bir kibrit yaktığını görüp sinirlenmiş.
Usta kıza “çok cimrisin” demesi üzerine Ermeni kız cimri olmadığını kanıtlamak için “köprünün ayağına bir küp altın gömeceğim” demiş. Bu efsaneye göre gömülü olan altını bulabilmek için hazine avcıları köprünün orta ayaklarını patlatarak köprüye zarar vermişlerdir. Halkın ısrarları sonucu köprü restorasyon yapılarak günümüzde halen kullanılmaya devam edilir hale gelmiştir.
Malazgirt Kalesi
Muş’un ilçelerinde biri olan Malazgirt; Haşmetli bir görünüme sahip olan Malazgirt kalesi 10. yy.da Bizanslılar tarafından yapılmış. Eski Malazgirt’i çepeçevre kuşatan kale siyah sert taşlardan yapılmış olup aynı zamanda ‘’Berber Kalesi olarak da bilinir. Kale Müslümanların ilk dönemlerinde gerek Bizansların zamanında yapılan savaşlarda kalkan olarak kullanmışlardır. Kalenin iki burcu çeşitli zamanlarda gördüğü zararlardan dolayı kısmen ’de olsa restorasyondan geçmektedir. Ara ara yapılan bu restorasyonlar halen devam ediyor.
Hamurpet (Adoğan) Gölü
Hamurpet Gölü Muş’un Varto ilçesinde bulunur. Hamurpet Dağının eteklerinde bulunan göl, Büyük ve küçük Hamurpet olarak bir birinine yakın iki göldür. Volkanik bir göl olma özelliği taşımakta. Gölün adı Hititçe iki yılan, kutsal anne, hamur ve iki çocuk anlamlarına geliyor. Bu göle uydudan bakıldığı zaman, bağdaş kurmuş bir kadın ve suya uzanan bir yılan şekli görünüyormuş.
Çevresin de kamp yapıp günü birlik piknik için gidebilirsiniz. Gölde bir çok balık türü vardır. En çok görülen balıkların başında sazan gelmekte. Kış aylarında gölün donmasıyla paten yapma imkanıda bulabilirsiniz.
Hamurpet’in en çok dillendirilen hikayesi ise: İki buğday başağı ile iki çocuğa hamile kalan bir kadının köylüler tarafından dışlanması ve iftiraya uğraması sonucu kadın köye beddua ediyor. Köylüler tarafından dışlanan kadın köyün dışında yaşıyor.
Köyün yerle bir olması için beddua edince bir ejderha ortaya çıkarak kadını korur ve ejderhanın çıktığı yerden çıkan su ile söz konusu köy sular altında kalır.
Gölde bulunan Turna Adası ‘Ada Quling’ de iki çocuğa beşik haline geldiği ve her bahar aylarında ortaya çıktığı ifade ediliyor. Belirli süreçler bu yılanın gölde oluşan kasırga ile ortaya çıktığına ve köylülerin bunu gördüğüne inanılıyor.
Arak Kilise Ve Manastırı
Kara çavuş dalağrının zirvesinde bulunan Arak Kilisesi dağın eteklerinde kurulu olan Arak köyünden adını almıştır. Köyün adı Farsçada şarap anlamına gelir. Köyde eskiden üzüm ambarının olduğu ve üzüm şırası çıkarıldığı bilinmektedir. Marak Manastırı Dağ üzerinde büyük bir düzlükte bulunmaktadır. 250 metre ilerisinde bir çan kulesine sahip.
Manastırın yapımında kullanılan malzeme ve mimarisi Roma izleri taşımaktadır. Pers İmparatorluğu ve Romalılar arasında süren mücadele içinde ve uzun yıllar Pers İmparatorluğunun hakimiyeti altında kalmış olup sonrasında Romalılara hediye edilmiş Arak Manastırı.
Surp Garabet Manastırı – Muş Gezilecek Yerler
Muş’un kuzeyinde ormanlıkta, bağ ve bostan içinde iki adet heybetli, kubbeli bir kilisedir. Etrafında yüzlerce patrik ve papaz odaları vardır. Zamanında bir çok millet arasında meşhur olduğu için yılda bir kere yüzlerce insan toplanarak çadırlar, otağlar kurulup alış verişler yapılırmış. Manastır tarih boyunca birçok farklı şekilde adlandırılmıştır.
Günümüzde en bilindik olan isimleri çanlı kilise ve çengili kilisedir. Manastırı, Muş merkeze 30 kilo metre uzaklıkta olan yukarıyonganlı Köyüne ulaşarak ziyaret edebilirsiniz.
Alaeddin Bey Camisi / Paşa Cami
Muş merkezde Kale mahallesinde bulunan camii Zamanında Muş valisi olarak görev yapan Alaadin bey tarafından yaptırılmış ve Camii kendi ismini taşımaktadır. Camii kare bir plan olarak yapılmış ortası ve yanlarında küçük kubbeler ile örtülüdür. En dikkat çekn özelliği duvarlarının ve minaresinin renkli taşlar ile örülmüş olmasıdır. Bir diğer güzel özelliği mihrapta bulunan bitki motifleridir.
Alaaddin Bey Hamamı
Hamam Osmanlı son dönem eserlerinden biri olup halen kullanılmaya devam eden yapılardan biridir. Hamamın ilgi çeken bir özelliği de, büyük locaya girişte, kapının hemen üzerindeki kaplumbağa kabartması bulunmasıdır.
Muş’un Nesi Meşhur
Doğu Anadolu Bölgesinin bir çok güzelliği sadece doğası ve tarihi ile sınırlı olmadığını Muş gezisini yaptığınızda tadacağınız yemekleri ve tatlıları ile iyi ’ki gelmişiz dedirtecektir. Sizler için tadım yapacağınız yemek ve tatlıları kısaca buraya bırakıyorum notlarınızda bulunsun.
Helimaşı Çorbası, Hez Dolması, Muş Böreği, Cav Belek, Mırtöge Yemeği, Herse, Kırçik, Teter Helvası
Bir önceki Iğdır gezi yazımıza buradan ulaşabilirsiniz
Diğer yazılarım için buraya tıklayabilir,
Daha fazlası için instagram’da takip edebilirsiniz… cigdemmmky
Sevgilerimle,
Çiğdem