MİLANO’YA HOŞGELDİNİZ
Milano İtalya‘nın en çok ziyaret edilen şehirlerinden. Aynı zamanda çoğu insanın da beklentilerinin altında kalan ve klasik dar sokaklı İtalyan kentlerinden oldukça farklı yerlerden. Hemen hemen Milano‘ya giden her insandan duyduğum şey orada pek de bir şey olmadığı yönünde. Aslında kendi içinde farklı dinamikleri olan, Avrupa’nın moda ile bütünleşmiş bir diğer merkezi de diyebilirim bu asil şehir için. İstanbul‘dan her gün kentin her iki havalimanına da uçuş var ve rahatlıklı ucuz uçuşlar yakalanabilen Milano‘ya bence bir şans vermek lazım. Bakalım Milano Çevresinde Gezilecek Yerler Nereler?
Gel gelelim yolunuz buralara kadar düştü ve şehir merkezi ile sınırlı kalmayıp, otobüse trene atlayıp bir yerlere gidelim diyenlerdensiniz. Öyle değilseniz bile biraz çizginin dışına çıkmanız için size ufak ama unutulmaz rotalar ile cesaret vereyim. Doğru yerdesiniz çünkü Milano‘nun bir diğer özelliği de tıpkı Roma gibi dünya tatlısı küçük birçok şehre ve kasabaya olan yakınlığı. Üstelik Alp Dağları‘nın hemen eteğinde yer alan şehirlerden biri de olduğu için farklı coğrafya seçenekleri sunuyor. Düşündüm ki yıllar içinde gide gele güzel bir liste çıktı ve bunu paylaşmanın vakti geldi. İşte Milano’ya sadece 1,5 saat uzaklıkta gezilebilecek yerler listem sizin için hazır.
Milano çevresinde gezilecek yerler nereler derseniz:
Varenna
Varenna, Milano Centrale‘den 6,70 euro ödeyerek bineceğiniz tren ile rahatlıkla ulaşabileceğiniz en güzel kasabalardan. Como Gölü yanında yer alan bu küçük cennet sizi başka bir zamana götürüp büyülüyor. Sokakların arasında kaybolmak yetmeyecek, bu kasabanın yerdeki taşlarından tutun da binalarındaki detaylarına kadar kaybolmak isteyeceksiniz. Göl kenarında yürüyüşler, sokak aralarında keşifler ve belki de sizin benden farklı yakalayacağınız birçok güzellik için doğru adres.
Como
Como, adını tahmin edebileceğiniz gibi Como Gölü‘nden alan bir kent. Aynı Varenna gibi tren ile çok kısa sürede rahatlıkla ve ucuz yolla ulaşabileceğiniz yerlerden. Alp Dağları‘nın temiz havasını almak için en güzel tercihlerden. Bir detay ise bir üniversite kampüsünün bu şehirde olması. Bilindiği gibi üniversite şehirleri her zaman dinamikliği ile dikkat çeker. Ancak bence yine de Como kafa dinlemek isteyenler için bir kaçış noktası.
Bellagio
Bellagio da Varenna ve Como‘nun kardeş kasabası. Diğerleri gibi bu kent de sokakları ve göl manzarası ile eşsiz bir zevk sunuyor. Üstelik bu üç güzel kasabayı Varenna‘dan başlayarak botlarla birer birer ziyaret edebilirsiniz. Siz yeter ki gezmek isteyin, olanaklar sonsuz.
Lugano
Hazır Schengen vizesi cepteyken sınırları biraz aşabiliriz. Lugano, yani İsviçre‘nin sınırında yer alan küçük kasabayı ziyaret edebilirsiniz. Aslında burası için İsviçre‘nin Como kenti diyebiliriz. Yine doğasıyla sizi kendine hayran bırakacak olan bu küçük kente ulaşım diğerlerine göre biraz pahalı olmakla birlikte yine trenle mümkün. ancak aktarmalı trenler ile azami 7 euro ödeyerek de ulaşılabilir.
Bergamo
Bergamo kentini maalesef çoğu kişi havalananına verdiği isimden dolayı biliyor. Ben de nasıl bir cevher olduğunu oldukça geç öğrendim. O yüzden siz benim tavsiyeme uyun ve mutlaka bir gününüzü hem hesaplı hem de keyifli bu yer için ayırın. Bergamo, 5,50 euro bedelinde Trenitalia biletleriyle bir saat içinde ulaşabileceğiniz bir diğer güzel kent. Kent merkezi sizi aldatmasın ve sakın hemen öyle hayal kırıklığına uğramayın. Şehir merkezinden füniküler ile Citta Alta‘ya ulaştıktan sonra karşılaşacağınız mimari ve manzara muazzam güzellikte. Bunu kaçırmak istemeyeceğinizden eminim.
Verona
Shakespeare‘in zamana meydan okuyan Romeo ve Juliet eserinin bir parçası gibi hissetmek istiyorsanız başlı başına tarih kokan bu şehri görmeden olmaz. Öyle bir kent ki sizi hem tarihiyle hem de doğasıyla etkiliyor. Ünlü arenası, Juliet‘in evi, Garda Gölü İtalya’nın en önemli noktaları arasında. Yürüyerek kolaylıkla gezilebilecek bu şehrin her yerinde Romeo ve Juliet‘i size hatırlatan parçalar göreceksiniz. Adeta şehir bu eser ile bir bütün olmuş durumda. Milano‘ya sadece 1,5 saat uzaklıkta gezilebilecek yerler arasında olan bu romantik şehre bir selam vermeden sakın gitmeyin.
Genova – Portofino
Genova, İtalya‘nın en önemli liman şehri ve bu nedenle aynı Milano gibi diğer kentlerinden biraz farklı. Bana Karaköy‘ü çok andırıyor. Gittiğinizde mimari size de çok tanıdık gelebilir. Genova aslında bence bir kapı görevi gören şehirlerden. Kentin kendisinden daha çok buradan rahatlıkla ulaşılabilen yerlere hayranım. Portofino bunlardan biri ve en güzeli bence. Şarkılara konu olmuş ve hala daha dünyanın ileri gelen asillerinin ve varlıklı ailelerinin tercih ettiği limanlardan. Portofino‘da her şeyi şöyle bir kenara bırakıp kendinizi şımartabilirsiniz. Deniz kenarına kurulu restoranlarda şarabınızla leziz İtalyan peynirlerini tadabilir, güneşin teninizi yakmasına izin verebilirsiniz. Bazı kentlerin ruhu vardır ve Portofino kesinlikle bunlardan biri.
Torino
Po Nehri‘nin içinden geçtiği bu güzel şehir yine Milano‘ya yakın güzelliklerden. Asil, gizemli ama bir o kadar da eğlenceli bu kentin meydanlarında, müzelerinde vaktin nasıl geçtiğini anlamayacaksınız. Yine Alp Dağları‘ndan gelen esintileri hissedebileceğiniz kentlerden. Sinema Müzesi şehrin en dikkat çekici odak noktalarından olmakla birlikte gerçekten de görülmeye değer. Müze gezmeyi pek sevmeyen insanlar için bile klasik müze anlayışının oldukça dışında ve kesinlikle keyifli bir deneyim sunuyor. Mısır Müzesi de şehrin öne çıkan mekanlarından.
Bologna
Bologna aslında başlı başına ziyaret edilmesi gereken yerlerden ancak oldu da sınırlı zamanda çok yer görmek hevesinde iseniz bu kent aradığınızı size fazlasıyla verecektir. Tarihi yapıları, tabii ki meydanları ve kendine has mimari ile İtalya‘nın en önemli şehirlerinden. Sarıdan turuncuya çalan renkleriyle binalarına, dar ve kıvrık sokaklarına hayran kalacağınızdan eminim. Bu Rönesans kenti unutulmazlarınız arasına girebilir. Üstelik bir üniversite kenti de olduğu için canlılığını hep koruyan bir Bologna görülmeye değer.
Daha Neler Neler…
Liste dolu dolu ve eminim ki bu dikkat çeken kentler dışında yüzlerce köy ve kasaba var. Arabanıza atlayıp uzun yol seyahatine çıkmak isterseniz bütün bu şehirleri birbirine bağlayabilirsiniz. İtalya’da araba kullanırken dikkat etmeniz gereken en önemli şey ZTL’dir. Bu konuda aşağıdaki linkten bilgi edinebilirsiniz.
İtalya’da Araba Kullanırken ZTL’e Dikkat
Tabii ki herkes bu imkana sahip değil, tıpkı benim gibi. Ancak İtalya’nın en güzel yanlarından biri de tren ile neredeyse bütün ülkeyi küçücük kasabalarına kadar dolaşabiliyor oluşunuz. Her şey çok sistematik ve İtalyanlar inanılmaz sıcakkanlı, yardımsever insanlar. Hızlı trenlerle veya Regionale olarak geçen ve genelde en ucuz bilet skalasına sahip hatlarla Milano seyahatinizi daha da renklendirebilirsiniz. O yüzden sınırları zorlayıp ulaşabildiğimiz her yere bir adımımızı atalım derim. Keşif her yerdedir ama bu küçük kasabalarda tadı daha bir başkadır.
2 yorum
Bir çok kişinin aksine bende sizin gibi milanoyu çok sevdim.
Milano’yu sevmek için gerçekten yaşamak lazım. Benim gibi düşünenlerin olmasına sevindim.