İznik denildiğinde genelde akla İznik Gölü ve çinileri gelir. 7000 yıllık İznik’in geçmişinde bölgede tarihi öneme sahip birçok yerleşim yerinin var olduğu biliniyor. İznik tarihiyle olduğu gibi, doğasıyla da eşsiz bir coğrafya! İznik köyleri gezi rehberi yazımda sizlere, senelerdir İznik çevresinde yaşamış olmama rağmen neden hiç gezmemişim dediğim kendine özgü, şirin İznik dağ köylerinden bahsedeceğim.
İznik’te Az Bilinen Köyler
Gürle Köyü
Gürle köyü, zamanında Ceneviz ve Bizans’tan Osmanlı’ya önemli bir yerleşim yeri olmuş. Bakkalı bile olmayan bu küçücük şirin köyün evleri ve mimarisi diğer köylerden farklı olduğunu size hissettiriyor. Köy çeşmesinin yanında bir sütun başı, hemen köy merkezinde manastırdan dönme olan restore edilmiş bir hamam, Safranbolu evlerini andıran büyük ama yıkılmak üzere olan binalar… Fakat beni bu köyde etkileyen en önemli şey sizin de aşağıda fotoğrafını gördüğünüz bina oldu. Benim de orada sohbet ettiğim bir köylüden öğrendiğim kadarıyla, Cenevizlilerden kalma, 99 pencereli ipekböceği yetiştirilen, büyük avlulu bir yapıymış. Şimdilerde ise bu tarih terkedilmiş, camları kırık halde gezginleri bekliyor-bina içine giriş yok-.
İnikli Köyü
İnikli Köyü, Samanlı Dağları’nın İznik Gölü’ne bakan bir yamacında kurulmuş. Halk arasında, inek besledikleri için, ya da inekli bir Yörük nedeniyle bu adı aldığı söyleniyor. Köyde çok sayıda tahrip olmuş ahşap tarihi bina bulunuyor, fakat çok güzeller insan üzülüyor. 1995 yılında köydeki tarihi evler koruma altına alınmış fakat evler terk edildiği için evlerin çoğu yıkılmış halde. Tarihi cami de koruma altına alınmış. Köyün içinde ve çevresinde de çok sayıda antik kalıntıların yer aldığı söylenmekte.
Sölöz Köyü
100 yılı aşkındır ayakta kalan heybetli bu bina(aşağıda fotoğrafta görebilirsiniz) gerçekten durup dakikalarca kendini seyrettiriyor. İpek böceği yetiştirmek için kurulduğu biliniyor. Dışarıdan görünen bacalar da bu yüzden bulunuyormuş. Şimdilerde “gençler ipek böceğini bile tanımaz” diyor köy sakinleri. Zamanla da halkın geçim kaynağı zeytincilik olmuş. Yunanlılar bölgeyi işgal ettiğinde bu bina hastane olarak kullanılmış ve bölgede tek yıkılmayan yapıymış.
Kırıntı Köyü
İznik’in bu doğa harikası dağ köyleri içinde ilçeye en uzak olan Kırıntı Köyü… Ovalık bir arazide kurulu olan köyün Karadeniz’i andıran farklı bir bitki örtüsü var. Hatta yalnızca Doğu Karadeniz’de ve Kafkaslar’da bulunabilen birçok orman meyvesi ve endemik bitki türüne de ev sahipliği yapıyor. Yoğun nem sayesinde geniş bir ormana sahip olan bölgeyi, sonbaharda ziyaret ettiğim için de renkler gerçekten büyüleyiciydi.
Bolşevik İhtilali’nden sonra, ağırlıklı olarak Batum ve çevresinden göç eden Gürcüler, bu köye gelirken tohumlarını, adetlerini, dillerini de getirmişler. Bu sebepten Gürcü kültürünün yaşadığı bir köy burası.
Kırıntı Köyü 90 hane iken göç sebebiyle 35 haneye düşmüş ancak son yıllarda yeniden 50 haneye yükselmiş. Köy halkı hayvancılık ile geçinmekte. Ve oldukça misafirperver, yardımsever insanlar olduklarını söyleyebilirim.
Köyde, ata tohumu mısır unu ve buğday unu alabileceğiniz eski bir değirmen var. Fakat gözleriniz bir değirmen arayacak olursa benim gibi bulamazsınız, dere kenarında ahşap küçük bir ev içinde bulunuyor. Köyün girişlerinden birinde “Acar Su Değirmeni” diye küçük bir tabela gözünüze çarpacak. Bunu takip edip iki tabela ile ulaşabilirsiniz. Küçücük bir dereden gelen su ile dönen bu değirmen şimdilerde çevrelerdeki köy halkının da öğütme için kullandığı bir değirmenmiş. Artık dönem dönem bu değirmeni ziyaret ediyor, köylüden lezzetine bayıldığımız mısır unumuzu satın alıyoruz.
Sansarak Kanyonu
Doğa fotoğrafçılarının vazgeçilmezi olan Sansarak Kanyonu, ormanların derinliklerinde vadi içinde gerçekten saklanmış bir cennet. İznik’e bağlı olan Sansarak köyü sınırlarının içinde bulunan kanyon 7 km’lik zorlu parkuru ile en zorlu dağ yürüyüşü alanlarından biridir.
Uzun ve çetin parkurları ile orta kısmından akan karasu deresi, doğa sporcuları için çok sevilen bir lokasyon. Aynı zamanda Türkiye’nin her yerinden fotoğraf meraklısı ziyaretçileri burada görmeniz de kaçınılmaz. Balta girmemiş ormanlar olarak nitelendirilen kanyon hazırlıklı kıyafet ve ayakkabı ile yürümeye değer.
İznik Köyleri Gezi Rehberi | İznik’te Az Bilinen Köyler
Tacir Kanyonu
Tacir Kanyonu zaman ayırılması gereken ve yine hazırlıklı giyinip gelinmesi gereken bir yer.
Kanyon girişinde ahşaptan yapılmış bir mescit yer alıyor. Mescidin iki yanında da çeşme var. Aracınızı bu civarda bırakıp, Veysel Karani adındaki küçük asma köprüden geçip, sağa doğru yürüdüğünüzde kanyona doğru ilerlemiş oluyorsunuz. Hatta biz kanyona girmeden önce hemen oradaki gözleme yapan teyzelerden birer gözleme de yedik, tavsiye ederim:)
Kanyona başlarken sizi bir şelale karşılıyor. Bir süre kanyon içinde suya girmeden yürümeniz mümkün olsa da, su içinde yürüyüş yapabilmek için suya uygun ayakkabılarınızla gelmeniz iyi olur. Ayrıca yürüyüş yollarının pek düzgün olmadığını söyleyebilirim. Kanyonun uzunluğu 10-15 km. Kanyon, birbirinden güzel küçük küçük onlarca şelaleye de sahip.
Dilerseniz şelalelerin oluşturduğu havuzlarda yüzebilirsiniz de. Hatta kanyonun başlangıcında göreceğiniz nispeten yüksek şelalede, geniş havuzun çevresine atlama platformu bile yapılmış.
Fakat söylemeden geçemeyeceğim bir konu, kanyon abartısız bir şekilde belirtiyorum çöp içinde bırakılmış. Artık bitkiden çok etrafta çöp görüyorsunuz gerçekten çok üzücü.
İznik’e gelmişken Bursa ve çevresini de rotanıza katmak isterseniz, yazılarımızı aşağıya bırakıyorum.
Bursa Doğal Mekanlar Rehberi | Bursa’da Az Bilinen 5 Doğa Harikası
İznik Gezi Rehberi | Tarihe Açılan Kapı ve Osmanlı Mirası İznik
Gölyazı Gezilecek Yerler | Bursa’da 1 Günde 2 Keyifli Rota
Diğer yazılarıma da buradan ulaşabilirsiniz.
Soru, öneri ve takipleriniz için instagram adresim: serennaydin
Keyifli geziler!
Seren Aydın