Geri Dönüşüm ile Hayat Bulan Mimariler – Bölüm 2
Geri dönüşüm ile hayat bulan bir dizi diğer mimari örneklerinin hikayelerini bu yazımda anlatmaya devam ediyorum.
Geri dönüşüm ile hayat bulan örnek projeler :
8- Süper otoyollardan güzel evler çıkar mı?
“Aşikar olanı yeniden düşünmek yepyeni sonuçlar yaratabilir.”
- Hepimiz devasa boyutlarını fark etmeden bir çok ülkede veya şehir otoyolları kullanmışızdır. Ancak Madrid, İspanya’da bulunan Hemeroscopium isimli ev, ulaşım alt yapısının boyutlarına dikkat çekiyor.
- Evin yapımında normalde otoyol inşaatları için üretile prefabrik beton kirişler kullanılmış.
- Olanaksızmış gibi duran görüntüsü ve yer çekimine karşı duruşu ölçek algılarımızı tekrar düşünmemize sebep oluyor.
9- Yeni bir deri eski kemikleri kurtarabilir mi?
“Çevreye hitap eden göze de hitap edebilir.”
- Müteahhitler Güney Melbourne, Avusturalya -142 Park Street‘te bulunan 1960’lardan kalma bir oteli lüks bir apartmana dönüştürmeye niyetlendiklerinde, mimarlar binanın verimini arttırıp genel imajını iyileştirirken, aynı zamanda eski halini mümkün olduğunda korumak istediler.
- Bu isteklerini bina için “2. bir deri” yaratarak gerçekleştirdiler ve bu deriyi binanın eski tuğla cephesinin üzerine yerleştirdiler.
- Siyah renkli yeni alüminyum paneller dikey bir bahçeye ev sahipliği yapıyor ve binanın ısı performansını esaslı bir şekilde arttırıyor.
10- Tarihi kentlerin fütürist kamu alanları olabilir mi?
“Kentler zaman kapsülleri değildir.”
- Seville belediyesi şehir merkezindeki otoparkı ve otobüs durağını kaldırmaya karar verdiğinde, yetkililer alanının altında Roma İmparatorluğunun kalıntıları olduğunu keşfederek şaşkınlığa uğradı.
- Uluslararası yarışmada Metropol Parasol projesi 1. oldu.
- Kalıntıları korumayı başaran, üstelik alışveriş yerleri ve kafeler için alan açan bu proje aynı zamanda hareketliliğini koruyan şehre yeni ve büyük bir meydan kazandırdı.
- Mantara benzeyen altı gölgelik alan Endülüs’ün yoğun güneşine karşı koruma sağlarken, ziyaretçilere terasa tırmanıp duvarlarla kaplı şehrin panoramik manzarasını seyretme fırsatı veriyor.
- Yine de kentin bu nefes kesici simgesinin en çılgın özelliği şekli değil, büyük kısmının ahşaptan inşa edilmiş ve yeryüzündeki en büyük yapı olması.
11- Bir metro istasyonu yer altında olmak istemenize sağlayabilir mi?
“İyi mimari için beklenen zamana değer.”
- Budapeşte ‘de bulunan M4 Fővám tér ve Szent Gellért tér istasyonları için düşünülen bu eklenti 1980’lerde yapılmak istenmiş ancak plan anca milenyum döneminde uygulamaya koyulmuş
- Yeni yapı teknikleri, mimarların araziyi devasa bir kutu şeklinde kazmalarına ve onu yapılandırmak için beton kirişler kullanmalarına imkan tanıdı.
- Birbirleriyle temas halinde olan kolon, kiriş ve yürüyen merdivenler cam tavandan gelen güneş ışığı ile aydınlanıyor. Böylelikle bu yeraltı mekanı 3 boyutlu bir kavşak hissi yaratıyor.
12- Nakliyeci konteynırları şaşırtıcı olabilir mi?
“Mimari sıradan malzemeler için sıradışı kullanımlar icat edebilir.”
- Standart boyutları ve uygun fiyatlarıyla her yerde bulunabilen nakliye konteynırları,mimarların yapılarda kullanabildiği ilgi çekici malzemeler arasında yer alıyor.
- Anyang Waterfront ‘un kamusal sanat programına ziyaretçi çekebilmek için inşa edilen Anyang OpenSchool; (Kore) bu modüllerle yapılabileceklerin sınırlarını zorluyor adeta.
- Modüllerden biri olanaksızmış gibi görünen 45 derecelik bir açı ile dururken, diğer modül yerden 3 metre yukarıda duruyor ve yapı parlak sarı renginin de yardımı ile bir kent simgesi haline geliyor.
13- İyi mimari 2+1’i 1 yapabilir mi? – Geri Dönüşüm İle Hayat Bulan
“Doğru tasarım sayesinde mimari kendisini oluşturan parçaların toplamından daha değerli olabilir.”
- Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde bulunan Museu de Arte do Rio ve yanındaki binada bulunan müze okulu toplamda 3 ayrı binada hizmet veriyor bir kimlik sorunu yaşıyordu.
- 1910’da inşa edilmiş bir saray binası, yüzyılın ortasında yapılmış bir otobüs garı binası ve önceden polis hastanesi olarak kullanılan bir bina.
- Bunlardan tek bir kimlik yaratmak için mimarlar ayrık binaları görsel olarak birleştirmek amacı ile betondan yapılmış ve havada salınan bir gölgelik yarattılar.
- Dalga şeklindeki gölgelik çıplak gözle görülebilen kolonları sayesinde, müzenin açık terasının ve aşağıdaki avlunun üzerinde süzülüyormuş gibi görünüyor.
Geçmişimizi yeniden anlamlandırarak var olan binalarımız için yeni bir gelecek yaratmak oldukça mümkün! Serinin ilk yazsını kaçırdıysan mutlaka buradan okumanı öneriyoruz 🙂
Yazımı okudun ama aklında sormak istediğin sorular mı var? Bana instagram adresim piecesofsera üzerinden her zaman ulaşabilir veya yorum kısmından sorularına yanıt bulmayı deneyebilirsin!
Sevgilerle!
Sera