Engelli Dostu ve Kolay Yaşanabilir Şehirler
Bazılarımız için günlük rutinini yaşamak pek de göründüğü kadar kolay olmuyor. Son yıllarda engelli vatandaşlar için başlatılan ve amacı farkındalık yaratmak olan birçok proje var. Batılı şehirler birçok şehircilik konusunda bize göre önde oldukları gibi engelli dostu ve kolay yaşanabilir şehirler yaratmakta da öndeler. İşte sırasıyla Engelsiz Avrupa Şehirleri
Öyle ki Avrupa Birliği her sene European Access City ödülü vererek hem teşvik yaratan hem de sürekliliği olan bir proje ile yıllardır güzel bir hareketi yönetiyor. 2011 yılından bugüne, yaşanabilir ve ulaşılabilir şehir olma sıfatına ulaşmış kentleri şöyle bir gözden geçirelim. Belki bir gün biz de şehirlerimizle bu seviyeye ulaşarak herkes için ulaşılabilir oluruz.
Avila (2011) – Engelsiz Avrupa Şehirleri
İlk kez 2011 yılında yapılan yarışmada 66 aday şehir arasından sıyrılarak ödülü almaya hak kazanan Avila, İspanya’nın bir Orta Çağ kenti. Bu ödülü almasını sağlayan ise 2002 yılında hazırlamaya başladıkları özel eylem planı. Bu plana göre bir engelli bireyin şehrin içinde rahatlıkla dolaşmasını sağlayan projeler geliştirilmiş ve hayata geçirilmiş.
Salamanca ile Madrid arasında yer alan Avila şehrinde en dikkat çekici öge tarihi surlar. Hatta bu surlar sayesinde şehir UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmeye hak kazanmış. Tren ile rahatlıkla ulaşabileceğiniz şehirde istasyondan inip biraz yürüdüğünüzde sizi göz kamaştıran ve titizlikle korunan surların bir parçası olan Alcazar Kapısı karşılıyor. Yine kentin öne çıkan yapıları ise Avila Katedrali, Bazilika ve Manastır.
Bahar ayları ise ziyaret için önerilen en güzel dönemdir.
Salzburg (2012) – Engelsiz Avrupa Şehirleri
Salzburg, tarihi, sosyal ve altyapısal alanları ve ögeleri ile engelli vatandaşları için engelleri kaldıran ve her yaştan, kesimden insanın eşit şartlarda ulaşıma sahip olmasını sağlayan bir sistem geliştirerek 2012 yılında bu ödüle layık görülmüştür.
Orta Çağ kentleri arasında Avrupa’nın gözdesi olan şehirde, Salzburg Kalesi, Mirabell Sarayı, Mozarts Geburtshaus, Katedral, Hellbrunn Sarayı ve Getreidegasse Caddesi şehrin öne çıkan cazibe noktalarıdır.
Berlin (2013) – Engelsiz Avrupa Şehirleri
Berlin şehir merkezi kusursuz bir ulaşım sistemine sahiptir. Otobüs, tramvay, metro ve tren hatları birbiri ile büyük bir uyum ve bağlantı halindedir. Hal böyle olunca engelli vatandaşlar da bu sisteme dahil edilmişler. Hatta bu vatandaşlar için özel turlar bile düzenleniyormuş.
Tabii ki Berlin’e 2013 yılında bu ödülü kazandıran sadece ulaşım sisteminin engelliler için uyumlu hale getirilmiş olması değil. Kamu kurumları, kültürel ve tarihi yapılar da tamamen erişilebilir durumda.
Avrupa’nın en çok turist alan şehirlerinden biri olan Berlin için ise gezi rehberimiz bu yazıda!
Göteborg (2014)
Açık ve kapalı alanları ile tamamen “herkes için bir şehir” olma amacıyla planlarını yapan Göteborg şehri 2014 yılında Access City Award‘ı kazanma şansını yakaladı. Ünivertsitesinden parklarına, kamu binalarından turistik yapılara kadar engelsiz bir erişim imkanı sunan şehir kapılarını herkese açmış, bekliyor.
Güzel bir İsveç şehri olan Göteborg’da Sanat Müzesi, Liseberg Eğlence Parkı, Botanik Bahçesi, Kanal Turu, Marstrand Adası, Haga Mahallesi görülmesi ve tecrübe edilmesi gereken şeyler arasında yer almaktadır.
Boras (2015)
Göteborg’un ardından bir diğer İsveç şehri olan Boras, 2015 yılında bü özel ödülü almaya hak kazanmıştır. Ulaşılabilir bir şehir yaratmak için girişilen kapsamlı ve stratejik yaklaşımla, engelli insanları günlük yaşantılarında karşılaştıkları diğer engellerden kurtarmak hedefleniyor.
İsveç’in en büyük şehirlerinden biri olan Boras’ta hayvanat bahçesi, bilim müzesi, parklar ve kamp alanları dikkat çekici noktalar arasındadır.
Milano (2016)
Benim de favori şehirlerimden biri olan Milano, erişilebilir ve engelsiz alanlar yaratma politikası ile yola çıkan bir diğer şehir. Bu ödülü almaya hak kazanan ilk İtalyan şehri olmasının yanı sıra kendinden sonra gelecek aday şehirlere de iyi bir örnek oluyor.
Milano şehir merkezinde Duomo di Milano, Parco Sempione, Navigli, Castello görülmesi gereken yerler arasındadır. Ayrıca alış veriş yapmayı, yerel ama aynı zamanda biraz da popülerleşmiş mekanlarda pizzanızı yemeyi, güzel italyan kahvenizden içmeyi unutmayın.
Milano ve çevresinde görülebilecek yerler için ise bu yazıma göz atmadan geçmeyin 🙂
Chester (2017)
2017 yılında ipi göğüsleyen şehir Birleşik Krallık’tan geliyor. Ülkenin kuzey batısında konumlu Chester şehri yaklaşık %18 i engelli ve %21’i 65 yaş üstü olan bir nüfusa sahip. Nüfus yapısı ve Avrupa’nın şehircilik anlayışı bir araya gelince ödülün sahibi belli oluyor.
Törensel Cheshire kontluğunun merkezi olan Chester’in tarihi kent surları şehirde mutlaka görülmesi gereken yapıların arasında yer alıyor. Bunun yanında Chester Katedrali, Eastgate Saati, The Grosvenor Müzesi ve kent parkları önemli odak noktaları arasındadır.
Lyon (2018)
Lyon şehrine 2018 Access City Award‘ı kazandıran; otobüslerin %100’ünün engelli vatandaşlar için uygun kullanıma sahip olması, kütüphanelerde okuma makinelerinin, sesli kitapların ve ekranların olması ve dijital birçok materyalin engelli insanların hayatını kolaylaştırmak için kullanıma hazır olmasıdır.
Fransa’nın ünlü ve turistik kenti Lyon, Rhône ve Saône nehirlerinin arasında kurulmuş masalsı bir şehirdir. Vieux Lyon, Notre-Dame de Fourviere Bazilikası, Parc de la Tete d’Or, Musee des Beaux Arts de Lyon, Lyon Cathedral, Bellecour Meydanı, Opera National de Lyon, Place des Terreaux, Fourviere Tepesi, Musee Miniature et Cinema şehirde mutlaka görülmesi gereken yerler arasındadır.
Ayrıca gurme kenti olarak da bilinen Lyon’da yerel lezzetlerin tadına bakmadan dönmeyin 🙂
Breda (2019)
Hollanda’nın Breda şehri engelli insanların hayatlarını kolaylaştırmak için sürekliliği olan gelişmeler yaparak 2019 yılında ödüle layık görüldü. Engelleri insanların daha çok izole bir hayat yaşadığı dünyamızın aksine Breda şehrinde teknolojik gelişmelerin de yardımıyla açık ve kapalı alanlarda engelli insanlar verilen hizmetlere kolayca ulaşabiliyorlar.
Hollanda’nın orta bölgesinde yer alan şehirde 1536 yılında inşa edilen Breda Kalesi, Valkenberg Parkı, Bira Müzesi, Grote Kerk Kilisesi ve Pazar Meydanı görülmesi gereken yerler arasındadır.
Access City Award 2020 için ise başvurular hala açık durumda. Bu ünvana ve ödüle sahip şehirlerin sayısı her sene artarken bir yandan da farkındalığın ve bu çabanın artıyor olması da gerçekten çok sevindirici bir durum.
Umarım en kısa zamanda bir Türk şehrini de aday, finalist ve lider olarak görebiliriz.
Diğer yazılarım için buraya, Instagram hesabım için ise buraya bakabilirsiniz ?
Yolunuz hep açık olsun, sevgiler..
Ezgi