Rönesans’ın En Güzel Eseri – Floransa Gezilecek Yerler ve İpuçları
Herkese merhabalar! İlk yazımda sizlerle Floransa’nın güzelliklerini kendimce paylaşmak istedim. Bildiğiniz klasik anlatımlardansa kendimce yaptığım sıralamayla sizlere anlatmak istiyorum. Biz Haziran ayında gittik ama size daha sakin mevsimlerde gitmenizi tavsiye edeceğim çünkü çok uzun sıralar oluyor. Hadi o zaman başlayalım:) İşte Floransa Gezilecek Yerler ve İpuçları
FLORANSA’YA NASIL GİDİLİR?
3 kişi olarak çıktığımız bu seyahatte aslında biz Pegasus ile Roma’ya geçip orada 3 gün vakit geçirip (Roma gezimi ayrı bir yazıda sizlerle paylaşacağım) oradan daha önce https://www.trenitalia.com/en.html den aldığımız bilet ile Roma Termini’den bindiğimiz trenle Floransa’ya ulaştık.
GÖRÜLMESİ GEREKEN YERLER
Santa Maria Novella Bazilikası
Garda trenden indikten sonra en yakınınız olan noktadan başlamak sırt çantalı gezginler için en ideali. Hele ki kalacağınız otelin giriş saatine daha varsa.. Gara yürüme mesafesinde olan bu bazilika şehirde inşa edilen ilk dini yapı olarak görülüyor. Dış mimarisi ve iç kısmında bulunan freskleriyle göz alıcı olduğunu söylemek isterim.
Ponte Vecchio
Palazzo Pitti ile Palazzo Vecchio arasında seyahatlerini halka gözükmeden yapmak isteyen Medici ailesi tarafından inşa edilmiş üzerinde evler olan köprü. Şu an bu binalar kuyumcu ve hediyelik eşya dükkanı olarak kullanılıyor. Köprüyü arkanıza alacak şekilde bu renkli görselin önünde fotoğraf çekilmeyi unutmamalısınız..
Uffizi Galerisi
Ponte Vecchio’dan sonra Vasari Koridoru’ndan geçerek kısa bir yürüme mesafesiyle Uffizi Galerisi’ne ulaşabilirsiniz.Birçok sanat eserinin sergilendiği bu mekanda daha çok Michelangelo’nun Kutsal Ailesi ve Botticelli’nin Venüs’ün Doğuşu eserlerini görebilirsiniz.
Signoria Meydanı (Piazza della Signoria)
Tam bir açık hava müzesi tadında olan bu meydana girdiğinizde gerçekten nereye bakacağınızı şaşıracaksınız. Tabi benim ilk gözüme çarpan Michelangelo’nun David’i oldu. Tabi ki gördüğünüz replikası olup orijinali Floransa Güzel Sanatlar Akademisi Galerisi’ne taşınmış. Vecchio Sarayı, Herkül, Casus ile birlikte bence en güzellerinden biri olan Neptün Çeşmesi göreceğiniz diğer eserler.(Neptün Çeşmesi önü çok kalabalık olduğu için fotoğraf çekilmek için sıra bekleyebilirsiniz)
Piazza del Duomo
Floransa Katedrali (Duomo) şehrin kendisiyle özleşmiş Duomo Katedrali dışarıda ayrı içerisinde ayrı harika mimarisiyle sizleri mest edecek. ‘Abi gerçekten adamlar bu işi biliyorlar işte yapmışlar’ deyip rüyalarınıza girecek güzellikte olduğunu ayriyeten belirtmek isterim:) Kubbe, vaftiz bölümü, bodrumu, çan kulesi ve müzesiyle ayrı bölümlerden oluşuyor ve bu noktalara girişler tabii ki ücretli oluyor. (bizim için kur farkını düşünürsek gerçekten ciddi rakamlar) Turistlerin tercih ettiği en popüler bölümü ise kubbe (dome) bölümü önceden rezervasyonla bu bölüme girebiliyorsunuz. Katedralin içerisindeki İlahi Komedyayı sergileyen freskleri görmelisiniz.
17.yüzyıldan bu yana çalışan 24 saati birden güneşin hareketlerine göre gösteren giriş kapısının üzerinde bulunan saat dikkatinizi muhakkak çekecektir.
414 basamak çıkarak Giotto’nun çan kulesinden Floransa’yı izleyebilirsiniz. Ama ben size birazdan bedavaya zevkle gün batımında Floransa’yı izleyebileceğiniz bir yer söyleyeceğim 🙂
Aziz Giovanni Vaftizhanesi sekizgen şeklindeki bu bina katedrali önünüze aldığınızda tam arkanızda kalacak görmemeniz mümkün değil. 19. Yüzyıla kadar Katoliklerin vaftiz törenleri için kullanılmış. İç ve dış kısmına mozaikler işlenmiş olan vaftizhane, rölyef heykelli 3 güzel kapısıyla meşhur..Michelangelo bu kapılara Cennet’in Kapıları (The Gates Of Paradise) adını vermiş adam işi biliyor vallahi görünce anlayacaksınız.
Piazza della Republica
Çok uzun yıllardan bu yana şehrin merkezi olarak kabul edilmiş bu meydan kısa süreliğine uğrak noktanız olabilir. Çok pahalı restoranlarla çevrili o yüzden birine oturup keyif yapmak sizin tercihiniz olur. Aslında en güzel yanı mimari dokusuyla, Arcone zafer takıyla meydanın ortasında, rengarenk atlı karıncasıyla gerçekten hoş bir ambiyansı olması. Bu atlıkarıncaya çıkıp Instagram için harika kareler yakalayabilirsiniz:)
Mercato Centrale
Şimdi gelelim alışveriş meraklılarına:)
Burası şehrin merkez çarşısı olarak geçiyor diyebiliriz. Aslında yeme içme bölümü olan, hediyelik eşyaların, çoğunlukla deri eşyaların (çanta, kemer, cüzdan…) satıldığı açık bir pazar. Farklı ırklardan insanların sizi tutup tezgahlarına çekmeye çalışmalarına sakın aldanmayın kur farkını düşününce baya ilginç fiyatlar ortaya çıkabiliyor. Ama bilmedikleri nokta bizim Türk olduğumuz ve pazarlığı çok sevdiğimiz:) 10 Euro dedikleri çantayı 5 euroya kadar indirmiş biri olarak beğendiğiniz ürün için ölümüne pazarlık yapmanızı tavsiye ederim, yeter ki alın diye dayanamayıp indirim yapıyorlar:) Sizin için ilginç tecrübeler olabilir.
*Ama benim size tavsiyem alacağınız hediyelik eşyaları bu tarz popüler yerlerden değil de daha ara sokaklarda kalan dükkanlardan almanız. Gün içerisinde az müşterileri olduğu için yeter ki alın diye uyguna satıyorlar.
Santa Croce Bazilikası
Bu bazilikada Michelangelo, Galileo, Dante gibi isimlerin anıt mezarları bulunuyor. Aslında biz buraya akşam saatlerinde gidebildik. Siz de akşam giderseniz ışıklandırması ve meydanın canlılığıyla banklara oturup bu mimariyi izleyip dinlenebilirsiniz..
Michelangelo Meydanı (Piazzale Michelangelo)
En sevdiğim yere geldiğimize göre size kişisel tavsiyelerimi söylemek isterim. Bu meydana çıkmadan önce aşağıda belirteceğim pizzacıdan pizzanızı ve bir marketten şarabınızı alıp çıkmalısınız. (3 euroya bile harika şarapların olması gerçeğini atlayamayacağım)
Akşam vakitlerinde müzik eşliğinde tepede bulunan merdivenlere oturan İtalyan gençleriyle gün batımında şahane Arno Nehri ve Floransa manzarasıyla güzel bir keyif yapabilirsiniz.
*Ayriyeten Pitti Sarayı, San Lorenza Basilikası ve Boboli Bahçelerini de gezinize ekleyebilirsiniz.
FLORANSA YEME İÇME
Geldik en güzel konuya! İtalya gerçekten yeme içme konusunda çok üst seviyede. Küçük salaş noktalarda bulunan mekanları bile harika.
Buraya kadar gelip pizza, deniz mahsullü makarna, şarap tatmadan olmaz dedik ve 3 öğün yemek yedik (biraz abartmış olabiliriz ama siz de dayanamayacaksınız emin olun)
Pizza için Gustapizza kesinlikle gidip denemeniz gereken bir yer. Akşamüzeri saatlerinde açılan, kapısında uzunca kuyruk olan bir mekan olmasıyla birlikte gerçekten o sırada beklemenize değen bir lezzet. Zaten yürüdüğünüz her yerde küçük tatlı tasarımlarıyla sandviç, kahve ve şarap dükkanları göreceksiniz, tadımlarınızı buralarda yapabilirsiniz. Son olarak Gino’s Bakery’nin tatlılarını denemeden dönmenizi istemem:)
İtalya’da arabayla gezecekseniz ZTL yazımıza bakmayı unutmayın!
Bizim gezi planımız bu şekilde oldu umarım sizlere de faydası olur..Başka bir yazıda görüşmek üzere 🙂