Yeryüzündeki Cennet: Karadeniz Yaylaları
Şarkılara konu olan, gidenlerin hayranlıklarını gizleyemediği, dönenlerin deyim yerindeyse kalplerini bıraktığı meşhur Karadeniz Yaylaları, ve bunların başında gelen Ayder Yaylası, Rize şehrinde yer alıyor. Çamlıhemşin ilçesinin en önemli yaylası olarak kabul edilen Ayder Yaylası, ilçe merkezinin yaklaşık olarak 20 km güneyinde yer alıyor. Deniz seviyesinden yüksekliği 1300 metre olan Ayder Yaylası, genlikle kayın ormanları ile bezenmiştir. Hemen arkasında Kaçkar Dağları bulunan yayla, özellikle de kaplıcalarıyla ön plana çıkıyor. Öte yandan yaylada yetişen çiçeklerden elde edilen balın da çok meşhur olduğunu söyleyebiliriz. Mutlaka bir yerlerde, meşhur “Ayder Balı” olarak satılan ballara denk gelmişsinizdir.
Ayder Yaylası – Karadeniz Yaylaları
Ayder Yaylası’nın tarihi, bizleri 13. yüzyıla kadar götürebilir. Buna rağmen gerçek anlamda yayladaki yerleşim 1800’lü yıllarla beraber başlamış. Özellikle Halalılar olarak ifade edilen topluluğun o dönem Ayder Yaylası üzerinde oldukça aktif olduğunu görüyoruz. Ayder Yaylası’nda yer alan kaplıcanın ise 320 yıllık bir tarihi söz konusu. Her sene mayıs ayında bölgeye gelen Halalılar, kaplıca sayesinde dinlenme şansı bulurlarmış. Eylül ayında ise ot biçmek için yeniden yaylaya gelirlermiş. Bu iki ziyaret de bölge halkı için oldukça önemli bir ritüele dönüşmüş. Özellikle de ot biçmeye gelirken genellikle keyifli bir şekilde şarkılar söylenirmiş.
Yaklaşık olarak 30 seneden bu yana resmi anlamda turizm bölgesi olarak kabul gören Ayder Yaylası, öte yandan da Milli Park statüsüne de sağlık ve doğa turizmini bir arada entegre edebilen ender yerlerden biri olan yayla, çok sayıda yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapıyor.
Yeşilin her tonuna tanıklık edeceğiniz Ayder Yaylası’nda, birbirinden sempatik yayla evleri kadar dağın eteklerinden süzülen şelale de dikkat çekicidir. Görsel açıdan bir gelin tülünü andırdığı için halk arasında “Gelin Tülü Şelalesi” olarak bilinen bu şelale, bazı kaynaklarda ise Ambarlık Şelalesi biçiminde geçmektedir. Ayder Yaylası’ndaki kaplıcalar, Osmanlı’dan bu yana ilgi odağı olmuştur. 250 metre derinlikten gelen şifalı sularının 50 derecenin üzerinde olduğunu söyleyebiliriz. Modern tesislerin yer aldığı yaylada, 40 kişinin dahil olacağı havuzlar, basınçlı su alanları ve dinlenme bölümleri keyfinize keyif katacaktır. Ayder Yaylası’nda yöresel lezzetlerle buluşmak istiyorsanız sizi mıhlama, laz böreği, mısır ekmeği, hamsi, dağ çileği reçeli gibi lezzetlerin beklediğini söyleyebiliriz.
Pokut Yaylası – Karadeniz Yaylaları
Pokut Yaylası, Çamlıhemşin ilçe merkezine 21 kilometre mesafede bulunuyor. Yakın gözüküyor yalnız ulaşımın sağlandığı yolların bir tarafı dik ve dağlık alanlardan, diğer tarafı uçumdan oluştuğu ve bunula beraber klasik Karadeniz yolları gibi çok fazla viraj bulunduğu için Çamlıhemşin’den buraya ulaşmanız 1 saatten fazla sürebiliyor.
Yaylaya ulaşıp şöyle bir etrafınıza baktığınızda ise o meşakkatli yolun yorgunluğunu üzerinizden anında atabiliyorsunuz. Türüne ender rastlanacak güzellikte bir manzara ile ruhunuzun en ücra köşelerine kadar huzur ile dolup taşıyorsunuz adeta. Bölgede bulunan birçok yaylada olduğu gibi bu yaylanın ismi de Rumca bir isim. Malum eski dönemlerde Rum İmparatorluğu’nun hüküm sürdüğü topraklar buralar.
Yaylanın yerleşim tarihi ise yaklaşık 200 yıl kadar öncesine dayanıyor. Şu anda yaylada 75 civarında ev var fakat evlerin hepsi kullanılmamakta. Yaylanın yerli halkı çoğunlukla Konak Mahallesi ve Ortan Köyü’nden. Yaylada bulunan ve kullanılmakta olan bazı evler ise konaklamak isteyen ziyaretçilere tahsis edilebiliyor.
Evlerin mimari yapısı ahşaptan oluşuyor ve o alışıla gelmiş yayla evlerinden pek farklı olduğu söylenemez. Fakat ortamın sahip olduğu eşsiz güzellik bu alelade evleri bile gözünüzde saraylar kadar büyütüyor.
Çamlıhemşin sınırları içerisinde bulunan yaylaların genelinde, sert ve soğuk esen rüzgarlardan dolayı belli bir yükseklikten sonra pek fazla ağaç göremezsiniz fakat Pokut Yaylası bu konuda da ezberleri bozuyor. Yaylada bulunan ağaçlar dağların zirvesine kadar orman şeklinde uzanıyor.
Yaylaya ulaşmak için hava yolunu tercih etmek isterseniz Trabzon‘a kadar gidebiliyorsunuz ve buradan da kara yolu ile önce Rize’ye ulaşmanız gerekiyor. Rize’den ise Çamlıhemşin ilçe güzergahını kullanarak devam edebiliyorsunuz. Hava yolu tercihini pek önermiyoruz çünkü çok fazla aktarma yapmanız gerekebilir. Karayoluyla yaylaya gitmek isterseniz de yine önce Rize sonra Çamlıhemşin sonra da Pokut Yaylası güzergahlarını kullanmanız gerekiyor.
Pokut Yaylası’na ulaşmanın en zahmetsiz ve uygun yolu özel aracınız varsa o şekilde gitmeniz olacaktır çünkü ulaşımın sağlandığı yol hayli zorlu bir yol ve toplu taşıma araçları yaylanın olduğu bölgeye pek çıkmıyorlar. Ama şu kadarını söyleyelim. Ne şekilde giderseniz gidin buna değeceğini bilerek gidin diyor ve konumuzu burada noktalıyoruz.
Palovit Yaylası – Karadeniz Yaylaları
Palovit Yaylası, Trovit Yaylası’nı geçtikten sonraki aşıttan aşağıya doğru inilerek ulaşılan bir yayladır. Çamlıhemşin’e 4 saatlik araba yolu uzaklığında bulunan Palovit Yaylası’nın hemen karşısında da Meleskur Yaylası bulunmaktadır.
Arabayla ulaşım şu an için tek bir yol üzerinden mümkündür. Bu yol Elevit Yaylası üzerinden olup, Pazar’dan itibaren yaklaşık 4 ile 5 saat sürmektedir. Yılın 7-8 ayı (Ekim ve Mayıs arası) mevcut yol Horon Geçiti‘nden dolayı çığ veya kardan dolayı kapalıdır. Toplu taşıma Pazar ilçesinden günlük kalkan minibüsler vasıtasıyla yapılmaktadır. Özel arabası olanlar ise Çamlıhemşin ilçesine ulaştıktan sonra Hemşin Yaylaları (Çat) tarafı yoluna girmelidir. Daha sonra sırasıyla Çinçiva, Zilkale, Elevit ve Trovit Yaylası‘na geçip, Trovit Boğazı’nı aştıktan sonra Palovit’e ulaşılır.
Palovit’e bağlanacak diğer üç adet başka araba yolu hattından Palovit Deresi yolunun doğal haline bırakılması kararı alınmıştır. Diğer iki yolun yapım çalışmaları ara ara devam etmektedir. Bunlar sırasıyla Hazindağ-Amlakit, ve Samistal yoludur. Bu yollarin birleştirilmesi de muhtemeldir. Şu an hiçbiri açık değildir, fakat bittiklerinde şu anki yola nazaran 1 ile 2 saat arası zaman tasarufu olması bekleniyor. Bununla birlikte, bu yollar sayesinde yaylada kalabilme süresinin 1 ile 2 ay arası artması beklenmektedir. Bu iki yayla Apivanak Yaylası’ndan gelen dereyle birbirinden ayrılmaktadır. Palovit Yaylası, Samistal’a ulaşılan patika yolu tarafındadır. Aşıt’ın hemen karşısındaki yayladır. Palovit Yaylası, Çamlıhemşin sınırlarında olmasına rağmen Arka Hemşin tabir edilen Hemşin ilçesinin kullandığı bir yayladır.
Palovit ve Meleskur yaylaları günümüzde de hayvancılık faaliyetlerinin yürütülmesi itibariyle “yayla” sıfatını koruyan ve geçiş noktası olması itibariyle önemli yaylalardır. Palovit ve Meleskur yaylalarındaki mimari yapı geleneksel taş işçiliğinden örnekler taşısa da, eski özelliğini yavaş yavaş yitirmektedir. Bunda bu iki yaylaya çıkarılan araba yolunun etkisi büyük olmuştur. Palovit Yaylası, Çayeli’ne bağlı Çilingir, Arsavos, Sefalı Köyleri ve Hemşin’e bağlı Çaneva ve Ortaköy köyleri tarafından kullanmaktadır.
Karadeniz yaylaları her özelliği ile birçok ziyaretçiye kapılarını açıyor. Herkes tarafından öneme sahip olan yaylalar bulundukları konum ayrıcalığı ile de ön plana çıkmakta ve son dönemlerde insanların genellikle yaylalara çok fazla değer verdikleri yansımakta.
Karadeniz ile ilgili diğer yazıların linkini de sizler için şuraya bırakıyorum.
Tadılması Gereken 10 Lezzet – Karadeniz Lezzetleri
Hangi Şehirden Ne Alınır? Karadeniz Bölgesi Yöresel Ürünleri
Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere.
BOL SEYAHATLER
1 Yorum
Benim acımdan yazını okumak çok faydalı oldu çünkü temmuz ayında özel aracımla çıkacağım Doğu Karadeniz gezimi planlamakta yardımcı olacak. Emeklerine sağlık. Sevgiler…?