Doğal Güzellikler Ülkesi-Karadağ’da Yaşam

Karadağ’da Yaşam 

Belki içinizde benim gibi başka ülkede yaşamak isteyen arkadaşlar vardır. Hatta bunu gerçekleştirmiş ve gerçekleştirmek üzerede olanlar vardır. Benim hep hayalimdi başka bir ülkede yaşamak ve ben bunu gerçekleştirip Karadağ’a taşındım. Şuan nasıl sorularını duyar gibiyim. Tam da burda yazımın içeriği anlaşılmış oldu aslında. Karadağ‘da yaşam konusunda sizi biraz bilgilendireyim. Daha önce yazdığım gezi rehberi yazısı da aşağıdaki linkte bekliyor Karadağ Gezi Rehberi

Ben Karadağ’a iş bularak geldim. İş aradığım geçen yazın sonunda Linkedin’ de gördüğüm bir ilan üzerine başladı serüven. Başvuru yaptım. Kabul edildim. Yaklaşık 2 hafta sonra kendimi havaalanı dış hatlar terminalinde buldum. Akşam saatlerinde başkenti Podgorica’daydım. Evime yerleştim. Ertesi gün şehirde yürüyüşe çıktım. Mevsimin Kasım olması nedeniyle havanın soğuk olduğunu belirtmeliyim. Vu sayede benim maceram başlamış oldu. Tabi kışı soğuk geçen bu ülkede ısınma problemi olduğunu da söylemem gerek. Bizdeki gibi doğalgaz yok. Evlerde ya klima var, ya elektrikli ısıtıcı ya da Norveç ısınma sistemi dedikleri elektrikli bir sistem. Yani her türlü elektrik faturasına olan oluyor 🙂 Kışın neler çektiğimi bir ben biliyorum. Evi mutlaka güney cephede tercih etmek lazımmış. Test etim onayladım. 🙂

Size Karadağ’da yaşam nasıldır. Kotor, Budva ve Tivat’ ta yaşam nasıldır ? Konaklama ve fiyatlar hakkında detaylı bilgi vereceğim. Sonrasında da burda şirket açabilmek için size bazı bilgiler vereceğim.

Karadağ, AB ülkesi olmamasına rağmen EURO kullanmaktadır. Karadağlı bir kaç kişiye sorduğumda neden Eurp kullandıklarını bana açıklayamadılar. Çünkü onlar da bilmiyorlardı 🙂 İlk geldiğim zamanlar bana pahalı gelmişti biraz.

Bazı fiyatlar aşağıdaki gibi ;

Su:  0,40 Eur

Süt: 0,90-1,20 Eur

Makarna: 0,70 Eur

Nescafe:  0,25 Eur

Filtre Kahve: 0,90 Eur

Pizza: 2,80 Eur

Brokoli: 3,40 Eur

Patates Kilosu: 0,40 Eur

Su faturası:    3-5 Eur

Elektrik: 25-40 Eur

İnternet: 8-25 Eur

Taksimetre: 0,40 Eur

Listeyi daha da uzatabilirim ama fikir sahibi olmanız açısından yeterli olacaktır. Gitmeden önce araştırma yapmıştım ama yeterli bilgiye sahip olamadığım için gittiğimde epey moralim bozulmuştu. Tek mutlu olduğum konu insanların yardım sever olmalarını ve Türkleri seviyor olmalarıydı. Ülkenin kış aylarında ne kadar soğuk olduğunu siz tahmin edin. Hani o hep “Balkanlardan gelen soğuk hava dalgası” var ya, işte kesinlikle doğru. Ha birde sanki sanarsın İngiltere burası, yağmur bir başlar ve 1 hafta aralıksız yağar. Kışları pek evden çıkılmıyor anlayacağınız.

Ülkedeki kiraların fiyatlarına gelirsek te, İstanbul’un Etiler semti gibi bir bölgede 0+1 evler 250 Euro , 1+1 evler 350 Euro , 2+1 evler ise 450 Euro civarındadır. Bu bölgede aradığınız herşeye 2-3 dakika yürümekle ulaşabilirsiniz. Bir çok binanın altında cafe ve barlar mevcut.

Nehir kenarındaki ve şehir merkezinde olan evler ise, daha uygun ancak tek problem evlerin eski olmaları. Nehir çevresinde bulunan evlerde yazın koku olduğu ve sineklerin çekilecek dert olmadığını söylemişlerdi. Ben 8 ay içinde 3 ev değiştirdim 🙂 Evlerin hepsi bu arada eşyalı ve eksik birşey olduğu taktirde ev sahibinden isteyebiliyorsunuz.

Kimse 1 yıldan az süreli kontrat yapmak istemiyor. Sadece bize özgü değil, kendi vatandaşı olmayan herkesten kira olarak fazla ücret talep ediyorlar. Eve ilk girişte 1 kira ve kira bedeli kadarda depozito isteniyor. Bizdeki gibi sahibinden kiralık gibi bir durum yok. Bizdeki gibi de emlakçıya para falan ödemiyorsunuz. Depozitoyu emlakçı alıyor. Tek husus eğer ki erken çıkmak isterseniz depozito iadesi gibi bir durum söz konusu değil.

Yukarıda bahsettiklerim Podgorica için geçerli. Kotor ve Budva için söylemek gerekirse kiralar biraz daha pahalı ve yaz sezonu yaklaştıkça artış gösteriyor. En pahalı şehir neresi derseniz Tivat derim. Merkezin dışına çıktıkça kiralar ve gıda fiyatları değişiklik gösteriyor tabiki.

Kiralık evlerden bahsetmişken bir anımı anlatayım sizlere. Kiraladığım 2. evde akşam eve bir geldim boru patlamış. (Eski evlerin azizliği işte) Her yer su üstelik birde kötü koku var. Ev sahibini aradım, eşi ile geldiler. Ben çocukları ile oynadım. Tamirci çağırdılar, etrafı düzenlediler. Elimi birşeye sürdürmediler sağolsunlar. Benim evden çıkmama neden olan konu ise bu olayın yaşandığı aynı hafta apartmanın kapısında gece dışarıda kalmış olmam. Ev sahibi aradım ama anahtar olmadığını söylediler. Geceyi bir arkadaşımın evinde geçirdim ve ertesi gün evden çıkacağımı ilettim.

Gelelim başka konulara ülkede bir kere çay kültürü yok. Hep sallama çay mevcut. Bir arkadaşım yanıma tatile gelince bana çaydanlık ve çay getirmişti. Çok mutlu olmuştum. Çaysız hayat çok zormuş.

Burada iş vasıtası ile bulunduğum için bütün süreci çalıştığım şirket yönetti. Konsolosluktan belgeler alındı. Sağlık raporu alındı. Komik gelecek ama başvuru işlemleri postanede yapılıyor. Evraklar teslim edildi. Parmak izi ve fotoğraf işlem tamam. 2 hafta sonra çalışma ve oturma izni kartım elimdeydi. Ülkeler arasında en sorunsuz oturum izni veren ülke olduğu söyleniyor.

Biliyorsunuzdur ülke, AB üyeliğine girme süreçi içinde. Bu yüzden de bir çok insan için cazibe merkezi durumda. Ülke kendi vatandaşları dışında azınlıkta Arnavut ve Ruslar mevcut. Tabiki biz Türkler‘ide unutmamak lazım. Ülkenin yerel gazetesinde çıkan bir haberde ülkede en çok kazanç bırakan şirketlerin Türk şirketleri olduğunun belirtildiği bir haber yayınlanmıştı. Bu ne demek oluyor? Biz Türkler olarak Karadağ‘a çoktan yerleşmeye başladık yani. Genel olarak herkesin ortak paydası yakın gelecekte AB üyesi olacak bu ülkede şimdiden oturum izni ve vatandaşlık alıp , akabinde AB üye ülkelerinin sahip oldukları ayrıcalıklara sahip olmak. Üye olmamalarına rağmen Karadağ vatandaşlarının AB üye ülkelerine serbest geçiş hakkı bulunmaktadır.

Karadağ Ekonomisi 

Karadağ‘ın ekonomisi ağırlıklı olarak turizme dayanır. Ülkenin nüfusu yaklaşık olarak 800.000.  Üretim konusunda oldukça gerideler. Bir çok gıda maddesi ya Bosna‘dan ya da Sırbistan‘tandan gelmektedir.

Sanayinin gelişmemiş olması ülkenin ekolojik güzelliğinin daha da artmasına neden olmuş. Yemyeşil, el değmemiş bir doğası var. 2006 yılında Sırbistan‘dan ayrılarak bağımsızlığını ilan etmiş ve Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi üyesi ve Avrupa Birliği üyeliğine aday ülke konumundadır. Ülkenin 2023 yılına kadar Ab üyeliğine girmesi beklenmektedir. Bu arada en çok bize tatil yapan ülke denir ama bunların da bizden farklı bir tarafı yok.

Karadağ’da Nasıl Oturum İzni Alırım 

Nasıl şirket açabilirsiniz sorusuna gelirsek te, Sırpça bilmeden biraz zor bir durum yasal olarak yapmanız gereken bazı şeyler var. Bunun için bir muhasebe şirketi ile irtibat kurabilirsiniz onlar sizin adınıza bütün işlemleri yürütüyorlar. Türkiye’deki gibi şirket açılışında istenen belge yığınları izinler vs de yok. Başvuru yaptıktan sonra en geç  3 hafta içinde çalışma ve oturma izniniz çıkmış oluyor. Çokça şirket açılışı yapma konusunda firmalar var ve söyledikleri gibide 10 günde şirket kurulabiliyor. Öğrendiğime göre 7000-8000 Eur gibi rakamlar istenmekte. Araştırma yapmadan sakın bu tarz bir konuda ilk bulduğunuz yerle irtibata geçmeyin. Gerçekten bu rakamlar bir hayli fazla.

Yok ben şirket açmayacağım dersenizde limit zorunluluğu olmadan bir gayrimenkul almanız durumunda da oturma izinine sahip olabiliyorsunuz. İlk yıl 1 yıl oturum izni veriliyor sonrasında ise her sene yenilemeniz gerekmekte. 5 yılın sonunda vatandaşlık istemek için müracat edebilirsiniz.

Benim kalbimi çalan bu ülkede yaşamayı kim istemez ki?

Sormak istediğiniz hususlar varsa seve seve yardımcı olmak isterim. Umarım birazda olsa aklınızdaki sorulara cevap bulabilmişsinizdir. karadağ’da yaşam, karadağ’da yaşam, karadağ’da yaşam, karadağ’da yaşam