Çay Hakkında Bilmeniz Gerekenler | Bir bardağa doldursak her şeyin düzeleceğini sandığımız yoldaşımız, üşüdüğümüzde hem parmaklarımızı hem içimizi ısıtan, sıcakta harareti alıyor bahanesi olan, hastalıkta, sağlıkta hep bizimle olan, bardak bardak hiç bıkmadan içebildiğimiz çayı anlatmak istiyorum size. Hayatımda ilk defa çay çiçeğini görünce bunun heyecanına kapıldım. Sizi de ortak etmek istedim.
Dünyada Çay | Çay Kültürü Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Çayın dünyadaki serüveni Çin’de 3. yy’da başlamış. Rivayete göre, M.Ö. 2700’lerde İmparator Shenn Nung bir çay ağacı altında oturduğu sırada elindeki sıcak su dolu kâseye birkaç yaprak çay yaprağı düşer. Düşen yaprakların suya verdiği renk ve tat imparatorun hoşuna gider. Şifa olarak kullanılmaya başlandıktan sonra diğer ülkelere yayılmaya başlar. 18. yy’a gelindiğinde çok sayıda millet çayı tüketir hale gelmiş.
Tam bir kahve tiryakisi olan ülkemizde çayla tanışma serüveni ise 1900’lü yıllarda başlamış. Çay o kadar sevilmiş ki sudan sonra en çok tüketilen içecek olup milli içeceğimiz haline gelmiş.
Dünya Çay Komitesi raporuna göre, yılda kişi başı en çok çay tüketen ülkeler sıralamasında ilk sırada Türkiye yer alıyor.
Türkiye’de Çay Kültürü
Kendine has kokusu, rengi ve aromasıyla, kahvedeki kadar kafein içermemesi ve çarpıntı yapmaması nedeniyle de günde en az 10 bardak içilen çayı nerdeyse sevmeyen yoktur.
Şuan çayı çeşit çeşit bardaklarda içmeyi tercih eden olsa da, Türkiye’de çayı ince belli cam bardakta içmek esastır. İçici çayı illa görmek ister. Tazeliğini renginden ve kokusundan anlar. Tavşankanı benzetmesi hoşuma gitmese de bu yakıştırmanın renkten dolayı değil, kanın oluk oluk akmasından, bereketinden olduğu söyleniyor.
Bardak altlığındaki desenin de anlamı var. Çay ocaklarında, otogarlarda ve bazı kafelerde en çok gördüğümüz melamin çay tabakları aslında İran kökenliymiş. Adı da Acem Çay tabağı olarak geçiyormuş. Tabaktaki kırmızı benekler çayın renginin daha kırmızı görünmesini sağlarken, desenin aralıklı olması da çayın renginin çok koyu görünmesini önlemekmiş. Sizce de bir çeşit illüzyon değil mi bu tabak olayı?
Tarladan Bardağa Çay
Çay bitkisi, endüstriyel üreticilikte 2 metrenin altında ve küçük ağaç görünümünde olurken serbest bırakıldığında boyu 9 metreye kadar uzanabiliyor. Dikimden ortalama 4 yıl sonra ürün alınmaya başlanıyor.
Ülkemizde çay, sadece Gürcistan sınırından başlayarak Fatsa’ya kadar uzanan alan içerisinde yetiştirilebiliyor ve yaygın olarak Doğu Karadeniz bölgesinden toplanıyor. Türkiye’de en çok çay üretilen il ise Rize.
Çay, Mayıs ayından Ekim ayına kadar 3 kere hasat ediliyor. Bazı yıllarda iklim uygun olduğunda 4 hasat da yapılabilirken daha yüksek rakımlardaki çaylar ancak 2 defa hasat edilebiliyor. Aroması en yüksek çayların da 400 rakımın üzerinde toplanan çaylar olduğunu Rize’de tanıştığım kadın kooperatifinden öğrendim. En kıymetli hasat genç tomurcukların çıktığı ilk hasat döneminde yapılıyor.
Çay hasadı daha hızlı olması amacıyla makas veya makineyle körpe ve aslında alttaki kuru veya kart yapraklar da araya karışarak yapılıyor.
Bazı üreticiler ise, makas olmadan, tek tek elle ve hiç atık olmadan sadece en körpe çay yapraklarının toplanarak işlenmesiyle hasadı gerçekleştiriyor. En kaliteli ve aroması en yüksek çay da bu şekilde işlenen çay oluyor.
Yani açıkçası çayları yaprak şeklinde demlemek istediğimizde çok daha zahmetli ve hassas olarak işlemden geçtiğini bilmek gerekiyor.
Karadeniz bölgesinde kışın hava soğuduğu ve Rize’de yüksek kesimlerde kar yağdığı için herhangi bir böcek de olmuyor bu yüzden zirai ilaç kullanmaya gerek duyulmuyor. Dünyada üzerine kar yağan tek çay Türkiye’de, Rize’de üretiliyor.
Ülkemizde Tüketilen Çay Çeşitleri | Çay Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Ülkemizde temelde 3 çay çeşidi var. Çoğunlukla siyah çay tercih edilirken, sağlıklı yaşam için yeşil çay ve beyaz çaya olan talep de giderek artıyor. Aslında isimlendirme çay türlerinin işleme ve hasat farkına göre yapılıyor.
Siyah Çay
Soldurma, kıvırma, fermantasyon, kurutma ve tasnif olmak üzere toplam beş aşamadan geçerek üretiliyor.
Yeşil Çay
Siyah çay ve aynı bitkiden elde edilse de farklı işleme teknikleri uygulanıyor. Siyah çay oksijenle tepkimeye girerek yavaş yavaş kurutulurken, yeşil çay toplanır toplanmaz kavrulma işlemi uygulanarak kurutulur. Bu işlem sayesinde oksijenle tepkimeye girmesi engellenmiş oluyor.
Yeşil çay siyah çaya oranla yüksek antioksidan ve düşük kafein miktarına sahip. Ancak beyaz çay yeşil çaya fark atıyor.
Beyaz Çay | Çay Kültürü Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Çay bitkisinin tomurcuklarının, birinci ve ikinci yapraklarının çok tazeyken koparılıp fermantasyon işlemine uğramadan çayın rengi, yaprak şekli ve kokusunun da soldurma aşamasında ortaya çıkıyor. Fiyatının diğer çaylara göre pahalı olmasının sebebi de çok taze çay yaprağı tomurcuklarından toplandığı için üretilebilecek miktarın az olmasından kaynaklandığını söyleniyor.
Beyaz çay yeşil çay arasındaki fark ise çay yapraklarının toplama ve işleme süreçlerinin değişkenlik göstermesinden kaynaklanıyor.
İyi Çay Nasıl Demlenir ? | Çay Kültürü Hakkında Bilmeniz Gerekenler
En güzel çay, sırsız seramik demlikte, üzerine kaynar su konularak demlenen çay olduğunu yine organik çay üretimi yapan kadın kooperatifinden öğrendim. Yeşil çay 5 dk, siyah çay 15 dk demlenmeli ve altında fokurdayan demlik de olmamalıymış. Su ile seyreltilebilir ancak altında kaynayan su aromasını bozuyormuş.
Çaydan bu kadar bahsettikten sonra kalkıp bir çay demlememek ayıp olacak.
Çayla ilgili diğer yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Sorularınız için bana @demetsah instagram hesabımdan ulaşabilirsiniz.
Sevgiyle kalın.