Bioenerjinin Tarihçesi – Bioenerji Nedir? Eski yazıtlar ve şekiller incelendiğinde net bilgilere rastlıyoruz. Tüm kültürlerde; şifacıların, büyücülerin, kahinlerin ve benzeri şekilde çalışan kişilerin olduğu görülmektedir. Bir şeyi daha görüyoruz. Bu kişilerin bu amaç için kullandıkları yöntemlerde de birçok benzerlikler bulunduğunu. El tutmalar, üflemeler ve manyetize edilmiş özel nesneler günümüzde de hala kullanılmaktadır. Ortaya çıkış aşamasında; simya, psikoloji, kimya ve fizik gibi alanlardan fazlasıyla yararlandığı ve kendisine özgü bir anlayış sistemi getirdiği görülmektedir. Birçok ciddi araştırmaları görmekteyiz. İnsanı anlamak amacıyla; dünya, maddeler, mevsimler, duygu, düşünce, davranış ve beden hakkında ciddi araştırmalara rastlanmaktadır. Eski insanlar, manyetik alanların bir şekilde farkına varmış ve bu bilgileri kullanmışlardır. Elinde bir sopa ile tarlasında su arayan insanları günümüzde de görmekteyiz.
Bioenerjinin Tarihsel Evrimi | Bioenerji Nedir?
Bioenerji kelimesini, günümüz anlamında ilk kullanan kişi Mesmer’dir. MESMER, insan vücudunun sağlıklı olması durumunu uyum, zıddı olması durumunu ise hastalık olarak değerlendirmiş. Viyana’da tıp eğitimi alırken “yıldızların ve gezegenlerin insan vücudu üzerindeki fizyolojik etkileri” adlı doktora tezi ile bu görüşlerini anlatmıştır.
MESMER; “insanların, yıldızların etkisi altında yaşadığını, evreni dolduran manyetik bir akımın insan bedenine nüfuz ederek onun hastalanmasına veya sağlıklı kalmalarına yol açtığını” ileri sürmektedir.
BİOENERJİ, ilahi bir enerjidir ve hayat gücüdür. Doğuşta bize veriliyor ve insanın ölümü ile de son buluyor. Çinliler ona ‘tsi’ adını vermişler. Bu enerjinin bütün evren ve insanın bedeninde var olduğunu düşünüyorlar. Hindular ona ‘Prana’ demişler ve güneş ışığı gibi görmüşler. Japonlar ise ‘ki’ diyorlar. Unutulmaması gereken en önemli husus şudur: Her insanın doğuştan tedavi etme yetisi vardır. Dikkat edin ve hatırlayın lütfen. Stres anımızda başımızı, kalp spazmı geçirdiğimizde kalbimizi, bir yere çarptığımızda da hemen acıyan yerimizi tutuyoruz. Bu hareketlerimiz tamamen refleksseldir. Kimse bize bunu yapmamızı öğretmeden ve söylemeden, yani bilmeden ve farkında bile olmadan yapıyoruz. Fakat kesinlikle sebepsiz değildir. Ellerimiz bize tedavi için enerji verir. Ruhsal enerji verir. Tedavi eder ve acılarımızı dindirir. Bu tür tedaviyi insanoğlu çok eski çağlardan beri bildi. Bunu dünyanın her yerinde uyguladı. Bioenerji kavramı “insan psikolojisi” (Humanistic Psicology) denen psikoloji akımında da yer alır.
Bioenerjinin amacı, özgür bir akış sağlayarak psikomatik denge kurmaktır. Vücudumuzda devamlı dolaşım halindeki bioenerji bu dolaşımda kan damarları ve sinir sistemini kullanıyor. 1962’de Koreli bilim adamları insan vücudunda cilt altındaki hafif daire biçiminde duvarlardan oluşan kenrak sistemi ismini verdikleri bir tabakanın varlığını ispatlamışlardır.
Bilimsel olarak bioenerjinin onaylanması 20. yy’ın ikinci yarısında olmuştur. Ancak, daha önceleri de tedavi aracı olarak kullanılmıştır. Bu yolla tedavi yöntemi ilk defa Hindistan yogaları tarafından üzerinde çalışarak hazırlanmıştır. Bu yöntem, yoganın başlıca kuralı gibi kabul edilmiştir. Daha sonraları bu pratik yöntem; Mısır, Mezopotamya ve Uzakdoğu ülkelerinde tedavi aracı olarak kullanılmıştır. Hatta hiçbir ilaç ve alet kullanmadan insanları tedavi eden bu kişilere şeytan, cin veya insan dışı bir varlık gözüyle bakılmıştır. Bazen işkenceye tabi tutulmuşlar, bazen ise öldürülmüşlerdir.
Eski yoga felsefesinde ve Çin tıbbında bioenerjinin önemi büyüktür. M.Ö.1000 yıllarında makro-kozmos (evren) ve mikro-kozmos’un (insan, organizma), ilke olarak, tek bir şemaya göre yaratıldığına ilişkin düşünceler vardır.
Bu sistemin ana hatlarını 5 temel unsur oluşturmaktadır. Bu unsurlar Ateş, Su, Toprak, Ağaç ve metaldir. Bu sisteme göre, bunlar olmadan yaşam mümkün olmaz. Makro ve mikro-kozmosun aktif faaliyetleri sonucu iki güç ortaya çıkmaktadır. Bu güçlerden biri erkek güç ‘YANG’ ve diğeri dişi güç ‘YİN’dir.
Bu iki gücün birleşimi dev bir yaratıcılık etkisi (impuls) doğurmuş ve sonuçta dünyanın ve varlıkların temelini oluşturmuştur. Yapısal birlik, evrensel cevher Çİ’yi bir tanımla anlatmak mümkün değildir.
Bundan dolayı Hindistan’daki yogiler ve Çinliler Çİ toplamak için, nefes egzersizlerine çok önem verirler. Çİ vücuttaki tüm süreçleri hızlandırabilir. Örneğin, bağırsak tembelliğini Çİ enerjisi toplayarak düzeltebilirsiniz.
Ortaçağda Avrupa’da bioenerji ustaları, büyücülerle beraber diri diri yakıldılar. Engizisyon mahkemelerinde işkence ile öldürüldüler. Bununla beraber bioenerji ortaçağda aydın kişiler tarafından biliniyordu. Vücut rahatsızlıklarını bioenerji ile iyileştirmek ve klasik tıbbı ruhsal şifaya doğru yöneltmek için uzun mücadeleler ve münakaşalar yapıldı. Deleuze, Dupotet, La Fontaine isimli büyük ustalar bu ilmi sistemli hale getirerek üstün duruma çıkardılar. Şartlarını, metodunu ve sınırlarını tespit ettiler. Fiilen çalışarak yayılmasını sürdürdüler.
Kainatın kozmik enerjisi olan bioenerji, daha sonraki yıllarda ortaya konulan manyetizma kurallarıyla bazı Avrupa ülkelerindeki doktorların ilgisini çekmiştir. Onlar da bu uygulamayı kendi branşlarına entegre etmişlerdir.
Bioenerji Her İnsanda Var Mıdır? | Bioenerji Nedir?
BİOENERJİ, evrende ve her insanda vardır. Yaradılışımızdan gelen bir enerji türüdür. İster eğitim alsın isterse almasın her insan bioenerji kapasitesine sahiptir. Çünkü bu enerji bizi yaradan ALLAH’tan gelmektedir.
Bioenerji Niçin Önemlidir?
Hepimiz teknolojiyi severiz. İsteyerek veya istemsiz olarak iç içe geçmişiz. İnsanlar olarak teknolojiyi üreten ve geliştiren bizleriz. Bu gelişmeler bir yandan hayatımızı güzelleştiriyor ve kolaylaştırıyor. Diğer yandan; stres, yorgunluk, halsizlik, gerginlik ve anksiyete gibi problemler teknolojinin gelişimine paralel bir şekilde artış göstermektedir. Bu sorunlara; yetersiz ve dengesiz beslenme ekleniyor. Alkol, sigara gibi zararlı alışkanlıkların, uykusuzluk, hareketsizlik gibi sorunların da eklenmesi sinir sistemimizi neredeyse çökme aşamasına getiriyor. Tüm bu olumsuz faktörler, vücudun enerji dengesini de etkileyerek kişinin yaşam kalitesini düşürüyor.Bioenerji yaklaşımı; vücudun iç dinamiklerini harekete geçirerek iç dengeyi sağlamakta, kişilerin sağlığına kavuşmasına yardımcı olmaktadır.
Evrendeki her şey enerjiden oluşur.
Bioenerji Nedir?
- İnsan vücudunda hücrelerin yarattığı sürekli bir enerji formu bulunur. Hücreler kendi içlerinde ve birbirleri arasındaki iletişimi, düşük voltajlı bir elektromanyetik akımla sağlar.
- Kişinin; zihinsel, ruhsal ve fiziksel enerji alanlarının bileşkesi olan bioenerji, kısaca yaşam enerjisi anlamına gelir.
- Yaşanan çevre ve bireyin kendi kişisel özelliklerinden kaynaklanan negatif duygu ve düşünceler enerji dengesini bozabilir.
- Bioenerji uygulaması vücudu bir bütün halinde ele alır ve vücudun zihinsel, duygusal ve bedensel enerji ayarının yeniden yapılmasını sağlar.
Şifacı/Bioenerji Uzmanı/Bioenerjist Kimdir?
Sağlık bozulduğunda aracılık ederek şifa sürecini başlatan ve hızlanmasına yardım eden kişidir.
Bioenerji Nasıl Öğrenilir?
- Günümüzde birçok üniversite bioenerji eğitimi vermektedir.
- Ülkemizde 2011 YILINDAN BERİ yasal olarak bioenerji tedavisi yapılmaktadır.
- Bu alana ilgi duyan doktorlar, diyetisyenler, yaşam koçları, fizyoterapistler, eczacılar, psikologlar, öğretmenler, … Kısacası; ailesine, arkadaşlarına ve çevresine şifa dağıtmak isteyen herkes bioenerji eğitimi için başvurabilir.
Bioenerji modern tıbbı yok ya da önemsiz sayan çağdışı bir yöntem değil, destekleyen çağdaş bir alternatif tedavi çabasıdır😊
Keyifli, dengeli ve mutlu bir yaşam sürmeniz dileğimle 🙂
Daha fazla bilgi almak ve gezi fotoğraflarımı incelemek için instagram hesabım @dilara.geziyor ‘u takip edebilirsiniz.
Bioenerji alanına ilgi duyuyorsanız , bir önceki yazım Sarkaç ve Radyestezi yazıma da buradan ulaşabilirsiniz Radyestezi ve Sarkaç