Merhaba, bu yazımızda sizlerle İstanbul’da müzekart ile ücretsiz gezdiğimiz Beylerbeyi Sarayı ve Küçüksu Kasrı’nı paylaşacağız.
Beylerbeyi Sarayı
Mimarisi ile ziyaretçilerini kendine hayran bırakan Beylerbeyi Sarayı , ilk ziyaretimde yıllardır İstanbul ‘da yaşamama rağmen nasıl gelmedim diye kendime çok kızdığım Osmanlı’nın son dönemlerine ait bir yazlık saray kompleksi olarak hala dimdik ayakta duruyor. Giriş noktasından itibaren insanı farklı bir dünyada hissettiren, bahçe düzeni , iç dekorasyonu milim milim çizilmiş ve düşünülmüş bu yapıt, İstanbul Anadolu yakasında ziyaretçilerini bekliyor.
Beylerbeyi Sarayı, Sultan Abdülaziz tarafından 1861-1865 yıllarında mimar Sarkis Balyan’a yaptırılmış. Beylerbeyi Sarayı bir saray kompleksi olup geniş bir bahçenin içinde asıl saray ile birlikte Mermer Köşk, Sarı Köşk, Ahır Köşk ve iki küçük deniz köşkünden oluşur. Sarayın içi ahşap oymacılığı, altın nakış işçiliği, resim ve yazı gibi ögelerle süslenmiş.
Sultan Abdülaziz sarayın iç dekorasyonuna özel bir ilgi göstermiş denize olan tutkusu nedeni ile sarayın tavanlarındaki bazı çerçeve ve kartuşların içine deniz ve gemi temalarını işletmiş. İç mimarisi ve dış cephesi Neoklasik, Barok ve Rönesans sanatının mükemmel bir birleşiminden oluşuyor.Sarayda çok miktarda padişah odası olmasına rağmen, daha çok yabancı devlet başkanlarının ağırlanmasında kullanılmış.
Ayrıca Sultan II. Abdülhamid de tahttan indirildikten sonra 1918 yılında ölümüne kadar bu sarayda tutulmuş.Sarayın içi, ince düşünülmüş işlemeleri ve zevkli dizaynı günümüzde hala ben buradayım der gibi duruyor. Bahçesinde bulunan bambu ağaçları ve rıhtım gibi uzanan deniz yolunda yürümek insana huzur veriyor. Sarayı gezdikten sonra , bahçesinde bulunan kafede kendinize bir kahve alıp bu güzel ortamın keyfini çıkarabilirisiniz😊(dilerseniz sabah kahvaltıya da gelebilirsiniz manzara enfes😊)
Saray pazar günleri kapalı, müzekart ile giriş ücretsiz.
Ücret:2021 yılı tam bilet ücreti ise 50 tl.
Ulaşım:Beylerbeyi Sarayı’na ulaşım için en pratik yol Üsküdar’a gelmek ve buradan Beykoz istikametine giden İETT otobüslerini veya minibüslerini kullanmak.
Küçüksu Kasrı
Defalarca arabayla önünden geçtiğimiz, trafik ve yoğunluk sebebi ile ancak bu yıl gezme imkanı bulduğumuz Küçüksu Kasrı aslen dinlenme ve duraklama mekanı olarak 1857 yılında mimar Nikoğos Balyan Kalfa‘ya yaptırılmış. Lale Devri’nde Kağıthane de bulunan asıl sarayın yeniçeri ayaklanması sonucu yakılıp yağmalanması sonucu Anadolu yakasında deniz ve Göksu Nehri’nin arasında kalan bu güzel alan değerlendirilip kasrın inşaasına başlanmış. Kabartmalarla süslü ve hareketli deniz cephesinde, şadırvanlı küçük havuzunda, merdivenlerinde çeşitli batılı süsleme motifleri kullanılmıştır. Oda ve salonlar değerli sanat eserleriyle döşenmiş, bu iş için Viyana Operası dekoratörü Sechan görevlendirilmiştir. Sultan Abdülaziz döneminde cephe süslemeleri elden geçirilen yapı, zaman zaman çeşitli onarımlar görerek günümüze ulaşmış, diğer saraylarda olduğu gibi padişaha ait uyuma ve çalışma odası olmayan bu kasır yabancı devlet adamlarını ağırlamak için kullanılmış.Önemli toplantılar burada gerçekleşmiş , devlet büyükleri burada ağırlanmış. Gözünüzün önünde canlanması açısından heybetli ve estetik zevkle döşenmiş o döneme ait , toplantı ve konaklama noktası diyebiliriz😊
Fotoğraf çekmek ve objelere dokunmak burada da yasak olduğu için dışarda çekim yapabildik.Önemli bir nokta da bu kasır için temin edilen malzemeler artınca Maslak Kasrı nın inşaa etme kararının alınması olmuş.(hiçbir malzeme ve objeyi değerlendirmeden geçmemişler anlaşılan)😊 Atatürk belirli dönemlerde Küçüksu Kasrı’nda kalmış ve toplantılarını burada gerçekleştirmiş. Başta da bahsettiğimiz gibi burası aşırı resmi bir havaya sahip, kasra girer girmez bir yaşam noktasına değil de gergin siyasi ve önemli memleket meselelerinin konusuldugunu hissediveriyorsunuz😊
Beylerbeyi Sarayı’nda olduğu gibi denize açılan bir sürü kapısı yok ve bahçesi daha küçük bir alana sahip.
Kasrın hemen yanında Milli Saraylar İdaresi tarafından işletilen denize sıfır ve yer döşemesi cam ile kaplanmış Küçüksu Kasrı Kafe de oturabilirsiniz. Manzarası çok güzel, yemek yiyebilir kahve içebilirsiniz.
Saray Pazartesi günü kapalı, müzekart ile giriş ücretsiz.
Ücret:2021 yılı tam bilet ücreti ise 30 tl.
Ulaşım :Küçüksu Kasrı’na otobüs ve dolmuşlarla ulaşabilirsiniz.
- Otobüs: 11H, 14M, 14R, 15M
- Dolmuş: D-65, DOLMUŞ: D24, MİNİBÜS: C-300
Yapmadan Dönme
- Bol vakitte, keyifle ve yavaşça gezmeden,
- Bahçelerinde bulunan çimlerde uzanmadan,
- Boğaza karşı kahve içmeden dönmeyin😊
Daha fazla bilgi ve gezi fotoğrafı için instagram hesabım @dilara.geziyor ‘u takip edebilirisiniz.
İğneada ‘yı merak ediyorsanız , Saklıcennet İğneada yazıma buradan ulaşabilirsiniz : Saklıcennet İğneada
Sevgiyle kalın😊
Yazar : Dilara Kızılçelik