Kerpe Kefken Gezi Rehberi
Eylül bitmek üzere olabilir ancak Ekim’de pastırma sıcaklarını unutmayacağımız bir rotaya var mısınız? Cevabınız evet ise Kerpe Kefken Gezi Rehberi yazımıza alalım.
İlk durağım Kahvaltı için Horozlu Ev- Sardala Koyu Kerpe Kefken Gezi Rehberi
İstanbul’dan erkenden yola çıktım, karnım zil çalıyor, yolda kahvaltı için duracağım. Çok şirin bir yer var hep o tarafa bir rota yaptığım zaman uğramayı planladığım. Adı ‘Horozlu Ev’ slogani anne evi tadında kahvaltı. Şile’nin İmrendere Köyü’nde yer alıyor. Cuma, Cumartesi ve Pazar kahvaltı hizmeti veriyor. Çok tatlı bir konak düşünün geniş bir bahçesi var, birde soğuk havalar için kış bahçesi kıvamında üstü kapalı bir alan. Yer bulabilmek için rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Bir saat on beş dakikalık yol sonrası buraya ulaştım. Serpme kahvaltımı afiyetle yiyip, yeşile doyduktan sonra ilk durağım Akçakese Köyü ve plajı için yola koyuldum.
Akçakese Plajı -Deniz olmazsa olmaz
Akçakese, Şile’ye yaklaşık 17 kilometre mesafede bir sahil köyü ve plajı ile de ünlü bir yer. İstanbul’a ise yaklaşık 60 kilometre mesafede yer alıyor. Siz kahvaltı için farklı bir yerde duracaksanız da ardından ilk durağınız Akçakese olsun. Burada bahsedeceğim rota tam olarak sıra ile Karadeniz’e paralel yol boyunca konaklama yapacağım yere ulaşacak şekilde ayarlandı. Gece Kerpe’de konaklama yapacağım.
Akçakese Plajı kumlu bir sahile sahip. Deniz bir anda derinleşmiyor. Ancak yine de Karadeniz, her zaman dikkatli olmakta fayda var. Buranın sahilinde bir işletme mevcut, duş, wc, restaurant hizmeti sunuyor. Otoparkta var. Eylül sonları havaların yavaştan soğuduğu ve rüzgârların arttığı döneme denk geldiği için jandarma denize girmeyi yasaklamıştı. Suya sadece ayaklarımı sokmakla yetindim. Burada kamp yapabileceğiniz bir alanda mevcut. Karavanla da gelebilirsiniz. Konaklama için yakınındaki Kabakoz Köyü’nü de tercih edebilirsiniz. Suya ayaklarımızı soktuk, resimlerimizi çektik o zaman görev tamamlandı sıradaki yere geçelim.Kocaeli Plajları
Sardala Koyu ve Cennet Havuzu
Şimdiki durağım Sardala Koyu ve Cennet Havuzu. Orayı şöyle anlatacağım: Bir tarafı orman, bir tarafı deniz, bir tarafı kayalık doğa harikası bir yeri görmeye hazır mısınız?
İstanbul’a 93 kilometre uzaklıkta. Kandıra ile Şile sınırında. Koya, Bağırganlı Ağva yolunun 7. Kilometresinden sağa sapan toprak yoldan ulaşılıyor. Yaklaşık bir buçuk kilometrelik sahil şeridinde bitişik üç koy. Sardala’nın arkasındaki orman içinde bulunan “Cennet Havuzuna” ulaşmak için zorlu bir parkurdan 1 kilometre yürümek gerekiyor. Mutlaka hazırlıklı gelin kaymaz deniz ayakkabılarından giyin ve buraya ulaşın. İçi deniz suyuyla dolu bu mağara görsel ziyafet sunuyor.
Deniz suyunun mağaraya dolmasını sağlayan kayaların arasında bir yarık var adeta pencereye benziyor. Sardala’da herhangi bir tesis olmadığı için hazırlıklı gelmenizde fayda var. Toplu taşıma ile buraya ulaşım yok. Özel araç ile gelmeniz gerekiyor. Burası ile ilgili tüm bilgiler trendymelody instagram hesabımda hikâyeler bölümünde sabitlenmiş durumda. https://www.instagram.com/trendymelody/?hl=tr
Sonraki Durak Kerpe
Sardala’nın ardından sıradaki durak Kerpe. Kerpe, İstanbul’a yaklaşık 2 buçuk saat mesafede yer alıyor. Kocaeli’nin Karadeniz sahili, Kandıra ilçesine bağlı. Sardala koyundan yaklaşık 50 dakika sonra Kerpe’ye ulaşıyorum. Konaklamamı Kerpe’de yapacağım ancak otele yerleşmeden önce kısa bir şehir turu atıyorum. Arabayı otoparka park edip, Kerpe’nin merkezini geziyorum. Enerjisini çok sevdim buranın. Denizi konumundan ötürü Akçakese’ye nazaran daha sakin. Hemen merkezde kumlu plaj olduğu gibi, taş bölümlerden merdiven ile de denize girmek mümkün.
Kartal Kayalar’da Günbatımı
Akşamüstüne yakın vardığım için günbatımını Kerpe Kartal Kayalar’da geçirmek için şehir merkezinden yaklaşık 200 metre ileride bulunan kayalıklara yürüyorum. Kerpe için Karadeniz’in Bodrum’u diyorlar. Katılır mısınız katılmaz mısınız tartışılır ancak bende çok tatlı bir enerji aldım buradan, güzel bir sahil kasabası.
Gelelim Kartal Kaya’larına Kerpe ve civarında fazlaca Kayalık var. Kartal Kaya’ları da falez oluşumları dalga ve rüzgarların aşındırmasıyla binlerce yılda oluşmuş. Günbatımı izlemek, fotoğraf çekmek için harika bir seçenek. Bunlara da instagram hesabımın hikâyeler bölümünden ulaşabilirsiniz.
Evet, günü batırdık, merkezde balık yendi artık yorgunluğu atmak için otele gidip dinlenme vakti. Yarın yine yepyeni bir gün, keşfedecek güzel yerler var.
Kerpe’de 2. Günden herkese merhaba. Bugünü hava şartlarına göre opsiyonlu bıraktım çünkü hava durumunda sabah saatlerinde biraz yağmur gösteriyordu. Yağmurda denize girmek isteyenler için Kapri Koyu güzel bir seçenek olabilir. Ben Pembe Kayalar’ı görmek istediğim için Kefken’e gidecektim.
Pembe Kayalar:
Kerpe’de kaldığım otelin harika bir bahçesi vardı orada kahvaltımı edip biraz vakit geçirdikten sonra yola çıktım ve Pembe Kayalara gittim. Pembe Kayalar tarih boyunca gemiler uğrak yeri olmuş, Antik Çağ’dan itibaren taş ocağı olarak kullanılmış. Bu kayaların özelliği sudayken yumuşak olarak çıkartılıp, sonrasında sertleşmesi. İnsan gücü ile kesilebilen pembe kayalar Sultanahmet Cami ve Rumeli Hisarı yapımında kullanılmış. Buraya da mutlaka uğramanızı tavsiye ederim.
Bu arada eğer Pazar Günü gidecekseniz Kefken’de yol üzerinden sağ tarafta kaçırmanız imkânsız olan Kefken Pazarı var. Buradan da taze sebze meyve alışverişinizi yapabilirsiniz.
Ben bu gezim için dolu dolu 2 günümü ayırdım. Siz daha sakin geçirmek isterseniz 1 gün daha ekleyebilirsiniz. Kerpe ve Kefken’de çok fazla denize girebileceğiniz plajlar ve koylar var. Vaktinizi ona göre değerlendirmenizde fayda var. Hepinize sevgiler, bir sonraki gezi yazımda görüşmek üzere.