Çanakkale Gezi Rehberi | Zaferler Şehri Çanakkale
Çanakkale hem tarihi hem turistik açıdan zengin bir şehir. 253 bin şehidimizin yattığı Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı Gelibolu Yarımadası, binlerce yıllık geçmişe sahip olan Truva ve Assos Antik Kentleri, Kazdağları Çanakkale’nin en önemli değerleri arasında yer alıyor. Sırf tarih değil turizm açısından da çok zengin. Bozcaada, Gökçeada, Assos, Kadırga, Küçükkuyu ve daha sayabileceğimiz birçok yeri sınırları içerisinde barındırıyor. İşte Çanakkale Gezi Rehberi
Çanakkale’ye nasıl gidilir? – Çanakkale Gezi Rehberi
Çanakkale’de küçük bir havaalanı bulunuyor. Şimdilik sadece Ankara ve İstanbul Yeni Havaalanı’ndan uçuş var.
Çanakkale Otogarı’na ise hemen hemen Türkiye’nin her yerinden sefer bulunuyor. Özellikle İstanbul Anadolu yakasından gelecekler için Pamukkale firmasını tercih etmesini öneriyorum. Çünkü diğer firmalar Tekirdağ yolu üzerinden gidiyor ve yol Anadolu yakasındakiler için çok uzuyor. Ek olarak tekrar yazacağım ama Çanakkale Otogar’dan tüm ilçelere, Bozcaada feribotuna binmeniz için gitmeniz gereken Geyikli’ye dolmuş seferleri var. Direk Bozcaada’ya gidecekseniz bazı otobüs seferleri Geyikli’ye kadar gidiyor ona dikkat etmenizi öneririm.
Merkezde Nerede Kalınır? – Çanakkale Gezi Rehberi
Çanakkale merkezinde birçok otel mevcut. Ben otelde konaklamadığım için isim olarak tavsiye veremeyeceğim ama konumu iskeleye yakın olursa sizin için her yere gitmeniz çok rahat olur. Bu arada Tekirdağ tarafından geliyorsanız otobüsten iskelede inebilirsiniz. Böylece otelinize yürüyerek bile rahatça ulaşabilirsiniz.
Şehir İçi Ulaşım – Çanakkale Gezi Rehberi
Çanakkale’de şehir içi ulaşım olarak sadece otobüs var. Ama seferler çok sık ve her yere çok rahatlıkla gidebiliyorsunuz. Büfelerden kart alabiliyorsunuz. 2019 yılı için 2.75 bir biniş.
Çanakkale Merkezinde Gezilecek Yerler
İlk olarak geldiğinizde biraz dinlenmek için kordona gidebilirsiniz. Kordon boyunca bir çok kafe görürsünüz istediğinizde oturup tercihinize göre kahve veya bira keyfi yapabilirsiniz. Kordonda biraz ilerlerseniz belediyenin Golf adında bir çay bahçesi var. Çay 1.5 lira ve yanınızda getirdiğiniz simit veya yiyeceklerinizi yiyebiliyorsunuz. Bu da uygun bir seçenek olarak aklınızda olsun.
Kordondan yürüme mesafesi olarak Çimenlik Kalesi ve Deniz Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz. Müzenin giriş ücreti yetişkinler için 10tl öğrenciler için ise ücretsiz. Bayramların ilk günü ve pazartesi günleri müze kapalı. Açık olduğu saatler 09.00-12.00 ve 13.30-17.00
Deniz müzesinden dönerken saat kulesini göreceksiniz. O sokaklarda vakit geçirmeyi ben çok seviyorum sizde eğer kafanıza göre keşfetmeyi seviyorsanız ara sokaklarda kaybolabilirsiniz. Ayrıca saat kulesinin hemen yanındaki Köfteci Erdal Çanakkale’de güvenerek yiyebileceğiniz en güzel köftelerden biri.
Aynı zamanda yine kordonda bulunan “Troy” filminde kullanıldıktan sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın girişimleri ile Warner Bros film şirketi tarafından Türkiye’ye gönderilen ünlü Troy Atı Heykeli’ni görebilirsiniz.
Aynalı Çarşı
Daha sonra adı türkülere konu olan Aynalı Çarşı’yı ziyaret edebilirsiniz. İl merkezinde Çarşı caddesinde yer alan 1890 yılında Musevi cemaatinin ileri gelenlerinden Eliyau Hallio tarafından yaptırılan Aynalı Çarşı’yı gezip buradan hediyelik eşyalar alabilirsiniz.
Bu arada açıkmış olursanız size önerim hemen Aynalı Çarşı yakınındaki Destan Lokantası. Fiyatlar o kadar uygun ki baya şaşıracaksınız. Çorbalar 2 tl ve en pahalı ana yemek ise 10 tl civarında. Yemek yedikten sonra sıra tatlıya geldi. Tabii ki Çanakkale’nin meşhur peynir helvası. Bunun için mutlaka gitmenizi istediğim yer ise Peynir Helvacı Kadir Usta. Bence Çanakkale’nin en mükemmeli. Ayrıca yaz helvasını da mutlaka denemelisiniz.
Sonra ise Çanakkale il merkezinde 1905 yılında Er Hamamı olarak inşa edilen, Çanakkale Belediyesi’nin yaptığı restorasyon çalışmalarının ardından da 2013 yılında “Seramik Müzesi” haline getirilen müzeyi gezerek buradaki seramikleri görebilirsiniz. Şehir merkezinde son olarak Arkeoloji Müzesi’ni gezerek il genelinde çıkarılan tarihi eserleri görebilirsiniz.
Çanakkale merkezde nerede denize girebilirim derseniz benim gidip çok memnun kaldığım merkezden yürüyerek bile ulaşabileceğiniz Troy Huqka Beach. Giriş ücreti yok şezlong ücretleri 20 tl. Ama normal masada oturup bir şeyler yiyip içip denizden yine başka bir ücret vermeden faydalanabiliyorsunuz. Bir de iskelede minderli oturma yerleri var sanırım en az 4 kişilik bölümler ve kişi başı 10tl. Denizi gayet temiz ve aşırı soğuk değil. Hemen yan tarafında halk plajı da var tercih edenler için. Bir de Kepez tarafında belediyenin işlettiği güzel bir plaj varmış. Ben gitmedim ama yolunuz düşerse orayı da tercih edebilirsiniz.
Yavaş yavaş merkezden uzaklaşalım..
Çanakkale’ye gelmişken şehitlikleri görmeden tabi ki olmaz. Ben Çanakkale şehitlikleri yazımı ayrı olarak yazıp yayınlamayı düşünüyorum. Şimdilik söylemek istediğim arabayla gelmiş olsanız bile bence şehitlikleri arabayla gezmeyin çünkü belki de yanından geçerken asla fark etmediğiniz bir sürü önemli ayrıntıyı kaçıracaksınız. O yüzden ben turla gezmenizi tavsiye ediyorum. Her gün iskeleden 09.00 da kalkıp 18.00 da biten turlar oluyor. Kapsamları çok geniş görmeniz gereken her yeri görüyorsunuz. Fiyatları genelde 12 yaşa kadar 75 tl yetişkin fiyatı 90 tl. Bu fiyatın içinde öğlen yemeği de dahil.
Truva Antik Kenti
Öncelikle antik kent yolu üstünde önermek istediğim bir bir müzeköy var. Erenköy Bağ Evi olarak geçiyor. Truva’ya giderken karşı şeritte kalıyor ama hemen göbekten dönebilirsiniz. İsterseniz dönüş yolunda da uğrayabilirsiniz. İşletme hem kahvaltı hem yemek için hizmet veriyor. İçeride kendi doğal ürünlerini satıyor. Biz baklagil ve reçellerinden alıp çok sevdik. İşletmeciler çok güler yüzlü ve yardımsever. Buranın en büyük özelliği ise üst katın minik maketlerden yapılmış Çanakkale yöresini anlatan bir müze olması. Girişi ücretsiz. Gitmişken mutlaka reçellerinden tadın.
Şimdi gelelim Truva Antik Kenti’ne. Benim dünyada en etkilendiğim yerlerden birisi. Herkes bence mutlaka görmeli. Ama fiyatlar kesinlikle korkunç ve bu durum hepimizi çok üzüyor eminim. O yüzden en iyisi müze kart almak ve öyle girmek. Müze kartlar giriş biletlerinin alındığı yerde satılıyor. Müzeye giriş 35tl. Ben bu sene gitmedim ama otoparkta ayrı ücretli olduğunu duydum; araç başına 10 tl . İçeride bir kafe var ama oldukça pahalı. Öğrencilere ücretsiz. Ama dediğim gibi mutlaka gidip görülmesi gerekiyor. Her gittiğimde tekrar büyüleniyorum. Daha fazla bilgi için Truva
Truva’dan çıktıktan sonra ana yolu takip ederek Bozcaada feribotuna binebileceğiniz Geyikli’ye ulaşabilirsiniz. Bozcaada yazımız için: Bozcaada Rehberi
Assos – Gülpınar
Ezine istikametinde giderek İzmir yolu üstünde Assos’a ulaşabilirsiniz. Assos’a gitmenin 2 yolu var. Biri yeni yapılan İzmir yolu üstünden Ayvacık’a giderek ulaşmak. Diğeri ve uzun olan köyleri geçerek içeriden gitmek. Bence vaktiniz varsa 2. olanı tercih edin. Yol üstünde zaten Apollon Smintheion (Gülpınar) olarak tabelaları göreceksiniz. O yolu takip edin. Yol üstünde Tavaklı İskelesi adında bir köy var. Orada kahve içebilir, deniz molası verebilirsiniz. Tavaklı’dan 20 km daha gittikten sonra Gülpınar’a ulaşacaksınız.
Gülpınar’ın hemen girişinde sağ tarafta Apollon Smintheion tabelası var. Oradan girdiğinizde tapınağa varabilirsiniz. Çok büyük bir yer değil ama bence görülmesi gerekiyor. Kazı çalışmaları hala devam ediyor. Açık olduğu saatler 08.00-19.30 ve giriş ücreti 5 tl. Gülpınar Köyü manzarası çok güzel olan bir köy. Tapınaktan çıktıktan sonra Değirmen Tepesi’ne uğrayıp oradaki kafede bir mola verip köyün deniz manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz.
Kumbağlar
Bir de Gülpınar Limanı olarak bilinen Kumbağlar var. Kumbağlar’da hiçbir tesis hatta bakkal bile yok. Biz böyle yerleri seviyoruz ve denize özgürce girmek istiyoruz derseniz Kumbağlar’ın uçsuz bucaksız plajına kendinizi bırakabilirsiniz. Maalesef ki artık kimse gelmediği için bir tabela bile yok. Gülpınar girişine yaklaşırken hemen sağınızda bir yol ayrımı var. O ayrımdan girip yolun sonuna kadar devam edin. Denize nereden ulaşacağınızı bile fark etmeyebilirsiniz. Köyün içine girdiğinizde bir toprak yol var denizi de görmüş olursunuz. Arabanızı toprak yolda bırakıp biraz yürüyerek plaja ulaşabilirsiniz. Dediğim gibi hiç bir işletme yok hatta görebileceğiniz insan sayısı bile 5 kişiyi geçmez. Plajın sonu yok. Dilediğiniz gibi vakit geçirebilirsiniz.
Bu arada arabası olmayıp Gülpınar’a gelmek isteyenler için hem Ezine hem Çanakkale otogarlarından dolmuşlar var. Aynı dolmuşlar Türkiye’nin en batı noktası olarak nam salmış Babakale’ye de gidiyor.
Gülpınar’ı gördükten sonra Babakale’ye geçebilirsiniz. Burada size muhtarlık Türkiye’nin en batı noktasına gittim diye sertifika bile veriyor. Babakale’de bence denize girilecek güzel bir yer yok. Ama gelmişken mutlaka ünlü kalamarlarından yemelisiniz. Denize girmek için ise bir kaç km uzaklıkta Akliman adı altında geçen koya gidebilirsiniz. Deniz sıcak ve asla derinleşmiyor. Tesis giriş ücreti almıyor. Son senelerde gitmediğim için tam fiyat bilgisi veremeyeceğim ama çok uçuk ücretler olduğunu düşünmüyorum.
Assos Antik Kenti ve Kaz Dağları Köyleri yazımı detaylı bir şekilde bir sonraki yazımda anlatacağım. Keyifli tatiller 🙂
1 Yorum
Harika???