Eskiden mi Güzeldi, Yoksa Eskiler mi Güzeldi? |
Yapay Zeka Nedir? | Bazen bir filmde, bazen bir kitapta, bazen akrabalarımızın anlattığı bir anıda gizli eskiler. Sahi eskiler bizlerin çağında yer alan teknoloji ile tanışmaları geç oldu. Onlar nasıl yaşıyorlardı? Eski insanlar belki birçok zorluk içinde savaşın yanı başında hayatlar geçirdiler ama bence teknolojiden mahrum da kalsalar eski insanlar bir başka güzel. Haberleşmenin bile günler sürdüğü zamanlardan, bir derdimiz olduğunda hemen internetten cevaplarını aldığımız, bir çağa geldik. Teknolojinin bizlere kattığı çok fazla şey var biliyoruz. Peki sizce teknolojinin bu katkıları yararlı zarar mı ?
Eskilerin haberleşme seçenekleri çok çeşitli ,
- Mağara duvarlarına çizilen resimler, dumanla ateşle haberleşme, posta güvercinleri, ulak ile haberleşme, mektup, gazete, dergi, telgraf, daktilo, fax makinesi, (ahizeli )çevirmeli telefon, (gramofon)diktafon, radyo, televizyon sonrası günümüze de denk geliyor. Burada eskileri bırakmalıyım.
Peki bizlerin haberleşme seçenekleri ne? Yukarıda saydıklarımın bir çoğunu günümüzde hala kullanıyoruz. Bunların yanında da günümüzde ;
- Bilgisayar, akıllı cep telefonları, akıllı saatler, internet ile gelen sosyal medya platformlarını kullanıyoruz. Bu kaynaklar insanların haberleşmesi için iletişimi arttıran kaynaklar olmuştur.
Teknoloji Korkutur mu? | Yapay Zeka Nedir?
Peki bizler bu kaynakları yeterince verimli amacına uygun kullanıyor muyuz?
Günümüz teknolojisinde her şey bir tık uzağımızda değil mi ? Bu tek tık sizleri hiç korkuttu mu? Açıkçası ben tık tan olmasa da bazı teknolojik cihazlardan korkar oldum. Neden mi gelin anlatayım.
Eskiden belki hatırlarsınız (2002 senesi) bir dizi vardı. Dizinin adı İyi Aile Robotu. Bu dizide Babür adında bir robotumuz vardı. Gerçekten iyi aile robotu, ev işleri, ev ödevleri daha neler neler yapıyor. Dizi çok uzun sürmedi belki ama robot Babür hepimizin evine bir süre misafir oldu. Birçok anne ben bundan istiyorum bile demiştir kim bilir. Peki günümüzdeki robotlar böyle mi ? Tabi ki mutfakta bizlere yardımcı olan mutfak robotlarından bahsetmiyorum . Aynı bizlere benzeyen , bizlerden daha çabuk ve doğru kararlar verebilecek bir yapay zekaya sahip robotlardan bahsediyorum.
Sophia bir Suudi Arabistan’da bir teknoloji firmasının geliştirdiği bir robot. Sophia çoğunlukla insanları taklit etmek üzere tasarlanmış bir robot olmakla birlikte bizlere gerçekten de çok benziyor. Sophia gibi birçok robot tasarlanmıştır. Ama hala en iyi konumda olan Sophia. Aynı zamanda Suudi Arabistan gibi bir ülkeden de vatandaşlık almış. Bu durum sizi hiç düşündürdü mü?
Robotların Hukiki Hakları Olabilir mi?
Evet robotların olmasa da Sophianın hukiki hakları var çünkü o bir ülke vatandaşı, aynı bizler gibi. Aldığı bu vatandaşlık onu dünya tarihine yazdırmış. Her ülkenin vatandaşının sahip olduğu haklara Sophia da bu vesile ile sahip olmuş oldu. Ülkede o zamanlar çok fazla tartışma konusu olan bu vatandaşlık, insanlar kendilerinden daha çok hakka sahip olduğu için Sophia’yı istememişler.
Bu hakların ne olduğunu bilimsel bir kaynaktan okumak isterseniz. tıklayın!
Peki Bir Robot Anne Olabilir mi? | Yapay Zeka Nedir?
Son sürüm robotların reklamlarına, ropörtajlarına hepimiz denk gelmişizdir. Duyguları yok tabi bu robotların bizlerden yine üstün değiller ama bir ropörtajda ne oluyor dersiniz. Sophia anne olmak istiyor. Peki duyguları olmayan bir robot bunu nasıl isteyebiliyor. Bunu aslında biraz önce söyledim. Sophia insanı taklit etmek üzere tasarlanmış bir robot , yapay zekanın ona sağlamış olduğu çevresine karşı geliştirdiği duyarlılık çevresinde olup bitenleri görüp işleme ve taklit etme yetisi veriyor. Çevresinde çocuklu bir aile gördüğünde aile kavramının önemini anlıyor ve bir bebek sahibi olmak istiyor. Kendisini bu kadar geliştirebilen, bu kadar akıllı bir robot sizi ürkütmüyor mu yani ?
Sophianın tasarımcısı 2021 yılında yaptığı bir açıklama da pandemi ile gelişen zorluklar neticesinde yüzlerce robot üretimine başlayacağını duyurmuş.
Tabi ki robotlar sadece insansı değil , robotları; fabrikalarda görebileceğimiz kutuları taşıyan, bir malzemeyi makineden toplayan veya vücudumuzda ki bir kanser hücresine ulaşmak için kullanılan mikroorganizmalar olarak da görebiliriz.
Teknolojiye Bir de Bizlerden Bakalım..!
Teknoloji bu hızla ilerlerken bizler kendilerimize iyilik mi yapıyoruz yoksa kendi soyumuzun sonunu mu getiriyoruz? Ben bunları düşünmeden edemiyorum. Her çıkan yeni teknolojiye koşarak sarılıyor hemen onu sahipleniyor ve aslında düşünmeden belki de bir uzvumuzu kaybediyoruz.
Araştırmalara göre yeni yüzyılda ki gelişim çağında bulunan çocukların kas, iskelet sistemlerindeki bozukluklar ve sürekli aynı konumda kalmaları, sabit ve hareketsiz olmaları Obezite’ye yakalanmalarına sebep oluyor. Eğer vaktiniz olursa bir gün TRT arşivlerini inceleyin olur mu? Eğer inceleyecek olursanız eski çocukların kendilerini ifade ediş şekillerinin ne kadar net olduğunu göreceksiniz. Uzun uzun konuştuklarını ve bundana sıkılmadıklarını göreceksiniz. Eğer yaşınız biraz da 30-35 in üzerinde ise eskiye dönüp düşününce de anlayabilir siniz. Peki teknoloji ile büyüyen çocuklar nasıllar? Bu çocukların iletişim çağında, insanlarla birebir iletişim de eksiklikleri çok fazla insanlarla ihtiyaçları haricinde paylaşım yapmak istemiyorlar , duygusal eğilimleri her an değişebiliyor ve konu kendilerini ifade etmeye geldiğinde de kısa cümleler seçtikleri dikkatinizi çekecektir.
Bunların tüm sorumluları kimler? Bizleriz. Bizler çocuklarımızla, kardeşlerimizle veya ilgi isteyen her hangi bir küçüğümüze kendimizde kafamızı telefonlarımızdan , tabletlerimizden, bilgisayarlarımızdan kaldırıp ta onlarla ilgilenmiyoruz. Bizleri rol model almaya en müsait o taze beyinlerin erimesine göz yumuyoruz. Bizler her çıkan yeniliği tabi ki kucaklamalıyız ama bilinçli olarak kucaklamalıyız ki sonunda o kucağımız bizim canımızı yakmasın.
Yeni tanıştığımız birine bile hemen güvenmeyen bizler, her şeyimizi emanet ettiğimiz teknolojiye de hemen güvenmeyelim olur mu? yoksa doğru ve amacına uygun kullanılan her araç bizlerin işini tabi ki kolaylaştıracaktır.
Şimdi eskileri-yenileri konuştuk, ben mesela evde çok eski demeyelim de amacına uygun kullanılmayan fazla eşya ya da karşıyım. Ve ben evde ki bir eşyayı, bazen tamamen evden uzaklaştırmak bazen de yenisi ile değiştirmek istiyorum. Ve böyle zamanlar da annem hep der ki;
-bak görürsün bunlar tekrar geri gelecek moda olacak eskiler hep geri geliyor.
Şimdi günümüze bakıyorum ve annem ne dediyse oluyor, atmayıp bir kenara koyduğumuz her şey büyük firmaların vintage diye isimlendirdikleri koleksiyonları ile tekrar gün yüzüne çıkıyor. O halde annem haklıydı ! Bir tıkla ulaştığımız şeyler bizlere çabuk vazgeçme yetisi mi verdi dersiniz? Bilemiyorum.
Peki eskiler de böyle miydi?
“Tabi ki değildi!” dediğinizi duyar gibiyim.
Eskiler teknolojiden belki uzaktı , bizler kadar her şeye ulaşamıyorlardı fakat teknolojinin bu seviyede olmasının sebebi de o güzel zihinler. Onlara hem bir teşekkür hem de bir özür borçluyuz. Teşekkürü bugünler için , özürü doğru kullanmadığımız her teknoloji için.
Daha fazlası için tıklayınız!