Vizesiz Balkan Turu – Ailesi Sırbistan’dan Türkiye’ye göçmüş , boşnak gelenekleri ile büyümüş biri olarak içten benimsemiş olduğum toprakları ziyaret etmenin tarifi bambaşka.. Yaşamış olduğum mahalleden aşina olduğum dilleri,yemekleri, gelenekleri kültürleri gidip yerinde görmeni tarifini sizlere anlatmanın heyecanını yaşıyorum. Türkiye’de yaşamış Boşnağın balkan topraklarında tur macerası nasıl geçmiş bakalım..
Gün 1: Üsküp / Makedonya
Yolculuğumun ilk günü Matka Kanyonu’na gitmekle başladı. Yolculuk sırası denk geldiğim taksicinin bana çok yardımcı olması başta burada çalışanlar için güzel düşüncelerde olmamı sağlamıştı. Matka Kanyo’nunun belli bi kısmına kadar araç girişi mevcut sonrasında eşsiz manzarasında doğa ile iç içe bol oksijenli yürüyüşe hazır olun.

Yarım saatlik yolculukla kanyondan Old Bazaar tarafına geçtik . Bu bölge Türklerin de yoğun yaşadığı , dükkanlarının çok olduğu Müslümanların daha çok yaşamış olduğu çarşı kısmı olmakta. Üsküp’ün kaşarlı köstesi Pleskavica meşhur ama ben normal köfte söyledim lahana salatası ve patates ile gelmekte dileyenler kaymakla da yiyor 200 makedon dinarıydı, Hazır ünlü köftelerini yemişken üstüne bi balkan tatlısı gitmez mi dedik ve 300 yıldır hizmet veren RİGARA adlı tatlıcı dükkanında yemek sonrası trilçe molamızı verdik. Trileçe de 120 makedon dinarıydı.

Müslüman bölgesinden köprüden geçip Avrupa esintileri taşıyan tarafa Büyük İskender’in babasının devasa heykeli ile karşılanıyoruz. Burada bizleri sayısız heykeller karşılaşamakta turda serbest zamanını sadece onları inceleyerek bile geçirebilirsiniz dileyenleriniz askeri savaş müzesini de ufak bir ücretle gezebilir. Meydanı izleyebileceğiniz birçok mekan sizi beklemekte 1,5TL’ye bile bu büyük eşsiz heykellerle donanmış meydanı izleyebilirsiniz.

Yemeğimizi tatlımızı yedik sıra geldi Üsküp akşamlarına, itiraf etmeliyim ki akşamı sabahından çok daha güzel. Şehrin aydınlatmaları şehri o kadar öne çıkarıyorki köprüden geçerken bile masal dünyasında hissediyor insan. Masaldan çıkmamızı sağlayan anlar olmadı mı tabiki oldu.
Bu güzel yollarda yürürken St.Patrick Üsküp Barında Makedonya’nın kendi biralarını denedik , mekan çok keyifli 11’den sonra canlı müzikleri de var lakin çalışanları genel Üsküp esnafı gibi ödeme konusunda hiç yardımcı olmuyorlar. Toplu gittiysen kişi başı harcamaya göre değil toplu ne hesap çıktıysa onu vermeniz bekleniyor.Ayrıyetten Euro kabul edilmiyor, dövizciden paranızı çevirdiğinizde de büyük paralar veriliyor o nedenle en büyük önerim paranizi bozdururken az az bozdurmanız.Esnafına rağmen Üsküp yinede kendinizi dışarı attğınızda kendini sevdirmeyi beceriyor.
Güzel düşününce de karşınıza benim çıktığı gibi köprüde dans eden birileri çıkabilir. Tur harici kendiniz Balkan turu planlıyorsanız buraya 1 gün yeterli olacaktır.
Gün 2: Manastır -Ohrid / Makedonya
Yolculuğumuzun ikinci gününde hepimizin hem Atatürk’ten hem de Elveda Rumeli dizisinden aşina olduğumuz Kuzey Makedonya’nın Manastır şehrine varıyoruz. Küçüklüğümün Sütçü Ramiz ve kızçelerini izleyerek geçirdiğimin dizinin burada çekilmiş olması ve onlardan kalan Terzi Hasan dükkanın da hala varoluşu beni heyecanlandırmıştı. Bir diğer heyecanlandıran konu ise Atatürk’ün gitmiş olduğu Manastır Askerî İdadisi ,günümüzde müze olarak kullanılmaktadır. Ufak bir ücretle müzeyi gezebilirsiniz. Müzedeki deftere Atatürk’ümüze not bırakmayı unutmayın. Müze içerisinde en dikkatimi çeken şey ise Atatürk’e aşık olan rum kızı Eleni’nin Atatürk’e yazmış olduğu mektup. Buradaki mektup ingilizce fakat Topkapı sarayında türkçesine ulaşabilirsiniz. Bitola’da bulunan cadde de hem Eleni’nin evini görebilir hem de dizilmiş cafelerde kahve molası verebilirsiniz.

UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi’de bulunan Ohri gölüne , Ohrid şehrine geçiyoruz, tatlı bir sahil kasabası olan Ohrid’de Üsküp esnafının zıttı bir misafirperverlik mevcuttu.
İncileri ile ünlü bu şehirde sevdiklerinize hediye alabilir , bizim denemiş olduğumuz Pizza Nemo’da kendi şarapları eşliğinde pizzanızı yiyebilirsiniz. Eminim sıcak havalarda çok daha hareketli olacak bu şehirde akşamları açık bulunan mekanlarda kendi biralarını deneyip keyifli anlar geçirebilirsiniz.
Gün 3: Tiran – İşkodra / Arnavutluk
Yolcuğulumuzun üçüncü gününde Aranavutluğa geçmeden Ohrid Gölü Doğal kaynaklarına bir ziyaret gerçekleştirip orada bulunan küçük teknelerle bir gezi yapıyoruz. Hız kesmeden bir diğer ülkemiz Arnavutluğa Tiran şehrine varıyoruz. Tiran da beni en çok çeken renkli yapıları ve renkli yaya geçitleriydi belki de kırmızı şemsiyemle çok uyumlu olduğu için yollar bu kadar hoşuma gitti:) Kocaman bir Sheshi Skenderbej meydanları mevcut ve hemen karşısında bulunan Rinia Park’ında İtalyan lezzetlerini bizler gibi denemeiz mümkün. Kuveyt Devletinin Aranvutluk üzerindeki etkisi büyükmüş hatta Kuveyt caddeleri bile mevcutmuş şansımıza o akşam bir panayır kurulmuştu ve Kuveyt kültür ile ilgili yemekler, hurmalar , kahveler ve giysilerini deneyimleyebildik.
,5 saatlik bir yolculukla turda en keyif aldığım noktalardan biri olan İşkodra şehrine vardık. Otelimizin çok iyi olması da beni çok etkilemiş olabilir çünkü odalar çok temiz, yemekler çok güzeldi en iyi yediğim trileçe buradaydı mesela.. Golden Palace Otel gideceklere tavsiyem olsun. Kendimizi İşkodra’nın ışıklarla donanmış güzel sokaklarına bırakıyoruz.
Mekanlardan çok güzel müzikler dışarıya taşıyordu, beni en çok çeken yere tüm arkadaşlarımı ikna ettim ve sadece bizim olduğumuz küçük tatlı bir mekana oturduk. NİSQUTE, müzikleri o kadar iyidi ki hem sohbet ettik hem bir süre sonra kalkıp kendimizce dans edebildik. Otele dönerken hepimizin ağzında aynı cümle vardı iyi ki oraya gitmişiz..
Gün 4: Budva – Kotor / Karadağ
Hazırlanın Little İtaly denen Karadağ’ya gidiyoruz.. Bu sene vizesiz olduğuiçin öneri olarak en çok reelslerde gördüğümüz Karadağ-Kotor Budva benim en heyecanla beklediğim yerdi. İtalya sevgimden burası için beklentim çok yüksekti ve dumara uğramaktan çok endişeleniyordum ya videolardaki gibi değilse diye ama daha ülkeye giriş yaptığımızda bile kaç gündür çektiğimiz soğuk karasal iklimden ayrılıp akdeniz iklimine geçtğimiz o kadar belliydi ki. İlk durağımız Jennifer Lopez’in düğününü de yapmış olduğu Budva’nın simgesi haline gelmiş olan Sveti Stefan adası. Ardından liman şehri Budva’da kısa bir mola verdik. Kotor’dan çok daha küçük bir Old Town’a sahip bu yerde Kotor için çok daha heyecanlandım. Old Town dışında deniz kenarında bulunan cafelerde kahve molası verebilirsiniz.

Beklenen Kotor’a geçiyoruz. İlk girişte başka bir aleme geçmiş gibi hissediyorsunuz. Sizi hemen saat kulesi ile selamlayan Kotor Old Town içerisinde 3ü pararız 1’i paralı kilisesi, birçok akdeniz mutfağına sahip mekanları, takıcıları vb. Birçok dükkan barındırıyor. Ben her sokağını gezmek istediğimden vaktimi oturarak değil aynı İtalya’da bulunan elde dilim pizza yiyerek geçirmeyi tercih ettim. 1 dilim pizza 3€’du ve doyurucuydu.
Sokaklarında gezmesi çok keyifli olan bu noktadan ayrılmak benim için çok zor olsa da ismine mahallemde bulunan cafeden çok aşina olduğum Perast bölgesine geçtik , boşuna boşnak turist demiyorum kendimde baştada demiştim kendi yaşadığım mahallem küçük bir balkanlar biraz sonra anlatacağım Mostar köprüsünün çok küçük hali bile mevcut o nedenle hep aşina olduğum kültürümün gerçeklerini görüp yaşamamın heyecanını varın siz tahmin edin..
Gün 5: Mostar – Bosna / Saraybosna | Vizesiz Balkan Turu
İşte bir diğer aşina büyüdüğüm akrabam olsun mahallemden insanlar olsun boşnak çevremin fotoğraflarının olduğu Mostar Köprüsü, Baş çarşıdaki Çeşme ve Sönmeyen ateş klasik bu üç noktada hepsinin fotoğrafları vardır sonunda benim de olması beni çok mutlu ediyor. İlk noktamız görkemli Mostar Köprüsü, burada en çok anlatılan hikaye Bosna’daki gençlerin sevdikleri kadınlara sevgilerini kanıtlama şekli bu köprüden atlamakmış, Peki siz sevdiğiniz için bunu yapar mıydınız? Ben cevabımı sakliyim:) Burada boşnak kahvesini onların özel fincanlarında Mostar Köprüsü eşliğinde deneyebilirsiniz.

Sonraki noktamız Baş Çarşı belirttiğim Çeşme bu noktanın başında yer almakta buradaki çeşmeden su içtiğinizde Bosna’ya tekrar gelirmişsiniz aman dikkat edin bir çeşme daha var oradan da içtiğinizde Bosna’da biriyle evlenirmişsiniz seçim sizin artık:) Gelelim en lezzetli konuya Boşnak Böreği ve Boşnak Mantısı yine benim çok aşina olduğum bu lezzetleri yerinde denedim ve benden geçerli notları aldılar mekan önerisi olarak SAC olanı tercih etmenizi öneririm, Sönmeyen ateş çarşının sonunda Avusturya mimarisine sahip caddelerin başında bulunmakta.
Bu caddelerde Arda Turan’ın Barcelona bankı gibi ünlü etmek istediğimiz trafik lambası altında bizim gibi fotoğraf çekilmeyi unutmayın! Turun içinde bulunan Boşnak Gecesinde hem boşnak lezzetlerini deneyebilir hem de kültürel danslarına eşlik edebilirsiniz benim gibi halay başına da geçebilirsiniz tabi:)
Gün 6: Belgrad/ Sırbistan
Ve beklenen an , Memleketim.. Sırbistan’a 10 saatlik uzun bir yolculuk sonrası ulaşıyoruz. Akşam vardğımız için yemek yiyip hemen Belgrad’ın ünlü gecelerine teslim oluyoruz. İlk durağımız BAR CENTRAL coctail bar burada çeşitli çiçeklerle süslenen cocktailleri deniyoruz buradaki keyifli sohbetimiz sonrası açılmasını beklediğimiz gece klubune geçiyoruz. Bir yerde toplu taşıma kullanmadığımda orayı yaşamış hissetmiyorum sizlerde de var mı bu duygu bilmiyorum ama cluba giderken otobus kullanmamız eni çok mutlu etti ve gece 12’den sonra otobüsler ücretsizdi.
Gece kulupleri ile ünlü Belgrad’da bizim tercihimiz dışarıdan çok korkunç gözüken uzunca gerçekten buraya gitmiyoruz şaka yapıyorsunuz dimi dediğim 15 katlı binanın 9.katında bulunan Mr.Stefan Braun. Bizim gittiğimiz akşam pilot hostes konseptliydi, müzik seçimleri çok iyidi ve çalışanların enerjisi ile herkes çok eğlendi.

Sabahına çok yorgun uyansakta iyi gittik tüm haftanın eğlence acısını çıkardık dediğimiz gecenin ardından son saatlerimizdi Begrad’da. Sabah şehir turuna Tuna nehri manzaralı Kalamegdan parkından başladık. Bu parka aslında “HATIRA” parkı denirmiş beni çok etkileyen hikayesi şöyle anlatılıyor, çocukken anne babamızın bizi getirdiği belki ilk adımlarımızın hatırası, büyüdüğümüzde sevgilimizle gezdiğimizin hatırası, sonrasında eşimizle çocuğumuzla geldiğimizin hatırası ve en son yaşlı halimizle yaşlı dostlarımızla buluşmamızın hatırası diye. Bu hikaye anlatıldıktan sonra etrafa daha çok o şekilde bakmaya başladım. Sonraki durağımız Ünlü Tesla Müzesi burada da ufak bir ücretle müzeyi gezebilirsiniz. Bizlerdeki İstiklal Caddesi gibi gözüken uzun bir alışveriş caddesi mevcut burada hem mağazaları hem restoranları deneyimleyebilirsiniz, serbest zamanı Azis Sava Katedraline de ayırdığım için mutluyum, içeri girdiğinizde sizi büyülü duvar süslemeleri karşılıyor belki de bu zamana kadar gördüğüm en görkemli katedraldi. Stari Grad Cumhuriyet Meydanında bulunan Milli Müze manzaralı cafelerde kahvemizi yudumlayıp tatlımızı yiyip turumuzun sonuna gelmiş olduk.

İstanbul’da yaşamış olan bir Boşnak olarak deyimlediğim Balkan Turunu tamamlayalım, umarım yeni bir yer gezme heyecanımı benimle birlikte yaşamışsınızdır, bir sonraki durakta görüşmek üzere..Balkan turumun nasıl geçtiğini izlemek isterseniz de Youtube kanalıma bekleniyorsunuz..
Youtube Linki
İnstagram Adresim
Tüm yurt dışı yazılarımıza bu linkten ulaşabilirsiniz.