Simit Çeşitleri | Evet simit için, hepimizin asla vazgeçmeyeceği sokak lezzetlerden biri desem kimse itiraz etmez sanırım. Şimdilerde modern fırınlarda, pastanelerde farklı çeşitlerde hazırlanıyor. Kaşarlı, çikolatalı, zeytinli, tahinli, simit tost, simit ekmek şeklinde karşımıza çıkan ve adına saraylar açılan simidin hayatımıza nereden gelip girdi hiç merak ettiniz mi? Sadece kokusuna bile dayanamayıp yediğimiz simidi, gelin hep birlikte yakından tanıyalım.

Simit – Simit Çeşitleri
Simidin tarihi tahmini 600 yıl öncesine dayanmaktadır. Osmanlı’daki serüveni ise 17.yy’a kadar gitmekte. İlk kez Üsküdar’daki bir fırında halka şeklinde bir ekmek yapılır ve bu ilk simit olarak tarihe geçer. Ünlü gezgin Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde bile bahsettiği simit için “araba tekerleği kadar” büyük yazdığı bilinmekte. Osmanlı’da “simid-i halka” olarak adlandırılan simit, diğer ekmek ve unlu mamül yapan fırınlardan ayrıştırılarak ayrı bir sınıf haline gelir.

Yine Evliya Çelebi Seyahatnamesinde; İstanbul dışında Balkan coğrafyasında da simide rastlar. Çelebi, İstanbul dışında ilk olarak Yanya simidinden bahseder. Bunun dışında yine Balkanlarda Niş, Elbasan ve Belgrad’a yaptığı ziyaretlerde de simitten bahsetmiştir. Bu simitlerin şekli ve pişiriliş aşamaları İstanbul’daki simitten farklıdır. Balkanlarda simide “gjevrek” ya da “djevrek” denilmektedir. 1930’lardan sonra Balkanlardan İzmir’e göçen göçmenlerle birlikte bu isim İzmir’de gevreğe dönüşür. En önemli öğün ve atıştırmalık olarak tüketilen simit bölgeye göre şehirlere göre yapılışı değişir “susamlı kebap” ya da “gevrek” adlarıyla da bilinir. Simidin Tarihçesi
İstanbul Simidi
Tarihi 1593 olan Üsküdar Şeriye Sicilinde, has undan yapılmış halka biçimindeki bir çeşit ekmek, “simid-i halka” olarak adlandırıldı.

Sonrasında Balat, Beyoğlu ve şimdiler de bir çok semtte ve bütün ekmek fırınlarında İstanbul simidi yapılmakta. İnce bir kabuk ve gevrek iç yapısıyla İstanbul simidi, susam, çörekotu ve ay çekirdeği ile süslenir.
Karadeniz Simidi
Diğer simitlerden farklı bir lezzeti olan Karadeniz simiti susamsız ve tuzsuz yapısıyla öne çıkar. Özellikle ekşi maya kullanılarak hazırlanan hamur, simit formuna getirildikten sonra kaynar suda haşlanır ve üzüm pekmezi içerisinde bekletilerek odun ateşindeki taş fırında pişirilir. Bu özel simit ekşi maya ile yapılmış olmasından dolayı sindirime dost ve kilo kontrolüne katkı sağlayan bir özelliğe sahip. Doğal ve katkısız yapısıyla bilinen Karadeniz Simidi, yaklaşık 500 yıldır yörede ustalıkla hazırlanmaktadır.

Sadece ekşi maya, un, su ve tuz kullanılarak yapılan hamur, özenle şekillendirildikten sonra taş fırında odun ateşinde pişirilir. Diğer simit türlerinden ayrılarak susamsız bir yapıya sahiptir, ancak bu özellik onun eşsiz lezzetini etkilemez.
Beypazarı Simidi – Simit Çeşitleri
Beypazarı simidi de susamsız ve sadece su, maya, tuz ve un içerir. Yumurta kullanılmaz. Bu da Beypazarı simidini hafif ve sağlıklı bir yiyecek yapıyor. Pişirmesi ise sert bir hamur yapısına sahip olup pekmez su karışımı içinde haşlanarak fırına gönderilir. Su kaynadığında simitler haşlanır, ardından fırında sadece suyunu atması ve hafif bir kızarıklık alana kadar pişirilir. Beypazarı simidi, oval, yuvarlak veya uzun şekillerde hazırlanır.
İzmir Gevreği
İzmir gevreğinin İstanbul simidinin den ayıran farkı İzmir gevreklerinde, hamura halka şekli verildikten sonra kaynayan pekmez dolu kazanlarda bir ön pişirme işlemi yapılır ve ardından susama bulanarak fırına verilir. Yani, İzmir gevrekleri, önce pekmezde ardından fırında olmak üzere iki aşamada pişirilir. Bu şekilde hazırlanan simitler hem lezzet hem de görünüm açısından iki ürün arasındaki belirgin farklar koyuyor ortaya.
Manisa Taban Simidi
Sultaniye üzümünden elde edilen pekmez ile hazırlanan Manisa simidine, şeklinin yassı olmasından dolayı taban simidi denilmiştir. Manisa Taban Simidi içeriğinde un, su, nohut mayası, pekmez ve susamdan oluşuyor. İçeriğinde bulunan nohut mayası nedeniyle tatkımsı bir tadı vardır. Simidin içi beyaz renktedir. Nohut mayası yapımı sırasında kullanılanın tuz dışında tekrar tuz eklenmemektedir. Manisa simidi az tuzlu ve nohut mayalı olmasından dolayı tam bir sağlık dostu.
Elazığ Meyveli Simit
Pandemi sürecinde evlerde hepimiz bir çok hamur işini yaptık, denedik. Elazığ’da bir pastane şefi meyveli simit yaparak simit çeşitliğine katkıda bulunmuş oldu. Vişneli, çilekli, fıstıklı, hindistan cevizli olsun tüm çeşitleri yapan pastane ustası en çok da frambuazlı simit yapıyor.

Özel un karışımı içine gıda boyası koymadan tamamen frambuaz meyvesi koyarak ve frambuaz suyu içine batırarak renkli simitler çıkarıyor ortaya. Yolunuz düşerse denemenizi tavsiye ederim.
Gastronomi ile ilgili diğer yazılarımız için Tıklayın
Afiyet olsun.