Niğde Müzesi, benim hayatımda gezdiğim gerçekten en ilginç müzelerden biri. Aslında baktığınızda alelade, her şehirde bulunan klasik bir şehir müzesi görüntüsünden bir farkı yok. Amaaa bu mekanın diğerlerinden bir farkı var. O da müzenin içindeki mumyalar.
Bir çoğumuz büyük ihtimalle hayatında hiç mumya falan görmedi. 31 yaşındayım, ben de ilk defa gördüm 😀. Biraz ürkütücü ama bir o kadar da ilginç geldiği için, bu mumya hikayesini sizlerle de paylaşmak istedim.
Niğde Müzesi Hakkında
Niğde’nin merkezinde ve ulaşımı çok kolay bir yerde bulunan bir şehir müzesi burası. İçerisinde Paleolitik çağdan günümüze kadar ulaşan bir kronolojide pek çok tarihi eser sergileniyor. 6 farklı salon, 6 farklı kronolojik döneme ait eserler içeriyor.
Bunlar arasında, tarih öncesi dönemden Köşk Höyük, Acem Höyük, Tepecik Höyük, Pınarbaşı Höyük gibi pek çok yerleşim yerlerinde bulunan eserler sergileniyor. Bunlar arasından en çok dikkat çekenler, müzenin 5 nolu salonunda yer alan mumyalar bölümü.
Mumyalar Bölümü
Müzenin en ilginç kısmına geldiğiniz zaman, camlı bölümler içerisinde yatan insan bedenleri göreceksiniz. Bunlardan 4 tanesi çocuk 1 tanesi ise yetişkin.
Genel bir bilgi verecek olursak, bu mumyalar günümüzde Aksaray ili sınırları içerisindeki Ihlara Vadisi’ndeki kaya kiliselerin içlerinde bulunmuşlar. Rahibe Mumyası olarak anılan kadın mumyası, Çanlı Kilise’den çıkarılmış. Çocuklardan biri ise yine Ihlara Vadisi içindeki Yılanlı Kilise’de bulunmuş.
Neden mumyalandıkları konusunda bilgiye erişemedim ne yazık ki. Fakat her biri, antik Mısır’da geleneksel olarak mumya yapıp yöntemleri ile mumyalanmışlar. Öldükten sonra ilk olarak, özel bir alet ile beyin parça parça çıkarılmış. Sonrasında ise iç organlar teker teker çıkarılmış ve özel yöntemler ile kurutulmuş. Bedenin geri kalanı ise, gazlı bezlere sarılarak korunmuş.
Müzedeki mumyaların yaklaşık 1000 yıllık olduğu söyleniyor. Fakat buna rağmen hiç bir bozulmaya uğramamışlar.
Kaçakçılardan Kurtarılmışlar
Maalesef bu mumyalar da tarihi eser kaçakçılarının eline düşmüşler. Öyle ki tarihi eser kaçakçıları bunları yurtdışına kaçırmaya çalışırken yakalanıyorlar, ve mumyaların varlığı bu şekilde ortaya çıkıyor.
Mumyalar Hakkında
- 4 adet mumya var demiştik. Önce yetişkin olanla başlayalım. Bu hanım ablamız “Sarışın Rahibe” ismiyle anılıyor. Ama gerçekten rahibe mi değil mi bilmiyoruz. Önemli bir kişilik olduğu tahmin ediliyor sadece.
- Rahibe lakabı kilise içinde bulunmuş olmasından kaynaklı. Sarışın ise sarı renkli saçlarından. Gerçekten yaşadığı günkü canlılığına yakın duruyor hala saçları.
- National Geographic’den gelen mumya uzmanları bu mumya üzerinde detaylı incelemeler yapmış. Bu incelemelerde endoskopik incelemeler, kadının leğen kemiğinde hiç bir açılma olmadığını göstermiş. Dolayısıyla bu ablamız hiç doğum yapmamış.
- Kendisinin genç yaşta öldüğü ortaya çıkmış. Ortalama 22-23 yaşlarındaymış. Vücudunda her hangi bir darbe, kesik ya da buna benzer bir şeye rastlanmamış. Enfeksiyon kaynaklı bir hastalık sebebiyle öldüğü düşünülüyor.
- Saçından alınan örnekler ile yapılan DNA incelemeleri bu hanım ablamızın deniz ürünleri ile beslendiğini göstermiş.
- Bedeninin pozisyonu, bize bu ablanın Hristiyan geleneklerine göre gömüldüğünü gösteriyor. Elleri göğüs hizasında birleşik ve sağ elinde işlemeli bir mendili var. Mendilde biraz yıpranma ve renk değişimi olsa da genel hatları ile ilk günkü gibi duruyor.
- Çocuklar ise biraz daha farklı. İlk gördüğümde bir tanesi için “ay yazık buna, bebek herhalde bu” demiştim. Gerçekten de daha bebekmiş. Ama prematüre bir bebek.
- Çocukların yüzleri bana biraz ürkütücü geldiği için pek bakamadım. Çünkü biraz deforme olmuş gibiler. Bir tanesinin yüzünde delikler vardı. Ama bu bahsettiğim bebeğin yüzü, annesinin karnından yeni çıkmış bir bebeğinki ile aynıydı.
- Çocukların biri 8 yaşındaymış. Fakat bunu da dizlerinden aşağısı yokmuş.
- Son çocuk ise yaşını bilmediğim, tombul bir çocuğa ait. Fakat bu çocuğun başında, sadece işlemeli bir başlık var. Kıyafetleri yok üzerinde.
Uzmanlar mumyalarda herhangi bir bozulma olmadığını, çok iyi korunduklarını ve periyodik olarak bakımlarının yapıldığını dile getiriyor. İçerisinde saklandıkları camlı bölümler, belirli aralıklar ile açılıp, ilaçlamalar yapılıyormuş.
Niğde Müzesi Giriş Ücreti
Niğde Müzesi, eğer müze kartınız var ise ücretsiz. Müze kart yoksa giriş ücreti 20 TL. Sadece nakit ödeme kabul ediliyor. Bu linke tıklayarak Müze kart ile ilgili detaylı bilgi alabilirsiniz.
Bu ilginç deneyimi mutlaka sizin de yaşamanızı tavsiye ediyorum. Ülkemizde görülebilecek diğer mumyaların da takipçisi olacağım ve hepsini sizlerle paylaşacağım.
Medeniyetlerin yaşatıldığı şehir Niğde için de Niğde Gezi Rehberi yazımıza göz atabilirsiniz.