En Başarılı Müze Listesinde Bizden Bir Yer – Truva Müzesi
Daha önce Time Dergisi’nin hazırlamış olduğu “Dünyada Görülmesi Gereken 100 Yer” listesinde yer almayı başaran Troya Müzesi, bu yıl yedincisi düzenlenen Attraction Star Awards yarışmasında; yaklaşık 80 müze arasından ‘’En Başarılı Müze’’ ödülüne layık görüldüğünü biliyor muydunuz? Bu harika haberi sizlerle paylaşıp mutlaka bu güzel müzeyi neden gidip görmelisiniz bundan bahsedeceğim.
https://www.youtube.com/watch?v=IySvz-p7BMA&t=68sTruva Müzesi
Troya Müzesi’ne Nasıl Gidilir?
Çanakkale il merkezine yaklaşık olarak 30 kilometre kadar uzaklıkta olan milli park içerisinde. Özel arabası olanlar için Truva Kenti’ne gitmek oldukça kolay. Ezine yolu üzerine çıkıldığında Kuzey istikametinde gitmeniz gerekiyor. Yani Gelibolu yarımadası yönüne doğru. Yol üzerinde Çıplak ve Tevfikiye köyleri için yapılan yola sapmanız gerekiyor. Buradan 5 km sonra Truva Kenti’ne ulaşmış olacaksınız. Sizi ilk karşılayacak olan Truva Atı anıtı olacak.
Troya Ören Yeri – Truva Müzesi
Ören yeri Homeros’un İlyada Destanı’nda anlattığı Troya Savaşı’nın gerçekleştiği yer olarak geçiyor. Anadolu’da tarih öncesi döneme ait ilk sistematik kazı Troya’da başlamış. Ören yerine girip dolaşmaya başladığınız zaman Schliemann tarafından 1870 de ilk kez kazılan Troya şehir kalıntılarını açık havada gezip görme şansına sahip olacaksınız.
Troya Müzesi
2011 yılında yapılan Ulusal Mimari Proje Yarışması sonucunda 1’inci olan Yalın Mimari Tasarım tarafından elde edilen proje uzun bir inşaat sürecinden sonra, 2018 yılında tamamlanmış.
Müze üç kattan oluşuyor. Her kata rampalardan çıkılarak ulaşılıyor. Müzenin sergi alanlarına çıkılan rampanın toplam uzunluğu ise yaklaşık 480 metre.
Troya Müzesi’nde; Homeros’un İlyada Destanı ile tarihe geçmiş Troas Bölgesi’nde iz bırakan Troya ve kültürlerinin yaşamı ve arkeolojik tarihi, kazılardan çıkan eserler aracılığıyla anlatılıyor.
Müzeye giriş bir rampa sayesinde aşağı doğru inerek başlıyor. Rampanın duvarlarında bulunan nişlerde Troya’nın farklı katmanları; mezar taşları, büyük boy heykeller, sahne canlandırmaları ve büyük boy fotoğraflarla anlatıldığını göreceksiniz. Aslında burası müze dışarısından görünmeyen üzeri peyzaj ve tarlalarla örtülü bir yer altı katı. Bu girişte ziyaretçilere bir oryantasyon sağlamak amacıyla arkeoloji bilimi; arkeolojik ve arkeometrik tarihleme yöntemleri, “neolitik, kalkolitik, tunç çağı, demir çağı, höyük, restorasyon, konservasyon” gibi terimler şemalar, çizimler, metinler ve interaktif yöntemlerle aktarılıyor. Burada müzenin krokisini ve katlarını anlatan broşürlere de ulaşabilirsiniz.
Paslanmış metal (corten) kaplı yapı, bu haliyle topraktan çıkarılmış kırılmış testiler ve çömlekler gibi çizilmiş, bozulmuş, kendine özgü dokusuyla ardında bir yaşanmışlık olduğunu gösterir, bir geçmişi olduğunu yansıtır.
Zemin Kat – Truva Müzesi
Bu bölümde Troas, coğrafyası ve arkeolojik kalıntılarıyla genel olarak anlatılıyor. Pişmiş toprak figürler, tıbbi aletler, taş ve kemik aletler, mermer eserler, altınlar, pişmiş toprak kaplar, masklar, heykelcik ve kuklalar ile cam eserleri inceleyebilirsiniz. Dedetepe Tümülüsü bir yansıtmayla canlandırıldığı bölümü gezebilir, Dardanos Tümülüsü’ne interaktif bir ekrandan girip görebilirsiniz. Troas Altınları, bu katta özel bir odada sergileniyor, hayranlıkla bu ince işçilikleri izleyebilirsiniz J.
1. Kat – Truva Müzesi
Müzenin bu bölümünde Troya’nın Tunç Çağı dönemleri aktarılıyor. Kronolojik bir sırayla Troya’nın katmanları ve gelişim evrelerini gezebileceğiniz bu katta; Tunç Dönemi zanaatı, gündelik yaşamı, çevre ilişkilerini, günümüze ulaşan bazı üretim alet ve eşyalarını görebilirsiniz. Troya’nın Tunç Çağı deniz ticaretindeki önemini belirten gemi-vitrin ve geç Tunç Çağı sonunda kentin bir savaşla terk edilmesi hikâyesini temsil eden efektli yansıtma içerisinde kendiniz kaybedebilirsiniz.
Bu bölümdeki rampadan yukarı doğru çıkarken Tunç Çağı ile Klasik Dünya arasındaki geçiş anlatılıyor.
2. Kat – Truva Müzesi
Bu katta Arkaik Çağ’dan Doğu Roma İmparatorluğu’na uzanan bir tarihi dönemde İlyada ve Troya Savaşı Destanı’nın bölgedeki sözlü geleneğe, inanç dünyasına, siyasete, mimariye ve sanata yansımaları aktarılmaya çalışılmış. Troya Savaşı, ozanı, kahramanları, olayları, mekânları; sikkeler, çanak-çömlek ve mermer eserlerle beraber, çizimler, maketler ve dijital programlarla detaylı bir şekilde anlatıldığını göreceksiniz. Yine burada Troya Savaşı ve Troya’nın yıkılış hikâyesi kapalı bir alanda Attika vazoları ve gölge oyunundan esinlenmiş, dijital efektlerle kurgulanmış 3-4 dakikalık bir animasyonla anlatılıyor.
Bu katın benim için en önemli eseri kesinlikle 1994’te gün ışığına çıkarılan ve Troas’ta Pers hâkimiyetini (ve Troya Savaşı’nın gelişen olaylarını) temsil eden Poliyksena Lahiti. Bu harika Lahiti mutlaka uzun bir süre incelemelisiniz. İnsan gerçekten hayretler içerisinde kalıyor.
3. Kat – Truva Müzesi
Troya ve çevresinde ki yerleşim, beylikler ve Osmanlı Dönemi’nde devam etmiş. Bu katta Osmanlı yerleşimlerini, Çanakkale Boğazı’nın Osmanlı Devleti’nin ilk zamanlarındaki önemini anlatan metin, gravür ve fotoğraflar kullanılmış; devam eden çanak-çömlek geleneği, taş işçiliği ve sosyal yaşam taş eserler, sikkeler ve seramiklerle anlatılmaya çalışılmış.
Ayrıca bu katta 19.yüzyıldan bu yana devam eden kazıların tarihi ve arkeologların kazı hikâyeleri sergileniyor.
Müzenin son rampasını da çıkarak büyük terasa ulaşabilir. Bu tarih kokan ören yerini yüksekten izleme fırsatını bulabilirsiniz.
Kısa Notlar
Müzeye giriş ücreti 60 tl ama müze kartınız varsa bu kartınızla ücretsiz girişinizi yapabilirsiniz.
Yaz dönemi 08:30-19:30 , kış döneminde ise 08:30-18:00 saatleri arasında müzeyi gezebilirsiniz.
Umarım sizler için faydalı bir yazı oluşturabilmişimdir. Eğer tarihi yerleri görmeye devam derseniz bu linke tıklayarak Edirne Tarihi Yerler Gezi Rehberi Edirne Tarihi Yerler Gezi Rehberime ulaşabilirsiniz. Troya Müzesi
Bol kahkahalı günler dinliyorum…