Tarihi ve Sanatsal Kalelerin Şehri – Sintra Gezi Rehberi
Lizbon‘a 30 km uzaklıkta bulunmasına rağmen birçok turist ya da gezgin tarafından bilinmeyen bir şehir olan Sintra, Unesco Dünya Mirası Listesi’ne adını altın harflerle yazmıştır. Gelin, Sintra Gezi Rehberi yazımızda bu masaldan yırtılmış kasabayı derinlemesine bir inceleyelim.
Dalgalı dağları ve tepeleri, eğrelti otları ve likenleri, egzotik bahçeler ve ışıltılı saraylar ve köşkler dolu Sintra, Portekiz‘in adeta saklı bir cennetidir. Dik yamaçlı tepelerin üstüne kurulmuş saraylar ve köşklerin her birinin mimarisi ziyaretçilerine muhteşem bir görsel sunuyor.
Sintra’ya Nasıl Gidilir?
Sintra, Lizbon‘a sadece 30 km uzaklıkta bulunuyor ve ister kiraladığınız araba ile isterseniz tren veya otobüs ile buraya kolayca ulaşabiliriz. Ama şehir içinde bulunan mekanların hepsi birbirine oldukça uzak ve yolları yürümek çok zorlu olduğundan en azından günü birlik araba kiralamanızı tavsiye ederim. Bu zamandan oldukça tasarruf sağlayacaktır.
Araba ile Seyahat:
Sintra‘ya araba ile gelmek isteyenler A37 otobanından devam edip, A16 yoluna doğru girmeleri gerekmektedir. Şehir boyunca uzanan yolların çoğu oldukça dar ve tek yönlü olduğundan gideceğiniz yerleri önceden düzgün planlayıp ziyaretlerinize başlamalısınız. Burası saraylar ve köşkler şehri olduğundan gezilecek yerlerin hepsi bu yapılardan oluşuyor. Ama birçoğunun önünde ücretsiz otopark seçeneği mevcut.
Tren ile Seyahat:
Lizbon Oriente Tren İstasyonu’ndan Sintra‘ya birçok tren seferi düzenlenmektedir. Yaklaşık 45 dakika süren bu yolculuk için tek yön 4,5 € ödemeniz gerekiyor. Ayrıntılı Bilgi İçin: Portekiz Tren Bileti
Eski Tramvay İle Seyahat:
Araba kiralamayacaklar için şiddetle tavsiye ettiğim yöntem. Gerçekten şahane bir deneyim için bu eski tramvayları mutlaka kullanmalısınız. Eğer Batı Avrupa’nın en popüler resort bölgesinden biri olan Praia das Maças‘ı da ziyaret edecekseniz buradan kalkan 14 km rotalı ve 2 € ücretle Sintra‘ya ulaşan bu tramvaylarla eğlenceli bir yolculuk yapabilirsiniz. Her gün 9:20’de ve her 50 dakika’da bir çalışan bu tramvaylara yoğun bir rağbet olduğundan biraz beklemeniz gerekebilir.
Bisiklet ile Seyahat:
Bisikler severler buraya… Lizbon ile arasındaki mesafe çok olmaması ve Sintra‘da gezmek açısından kolaylık sağlayacağından bisiklet kiralayarak da bu şehri gezebilirsiniz. Günlük 20 – 25 € arasında değişen seçeneklerle bisiklet kiralayan birçok şirket mevcut. Aşağıda bazı şirketlerin linkleri bulunuyor.
Sintra Gezi Rehberi ve Görülecek Yerler
Pena Sarayı ( Palácio da Pena ):
Kendileri, Sintra‘yı gezmeye gelen birçok turistin öncelikli ziyaret noktası ve en meşhur sarayı oluyor. Tepenin üstüne kurulmuş bu rengarenk ve devasa sarayı görünce gözlerinize inanamayacaksınız. Sanki kartondan yapıldığını ya da hayal gördüğünüzü düşünmeniz çok olağan bir durum olacak. Hem Gaudi‘nin eserlerinden hem de Disneyland‘den esinlenerek yapıldığını düşünebilirsiniz. Bu saray 19. yy Portekiz kralı Dom Fernando‘nun yazlık sarayı olarak inşa edilmiş. Saray’ın dışında egzotik bitkilerle dolu ve muhteşem bir doğa manzarası sunan harika bir bahçe de mevcut. Giriş ücreti: Yetişkinler için 14 €, 18 yaş altı için 12,5 €
Moorish Kalesi (Castelo dos Mouros) :
Bu saray 10. yy’da o dönem bölgede yaşayan Moorish (Faslıların) Sintra‘yı savunma amacı ile inşa edilmiş. 12 yy’da şehri ele geçiren Hristiyanlar fetih zamanında zarar verdiklerinden romantik mimari sitili ile Dom Fernando II tarafından restore edilmiştir. Her iki kültürü de bu mekanda hissedebiliyorsunuz. Giriş ücreti: Yetişkinler için 8 €, 18 yaş altı için 6,5 €
Ulusal Saray (Palácio Nacional) :
Mağribi (Moorish) döneminde kraliyet sarayı olarak kullanılan mekan. Sonradan Portekiz kraliyet ailesinin yazlık sarayı olarak da kullanılmış. Sintra‘nın dikkate değer yapılarından biri olup özellikle konik şeklindeki ikiz kulesi turistlerin oldukça ilgisini çekiyor. Giriş ücreti: Yetişkinler için 10 €, 18 yaş altı için 8,5 €
Monserrate Sarayı ve Parkı:
19 yy’da inşa edilen bu saray Portekiz, Hint ve Arap mimarisinin izlerini taşıyor. Buranın asıl özelliği Dünya’nın dört bir yanından getirilerek oluşturulan Botanik Bahçesi ile çevrelenmiş olması. Bu saraya tren istasyonundan 435 nolu otobüs ile 2 €’ya ulaşabilirsiniz. Bu otobüs ayrıca Regaleira and Seteais‘den de geçiyor. Giriş ücreti: Yetişkinler için 8 €, 18 yaş altı için 6,5 €
Regaleira Sarayı ve Bahçesi (Quinta da Regaleira):
İşte benim en çok hayran kaldığım saray. Belki de Sintra‘nın en ilginç noktası. Bu sarayı yapanların önünde şapka çıkarmak lazım. 1697’de yapılsa da 1892’de burayı satın alan dönemin ünlü zenginlerinden Carvalho Monteiro‘nun ünlü İtalyan mimar Luigi Manini‘yi bu sarayı elden geçirmek için getirmesi ile saray bambaşka bir görünüme kavuştu. Hemen hemen tüm bahçenin ve sarayın yeraltı tünelleri ile birbiri ile bağlandığı bu sarayın bahçesinde bulunan 2 adet ters kulenin dünyada eşi benzeri yok. Özellikle daha derin olanı görünce dumura uğrayacaksınız. Giriş ücreti: Yetişkinler için 6 €, 18 yaş altı için 4 €
Convento dos Capuchos:
Sintra‘nın 7 km dışında bulunan bu manastıra sadece araba, bisiklet ya da yaya olarak ulaşabilirsiniz. Eskiden dünyanın en yoksul manastırı olarak bilinen bu mekan 12 Capuchin Rahibi’nin yaşadığı meditasyon yeri olarak kullanılmış. Bu rahipler aşırı zorluklara göğüs gererek küçük hücrelerde yaşamışlar. Çok ilginç bir mekan olmasından dolayı mutlaka ziyaret etmenizi öneririm.
SİNTRA’DA NE ALINIR, NE YENİR NE İÇİLİR ?
Sintra‘da kendine özgü bir şeyler çok az. Genelde Portekiz‘de genel tüketilen ve alınan ürünler burada da mevcut. Ama buraya kadar gelmişken şehrin en ünlü iki yiyeceği olan queijadas ve travesseiro tatlılarını yemenizi öneririm.
İçecek konusunda ünlü Portekiz şaraplarının birçoğunu burada da bulabilirsiniz.
Hediyelik eşyalara gelince burası da diğer birçok küçük şehir gibi turist tuzağı bir şehir. Kendine has bir hediyelik eşyası da yok zaten. Sintra‘ya ait magnetleri bile Lizbon‘da çok rahat bulabilirsiniz. Bu bakımdan Sintra‘da alışveriş yapmanıza gerek yok.
BURAYA KADAR GELMİŞKEN !
Sintra‘nın bulunduğu bölge itibari ile doğa ile iç içe ve okyanus etkisinde bir şehir. Buraya kadar gelmişken özellikle Avrupa‘nın en batı ucu olan Cabo de Roca‘ya gitmenizi tavsiye ederim. Avrupa ana karasının Atlas Okyanusu’ndaki en uç noktasına gitmeniz güzel bir deneyim olacaktır. Sizi buranın önemini anlatan anıt ve harika bir deniz feneri/müze karşılayacak.
Ayrıca; harika bir saraya ve şirin bir meydana ev sahipliği yapan Queluz, turistik merkezlerin pahalılığından kaçıp, ucuz bir yemek yiyebileceğiniz ve alışveriş yapabileceğiniz Aguelva – Cacem, denize uzanan sarp bir yamacın üzerine konan şahane kasaba Colares, ünlü resort otelleri bölgesi Cascais de Sintra‘ya oldukça yakın yerlerdir.
1 Yorum
queijadas ve travesseiro nasil bir lezzet cok merak ettim. bu kadar anlattım bir tek bu mu dikkatinizi cekti demeyin her satiri zevkle okudum :)) yine bilet alasim geldi her zamanki gibi:)