Dünyaca Ünlü Şehirler ve Simgeleri
Şehirler ve simgeleri seyahatlerimde oldukça ilgi gösterdiğim bir konu oluyor benim genellikle. Bu sebeple bir yere gitmeden önce yurtiçi veya yurtdışı farketmeksizin hikayesi olan yapıları görmeden ve kendim fotoğraflamadan dönersem kendimi eksik hissediyorum.
Bunun için küçük ama popülerliğine göre de benim hem görme fırsatı bulduğum hem de henüz göremediğim ama listeme girmeye hak kazanmış en popüler şehirler ve simgeleri içeren 15 yapıdan oluşan bir liste hazırladım.
Listede ünlü şehirler ve bu şehirlerin belki de ünlü ve popüler olmasına oldukça yardımcı olmuş simgelerinin birbirinden güzel hikayelerini anlatmaya başlayabilirim o halde.
15 Ülke, Şehirler ve Simgeleri
Almanya / Berlin
Berlin Duvarı (Berliner Mauer)
Doğu Almanya vatandaşlarının Batı Almanya’ya kaçmalarını önlemek için 13 Ağustos 1961 yılında yapımına başlanmış olan ve toplamda 46 km uzunluğundaki “Utanç duvarı” (Schandmauer) olarak da anılan ve Batı Berlin’i abluka altına alan betondan sınır,
9 Kasım 1989’da Doğu Almanya’nın, isteyen vatandaşların Batı’ya gidebileceğini açıklamasının ardından tüm tesisleriyle birlikte yıkıldı.
Duvarın şehrin tam ortasından geçtiği yerler, bugün yeniden imara açılmış, yerini bina, meydan ve sokaklara bırakmış, diğer yerler ise genelde yeniden kullanıma girmiş yol ya da yeşillendirilmiş park alanları olmuş.
Duvarın kimi blok parçaları Brandenburg eyaletinde bir depodayken, duvar kalıntılarının bir diğer kısmı ise başta ABD olmak üzere çeşitli ülkelere satılmış ve o ülkelerde sergilenmektedir.
Amerika Birleşik Devletleri / New York
Özgürlük Anıtı ( Statue of Liberty )
Resmî adıyla Dünyayı Aydınlatan Özgürlük, Fransa tarafından kuruluşunun 100. yılı nedeniyle ABD’ye hediye edilmiş ve Liberty adası üzerinde 1886 yılından bu yana Amerika’nın simgesi olan anıtsal heykel ve gözlem kulesi.
Özgürlük Heykeli, ziyaretçilere açıktır. Ziyaret etmek isteyenler adaya bir feribotla ulaşırlar, merdivenleri tırmanarak meşaleye çıkabilir ve New York limanını seyredebilirler.
1984’ten beri UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi‘nde yer almakta olan heykelin daha küçük boyutlarda yapılmış bir kopyası Paris’te Atlas Okyanusu’na doğru bakar.
Avusturalya / Sidney
Opera Evi ( Sydney Opera House )
Sidney’in sembolü ve 20. yüzyılın en ünlü yapılarından biri olan Opera Evi, Danimarkalı ünlü mimar Jørn Utzon tarafından tasarlanmış ve 2003 Pritzker Mimarlık Ödülünü kazanmış.
Utzon, binanın tasarımında kuşların kanatları, bulutların şekli ve formları, deniz kabukları, ceviz ve palmiye ağaçları, yatların yelkenleri ile kısmen de Meksika’daki Maya ve Aztek tapınaklarından ilham almış.
Aynı zamanda UNESCO tarafından 2007 yılında Dünya Mirasları Listesine eklenmiştir.
Avusturya / Budapeşte
Parlamento Binası ( Országház )
Macaristan Parlamento Binası; başkent Budapeşte’de yer alan ve Macaristan Ulusal Meclisi’nin de bulunduğu binadır.
Bina; Avrupa’nın en eski yasam alanlarından ve Macaristan’ın gözde simgelerinden biri haline gelmiş olan popüler bir turistik yerdir.
Tuna Nehri’nin kıyısında, Lajos Kossuth Meydanı’nda yer alan bina günümüzde hala Budapeşte’nin en yüksek ve Macaristan’ın en büyük binası olma ünvanını taşır.
Belçika / Brüksel
İşeyen Çocuk Heykeli ( Manneken Pis / Le Petit Julien )
Brüksel’in en ünlü meydanı Grand Place’de bir çeşmenin havzasına işeyen 61 cm boyunda, bronzdan yapılmış çıplak çocuk heykeli Hiëronymus Duquesnoy the Elder tarafından dizayn edilmiş ve 1618-19 yılında yerine yerleştirilmiş.
15. yüzyıldan beri Brüksel’in en dikkat çeken özelliklerinden biri olan heykel birçok kez çalınmış ve bir şekilde çalındığı yerden alınıp yerine yerleştirilmiş. Son çalındığında paramparça bir hale getirilen Manneken Pis, restore edilerek orijinal şekline dönüştürülmüş.
Heykeli anlatan ve en doğru olduğuna inanılan hikaye; bir savaş esnasında Brüksel’e yerleştirilen bir bombayı işeyerek etkisiz hale getiren bir çocuğun heykeli olması. Bu hikaye dışında, bir çok söylenti de mevcut tabii ki ama hangisinin doğru olduğu hakkında hala %100 kanıtlanmış bir durum henüz bulunmuyor.
Birleşik Arap Emirlikleri / Dubai
Burc El Arab ( برج العرب )
Arapların Kulesi anlamına geleni ayrıca ismi Yelken Otel olarak da geçen Burc el-Arab, Birleşik Arap Emirlikleri’nde bulunan lüks bir otel.
Otel dünyanın ilk 7 yıldızlı oteli olma ünvanına sahip ve bu nedenle de otele konaklama haricinde günübirlik gezi turları da düzenleniyor.
Otelin dış yüzeyi hem mevcut ağırlığı azaltmak hem de sıcak havanın sirkülasyonunu sağlamak amacıyla büyük bez kumaşlardan yapılmış. Bu yönüyle de geceleri projektörlerle aydınlatılan dış yüzeyi değişik renk figürleri ile süsleniyor.
Brezilya / Rio de Janeiro
Dev Kurtarıcı İsa Heykeli ( Cristo Redentor )
Corcovado Dağı üzerinde yer alan ve şehrin sembollerinden biri olan İsa heykeli, dağın aşağı kısmında Tijuca Milli Parkı’nda bulunur. Dağ 710 m yükseklikte olup, muhteşem bir şehir manzarası sunar. Dağ treni, kıvrımlı bir yolu izleyerek dağın zirvesinin yakınına kadar gelir.
5 yıl içerisinde üretilen heykelin yapımı 1922’de Brezilya’nın bağımsızlığının 100. yılı şerefine başlatılmış ve 12 Ekim 1931’de resmi törenle açılmıştır.
7 Temmuz 2007 tarihinde, Dünyanın Yeni Yedi Harikası’ndan biri olarak seçilmiştir.
Danimarka / Kopenhag
Küçük Deniz Kızı Heykeli ( Den lille havfrue )
Kopenhag Langelinie limanında bir taşın üzerinde oturmuş ve Danimarka’nın başkenti Kopenhag’ın simgesi durumunda olan heykelin temellerini 1909 yılında Carlsberg’i bulan ailenin oğlu Carl Jacobsen atmış.
Danimarka Kraliyet Tiyatrosu’nda Andersen’in en ünlü masallarından biri olan Küçük Deniz Kızı’nı izleyen Jacobsen, masalda aşık olduğu prens için deniz hayatını bırakan deniz kızının hikayesine hayran kalır ama mutlu sonla bitmeyen ve başkasıyla evlenen prens yüzünden kendini tekrar denize bırakıp köpüğe dönüşen deniz kızının anısını yaşatmak için bu heykeli yaptırmaya karar verir.
1.25 metre uzunluğunda ve 175 kg ağırlığında olan heykel devamlı olarak turist akımına uğruyor.
Fransa / Paris
Eyfel Kulesi (la tuʀ ɛˈfɛl)
Paris’te bulunan ve aynı zamanda tüm dünyada Fransa’nın sembolü halini alan demir kule; 1887 ile 1889 yılları arasında Gustave Eiffel’in firması tarafından, Fransız Devrimi’nin 100. yıl kutlamaları çerçevesinde düzenlenen Expo 1889 Paris fuarının giriş kapısı olarak inşa edilmiş aslında.
Kule ismini, inşa ettiren firma olan Gustave Eiffel’den alır. Aslında kulenin mimarı Gustave Eiffel değil, İsviçreli Maurice Koechlin ‘in siparişi üzerine tasarlayan Stephen Sauvestre’dir.
Kule, onu bir utanç lekesi olarak gören Paris halkının tepkisini de çekmiş zamanında. Bazı sanatçılar devasa bir sokak lambasına benzetirken, bir fabrika bacası gibi Paris’in görsel itibarını zedeleyeceğini söyleyenler de olmuş. Bugün ise Eyfel Kulesi, Dünya’nın en güzel mimari yapılarından biri olarak kabul edilir. Parisliler onu Demir Bayan olarak da adlandırırlar.
Hindistan / Agra
Tac Mahal
İslâmi türbe mimarisinin en önemli eserlerinden biri olan bu anıt mezar; Babür İmparatorluğu’nun 5.hükümdarı Şah Cihan’ın genç yaşta ölen eşi için o zamanki imparatorluğun başkenti olan Agra’da Yamuna Nehri’nin kıyısında yaptırılmış.
Anıt mezar; Şah Cihan’ın hâkimiyeti süresince en parlak dönemini yaşayan Bâbürlüler’in güç ve kudretini temsil etmesinin yanısıra Şah Cihan ile eşi Ercümend Bânû Begüm arasındaki sevginin de sembolüdür. Hükümdarın, eşine duyduğu sevginin hatırasına görkemli bir anıt mezar yaptırarak teselliyi sanat ve mimaride bulduğu da söylenir.
1983’ten bu yana UNESCO’nun Dünya Miras Listesi‘nde yer almakta.
İngiltere / Londra
Big Ben Saat Kulesi ( Elizabeth Tower )
Londra’da Westminster Sarayı’nın yanındaki ünlü saat kulesi, Dünyanın en büyük ikinci dört yüzlü saati. İsmini aldığı “Big Ben” aslında saat kulesinin çanının adı ama zamanla halk tarafından tüm yapıyı simgeler hale gelmiş. Büyük çan ise ismini çanın yerleştirilmesinden sorumlu Sör Benjamin Hall’dan aldığı rivayeti var. Bu rivayeti güçlendiren ise Hall’un adının çana da kazınmış olması.
Ancak 26 Haziran 2012 tarihinde kulenin ismi kraliçenin tahta çıkışının 60. yılı onuruna parlamentonun aldığı kararla “Elizabeth Kulesi” olarak değiştirilmiş.
Londra fotoğraf önerileri ve İnstagram için Favori Noktalar yazımı burada okuyabilirsin!
İspanya / Barselona
Modern mimarinin öncülerinden sayılan Antoni Gaudi’nin 1883 yılında devraldığı fakat 1926 yılında bir tramvayın altında kalarak ölmesi sonucu yarım kalan ve yapımı hala devam eden bazilika, halk arasında bitmeyen kilise olarak da biliniyor.
1882 yılında halkın yardımlarıyla yapımına başlanan mimarinin bitmemesinin nedeni Gaudi’nin karmaşık mimari tarzının çözülmesinin zor olması. Ayrıca binanın çizimlerinin ve ilk yapım yöntemlerinin de 19.yüzyıldan kalması nedeniyle günümüz teknolojisine uyarlanması da bir başka zorluk.
Gaudi, kuleleri tasarladıktan sonra bu kulelerin Barselona’ya gelecek olan gezginler için mükemmel bir karşılama olacağına inandığını belirtmiş ve kulelerin tepesindeki süslemelerin cennet ile yeryüzü arasında bir bağlantı sağlarmış gibi göründüğünü de ifade etmiş.
1984 yılında UNESCO tarafından “Antoni Gaudí’nin Eserleri” adı ile Dünya Mirası olarak ilan edilen yapılar arasında yer alıyor.
8 maddede Barselona’nın diğer turistik ve ilgi çeken yerlerini öğrenmek istersen buraya tıkla!
İtalya / Roma
Kolezyum ( Amphitheatrum Flavium )
Usta bir komutan olan Vespasianus tarafından MS 72 yılında yapımına başlanan Kolezyum bir arena ve MS 80 yılında Titus döneminde tamamlanmış. Asıl adı Arena iken, sonradan, girişteki heykelin adı olan Kolezyum’u almış.
İmparatorlar burada Roma halkını eğlendirmek için ve biraz da kendi eğlenceleri için gladyatör dövüşleri düzenlermiş. Dövüşlerin dışında çok halk gösterileri, deniz savaşları, hayvan avcılığı, infazlar, meşhur savaşların yeniden canlandırılması, klasik mitolojiye dayanan dramalar da sergilenirmiş.
Daha sonraları ise barınma, iş yeri, dükkân, dini kışlalar, taş ocağı, Hristiyan türbesi gibi çeşitli amaçlarla da kullanılmış.
Günümüzde depremlerden dolayı oldukça hasar görmesine ve taşlarının çalınmasına rağmen, Roma İmparatorluğu’nun uzun zamandan beri ikonik sembolü olarak görülüyor. Ayrıca bugün modern Roma’nın da en çok turist çeken yerlerinden biri.
7 Temmuz 2007 tarihinde, Dünyanın Yeni Yedi Harikası’ndan biri olarak seçildi.
Rusya / Moskova
Aziz Vasil Katedrali ( Собор Василия Блаженного )
Moskova, Kızıl Meydan’da soğana benzeyen rengarenk çatılarıyla ünlü bir katedral genellikle Kremlin Sarayı ile karıştırılıyor.
1555 – 1561 yılları arasında Rus Devleti’nin Kazan ve Astrahan hanlıklarına karşı kazandığı zaferleri kutlamak amacıyla Korkunç İvan tarafından yaptırılan katedralin değişik şekilde tasarlanmış olan sekiz kubbesi, sekiz ayrı zaferi simgeler.
Önceleri som altın olan kubbeler 1670’den sonra değişik renklerde boyanmış. Halk arasında yapının bir İtalyan mimarın tasarımı olduğu, daha sonra da İtalyan mimarın aynı tasarımı tekrar etmemesi için kör edildiği rivayetler arasında.
Katedral günümüzde ise müze olarak kullanılıyor.
Yunanistan / Atina
Akropolis ( Ακρόπολη Αθηνών )
Atina’ya hakim yüksek bir kayalık üzerinde bulunan ve büyük mimari ve tarihi önemi olan birçok antik yapı kalıntılarını içeren eski bir hisar olan Atina Akropolisi, tüm akropolislerin en bilineni olduğu için genellikle Akropolis denilince tüm dünyada ilk akla gelen yer.
Attika ovasında, deniz düzeyinden 152 m yükseklikte 270×150 boyutlarında bir kayalık, Atina Akropolis’ine ilk olarak Cilalı Taş Devri’nde yerleşildi. Yapıların önemli bölümleri hala ayakta ancak restorasyon çalışmaları devam etmekte.
Ayrıca akropolisin yanında bugün kullanımda olan Herodes Atticus Tiyatrosu ve yıkılmış olan Dionysos Tiyatrosu bulunuyor. Sanayinin yarattığı çevre kirlenmesinden korunmaları için hazırlanan kapsamlı bir restorasyon programı, 1980 yıllarından bu yana devam ediyor.
Akropolis’in Atina’nın mümkün olduğunca her yerinde görülebilmesi için de Atina’da 17,5 metreden yüksek bina inşa etmek yasaklanmış.
Gezdikçe ve okudukça yazmaya paylaşmaya devam ediyorum. Diğer yazılarımı da okumak istersen buradan ulaşabilirsin.
Bu yazım hakkında sormak istediğin sorular mı var? Bana instagram adresim piecesofsera üzerinden her zaman ulaşabilir veya yorum kısmından sorularına yanıt bulmayı deneyebilirsin!
Sevgilerle!
Sera