Sahra Çölü’nde Safariye Gitmeden Bilmeniz Gerekenler | Çöl… TDK başka türlü tanımlar ama benim çöl tanımım şöyle:” Vaktiyle üstüne bir örtü gibi örtülmüş deniziyle mutlu mesut yaşarken, zamanla tek damla suya hasret kalmış sayısız kum tanesinin her rüzgarda oradan oraya savrulduğu uçsuz bucaksız gizemli diyar.” Bu diyarda olmak insanı özgürlük, sonsuzluk ve hiçlik duygularıyla sarmalıyor. Sanki çöldeki bir kum tanesi kadar küçük hissediyor insan kendini. Ve şunu söyleyebilirim ki hayallerin de ötesinde bir hissi ve büyüsü var çölün. Gündüz sıcacık kumların, gece kum taneleri kadar çok yıldızların sonsuzluğunda bambaşka bir deneyim çölde olmak.
Hemen hemen herkesin çöle gitme ve o sonsuzluğa dahil olma hayali vardır. Peki bu hayali gerçekleştirmeden önce neleri bilsen iyi olur? Benim çöl deneyimime göre bazı tavsiyeler gelsin o halde.
Çölde Nasıl Giyinmelisiniz? | Sahra Çölü’nde Safari
Çöl sıcaktır. Ama her zaman mı? Hayır! Çölde gece-gündüz farkı, rüzgar gibi sebeplerle farklı hava durumlarına hazır olmalısın. Çöl biraz da bilinmezlik ve öngörülemezliktir. Gündüzden bahsedecek olursak iki ihtimal var. Gündüz yakıcı güneşin altında kavrulabilirsin. O yüzden uzun kollu, ince, hafif, rahat, pamuklu ve açık renkli giysiler tercih etmekte fayda var.
Yüksek Faktörlü Bir Güneş Kremi ve Güneş Gözlüğü Çok Önemli – Sahra Çölü’nde Safari
Peki ya meşhur çöl fırtınaları? Bu ihtimalde rüzgar çok rahatsız edici olabiliyor. Bunun için rüzgardan korunmak ve özellikle kış mevsiminde iseniz üşümemeniz için rüzgarlık tarzı bir mont yanında olmalı. Ben Kasım ayında ve rüzgarsız bir çöl gününde bu deneyimi yaşadığım için kendimi şanslı addediyorum.
Çölde iseniz başınızı bir şal ile berberi usulü kapatmak da şart. Bu şekilde hem güneşten hem de rüzgarda kumların ağzınıza burnunuza girmesinden korunmuş oluyorsunuz. Ben kendi kıyafetime göre bir şal götürmüştüm. Renk olarak Faslıların akrepten korunmak için çölde özellikle tercih ettikleri mavi renkte bir şal kullandım. Akrepler mavi rengi kırmızı olarak görüyorlar ve ateş zannedip yaklaşmıyorlar. Akrep bulunan bölgelerde evlerin girişlerinin ve kapılarının mavi tercih edilmesinin sebebi de bu.
Şalı nasıl bağlarım diye de bir çok deneme yapmıştım ama bu konuda endişe etmeye hiç gerek yok. Çölde deveye binerken, kaldığınız kampta vs kime söyleseniz inanılmaz bir el çabukluğuyla şalınızı mükemmel bir şekilde bağlıyorlar. Ben yöresel şallardan almak istiyorum diyorsanız da çöle gidiş yolunda bir çok yerde şal alabileceğiniz satıcılar var. Satıcılar demişken Fas’ta satıcıların size bir şeyler satabilmek uğruna türlü duygu sömürüsüyle tabiri caizse insana yapışmaları biraz rahatsız edici bir durum. Bir süre sonra eğer bir şey almayacaksam göz teması kurmamaya ve hatta ürünlere bakmamaya başlamıştım. Pazarlık etmeden de hiçbir şey almamak gerekiyor. Tabi şunu da söyleyeyim ki Fas hediyelik eşyalar konusunda adeta bir cennet.
Ne giyeceğim konusuna dönecek olursak, çölde deveye binecekseniz ve özellikle rüzgarlı bir güne denk gelmişseniz uzun ve rahat bir pantolon giymekte fayda var. Hanımlar, etek kesinlikle önermiyorum bilesiniz 🙂 Ayakkabı konusu da mühim. Sürekli kuma basacağım için mahvolsa bile üzülmeyeceğim bir çift ayakkabı götürdüm ben. Kumlara ayak bastıktan bir kaç dakika sonra ayakkabımın her bir milimi kum tanelerinin yeni evi olmuştu 🙂 Diğer bir seçenek deveye binerken terlik giymek ve kumlarda yalın ayak dolaşmak. Ayağım üşür diyen yanına bir çift çorap alabilir. Deveden indikten sonra kumların üzerinde dolaşırken eşyalarınızı devenizin yanında bırakabilirsiniz elinizde bir şey taşımak zorunda kalmıyorsunuz. Küçük bir çantaya veya poşete bir şişe su koymak da olmazsa olmaz. Artık çöle gitmeye hazırsın.
Çöle Yolculuk
Sahra’da çöl deneyimi yaşamak için Merzouga’ya doğru biraz uzun bir yol gidiyorsunuz. Her güzelliğe ulaşmak için bir miktar sabretmek, biraz zorluk çekmek kaçınılmaz. Sabahın erken saatlerinde eski, küçük ve çok sevdiğim bir köy olan Ait Ben Haddou’dan yola çıkarak, vadiler, yollar, tepeler aşarak yolun keyfini çıkardım. Güzel manzaraların tadına varmanızı önerdiğim yaklaşık 8 saatlik bir yoldan bahsediyorum. Yolda rahat kıyafetler giyerek konaklayacağınız çöl kampındaki çadırınızda çöl için giyinebilirsiniz. Ben bu şekilde yapmıştım.
Çöle yakın bir yerde küçük bir çantaya hazırladığım eşyalarımla (büyük valizler otobüste kalıyor) 4×4 araçlara binerek kısa sürede çöl kampına ulaştım. Hemen ardından gün batımını yakalamak için yüreğimi hoplatan bir deneyim olan deveye binerek 15 dakikalık bir sürüşle artık kum tepelerinin arasına vardım.
Deve kalkarken ve otururken biraz sarsıcı ama aslında korkacak bir şey de yok. Bu tamamen benim korkaklığım:) Devenin üstünde yol almak tekrar yaşamak isteyeceğim ve gerçekten keyifli bir deneyim. Deveyi süren Faslı abimizin harika fotoğraflar çekmekte çok başarılı olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim.
Çölde muhteşem fotoğraflar çekilmeden ve kumlarda yuvarlanmadan dönmeyin derim. Mutlaka yapın diyeceğim bir diğer şey de Sahra kumunu hatıra olarak saklayabileceğiniz minik şişelerden satın almak. Böylece eve minik bir çölle geri dönebilirsiniz 🙂 Çölde geçireceğiniz toplam zaman 1 buçuk 2 saat kadar oluyor. Daha uzun kalacak ve gün doğumu deneyimini yaşayacaklar için bu süre daha uzun olabilir tabi. Ben bir gece kaldım ve sadece gün batımına gittim.
Çölde Bir Gece – Sahra Çölü’nde Safari
Bu başlık bile çok heyecan verici değil mi? Sahra’da ister bildiğimiz tarzda otellerde ister çadırlardan oluşan çöl kamplarında kalabilirsiniz. Her ihtimalde sayısız yıldızın ve sessizliğin keyfini çıkarmak muhteşem bir deneyim. Gökyüzünde bu kadar çok yıldız olabileceğini tahmin etmezdim.
Tavsiyemse kesinlikle çadır kamplarında kalmak. Tabi bir çok farklı çöl kampı var. Benim kaldığım çadırda yatak, çok sıcak tutan yorganlar, duş, tuvalet ve lavabo mevcuttu. Tabi çölde güneş battığı anda hava serinlemeye başlıyor ve epey soğuk oluyor bu yüzden her ne kadar kum içinde kalsanız da duş almak biraz yürek istiyor. Çölde gece giymek için oldukça kalın kıyafetler tavsiye ediyorum. Ben polar tayt, sweatshirt, termal içlik, şişme mont giymiştim. Hatta gece de öyle yattım. O soğukta kıyafet değiştirmek istemeyebilirsiniz. Benim gibi çok üşüyenler yatarken yüzünü bir fularla örtmek isteyebilirler. Ama yorganlar çok güzel ısıtıyor bu yüzden uyurken üşüme ihtimaliniz pek yok. Kaldığım çöl kampında akşam yemeği ve kahvaltı da oldukça lezzetli ve güzeldi. Çölde gün doğumunu da kaçırmamanızı şiddetle öneriyorum.
Hayatında bir kere de olsa mutlaka çöle git. Kumların ve yıldızların sonsuzluğunu hisset.
Unutma! Yollarda hayat var…
Beni daha yakından tanımak için Seyahat Etmenin İpuçları yazımı tıklayın.
Tüm seyahat fotoğraflarımı Instagram adresimde bulabilirsiniz