Mersin Gezi Rehberi | Herkes Gider Mersin’e Biz Gideriz Tersine

Mersin Gezi Rehberi

Mersin Gezi Rehberi yazımda “Herkes gider Mersin’e, biz gideriz tersine” sözünde herkesin gittiği akdeniz kıyılarımızın saklı cenneti Mersin’e dair gidilmesi, görülmesi ve tadılması gereken herşeyi bu yazımda bulacağınızı taahhüt ederim.

1994 yılından beri okuduğum, büyüdüğüm ve çoğunlukla yaşadığım şehir olan Mersin, Anadolu‘daki birçok şehirden tatil ve yaşamak için yoğun talep görmektedir. Mevsim şartlarının uygunluğu, yaşam maliyetlerinin diğer büyükşehirlere göre daha düşük olması ve vaktinizi geçirebileceğiniz birçok alternatifleri bünyesinde bulundurduğundan dolayı yoğun bir talep almaktadır.

Mersin Hakkında

Mersin Nerede?

Mersin, güzel ülkemizin güney sahil şeridinde Akdeniz kıyısında bulunmaktadır. Batısında Antalya, kuzeyinde Karaman ve doğusunda içli dışlı olduğu kankası Adana‘nın bulunduğu nüfus bakımından Türkiye‘nin en kalabalık 11. şehridir.

Mersin’in Tarihi

Mersin‘in bilinen en eski adı “Kizzuvatna“dır. Hititler ise “Kue” ismini vermişlerdir. Antik yunanlar ise “Zephyrion” olarak isimlendirmişler. Roma imparatorluğu döneminde “Hadrianus” adını almış. Klasik devirde ise (en çok bilinen ismi de budur) “Kilikya” adını almıştır. Daha sonraları Mısırlı Tolunoğulları, Bizanslılar, Ermeni Krallığı, Memlûkler ve 1473 yılında Ramazanoğulları Beyliği tarafından fethedilmiş, Osmanlı imparatorluğu egemenliğine ise 1517’de girmiştir. Resmi olarak Mersin’in kurtuluş günü ise 3 Ocak 1922‘dir.

Mersin Ekonomisi

Mersin’de Limon başta olmak üzere Narenciye ve tropikal meyve üretimi önem arz etmektedir. Hatta Türkiye çapında ünlü olan Anamur Muzu, adını yetiştiği yer olan Mersin’in ilçesi Anamur‘dan almaktadır. Bunun dışında özellikle tarımsal ürünlerin işlendiği sanayi tesisleri başı çekmektedir.  “Amerikan İç Savaşı” sırasında dünyada kıtlığı olan pamuk üretiminin bu bölgede artması ve dünyaya ihracat yapması, Mersin’e son 200 yıl içinde dünya çapında önem kazandırmaya başlamıştır.

Bu yıllarda büyütülen liman günümüze kadar gelişimini sürdürmüştür. 2015 yılında kullanıma açılan, Tekirdağ’da Kurulan “Asya Port” limanının inşaasına kadar ülkemizin ve doğu akdeniz bölgesinin en büyük limanı olma özelliğine sahiptir. Son yıllara kadar iç turizmin yoğun ilgisini almış olan Mersin, günümüzde birçok yabancı turistin de ziyaret merkezlerinden birisi olmuştur. Her geçen gün turizm, ekonomik olarak daha fazla getiri sağlamaktadır.

Mersin’e Geldim Ama Nereleri Gezmeliyim?

Mersin’in gezilmesi gereken yerlerinin bir çoğu ilçelerinde bulunmaktadır. Mersin’e geldiğinizde görmeniz gereken yerlere sırasıyla  bakalım.

Mersin 52 Kat – Mersin Gezi Rehberi

1990’ların başında kullanıma açılan ve yapıldığı dönemde Türkiye’nin en yüksek binası ünvanını almış olup, 2000 yılında İş Bankası kuleleri yapılana kadar bu ünvanı sürdürmüştür. Yıllar yılı çeşitli isimleri olmuş olsa da herkesin “52 Kat” olarak bildiği yerdir. Japon teknolojisi ile yapılan bina 176 Metre yüksekliğe sahiptir. Yapıldığı dönemde Singapur ile Frankfurt arasındaki en yüksek betonarme bina ünvanını almıştır. Ayrıca Mersin’de pusula görevi de görmektedir. Zira geçmişte birçok kişi bu binanın önünde buluşur veya kaybolduğu zaman binanın nerede olduğuna bakıp yön alırdı.

Mersin Cumhuriyet Meydanı

Bana göre Mersin’de bulunan, akdeniz şehrine geldiğinizi hissettiren en iyi nokta Cumhuriyet Meydanı‘dır. Bir tarafta gökyüzüne uzanan palmiye ağaçları, diğer tarafta balıkçı limanı bulunan bu meydan Mersin Kültür Merkezinin hemen önünde bulunmaktadır.

Mersin Rum – Ortodoks Kilisesi (Tomris Nadir Mitri Kilisesi)

19. YY’ın ortalarında adalardan ve Kapadokya‘dan gelen Rum Ortodokslar ile, Lübnan ve Suriye‘den gelen Arap Ortodoksları’nın cemaatleri tarafından kurulmuş bir kilisedir. Ayrıca Mersin’de bulunan en eski kilisedir. Kilise adını 1840‘lı yıllara kadar Osmanlıda Ortodoksların hepsi Rum olarak adlandırıldığından dolayı almıştır. Mersin Rum Ortodoks kilisesi, 1849 yıllarında Dimitri ve Tannus Nadir tarafından bağışlanan arsa üzerine Osmanlı Devleti’nin verdiği izinle inşa edilmiş ve baş melekler Mikail ve Cebrail’e ithaf edilmiştir. 360 derece fotoğraflarını aşağıdaki linkte bulabilirsiniz.

Mersin Rum – Ortodoks Kilisesi

Latin – İtalyan Katolik Katedrali (St. Antuan Kilisesi)

1855’te padişahın fermanı ile kurulmuş bir kilisedir. Mersin’de halen cemaati olan 2 kiliseden birisidir. 1991 yılında Papa‘nın isteği doğrultusunda Katedral olmuştur. 1940’lı yıllarda 2. Dünya Savaşında Mersin’e  Çekoslovakyalı, Maltalı ve Polonya‘lı bir gurup sığınır ve bu kiliseden destek görürler. Bu yardımlardan dolayı Polonya’daki Meşhur Siyah Meryem Ana’nın bir ikonasını ünlü ressam Tadeus Tarlecki ve Yadwika Prazmowska’ya Mersin’de yaptırıp kiliseye hediye ederler. 360 derece fotoğraflarını aşağıdaki linkte bulabilirsiniz.

St. Antuan Kilisesi

Şehir Mezarlığı

Mersin Atatürk Evi

Atatürk, eşi Latife Hanım’la birlikte 20 Ocak- 2 Şubat 1925 tarihleri arasında Mersin’i ziyaretlerinde, müze haline getirilen bu evde 11 gün boyunca Mersin’lilerin konuğu olmuşlardır. Bu bina 1897’de dönemin Almanya Konsolosu Bay Christman’ın, Mersinli tüccar Mavromati’nin kızıyla evliliği nedeni ile konut olarak yaptırılmıştır. Ayrıca “Kristman Konağı” olarak da bilinir. Ziyaret etmek isteyenler için bilginiz olsun müze, pazar günleri kapalıdır. Diğer günler 09:00 – 12:00 & 13:00 – 16:30 saatleri arasında açıktır ve ücretsizdir.

Mersin Deniz Müzesi

Mersin Deniz Müzesi, Türk Deniz Harp tarihinin anlatan 500’den fazla obje içeren bir müzedir.Bu müzede sergi salonunda dönemlere ilişkin gemi modelleri, sancak, arma, askeri kıyafetler, kesici, delici ve ateşli silahlar ile yağlı boya tablolar sergilenmektedir. Interaktif olarak; Efsane Mahmudiye, Kahraman Hamidiye, Preveze ve Barbaros Hayrettin Paşa, tarihin akışını değiştiren Nusret Mayın Gemisi, Milli mücadele döneminin kahramanı Gazi Alemdar ve Yavuz Muharebe Kruvazörü hakkında dijital ortamda bilgiler sunulmaktadır.

Mersin Arkeoloji Müzesi

Mersin Arkeoloji Müze’sinde, Mersin ve çevresinde yer alan Soli-Pompeipolis, Yumuktepe, Ayaş Elaiussa-Sebaste kazılarında bulunan eserler, modern tekniklerle sergilenmektedirler. Ayrıca eserlerin interaktif sunumları ve  canlandırmalar ile ziyaretçilere zaman makinesinde hissi veriyor. Müzenin giriş ücreti 5 TL’dir.

Muğdat Camisi – Mersin Gezi Rehberi 

Mersin Deniz Müzesi ve Mersin Arkeoloji Müzesinin hemen arkasında bulunan camidir. 1992 yılında ibadete açılan Muğdat camisi Türkiye’de bulunan en büyük camilerden birisidir. Geleneksel Osmanlı mimarisinde inşa edilmiş olan bu cami, konferans salonu, kütüphane, aşevi, misafirhane, sağlık ocağı ve diğer birimleriyle külliye özelliği taşımaktadır. Deniz kenarında bulunması nedeni ile gemilerin rahat görebilmesi için caminin etrafına yüksek katlı bina imarına izin verilmemiştir.

Kıbrıs Barış Harekatı Anıtı

1992 yılında hepimizin bildiği “Ayşe Tatile Çıksın” kodu ile anında aklımıza gelen Kıbrıs Barış Harekatı anısına dikilmiş olan bu anıt, arkasını Anadoluya dayayarak, yüzü Kıbrısa dönük inşa edilmiştir. Anıtın Önün yüzünde Mustafa Kemal Atatürk‘e ait “Bağımsızlık ve Özgürlük Benim Karakterimdir.” ve “Yurtta Barış, Dünya’da Barış” yazmaktadır. Arka yüzünde ise Kıbrıs Barış Harekatı tarihi olan 20 Temmuz 1974 yazmaktadır. Kıbrıs harekatı sırasında Mersin’in önemli bir üs olması nedeni ile adanın karşı kıyısında hatıra amaçlı dikilmiştir.

4 Büyükler Meydanları

Şampiyonluğu ilan edilen kulüp taraftarlarinca kendi adı ile anılan meydanda  kutlama yapılır. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Mersin İdman Yurdu meydanları, Mersin’e gidilince görülmesi gereken yerlerden birisidir.

Viranşehir (Soloi – Pompeiopolis)

Mersin’in merkez ilçelerinden olan Mezitli‘ye bağlı bir semttir Viranşehir. Kuruluşu M.Ö. 7. yy’a dayanır. Rodoslu kolonicilerin kurduğu ve güneş anlamına gelen “Soloi” adını vermişlerdir. M.Ö. 5. yy’da Soloi önemli bir kent haline gelmiştir ki adına sikke basılmıştır. Roma Yönetimi M.Ö.64 yılında bu bölgedeki korsan faaliyetleri önlemek amacı ile Pompeius‘u görevlendirdi. Bu büyük görevinde başarılı olmasına ithafen şehrin adı Soloi – Pompeiopolis olarak değiştirildi. Bizans döneminde, Hristiyanlığın resmi din olarak kabul edilmesinin ardındani, Soloi Piskoposluk merkezi yapıldı. Kent 527 yılında meydana gelen büyük yer sarsıntısı ile tamamen harap oldu. Yeniden inşa edilmeye çalışılsada bu yüzyıldan sonra yoğunlaşan Sasani ve Müslümün Arap akınları nedeniyle yeniden eskisi gibi imar edilemedi ve terk edildi. Bu nedenle ören yerine Viranşehir de denilmektedir.

Forum Mersin

Birçok büyükşehirde Forum AVM bulunmaktadır. Bunlar arasından en başarılışını görmek istiyorsanız Forum Mersin’e mutlaka gitmelisiniz. Forum Mersin AVM’den ziyade, Forum adındaki tarihsel anlamı tam anlamı ile haketmektedir. Zira şehrin yeni merkezi konumuna gelmiştir ve AVM’den ziyade sağladığı sosyal imkanlar nedeni ile yılın her dönemi hareketlidir.

Mersin Marina – Mersin Gezi Rehberi 

Mersin’in bir diğer AVM’sidir. Bu AVM deniz kenarında bulunan yat limanında bulunduğu için adı Mersin Marina olmuştur. Limanda bekleyen yatların manzarasında birşeyler yiyip içmek ve arkadaşlarınızla harika sohbetler yapabileceğiniz bir mekandır. Özellikle akşamları manzaranın güzelliğine diyecek yok.

Mersin’de Ne Yenir?

Mersin’e ait birçok lezzet bulunmaktadır. Bunlardan en ünlüleri;

• Tantuni,
• Kerebiç,
• Cezerye,
• Batırık,
• Sıkma,
• Karsambaç,
• Deniz Ürünleri (“Jumbo” denilen iri karidesler, doğu Akdeniz’in en beğenilen balığı lagos, çipura, kalamar, akya, eşkina, ahtapot, kalamar, subye)
• Mersin’de Ciğerci Apo veya Ciğerci Bahattin’de ciğer yemeden de dönmeyin.

Tantuni – Mersin Gezi Rehberi 

Mersin denince akla gelen ilk şey nedir? diye sorarsam, bu sorunun cevabına herkes “Tantuni” diyecektir. Çok ufak doğranmış biftek etinin sotelenmesi ile yapılan bu yemek parmaklarınızı yalatır cinsten bir lezzettir. Sizlere Mersin’de nerede tantuni yiyebileceğiniz konusunda tavsiye vermek isterdim ama ben sadece annemin yaptığı tantuniyi yiyorum:) Benden demesi, tantuni biftek etten ve lavaş arasında olur. Tavuktan veya somun ekmek arası olan gerçek tantuni değildir.

Kerebiç

Beyaz bir kaymağın içinde yatan, içi fıstık ya da cevizle dolu, irmikten yapılmış, içli köfteye benzeyen bir tatlıdır ki başka bir yerde bulmanız pek mümkün değil.

Cezerye

Yapımı binlerce yıl önceye dayanan, aslında Tarsus’lu bir lokman hekimin hastalarına derman için verdiği karışımdır. Ana malzemeleri havuç, toz şeker, ceviz ve hindistan cevizidir. İsteğe göre içine fıstık, ceviz, badem veya fındık konulabilir. Adını, Arapça’da havuç anlamına gelen “Cezer” kelimesinden alır. Gayet lezzetli bir tatlıdır.

Sıkma – Mersin Gezi Rehberi 

Mersin’deki kermeslerin favori yiyeceği olan bu lezzet, yöredeki Yörük’lerin mutfak kültüründen yayılmıştır. En çok patatesli veya peynirli olanı tercih edilmektedir.

Karsambaç 

Yayla kültüründen gelen bu lezzet, rendelenmiş buz veya temiz karın üzerine tatlı bir şurup(Pekmez kullanabilirsiniz) katılarak hazırlanmaktadır. Mersin’de bulunan tüm okulların önünde ilkbahar ve yaz aylarında el arabası üstünde satılan basit bir tatlıdır. Basit dediğime bakmayın, bizim orda almak için kuyruk olduğunu hatırlarım.

Deniz Ürünleri

Sıra geldi benim en çok sevdiğim tatlara. Mersin’e geldiğinizde Cumhuriyet Meydanı karşısındaki balıkçı limanında bulunan teknelerden balık yemeden dönmeyin. Özellikle Karides, kalamar, uskumru ve alabalık vazgeçilmezim. Mersin’in çevre ilçelerinde birçok balık çiftliği bulunmaktadır. Buralardan canlı balık alıp en tazesinden tüketebilirsiniz.

Aslında Mersin yazılarak, okunarak hissedilmez. Mersin’e gidip yaşamanız gerekir. Sonraki yazılarımda görüşmek üzere, esenlikler 🙂

mersin gezi mersin gezi mersin gezi mersin gezi mersin gezi mersin gezimersin gezi mersin gezi mersin gezi mersin gezi mersin gezi mersin gezi mersin gezi mersin gezi mersin gezi mersin gezi mersin gezi mersin gezi mersin gezi mersin gezi mersin gezi