Kuşak Çatışması | Teknolojik Gelişmelerin Kuşaklar Arası İletişimsizliğe Etkileri. Günümüzde en çok gündeme gelen konulardan birisi de kuşaklar arası iletişimsizlik ya da diğer adıyla kuşak çatışmasıdır. İyi de, üzerine makaleler yazılan, dergilerde yer verilen, kimi zaman haberlere konu olan hatta özel araştırma gurupları tarafından saha çalışması yapılan bu kuşaklar arası iletişimsizlik nedir? Gelin isterseniz bu sorunun cevabını vermeden önce kuşak nedir onu tanıyalım.
Kuşakları Tanıyalım | Kuşak Çatışması
Bizim burada incelemiş olduğumuz kuşak kelimesinin anlamı yaklaşık olarak aynı yıllarda doğmuş, aynı çağın şartlarını yaşamış, dolayısıyla birbirine benzer sıkıntıları çekmiş, hemen hemen aynı kaderi paylaşmış ve benzer ödevlerle yükümlü tutulmuş kişiler topluluğudur. Araştırmacılar kuşakları beş farklı guruba ayırmışlardır. Bunları geçmişten günümüze sıralayacak olursak eğer; 1. sırada 1923-1945 yılları arasında doğan sessiz kuşak olarak adlandırılan Cumhuriyet kuşağı dediğimiz gurup yer almaktadır. Bu kuşak savaş kuşağı olarak da adlandırılmaktadır. Ayrıca fiili olarak en çok zorluk çeken kuşaktır. 2. Sırada ise 1946-1959 yılları arasında doğan bebek patlaması olarak adlandırılan gurup bulunmaktadır.
Aslında bebek patlaması denilince kulağa biraz trajikomik geliyor. Ancak bu ismi almasının sebebi o yıllarda başta Amerika olmak üzere tüm Dünya’da hızlı bir nüfus artışının görülmesidir. 3. Sırada ise genel olarak 2000-2021 yılları arasında doğanların ebeveynleri bulunmaktadır. Bu 3. Gurup 1960-1979 yılları arasında doğan ve orta yaşlı diye tabir edilen X kuşağıdır. 4. Sıraya baktığımız zaman 1980-1999 yılları arasıda doğan ve Türkiye nüfusunun %35’ini oluşturan Y kuşağını görmekteyiz. Y kuşağı çalışan en dinamik kuşaktır. Son olarak da en çok gündeme gelen 2000 ile 2021 yılları arasında doğan Z kuşağı yer almaktadır. 2021 verilerine göre Z jenerasyonu yaklaşık olarak 25 milyon civarındadır.
Kuşak Çatışması
Kuşakları tanıdığımıza göre gelelim asıl meselemiz olan iletişimsizliğe. İnsan toplumsal bir varlıktır ve yaşamını idame ettirebilmesi için birbirine ihtiyaç duyar. İlk çağlardan bu yana toplumlar çeşitli sesler ve farklı alfabeler kullanarak iletişim kurmaya çalışmaktadır. Ancak bu iletişim her zaman sağlıklı bir şekilde sağlanamamaktadır. Bu durumun en basit örneği aile içerisindeki uyuşmazlıklardır. Örnek vermek gerekirse eğer dedeyle torun arasındaki uyumsuzluk ya da babayla çocuk arasındaki anlaşmazlık aile içerisinde oluşan kuşaklar arası iletişimsizliğin örneklerindendir. Gelin isterseniz aile içerisinde oluşan kuşaklar arası iletişimsizliği daha detaylı inceleyelim.
Aile İçerisinde Oluşan Kuşaklar Arası İletişimsizlik Nedir? | Kuşak Çatışması
Zaman zaman aile içerisinde bazı iletişim kaynaklı problemler görülmektedir. Yaşadığımız coğrafyada bu problemler çoğunlukla babayla çocuk arasında görülür ve anne ara bulucu rolünü üstlenir. Aslında burada ilk yapmamız gereken şey bu iletişim probleminin kaynağına gitmektir. İletişim odaklı problem yaşayan kuşaklara baktığımız zaman görmekteyiz ki, dinlemiyoruz. Ne yeni kuşaklar eskileri ne de eski kuşaklar yenileri dinliyor. Aslında ilk olarak bu sorunu çözmeliyiz. Bu konu ile ilgili haberlere baktığımız zaman da “Z kuşağı ne istiyor” gibisinden başlıklar görüyoruz. Ancak şöyle bir sıkıntı var ki Z kuşağının ne istediğini X kuşağına ya da bebek patlaması kuşağına soruyorlar. Daha sonrasında da Z kuşağını onların gözünden yorumluyorlar. Diğer tarafta da durum farklı değil. Z kuşağı, orta yaşlıların ve yaşlıların onları anlamadığını söylüyor ancak bu sorunun cevabını kendi akranlarından dinliyorlar. Tam olarak da bu sebepten kimse kimseyi anlamıyor. Aslında burada yapılması gereken, her kuşağı kendisinden dinlemektir.
Aile içerisinde oluşan kuşaklar arası iletişimsizlik probleminin bir diğer sebebi de ebeveynlerin zamanın değiştiğini kabullenmemesidir. Özellikle “ben senin yaşındayken” ya da “bu imkanlar bizim zamanımızda olacaktı” gibi başlayan cümleler bu durumu gözler önüne sermektedir. Burada ebeveynler zamanın değiştiğini fark etmeli ve kendi gençlikleri ile zamani gençliğini kıyaslamamalıdır.
Şimdiye kadar anlattığım Kuşaklar arası iletişimsizliğin aile üzerindeki etkisiydi. Ancak kuşaklar arası iletişimsizliğin tek nedeni aile içerisindeki davranışlar değildir. Özellikle teknoloji alanındaki gelişmeler kuşaklar arası iletişimsizlikte büyük rol oynamaktadır.
Teknolojik Gelişmelerin Kuşaklar Arası İletişimsizliğe Etkileri Nelerdir?
Günümüz gençleri teknoloji ile iç içe yaşayan ve en çok teknolojik gelişme görmüş nesildir. İyi taraflarının yanı sıra bu durum beraberinde teknoloji bağımlılığı gibi sorunları da getirmektedir. Ancak bu durum yalnızca ülkemizde böyle değildir. Örneğin Japonya ile kıyaslanacak olursak eğer bizim ülkemizdeki gençler teknoloji bağımlısı sayılmaz bile. Elbette teknolojik aletlerle saatlerce uğraşmak iyi bir şey değildir ancak bu durum ülkemizde abartılmaktadır. Bunun sebebinin de geçmiş yıllardaki görmemişlik olduğunu düşünüyorum. Örnek vermek gerekirse eğer ilk yürüyen merdiven 1892 yılında Amerika’da üretilmiştir.
Ancak Türkiye günümüzde hayatımızın bir parçası haline gelen bu basit ürüne bile tam 72 yıl sonra 1964 yılında sahip olmuştur. Aslında, teknoloji kaynaklı kuşaklar arası iletişimsizliğin ülkemizde fazla görülmesinin sebebi de budur. Sanırım görmemişlikten kastımı anlatabildim. Bu durumu minimuma indirebilmemiz için X kuşağı, bebek patlaması kuşağı ve sessiz kuşağın teknoloji ile tanışması gerek. Aksi taktirde bu sorun yıllar boyunca sürmeye devam edecektir.
Yaşam kategorimizdeki diğer yazılara ulaşmak için tıklayın.
Umarım buraya kadar okurken sıkılmamışsınızdır ve bu yazı kişisel gelişiminiz açısından faydalı olmuştur. Birbirini dinleyen ve anlayan bir toplum olma yolunda ilerlememiz dileğiyle hoşça kalın 🙂
3 yorum
Diline yüreğine sağlık kardeşim çok güzel bir anlatım olmuş
yazarımız adına teşekkür ederiz.
Çok teşekkür ederim sağolun.