Harran Gezi Rehberi | İnanıyorum ki belki iş için belki kısa bir tatil için bir çoğumuz mutlaka Şanlıurfa’ya gitmiştir. Şanlıurfa o kadar gizemli bir şehir ki her yeri ayrı bir tarih ayrı bir gizem. “Tarihin sıfır noktası” olan Göbeklitepe, Hz. İbrahim peygamberin ateşe atıldığı Balıklıgöl, en bilindik gezilecek yerleri. Bunların dışında Urfa merkeze 48 km uzaklıkta olan Harran ilçesi de mutlaka görülmesi gereken yerler arasında.
Harran Gezi Rehberi
Kuzey Mezopotamya’nın kadim yerleşim yerlerinden biri olan Harran ayrıca birçok ilklere sahip olan kadim bir ilçe. (Atina, Mardin, Şanlıurfa gibi dünyanın ilk bilim merkezlerinden biri. Dünyada kurulan ilk üniversite burada. Şanlıurfa’daki Harran Üniversitesi de adını bu ilçeden almıştır. Harran, Suriye sınırına yakın olmasından dolayı halkının çoğunu Arap kökenli Türkler oluşturur ve Dünya’nın hâlâ yaşanılan en eski kentlerinden biridir.
Harran’ın tarihi M.Ö. 2250 yıllarına dayanmakta. O yıllarda bulunan yazı tabletlerinde ilçenin adı “Har-ra-na” veya “Ha-ra-na” diye geçmekte. Akdeniz ile Dicle Nehri civarındaki ovalar arasındaki konumu nedeniyle şehir ticaret merkezi olma özelliği kazanmış.
Harran’da bir çok mezhep ve inanca bağlı halk yaşamış. Kur’an’da adı geçen Nuh’un kavmi olarak kabul edilen ve ehli kitaptan sayılan Sabii’lerin ana vatanı olarak kabul edilir. 11. yüzyılda Şii ayaklanması sırasında Sabii’ler kıtlık ve ayaklanmada tapınaklarını kaybetmişler ve tamimiyle yeryüzünde tek bir Sabii kalmamış.
Zamanla yerlerine Arap Numayri kavmi yerleşmiş. O zamanların iki bilim insanı olarak kabul edilen İbni Teymiyye ve Battani gibi alim ve bilim insanının yetiştiği Harran, Haçlı Seferleri sırasında büyük zararlar görmüş olsa da Zengiler ve Eyyubi dönemlerinde eski günlerine tekrar kavuşur. Sonrasında Selçuklu Türkleri ve Osmanlılar tarafından yönetilmiş. Harran ayrıca Tevrat”ta da “Haran” olarak geçen yerin burası olduğu söylenir. İslâm tarihçileri kentin kuruluşunu Nuh Peygamber”in torunlarından “Kaynan”a veya İbrahim Peygamber”in kardeşi “Aran”a (Haran) bağlarlar.
XIII. yüzyıl tarihçilerinden İbn-i Şeddat, Hz. İbrahim’in Filistin’e gitmeden önce bu şehirde oturduğunu, bu nedenle Harran’a Hz. İbrahim”in şehri de denildiğini, Harran”da İbrahim Peygamber’in evinin, adını taşıyan bir mescidin, O’nun otururken yaslandığı bir taşın var olduğunu yazmaktadır.
Harran Kümbet Evleri
Konik kubbeli evlerin öncelikle harcında gül yağı, saman, pişmiş toprak ve yumurta akı kullanılmış. Evler, mimari yapısı ve malzemeleri sayesinde de yazları serin, kışları sıcak tutma özelliğine sahip. Aşağıdan yukarıya doğru gittikçe evlerin görünüşü daralır. Yüksekliği içeriden 5 metre olup 30-40 tuğla dizilerek evler inşa edilmiş. İçeriden ve dışarıdan balçıkla sıvandığı için bugüne kadar sapasağlam ayakta durmayı başarmış. Harran evleri, surların içinde ve birbirine bitişik şekilde inşa edilmiş sık dokulu ve toplu kubbeli evlerdir. Evler, Harran halkının çoğunun akraba olmasından dolayı yan yanadır. Evlerin odaları içeriden birbirine bağlı olsada İslam anlayışına göre evler selamlık ve haremlik olarak iki kısma ayrılmış.
Bu mimarideki evleri Harran dışında sadece İtalya ve Suriye’de görebilirsiniz.
Harran’daki Mimari Eserler
Günümüze kadar gelen Harran tarihi eserleri, kentin ortasında yer alan höyükte ve sur içeresindeki bölgede toplanmış. Sin Mabedi ve üniversite dâhil en eski mimari eserlerin temel kalıntıları burada yer alır. Harran’ın zengin mimarisinden sadece surlar, iç kale, Ulu Cami, Şeyh Hayat el-Harrânî türbe ve camii ile konik kubbeli evler günümüze kadar ulaşmıştır.
Harran Höyüğü | Harran Gezi Rehberi
22 m. yüksekliğindeki höyük Harran’ın tam ortasında, oldukça geniş bir alana yayılmış olup içersinde çeşitli dönemlere ait mimari kalıntıları ve bölgenin tarihini gün ışığına çıkartacak belgeleri barındırıyor.
Sin Mabedi
Harran’da inşa edildiği bilinen en eski anıtsal eser olan Sin Mabedi Babil dönemine ait bir mabet. Yeri kesin olarak tespit edilemeyen Sin Mabedi”nin, höyükte, iç kalede ya da Ulu Camii’nin yerinde olduğu konusunda farklı rivayetler var. Bunlardan İbn-i Şeddad, bu mabedin Ulu Cami’nin yerinde olduğunu, Harran’ın 640 yılında İyâd b. Ğanem tarafından fethedilmesiyle bu mabedin camiye dönüştürüldüğünü, Paganistlere kendi mabedlerini yapmaları için başka bir yer verildiğini düşünmekteydi.
Harran Ulu Cami
“Cami el-Firdevs (Cennet Camii) veya “Cuma Camii” olarak da adlandırılan Ulu Camii, Harran höyüğünün kuzey doğu eteğinde yer alır. Anadolu’nun ilk anıtsal camisi olması dışında; ilk revaklı, avlulu ve şadırvanlı, en zengin taş süslemeli camii olma gibi daha bir çok önemli özelliklere sahip.
Şeyh Yahya Hayat El-Harrani
Büyük bir İslâm alimi ve mutasavvufu olan Şeyh Yahya, Harran’da yaşamış ve 1185 tarihinde burada vefat etmiş. 17. Yy da Harran’ı ziyaret eden Evliya Çelebi, Şeyh Hayat’ın türbesinden şu şekilde bahsetmektedir:
“Şeyh Yahya (Hayat) ziyaret yeri Harran dibindedir. Kutupluğa ayak basmış ulu sultandır. Harran Kalesi’nin yanında çöl tarafında büyük bir kubbe içinde metfundur. Çöl Arapları bu sultana son derece bağlıdırlar. Hatta Araplar arasında mühim bir mesele için yemin ettirmek icap etse ta Basra, Lahsa, Umman, Cezayir, Kurnadan gelip bu sultanın üzerine “Yahya Hayati’nin başı için” deyip duvara el sürse Allah’a yemin etmiş gibi sayarlar. Bu sultana Yahya Hayati demelerinin aslı, bir seccade üzerinde tahiyatta ve hayatta oturur gibi oturduğundandır.” Hayat el- Harrani hazretleri ölümünden sonra da tasarrufu devam eden 4 büyük evliyadan biri olarak kabul edilmektedir.
Harran’ın Tarihi Mezarlığı, Harran Kalesi, Harran şehir surları diğer tarihi mimari eserleridir.
Harran’da Ne Yenir?
Kendine özgü mutfağıyla öne çıkan tarihi kentte, çiğ köfte, yumurtalı köfte, borani, ağzı açık, semsek yemekleri, bostana salatası ve “şıllık tatlısı” yenilir. İlçede kaliteli mekan bulmak oldukça zor ancak her bir evin çevresinde ve bahçesinde; o evlerin sahipleri tarafından irili ufaklı kafeler yapılmış. Burada yukarıdaki yemeklerin dışında Kuzey Irak mutfağı ve gözleme gibi yeme içme seçenekleri de mevcut.
Harran Evleri Nasıl Gezilmeli? | Harran Gezi Rehberi
Yukarıda bahsettiğimiz gibi, farklı ailelere ya da aşiretlere ait 5-10 arasında kubik evin birleşmesi ve yanyana lego gibi dizilmesi ile toplu evler ve bahçeler ilk olarak karşınıza çıkacak. Bunların çoğu artık turizme kazandırılmış. Evlerin içinde ev sahipleri artık yaşamıyorlar. Hemen hemen hepsi fotoğrafçılar ya da ziyaretçilerin fotoğraf çekinmesi için yöresel eşyalar ve yöresel kıyafetlerle donatılmış.
Kişi başına bir ücret ödeyrek dilediğiniz kadar fotoğraf çekebilirsiniz. Ayrıca kimisinde fiyata dahil kimisinde de ekstra ücret ödeyerek elbiseleri de giyebilirsiniz. Bu evlerin bahçelerinde de mutlaka birşeyler yiyip içebileceğiniz göçebe çadırı tarzı çadırlar da kurulmuş. Harran Hakkında
Diğer bir yazımız olan Şanlıurfa Gezi Rehberi buradan okuyabilirsiniz.