Gölge Tarafımız | Gölgelerinle Yüzleş! Hepimizin başkaları yaptığında yargıladığı, rahat hissetmediği, kabullenmek istemediği gölge yanlarımız var. Baskıladığımız her şey bilinçaltımızın bir parçası olur. Baskıladığın şeylerle yüzleşmeye cesaretin varsa; seni rahatsız edecek, inkar ettiğin, kabullenmekte zorlanacağın birçok özelliğin ile karşılaşacaksın. Yani ”gölge tarafın” ile tanışacaksın. Eğer gölge taraflarımızın farkına varmazsak onları kabul edemez, düzeltip ilerleyemez veya üstesinden gelemeyiz. Carl Gustav Jung, insanın görmezden geldiği bu karanlık yanını ”gölge arketipi” olarak adlandırmıştır. Gölge arketipi, kişiliğimizin karanlık, vahşi, bilinçsiz, bastırılmış, ayıplanacağını düşündüğü, kendimizle özdeşleştiremediğimiz, insanların bizde görmek istemediği kısımlarıdır. Birçoğumuz bu gölge taraflarımızdan haberdar bile değilizdir.
“Bu karanlık (Gölge) basitçe bilinçli egonun tersinden ibaret değildir. Egonun değersiz ve tahrip edici tasarımları olduğu gibi gölgenin de normal güdüler ve yaratıcı dürtüler gibi iyi özellikleri de vardır. Ego ve gölge gerçekte ayrı olsalar da tıpkı düşünce ve duyguların birbirine bağlı olması gibi şaşmaz şekilde bağlıdır. Gölgede genellikle bilincin gereksindiği birçok ‘’değer’’ bulunmaktadır ama bunlar, kişinin kendi yaşamına uyarlamasının zor olduğu bir biçimdedir.”
-Carl Gustav Jung
Gölge Tarafımızın Ortaya Çıkışı
Gölge taraflarımız herhangi bir şekilde günlük hayatımızın bir yerinde tekabül ediyor olabilir. Suçluluk, öfke, hırs, aşağılık kompleksi, kıskançlık, güçlü görünme arzusu, yalancılık… Gölgen ile ancak onu fark edip kabul ettiğinde ve onunla yüzleştiğinde uzlaşmaya gidebilirsin. ”Eğer bir kişiden nefret ediyorsanız, o kişinin içinde ve sizin de bir parçanız olan bir şeyden nefret ediyorsunuzdur. Bizim parçamız olmayan bir şey, bizi rahatsız edemez.” demiş Herman Hesse. Gölgelerinin farkına varmanın en iyi yolu sürekli olarak yargıladığın ve suçladığın şeylere bir göz atman olabilir. ”Asla” kelimesi bu gölge tarafının en görünebilir yüzüdür. ”Asla böyle biri değilim” asla bunu yapmam” ”asla kabul etmem” dediğin ne varsa gölge yanınına ışık tutuyor olabilir. Farkında olduğumuz veya olmadığımız gölgelerimizin en yüzümüze çarpan yanı ise hayatımıza aldığımız insanlarda tekabül ediyor oluşu… ”Neden hep aynı şeyleri yaşıyorum?” ”neden hep böyleleri beni buluyor?” ”neden hep aynı karakterde insanlarla birlikte oluyorum?” gibi sorularınız varsa bu aslında sizin kabullenemediğiniz gölgelerin yansımasından kaynaklı olabilir.
Benim Gölge Tarafım
Kendimden örnek verecek olursam, hareketli, yüksek enerjili, konuşkan ve insan seven birisiyim. Sessiz, sakin, mesafeli, duvarları olan, sürekli gözlem yapan insanların yanında gerilirim ve bu kadar ciddi olmalarını içten içe yadırgıyorum da sanırım. Acaba bu benim gölge tarafım olabilir mi? Erkek arkadaşım da dahil olmak üzere çevremdeki birçok arkadaşımın böyle olmasının sebebi sadece zıt karakterler birbirini çeker ideolojisinden mi kaynaklı, yoksa altında başka sebepler mi yatıyor? O insanlar bize ayna olmak için hayatımıza girmiş olabilir mi?
Gölge arketip tanımı karşıma çıktığından beri gölge tarafım hakkında epey düşünmeye başladım. Benim ciddi, soğuk ve mesafeli insanları yadırgıyor oluşum belki de aslında bir yanımın öyle olmasını istiyor olmasından kaynaklı olma ihtimali var mı? Şu anda aşırı enerjik ve sevgi dolu oluşum; çocukluğumda yaşadığım bazı arkadaş kazıkları, dışlanma, dahil olamama gibi durumlardan kaynaklı kendimi sevdirmek veya dışlanmamak için takındığım bir persona(maske) olabilir mi? Gölge yanım ise mesafeli, ciddi, daha ağırbaşlı bir Melike’yi ortaya çıkarmak için mi çabalıyor?
“Bir birey kendi gölgesini görebilmek için bir girişimde bulunduğunda, kendisinde bulunduğunu inkar ettiği ama başkalarında bol bol gördüğü özelliklerin, bencillik, zihinsel tembellik ve dağınıklığın, gerçek dışı hayallerin, utanç ve kötü niyetlerin, dikkatsizlik ve korkaklığın, para hırsının ve ihtirasların, kısaca kendi kendine ‘hiç önemi yok, bunu kimse fark etmez, ayrıca herkes yapıyor bunu’ dediği küçük günahların ayırdına varır-çoğu kez de bu nedenle utanır.
Eğer bir dostunuz sizi bir kusurunuz nedeniyle eleştirdiğinde içinizden bir öfke kabarıyorsa, tam o noktada bilincinde olmadığınız gölgenizin bir parçasının bulunduğundan emin olabilirsiniz. Gölgenin dost mu düşman mı olacağı kendimize bağlıdır. Gölge her zaman bir iç düşman değil, tıpkı birlikte yaşanılan diğer bütün insanlar gibi, durumun gereğine göre bazen boyun eğerek, bazen direnerek, kimi zaman da severek birlikte yaşamak zorunda olduğumuz bir varlıktır. Gölge görmezden gelinir ya da yanlış anlaşılırsa düşmanlaşır.” (İnsan ve Sembolleri – Carl Gustav Jung)
Şu anda edindiğim bilgiler ve araştırmalarım ile gölge arketipinin kısaca ne olduğundan bahsettim. Bu konu hakkında kendi içsel deneyimlerimin haricinde henüz bir gölge çalışması yapmadığım için gölge tarafımızın ortaya çıkması veya ortaya çıktıktan sonra neler yapılacağı ile ilgili bilgi veremiyorum, oradan buradan okuduğum yazılarla da bilgi vermek istemiyorum. En yakın zamanda gölge taraflarım üzerinde bir çalışma yapacağım ve sizinle paylaşacağım, bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle!
Daha fazlası için Instagram hesabımı takip edebilirsiniz.
Diğer yazılarım için ise Tıklayınız