Endülüs’e Büyülü Bir Yolculuk: Granada Gezi Rehberi
Granada Gezi Rehberi | Hazır bahar gelmiş, havalar ısınmaya başlamışken nereye gitsek diye kara kara düşünüyorsanız fazla düşünmenize hiç gerek yok, sizi doğruca İspanya’ya alalım! Her bir köşesi ayrı bir güzelliğe sahip İspanya, köklü tarihi ve ılıman iklimiyle ziyaret edilmesi gereken ülkelerin kesinlikle başında geliyor. İspanya denince aklınıza ilk gelen yer Barselona olsa da Endülüs Bölgesi çok daha derin, çok daha etkileyici. Şimdi alışılmış rotanın dışına çıkıp Endülüs’ü keşfetmenin tam vakti. Bu bölgeyi keşfetmeye başlamak içinse en güzel nokta hiç şüphesiz Granada. Gelin İspanya’nın derinliklerine, Endülüs’ün tam kalbine büyülü bir yolculuğa çıkalım! İşte Granada Gezi Rehberi.Ayrıca Endülüs Bölgesi‘ndeki diğer şehirler için yazdığımız linki de şuraya bırakayım. Endülüs Gezi Rotası
Granada Hakkında
Granada, Doğu ve Batı’nın eşsiz bir kültür karışımı. Çarpıcı mimarisi, harika yemekleri ve ülkenin başka hiçbir yerinde bulunmayan enerjisi şehri diğer tüm İspanya şehirlerinden farklı kılıyor. Kuzey Afrika ve Avrupa‘dan gelen kültür ve fikirlerin çarpıştığı, yüzyıllar boyu her zaman bir kesişim noktası olan bir şehir. Seyahatiniz boyunca Mağribi köklerini yoğun bir şekilde hissedecek ve gittiğiniz her yerde nargile ve tütsü kokusunu duyacaksınız.
Bir yanı hep Avrupalı olmaya çalışsa da asla tamamiyle diğer Avrupa ülkeleri gibi olamamış İspanya. Bunun nedeni Endülüs bölgesinin çok uzun yıllar boyunca (tam 781 yıl!) Endülüs Emevileri ve diğer Müslüman devletlerin elinde kalmış olması. Ancak bu sürenin sonunda meşhur Kral Fernando ve Kraliçe Isabella sekiz yıllık (1481-1489) bir savaştan sonra Granada’yı ele geçirmişler. 1609’ya gelindiğinde ise tüm Müslümanlar kentten kovulmuş ve tam bir İspanyol egemenliği kurulmuş.
Granada isminin kökeni ise İspanyolca’da “Nar” anlamına gelen “Granada” kelimesinden geliyormuş. Müslümanlar arasında “Gırnata” olarak da biliniyor.
Granada’ya Nasıl Gidilir?
Granada, Sierra Nevada Dağı’nın eteklerinde ve Beiro, Darro, Genil ve Monachil adlı dört nehrin kesiştiği noktada bulunuyor. Ben Endülüs’ü rehberli tur eşliğinde gezmiştim ancak turla gitmeyecekseniz Türkiye‘den İspanya‘nın birçok şehrine uçuş bulunuyor. Eğer direk Endülüs Bölgesi’ne gidecekseniz Sevilla ya da Malaga‘ya farklı firmalardan direk uçuşlar bulmanız mümkün. Sonrasında araba kiralayarak gezmek keyifli ve karlı olacaktır. Diğer bir seçenek ise toplu taşıma. Madrid, Barselona, Sevilla veya diğer büyük şehirlerden trenle Granada’ya kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Tren biletleri için şuraya göz atabilirsiniz.
Granada’ya Ne Zaman Gidilmeli?
İspanya, Akdeniz ikliminde bir ülke olduğundan dolayı yılın her mevsimi turist alıyor. Ancak yine de en uygun ve en güzel zamanlar Nisan–Ekim ayları arası.
Granada Gezilecek Yerler
Elhamra Sarayı (Alhambra)
Hiç şüphesiz Endülüs‘te hatta tüm dünyada görülmesi gereken yerlerin başında Elhamra Sarayı yer alıyor. Gitmeden önce nasılsa bilet bulurum kapıdan alırım diye ekstraya dahil olan Elhamra Sarayı turunu satın almamıştım. Hayatımın hatasını yapmışım haberim yokmuş! 🙂 Meğer biletler aylar önceden tükeniyormuş ve sarayın belirli ziyaret saatleri varmış. Eğer gece saat 3’te sarayın kapısına gidip sıraya girersek belki(!) bilet bulabilirmişiz. Durum böyle olunca bölgeyi tanıyan tur rehberimiz bizim için Sacromonte çingeneleriyle görüştü ve belirli bir ücret karşılığında bilet almak için geceden sıraya girdiler! 🙂 Duyduğumda inanamamıştım ancak bu çok yapılan bir şeymiş. Neyse ki biletlerimize kavuştuk ve sabah 8.30’da giriş yapmak için kapıya geldik.
Enfes, doğa üstü, büyülü gerçek bir başyapıt Elhamra. Öyle bir turlayıp çıkayım diyebileceğiniz bir yer değil en az 3-4 saat hatta bütün gün gezilmesi gereken bir yer. 142.000 m² içerisinde kale, saraylar ve kitaplara, derslere konu olmuş bahçeler yer alıyor. Yani bir saraydan çok daha fazlası. Böyle de devasa bir alan olduğu için birkaç bölümden oluşuyor bunlar; Alcazaba (Savunma kalesi), Generalife (Yazlık saray ve bahçeler), Palacios Nazaríes (Nazarí Sarayları), Palacio de Carlos (Carlos’un Sarayı), Jardines (Bahçeler). Elhamra öyle ilgi görüyor ki, gündüz olduğu gibi bazı bölümleri gece ziyaretine de açık. Gece ziyaret ücreti 8 Euro. Tüm bölümleri gezmek isterseniz genel bilet ücreti 19 Euro (2023) yalnızca bahçeleri görmek isterseniz ise bilet ücreti kişi başı 7 Euro. Bunların hepsi, rehberli turlar ve daha fazla bilgi için şuraya göz atabilirsiniz. Vaktiniz bolsa hepsini yapın bence. Yine de Elhamra‘yı anlatmak için bu kadarı yeterli olmadığından onu ayrıca bir başlıkta yazacağım, bunu kesinlikle hakediyor 🙂
Albayzin (Albaicin)
Elhamra Sarayı’nı gezerken tepeden göreceğiniz kırmızı çatılı beyaz şirin evlerin olduğu yer tam olarak Albayzin. Darro Nehri’nin ikiye böldüğü bir tepede Elhamra, diğer tarafında da Albayzin mahallesi yer alıyor. Geleneksel Endülüs mimarisiyle yerli Mağrip mimarisinin iç içe geçtiği Albayzin, daracık sokakları, küçük meydanları ve bunların etrafında sıralanmış beyaz evlerinden oluşmuş bir ortaçağ kasabası. Dokusunu ve mimarisini öyle güzel korumuş ki, bu dar sokaklarda kaybolmaktan fazlasıyla memnun olacaksınız!
Sacromonte
Granada’nın dünya kültür mirası listesinde olan Sacromonte mahallesi, Albayzin‘in hemen bitişiğinde bulunuyor. Az önce bahsettiğim çingeneler genelde bu mahallede yaşıyorlar. Aynı Albayzin gibi dar sokakları, mağaraları ve evleriyle Endülüs ruhu fazlasıyla hissediliyor. Bana biraz pahalı geldiği için izlemedim ancak, meraklısıysanız gerçek bir flamenko şovu izlemek için en doğru yer Sacromonte. Çingeneler tarafından geleneksel mağaralarda sergilenen gösterilerin ücreti 20€’dan başlıyor. Tamamına ulaşmak için tık
Granada Kraliyet Şapeli
Boabdil şehrinin, son padişahın ve İspanyol mimarisinin sembolik kilometre taşlarından biri, Granada Kraliyet Şapeli. Gotik tarzda inşa edilmiş olan bu mimari harika, Granada‘nın tam kalbinde yer alıyor. Üç tarafı çevredeki binalarla bitişik olduğu için yapının sadece bir cephesini görebiliyorsunuz. Aynı zamanda bir anıt mezar olan şapelde, İspanya‘nın Katolik Kralları‘nın mezarları bulunuyor.
Alcaicería
Şapeli gezdikten sonra, hemen yanındaki Alcaiceria adı verilen pazara doğru yol alın. Çünkü bu küçük bölgede, akla gelmeyecek her türlü geleneksel hediyeleri bulabilirsiniz ve gezmesi inanılmaz keyifli. Her gittiğim yerden magnet alıyorum ama en güzellerini burada gördüm. Gezerken dükkanlardan yayılan tütsü kokuları da başka bir zaman dilimindeymişsiniz hissini veriyor?
Granada Katedrali
Dünyanın en büyük katedralleri arasında bulunan Granada Katedrali, Granada’ya geldiyseniz mutlaka görmeniz gereken yapıların başında bulunuyor. Katedral meşhur Kraliçe Isabella tarafından şehrin fethinden hemen sonra yapılmış şehrin tarihine tanıklık eden yapılardan biri. Şehrin en merkezi noktalarından birinde yer aldığı için buraya ulaşmak çok kolay. Ben içerisine ne yazık ki girmedim ancak dışarıdan da fazlasıyla heybetli ve göz kamaştırıcı olduğunu söylemeliyim.
Buradaki minik turunuzu bitirdiyseniz Kraliyet Şapeli ile Katedral arasından Gran via de Colon Caddesi’ne doğru yol alabilirsiniz. Caddeyi takip ettiğinizde Plaza Isabel La Catolica’ya geleceksiniz. Bu meydanda yine meşhur Kraliçe Isabella ve önünde diz çökerek Amerika kıtasına gitmek için izin isteyen Colomb’un anıt heykeli bulunuyor. Isabel öyle bir kadınmış ki adını defalarca duyduğumuz yetmiyormuş gibi bir de koskoca Colomb‘u önünde diz çöktürdüğüne gözlerimizle şahit oluyoruz?
Bu cadde üzerinde bulunan birçok cafe ve tapas bar’da günün yorgunluğunu atabilir veya brunch keyfi yapabilirsiniz.
Granada’da Konaklama
Granada’da Konaklama için en güzel yerler Albaicin ve Sacromonte bölgeleri. Özellikle Alhambra sarayı manzaralı teraslara ya da balkonlara sahip olan butik otellerde kalmanızı kesinlikle tavsiye ederiz. 2 günlük Granada gezimizde konaklama tercihimizi Albaicin’de bulunan ve muhteşem bir manzara sunan Casa Bombo‘dan yana kullandık.
Oda kahvaltı ile hizmet veren odaların çoğunun manzarası Alhambra Sarayı’na ve Albaicin evlerine bakıyor. Özellikle terasında minik havuz ve bahçesinin ambiyası şahane. Odalar sade ve oldukça ferah. Konum olarak da tarihi mekanlara çok yakın konumda bulunuyor. Tek zorluğu Albaicin dar sokaklara ve yamaçlara kurulan bir yer olduğundan ve araçla önüne kadar gidemediğiniz için bebek arabası ya da valizlerle ulaşmak biraz yoruyor ama oradaki hemen hemen tüm butik otellerde durum aynı şekilde. Otopark’ı bulunmuyor ancak Otel ile iletişime geçerseniz sizi yakın bir konumda bulunan otoparka günlük 20 Euro karşılığında yönlendiriyor. Benim bulduğum park yeri de yaklaşık 10 dakika uzaklıkta ve 2 günlük 24 Euro’ya aracınızı park edebilirsiniz. Sokaklara park etmeye ya da Albaicin’in içine girmeye aracınızla girmeye kalkmayın ciddi cezalar yiyebilirsiniz. San Cristóbal Park Yeri Konumu
Oda kahvaltı ile hizmet veren odaların çoğunun manzarası Alhambra Sarayı’na ve Albaicin evlerine bakıyor. Özellikle terasında minik havuz ve bahçesinin ambiyası şahane. Odalar sade ve oldukça ferah. Konum olarak da tarihi mekanlara çok yakın konumda bulunuyor. Otelin işletmecisi olan Andrea ve eşi ile çalışanları Carlos inanılmaz samimi ve yardımsever insanlar. Size gezeceğiniz yerler hakkında tek tek bilgi de verecekler. Tek zorluğu Albaicin dar sokaklara ve yamaçlara kurulan bir yer olduğundan ve araçla önüne kadar gidemediğiniz için bebek arabası ya da valizlerle ulaşmak biraz yoruyor ama oradaki hemen hemen tüm butik otellerde durum aynı şekilde. Daha fazlası için Casa Bombo Instagram Hesabı ‘na bakabilirsiniz.
Otopark’ı bulunmuyor ancak Otel ile iletişime geçerseniz sizi yakın bir konumda bulunan otoparka günlük 20 Euro karşılığında yönlendiriyor. Benim bulduğum park yeri de yaklaşık 10 dakika uzaklıkta ve 2 günlük 24 Euro’ya aracınızı park edebilirsiniz. Sokaklara park etmeye ya da Albaicin’in içine girmeye aracınızla girmeye kalkmayın ciddi cezalar yiyebilirsiniz. San Cristóbal Park Yeri Konumu
Grana’da da Ne Yenir?
-
Balık kızartma (pescaíto frito):
Akdenizli olduklarından olsa gerek, kızartılmış balıkları Granadalılar pek seviyorlar, yapılış şekli de bizimkinden biraz farklı ancak çok lezzetli. Tapas barlarda ve birçok restoranda görebilir ve deneyebilirsiniz.
-
Habas con Jamon:
Kurutulmuş jambonlu fasulye. İspanya uzun yıllar Müslüman hakimiyetinde kaldığından Araplar 8.yüzyılda fasuyeyi buralara tanıtmış. Granada‘nın bu yerel yemeği, her iki kültür arasındaki inkar edilemez bağlantıyı görmek için mükemmel bir örnek.
-
Tortilla del Sacromont:
Bu yöreye ait etli, kuruyemişli bir çeşit omlet. Eski zamanlarda Saint Caecilius’taki koruyucu azizi onurlandırmak için Sacromonte tepesine tırmanan herkese hediye edilirmiş, adını da buradan alıyor. Yemeden dönmemek lazım?
Not: Granada‘da diğer İspanya şehirlerinden farklı olarak tapaslar içkinin yanında ücretsiz!
Bunlar benim aklıma gelenler ancak daha fazla seçenek ve mekan önerisi için şuraya göz atabilirsiniz.
Yaşamını İspanya’da geçirmiş olan ünlü Meksikalı şair Francisco de Icaza dizelerinde şöyle der:
“Hayatta Granada’da kör olmaktan daha hüzünlü bir şey yoktur.”
Granada’dan ayrılıp Sevilla‘ya doğru yol alırken ünlü şairin neden böyle dediğini çok iyi anlayabiliyorum? Sizin de en az benim kadar etkileneceğinizden hiç şüphem yok!
Benim yerime de gezin,
İyi seyahatler,
Bensu
2 yorum
Amin Maalouf’un “Afrikalı Leo” kitabı tam da Grana’nın işgal edilişini anlatıyor.
Bu güzel bilgi için teşekkürler