Doğa Dostu Yeşil Binalar
Dünyanın her bir yanında gezegenimizi korumak için neler yapılabileceği konuşulurken ve farkındalık yaratmaya çalışılırken bazıları düşünmekle kalmamış ve dünyaca ünlü yeşil binaları tasarlayarak hayata geçirmiştir. Bu yazımda dünyaca ünlü 6 yeşil binayı tanıyacağız.
İklim değişikliği ile mücadelede en modern ve işlevsel çözümlerden biri olan yeşil mimarinin ve yeşil binanın anahtar kelimesi “sürdürülebilirlik”tir. Mimaride sürdürülebilirliğin karşılığı ise doğayı olumsuz etkileyen faktörleri ve elementleri sınırlı düzeyde ve tabii ki minimumda kullanmaktır. Bir diğer deyişle sürdürülebilir yapı malzemeleri kullanmak ve enerji tasarrufunu sağlamaktır. Bu kadar teknik bilgiden sonra gelin hem doğa dostu olan hem de görsel şölen sağlayan, vizyon sahibi dünyaca ünlü 6 yeşil binaya birlikte bakalım 🙂
CopenHill
Atık enerji santrali olarak faaliyet gösteren ama aslında bundan çok daha fazlasına sahip olan CopenHill, dünyanın ilk sıfır karbonu olma hedefine uyum sağlayarak sürdürülebilirlik felsefesini benimseyen bir yapıdır. Mimarisiyle de dikkatleri çektiği gibi bir binadan beklenmedik şekilde kayak pisti, yürüyüş parkuru ve tırmanma duvarını tasarımına dahil etmiştir. Ayrıca, su kenarında bulunmasından dolayı su kayağından go-kart yarışlarına kadar çeşitli ekstrem sporların yapılmasına imkan sağlıyor.
Bu ilginç ve çevreci bina Kopenhag’ın 2025’te dünyanın ilk sıfır karbon şehri olma hedefini de başarıyla destekliyor.
Kopenhag Gezi Rehberimizi de okumadan geçmeyin.
Apple Park
Cupertino, Kaliforniya’da yer alan, daire şeklindeki tasarımıyla oldukça dikkat çeken yapı uzay üssüne de benzetildiği için Spaceship lakabını da almıştır. 492 metre çapında olan yeşil ofis, bina elektriğini %100 yenilenebilir kaynaklardan elde ederek sürdürülebilir bina tasarımlara en iyi örneklerden biri olarak gösterilebilir. Steve Jobs ile İngiliz mimar Norman Foster tarafından beraber tasarlanan binada yapı malzemelerinin %95’i geri dönüştürülebiliyor veya yeniden kullanılabiliyor. Doğal havalandırmanın yüksek oranda tercih edildiği yeşil binada 700.000 den fazla güneş paneli de bulunmaktadır.
Binaya her ne kadar daire formunda desek da aslında bir halka şeklinde göründüğünü unutmayalım. Bu sayede halkanın iç kısmında 8000’in üzerinde ağaç ile açık yeşil alan tasarlanmıştır. Su tüketimini en aza indirmek için tabii ki peyzaj düzenlemesinde kullanılan tüm bitkiler kuraklığa dayanıklıdır. Ek olarak geri dönüştürülen yağmur suyu da yine yeşil alan sulaması için kullanılmaktadır.
Bosco Verticale
Ödüllü simge yapılardan biri olan Bosco Verticale yani dikey orman İtalya’nın Milano kentinde yer almaktadır. Hem modern hem de doğa dostu bu yapı görsel olarak da oldukça tat verici bir çizgiye sahiptir. İtalyan mimar ve şehir plancısı Stefano Boeri’nin eseri olan yapı kendi türünün dünyadaki ilk örneğidir. İki kuleden oluşan yapıda toplamda 900 ağaç ve 2000 adet çeşitli bitki türü yer almaktadır. Balkonlara yerleştirilen yeşilliklerin uygun mikroklimanın yaratılmasında, havanın temizlenmesinde etkili olacağı düşünülmektedir.
İtalya’nın tasarım şehri Milano Gezi Rehberimizi de okumadan geçmeyin.
Eden Project Cornwall
İngiltere’nin Cornwall bölgesinde yer alan ve devasa bir seraya benzeyen yaşam alanı, titizlikle ve sizi şaşkınlığa düşürecek çeşitlilikle tasarlanmıştır. Dünyanın dört bir yanında yetişen ve görülen bitki türlerini farklı iklimler oluşturarak bu alanda bir arada sunmayı başaran proje aynı zamanda öğretici ve farkındalık yaratıcı bir çalışmadır. Grimshaw Architects tarafından tasarlanan yapı sürdürülebilirlik hakkında bilinç oluşturmaya çalışmasının yanında mimari olarak da bunu başarmış bir projedir. Bir mimari harikası olan yüzlerce beşgen ve altıgen biyomdan oluşan Eden Project’i ziyaret edenler dünyanın en büyük yağmur ormanının yanı sıra son teknoloji mimari yapıları da görme şansını yakalıyor. Bahçe sergileri, müzik, heykel gibi sanat aktiviteleri yanında çeşitli performans sanatları da yine bu alanda tecrübe edebileceğiniz aktivitelerdendir.
Shanghai Tower
İlk bakışta sürdürülebilir bir bina izlenimi yaratmadığı bir gerçek olan, dünyanın 2., Çin’in en yüksek yapısı konumunda yer alan Shanghai Tower aslında tam bir doğa dostu. Cam cephe olması ve iki cilt tabakadan oluşması hem enerji tüketimini azaltıyor hem de iç hava kalitesini artıran tampon bölge oluşturuyor. Binada yağmur suyu toplanırken, tuvalet kullanımı için gri su kullanımı da yapılmaktadır. 632 metre uzunluğundaki Shanghai Tower’da bulunan rüzgar türbinleri gücü yerinde üretiyor ve bina enerji maliyetlerinde %21.59 oranında tasarruf sağlıyor. Sizin anlayacağınız bine heybetinin hakkını doğa dostu özellikleriyle de veriyor.
Pixel Building
Kendi gücünü ve suyunu sahada üreten, Melbourne’un en dikkat çeken projelerinden biri ve eski bir bira fabrikasının dönüşümü olan Pixel Building aynı zamanda eğlenceli ve sıra dışı bir cepheye de sahiptir. 105 LEED puanıyla Avustralya’daki ilk nötr-karbon ofis binasıdır. Sıfır atık, basit ama karmaşık bir montaj, geri dönüşümlü renk panelleribinanın öne çıkan özellikleridir. Yağmur sularını toplayan çatı tasarımıyla su tasarrufunun önemine dikkat çekerken, modern mimari ile bunu uygulamada da gösteriyor.
Türkiye’de de yavaş yavaş örneklerini görmeye başladığımız yeşil binalar sadece doğayı korumakla kalmıyor, teknoloji ve mimarinin bir araya geldiğinde neler yapabileceğini de bize bir kez ispatlıyor. Mimaride sınır tanımayan beyinler, sürdürülebilir bir yaşam felsefesi ile bu dünyada inanılmaz izler bırakıyorlar ve birer ilham kaynağı oluyorlar. Yukarıda yer alan dünyaca ünlü 6 yeşil bina ve çok daha fazlası aynı zamanda bulunduğu şehirde veya ülkede simge yapı konumunda, birer mimari şaheser olma özelliğine de sahiptir.
Doğamızı koruyan bu gibi projelerin daha da yaygınlaştığını görmek dileğiyle..
Diğer yazılarım için buraya, Instagram hesabım için ise buraya bakabilirsiniz.
Yolunuz hep açık olsun, sevgiler..
Ezgi.