Tarihe Işık Tutan Şehir
Üniversite yıllarımı geçirdiğim Bursa, sonraları hiç planlarım arasında yokken yaşadığım şehir oldu. Doğal olarak fırsat buldukça her noktasını tekrar tekrar gezdiğim ve gezmekten keyif aldığım Bursa’yı bir de benim gözümden görün benim kalemimden okuyun istedim Bursa Gezi Rehberi yazımda. Ne de olsa artık Bursalı sayılırım 🙂
Osmanlı İmparatorluğu’na beylikten devlete geçiş döneminde başkentlik yapan Bursa, yeşiliyle ünlü, büyük ve tarihi bir şehir. Her ne kadar son zamanlarda merkezinde yeşille pek karşılaşamasak da çevresi hala yeşil ve hala doğayla kucaklaşabileceğiniz dağ, dere, şelale, göl, kanyon, orman gibi onlarca nokta var. Sadece bunlar mı? Tabii ki hayır. Hanlar, hamamlar, külliyeler, türbeler, camiler, çarşılar, tarihi köyler… E deniz? Denizimiz de var. Yani bir şehirde olması gereken her şey var. Hal böyle olunca da anlat anlat bitiremeyeceğim Bursa’nın tarihi ve merkezinde gezilmesi gereken yerlerinden bahsedeceğim bu yazımda. Merak etmeyin çevresinde gezilmesi gereken yerler ve yeme-içme rehberi de gelecek. Hadi o zaman hazırsak başlıyoruuuuuz 🙂
Bursa’nın Tarihi – Bursa Gezi Rehberi
Bursa’nın tarihi milattan önceye kadar dayanırken şehrin bugünkü temeli ise Bitinya Krallığı zamanında atılmış. Bitinya Krallarından I. Prusias tarafından kurulan kent adını da bu kraldan almış. Daha sonraları ise Roma’ya bağlanan Bursa eski adı ile Prusia Roma’nın Asya’daki eyaletlerinden biri olmuş. Bitinya, Roma, Bizans ve Selçuklu’dan izler taşıyan Bursa 1326 yılında Orhan Gazi’nin şehri fethetmesiyle Osmanlı egemenliğine geçmiş. Osmanlı Devleti’nin ilk başkenti olan Bursa, Osmanlı’nın beylikten devlete geçiş yani kuruluş dönemine tanıklık eden bir şehir. Osmanlı’nın ilk başkenti olduğu gibi yine birçok ilke de ev sahipliği yapmış esasında. Ve sadece Osmanlı döneminden değil Cumhuriyet döneminden de izler taşıyor. İşte bu güzel şehrin böyle köklü bir geçmişi var.
Bursa Merkezde Gezilecek Yerler – Bursa Gezi Rehberi
Osmanlı’nın göz bebeği, İpek Yolu’nun merkezi olan Bursa hem tarihi hem de mimari açıdan görülmesi gereken birçok eseri bir arada bulunduruyor. Bunların dışında doğal güzellikler, tarihi köyler, Türkiye’nin en önemli kayak merkezlerinden biri olan Uludağ, termal oteller bir de hazır gelmişken lezzet duraklarına da uğrayayım derken Bursa’yı 1-2 günde gezmek epey zorlaşıyor. Bu nedenle yazımın başında da belirttiğim gibi şimdilik sadece tarihi ve merkezinde gezilmesi gereken yerlerinden bahsedeceğim.
Yüzyılların şehri Bursa’da tarihi yerler merkezde konumlanmış durumda. Her ne kadar hepsi merkezde ve birbirine yakın bulunuyor olsa da bana göre tek bir günde gezilmesi mümkün değil. Eğer imkanınız varsa daha çok vakit ayırmanızı öneririm.
Tophane ve Saat Kulesi
Bursa’ya ilk defa gelen birini istisnasız ilk getirdiğim yer Tophane Parkı 🙂 Çocukken ilk defa burada tanışmıştım Bursa’yla. (okul gezimizin ilk durağı da burasıydı.) Kulesi ve panoramik Bursa manzarasına ev sahipliği yapmasından dolayı Bursa’da görülmesi gereken yerlerden biri. Bursa’nın çehresi değiştiği için manzara artık benim çocukluğumdaki gibi güzel olmasa da şehri tepeden görmek için gidilmeli.
Tophane’ye ilk girişte dikkatleri üzerine çeken Saat Kulesi ise fotoğraf severlerin gözdesi. 1906 yılında yapılan kule aslında Sultan Abdülaziz döneminde yaptırılan ve yıkılan orijinal kulenin yerine yapılmış.
Osman Gazi ve Orhan Gazi Türbeleri
Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi ile Bursa’nın Fatihi Orhan Gazi’nin mezarları da Tophane’de bulunuyor. Osman Gazi aslında Söğüt’te vefat etmiş ancak Bursa fethedildikten sonra vasiyeti üzerine oğlu Orhan Gazi tarafından Saint Elia Manastırı’na yani Gümüşlü Kümbet’e defnedilmiş.1801 yılındaki yangından etkilenen ve 1854 yılında yaşanan büyük Bursa depremi sonucunda yıkılan türbenin yerine 1868’de Sultan Abdülaziz tarafından aslına sadık kalınarak yeniden inşa ettirilmiş. Türbede Osman Gazi’ye ait sandukanın yanı sıra Osman Gazi’nin eşi Aspurça Hatun’un, çocuklarının ve yakınlarının da sandukaları bulunuyor.
Orhan Gazi Türbesi ise Tophane Parkı’nda Osman Gazi Türbesi’nin hemen karşısında bulunuyor. Orhan Gazi Türbesi de yine aynı şekilde Saint Elia Manastırı’nın bir bölümü üzerine inşa ettirilmiş. Türbenin içinde Orhan Gazi’nin eşi Nilüfer Hatun’un, çocuklarının ve yakınlarının da sandukaları bulunuyor.
Tarih, kültür ve inanç turizmi açısından bu iki türbe Bursa’da mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden.
Sümbüllü Bahçe Konağı
Madem Tophane ile başladık o zaman Tophane Parkı’nın hemen yakınında bulunan Sümbüllü Bahçe Konağı ile devam edelim. Tophane sırtlarında bulunan Cumhuriyet dönemi sivil mimari örneği olan bu konak hem Bursa manzarasına hem de muhteşem bir mimariye sahip. Sümbüllü Bahçe Konağı adını bahçesinde bulunan sümbüllerden alıyor ve bahçede sümbül dışında renk renk başka çiçekler de yetişiyor. Bu hoş ortamda mutlaka çay ya da kahve molası vermenizi öneririm.
Bursa Surları
Bursa‘nın ilk kurucusu Bitinyalılar tarafından doğal kayalıklar üzerine inşa edilen Bursa Surları zamanla tahrip olup yıkılmış olsa da bugün bir kısmı hala ayakta duruyor. Timur saldırılarından sonra ve arkasında gelen Karamanoğlu Mehmet Bey’in kuşatması sonrası Hacı İvaz Paşa tarafından onarılarak güçlendirilmiş. Surların; Saltanat Kapı, Yer Kapı, Fetih Kapısı, Zindan Kapı ve Kaplıca Kapısı olmak üzere beş kapısı bulunuyor. Osmanlı öncesi Bursa’nın kent kapısı olan Saltanat Kapısı Osmanlı döneminde sınırda kalması nedeniyle önemli kapılardan biri olmuş. Saltanat Kapısı yapılan restorasyon çalışmaları sonucunda yeniden Bursa’nın sembol yapıları arasına kazandırılmış.
Ulu Cami
Bursa‘nın simge yapılarından biri olan Evliya Çelebi‘nin de deyimiyle Bursa‘nın Ayasofya’sı şehirde mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri. Merkezde Atatürk Caddesi üzerinde bulunan Ulu Cami, Yıldırım Bayezid tarafından 1396-1400 yılları arasında yaptırılmış. İki minaresi bulunan caminin batıdaki minaresi Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılırken doğudaki minaresi ise Mehmet Çelebi tarafından yaptırılmış.
Türkiye’deki Ulu camilerin en büyüğü ve Osmanlı camileri içinde çok kubbeli anıtsal yapıların ilki olma özelliğini taşıyor Bursa Ulu Cami. Timur istilasında ve büyük Bursa depreminde hasar gören cami onarım görmüş. Kündekari tekniği ile yapılmış kendine özgü olan minber ise caminin en güzel eserleri arasında gösteriliyor. Cami içinde duvara yazılmış levha halinde 192 adet yazı bulunuyor. Yine bu yazılarda hat sanatının özgün örnekleri arasında gösteriliyor. Ayrıca cami avlusunda 3 adet şadırvan bulunuyor. Kısacası Ulu Cami tüm ihtişamıyla ziyaretçilerini bekliyor.
Hanlar Bölgesi
Tarihi İpek Yolu’nun en önemli merkezi olan Bursa’da zamanında kervanların konaklaması için birçok han yapılmış. Ulu Cami çevresinde konumlanmış olan Hanlar Bölgesi 700 yıldır ticari hayatın kalbi durumunda.
2014 yılında Unesco Dünya Miras Listesi’ne alınan “Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu” miras alanı Hanlar Bölgesi’ni de kapsıyor. Hanlar Bölgesi 16’sı han olmak üzere arasta, bedesten ve çarşıdan oluşuyor. Bu hanlardan en ünlüleri ise Koza Han, Fidan Han, Pirinç Han, Geyve Han ve Emir Han.
Koza Han
Ahh..! Geldik Bursa’da en sevdiğim yere. Yaz kış fark etmeksizin merkeze her gidişimde uğradığım yerlerden biri Koza Han. Eminim Koza Han’ı siz de çok seveceksiniz. Burası bir nevi Bursa’nın tarihi alışveriş merkezi. II. Bayezid tarafından 1492 yılında inşa ettirilen Koza Han’ın toplamda 95 odası mevcut. Üst katta bulunan odaların tamamında ipek ürünleri satılırken alt katında ise kafe ve çay bahçesi bulunuyor. Avlusunda altı şadırvan kubbeli bir mescit bulunan Koza Han her mevsim ayrı bir güzelliğe bürünüyor. Eğer Bursa’ya yolunuz düşerse Koza Han’ın zarafetini görmeden, tarih kokan avlusunda bir şeyler içmeden dönmeyin! Ve ayrıca Hacı Şerif’te dondurmalı irmik helvasını yemeyi de unutmayın.
Kapalı Çarşı
Kapalı Çarşı aynı İstanbul’daki Kapalı Çarşı’ya benziyor. Hanlar bölgesinde bulunan Bursa’nın meşhur Kapalı Çarşı’sı Orhan Gazi zamanında yapılmış önemli tarihi alanlardan biri. Yapıldığı günden itibaren şehrin ticari hayatına yön veren çarşı günümüzde 130 dükkanla hizmet vermeye devam ediyor.
Irgandı Köprüsü
Sıra geldi fotojenik Irgandı Köprüsü’nü anlatmaya. Bursa’da son zamanlarda popülerliği artan bir tarihi yapı Irgandı Köprüsü. Popüler olmasın da ne yapsın. Hem Osmanlı mimarisinin tek arasta köprüsü hem de dünyanın sayılı çarşılı köprülerinden biri. Benzer örnekleri ise Floransa, Venedik ve Bulgaristan’da bulunuyor.
I. Murad döneminde 1142 yılında inşa edilen köprü büyük Bursa depreminde ve Kurtuluş Savaşı’nda zarar görse de 2004 yılında tamamlanan restorasyon çalışmaları sonucu tekrar kullanıma açılmış. Köprünün üzerinde bugün 32 dükkan bulunuyor ve bu dükkanlar birbirinden güzel el işçiliklerini sergileyen zanaatkarlara ev sahipliği yapıyor.
Yeşil Türbe ve Yeşil Cami
Bursa‘nın simge yapılarından biri de Yeşil Türbe. Yeşil semtinde bulunan Yeşil Türbe 1421 yılında Mehmet Çelebi tarafından yaptırılmış. Osmanlı Devleti’nin ikinci kurucusu olarak da bilinen Mehmet Çelebi ömrü boyunca 24 savaşa katılmış ve 40 ayrı yerinden yara almış. Yeşil Türbenin yapımı Mehmet Çelebi‘nin vefatından 40 gün önce tamamlanmış ve ölümü 40 gün halktan gizlendikten sonra buraya defnedilmiş. Hem Bursa’nın hem de Türkiye’nin en önemli tarihsel yapılarından biri olan Yeşil Türbe tüm ihtişamıyla göz dolduruyor. Yeşil, turkuaz çinilerle kaplı olan yeşil türbe insanı büyüleyen bir etkiye sahip. Yeşil Türbe Osmanlı mimarisinde tamamen çini ile kaplı olan tek türbe. Bu yüzden de çok değerli.
Yeşil Türbenin hemen karşısında yer alan Yeşil Cami 1419 yılında Mehmet Çelebi tarafından yaptırılmış. Ters “T” planı ile yaptırılan caminin iç duvarları, tavanları, mahfilleri olmak üzere büyük bir bölümü çinilerle kaplı. Çini işçiliğinin camideki en kıymetli örneklerinden biri de mihrabı.
Buraya kadar gelmişken Bursa Türk İslam Eserleri Müzesi’ni de gezmenizi tavsiye ederim. Vakti zamanında Yeşil Medrese olarak inşa edilen müzede Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait birçok eseri görebilirsiniz.
Emir Sultan Cami ve Külliyesi
Bursa’ya geldiğinizde görmeniz gereken bir diğer cami ise Emir Sultan Cami. Yıldırım Bayezid‘in kızı Hundi Hatun tarafından eşi Emir Sultan’ın ölümü üzerine yaptırılan caminin iki minaresi bulunuyor ve caminin tek kubbesi sekizgen kasnak üzerine oturuyor. Emir Sultan’ın külliye içinde türbesi de bulunuyor fakat türbe orijinal halinde değil.
Karagöz Müzesi
Karagöz ve Hacivat’ın anıt mezarların bulunduğu Çekirge Caddesi’nde yer alan müze Türkiye’nin ilk ve tek Karagöz müzesi. Müzede Karagöz ve Hacivat ile ilgili her türlü bilgi bulunurken gölge oyununun tarihçesi ile ilgili bilgiler de yer alıyor. Müze de aynı zamanda çeşitli koleksiyonlar da sergileniyor. Gölge oyununu hala yaşatmaya çalışan müzede belli zamanlarda kukla ve gölge oyunları gösterileri de yapılıyor.
Tarihi İnkaya Çınarı
Tarihe tanıklık etmiş İnkaya Çınarı’nın yaşı 600’ün üzerinde. Uludağ‘ın eteklerinde yer alan bu çınar adını Osmanlı’nın ilk köylerinden biri olan İnkaya Köyü’nden alıyor. Tarihi çınarın görkemiyle büyülenip bir yandan da bir şeyler içebileceğiniz çay bahçesi ağacın hemen altında yer alıyor. Eğer Uludağ’a çıkacaksınız yolunuzun üzerinde kalacak bu ulu çınarı görmeden dönmeyin. Uludağ planlarınız arasında olmasa bile buraya uğramanızı öneririm.
Tofaş Anadolu Arabaları Müzesi
Yine Türkiye’de ilk ve tek olan bir müzeye daha ev sahipliği yapıyor Bursa. Tofaş Anadolu Arabaları Müzesi, Umurbey Mahallesi’nde bulunuyor. Bursa‘nın hatta Türkiye‘nin kültür ve sanat hayatına değer katan bu müze Bursa’da otomobil üretim süreci tarihini görebileceğiniz tek adres. Müzede tekerlek, kağnı, at arabası, öküz arabası ve birçok tarihi araba sergileniyor. Ayrıca müzede Tofaş üretimi sekiz otomobil de bulunuyor.
Yazımı burada bitiriyorum. Devamı için beklemede kalın.
Diğer yazılarımı okumak için buraya, beni instagram hesabımdan takip etmek isterseniz buraya tıklayabilirsiniz 🙂
Sevgiler.
Evrim