Saros Körfezinden Gökçeada’ya Bir Kamp Gezisi
Yoğun çalışma temposundan çıkıp bir nefes alma fırsatı olmayanlardansanız, bayram tatilleri, resmi tatiller kaçıp bir yerlere gitmek için oldukça değerli zaman dilimleridir. Bayramın ilk bir veya iki günü aile akraba ziyaretleri derken, kısa zamanda dolu dolu geçirilebilecek güzel bir gezi planı için nokta atışı yapmak oldukça elzem hale geliyor tabi.
Geçtiğimiz kurban bayramının ikinci günü, adalarda kamp yapmaya gitme fikriyle bir arkadaşımın aramasıyla, hemen telefonda planlar yapıldı ve Gökçeada’ya gitmeye karar verildi.
İçindeki Ses Her Zaman Doğru Söyler, Ama Sakın Dinleme 🙂
İnternetten Gökçeada kamp alanları üzerine yaptığımız ufak araştırmalar üzerine Yıldızköy Arkadia Kamp alanına ısındık. Adalar vapuru için online bilet alınması gerektiği, kamp alanları için arayarak rezervasyon yapılması gerektiği internette okuduğumuz yorum sayfalarında önemle belirtilmişti. Fakat planı son dakika yapmış olmamız sebebiyle elbetteki adalar feribotlarında biletler tükenmişti. Kamp alanları da bayram yoğunluğu sebebiyle telefonları asla açmıyorlardı. Bunların hepsi içten içe bizi biraz rahatsız etse de, içimizden bir ses böyle hazırlıksız yola çıkılır mı dese de, biz planımızı gerçekleştirme konusunda oldukça kararlıydık.
Tabiki bayram günü Kocaeli’den adalara yola çıkma konusunda muhtemel en büyük problemlerden biri trafikti. Bu problemi minimuma indirebilmek için sabah 5 gibi üç Türk iki Macar, düştük bayramın üçüncü günü Gökçeada yollarına. Trafiğe takılmadan planladığımız saatlerde öğlen 12:30 gibi Gelibolu’ya ulaşmamız itibariyle planımız mükemmel işliyordu. Taa ki, Gökçeada Feribotu’nun kalktığı Kabatepe Limanı önündeki kilometrelerce uzunluktaki online bileti olmayanların girdiği kuyrukla karşılaşana kadar.
Kısa zamanlı gezilerde uyulması gereken en önemli kural: Zamanı iyi kullan; asla zamanını boşa harcama.
Beklemek zorunda olduğumuz kuyruğun bizi saatlerce oyalayacağını gördüğümüzde, mevcut plana acil bir müdahale yapıldı ve Gökçeadaya gitmekten vazgeçelim madem diyerek Gelibolu yarımadasında yakınlarda gidebileceğimiz kamp alanları aranmaya başlandı.
Dikkat: Kabatepe Kamp Tesisinde ve Gelibolu yarımadasında Saros Körfezi’ne kadar olan kamp alanlarında kamp yapmanın yasaklandığı bilgisini de çevrede kamp alanı ararken öğrenmiş olduk.
Kamp alanlarına telefonla ulaşamamak da uzun yol gittikten sonra yer bulamama ve tüm günü kaybetme riskini arttırıyordu. Tam herkes plandan iyice umudunu kesecekken sosyal medyadan dalgıç bir arkadaşın Kömür Limanı kamp alanından yaptığı paylaşım can suyumuz oldu. Kendisini arayarak kamp alanında yer olduğu bilgisini aldık ve Saros Körfezi’ne kadar gitmeyi göze aldık.
Bayram günü spontan bir planla kilometrelerce yol gittiyseniz, şanslı olmak zorundasınız
Umudumuz: Kömür Limanı
Kabatepe’den Saros Körfezi’ne kamp alanının olduğu bölgeye arabayla varışımız 1 buçuk saate yakın sürdü. Kömür Limanı’na inerken oldukça engebeli ve dar bir yoldan iniyorsunuz. Kamp alanının içerisine doğru inmeden uzaktan kuş bakışı görüntüsü tam anlamıyla bir doğa harikası. Ve tabi ki uzaktan bu manzarayı gören bizde adeta bir bayram havası 🙂
Uzaktan görüntüsü bizi büyüleyen son umudumuz Kömür Limanının büyüsünü, kamp alanına geldiğimizde karşılaştığımız bayram kalabalığı maalesef bozdu.
Kamp Alanı için Aradığın Tek Şey Doğa İse, Doğru Adres: Kömür Limanı
Kömür limanı daha çok doğa ile baş başa kamp yapmak isteyen, tesis, işletme tarzı bir şey aramayan, bu kamp işine gönül vermiş gezginlerin tercih ettiği bir yer. Yine dalgıçların da bu bölgeyi tercih ettiğini, alanın dalış için de mükemmel olduğunu da orada öğrendik.
Biz daha bir kamp tesisi tarzında bir yere gideceğimizi düşündüğümüzden, nasıl olsa orada buluruz düşüncesiyle :), yanımıza yiyecek, içecek hiç bir şey almamıştık. Kömür limanı’nda, yakınlarda gidilebilecek herhangi bir market vs bir yer olmadığı gibi, alandaki tek kafede de fiyatlar oldukça ekstremdi. Kalabalığın da bizi hayli rahatsız ettiği düşünüldüğünde, kalıp kamp yapmak için hayalimizdeki yer burası değildi. Pahalı ve bir o kadar normal gözlemelerimizi yerken hepimiz yine ufak bir plan değişikliğine ihtiyacımız olduğunun farkındaydık. Böylelikle asla pişman olmayacağımız şu planı yaptık; Gün Kömür Limanı’nda geçirilecek, akşam feribot kuyruğu azalacak (pozitif enerji :)), son feribot saati olan 8:00’de Kabatepe Limanı’ndan Gökçeada – Yıldızkoy Kamp alanına geçilerek burada kamp kurulacak; ertesi gün de son feribot saatine kadar orada zaman geçirilecek. Gökçeada Feribot sefer bilgileri için →Gökçeada Feribot saatleri
Planlasak Böyle Olmazdı !
Böylelikle Kömür Limanı’nda mükemmel bir gün geçirdik diyebilirim. Doğanın güzelliği, bahsettiğim bayram kalabalığını unutturdu. Cam gibi suyu çarşaf gibi deniziyle, bize planlasak böyle olmazdı cümlesini kurdurttu. Burada akşam saatine kadar mükemmel denizin tadını çıkardık, kimimiz doğayla baş başa kalmak için etrafta gezintiye çıktı, kimimiz güneşin altında uyuyarak yol yorgunluğunu attı. Gökçeada feribot sırasını beklemek için daha güzel bir yol olamazdı herhalde.
Açıkçası akşama doğru Kömür Limanı o kadar güzel görünüyordu ki acaba yola çıkarak hiç risk almasak mı diye çok düşündük. Yine de bu kısa güne iki farklı yer sığdırma fikri ağır bastı ve Kömür Limanı’ndan, buraya bayram tatili olmayan bir gün tekrar gelmeliyiz diyerek, 6 buçuk gibi Kabatepe Limanı’na doğru yola çıktık. Tahmin ettiğimiz gibi, öğlenki feribot sırasından eser yoktu. Hatta arabayı vapur saatine kadar sırada bırakabildik (Bayram sebebiyle normalde 8 olan son vapur saati 8:30 ‘a çıkarılmıştı.) ve Kabatepe Limanı’nda balık ekmeklerimizi yerken güneşin mükemmel batışına da şahit olduk.
Ve Beklentilerimizi Fazlasıyla Karşılayan: Gökçeada Arkadia Yıldızkoy Kamp Alanı
Kabatepe’den Gökçeada’ya feribotla yaklaşık 1 buçuk saatte ulaşabildik. Sonunda Yıldızkoy Kamp tesisine vardığımızda, tam kafamızdaki gibi bir yer olması itibariyle kocaman bir iyi ki dedik. İçeri girdiğimizde otoparkının olduğunu görmek yaşadığımız ilk rahatlamaydı. Bayram yoğunluğu sebebiyle mevcut çadır alanlarına yenilerini de eklemişlerdi. Çadırı olmayanlar için tesis ayrıca çadır da veriyordu. Çadırlarımıza zor da olsa yer bulmayı başardık. Ama şunu söylemeliyim ki, Kömür Limanı’ndaki o bayram kalabalığının verdiği rahatsızlığı burada hissetmedik kesinlikle.
Biraz da Faydalı Bilgi :
Tesiste bir gece çadır ile konaklama ve ertesi gün kahvaltı bayram fiyatı kişi başı 70 TL idi. Normalde konaklama kişi başı 35 TL, kahvaltı 25 TL. Fiyatların kişi başı alınması başta ilginç gelse de, kişi sayısının tesiste alanları kullanma bakımından önemli olduğu düşünüldüğünde makul. Tesiste, Mutfağın olduğu, kahvaltıların yapıldığı, akşam yemeklerinin yendiği, gün içinde oturup çay kahve içmeli bir restoran; duş ve tuvaletlerin olduğu ayrı bir bölüm ve oturup güzel vakit geçirilebilecek ayrıca cafe bar şeklinde de bir alan var.
5 tuvalet 6 duş mevcut. Sıcak su var. Çok iyi çekmese de wifi mevcut. Yine telefon şarjı için kolaylıkla priz bulabiliyorsunuz. Alan içerisindeki şemsiye, minder ve şezlongları ücretsiz kullanabiliyorsunuz. Dışarıdan da getirebildiğiniz yiyecek içecekle çim alanda minderler üzerinde müzik eşliğinde keyifli vakit geçirebiliyorsunuz. Yani hem kafe-beach olsun keyfime bakayım hem de kamp ruhunu da bir yandan yakalayayım derseniz, tavsiye edilir.
Bu arada şunu da söylemeden geçmeyeyim, biz akşam yemeği yemedik ama, alana geldiğimizde restoran kısmında oturanların çilingir sofrasını görünce, yemek işini halletmeseymişiz de olurmuş dedik : )
Geç saatlere kadar çalan genelde house tarzı müzik bizi rahatsız etmedi ama, doğa ile başbaşa kamp yapmak isteyenler için oldukça rahatsızlık verici olabilir. Ayrıca alanda akustik canlı müzik olduğu da oluyormuş.
Belirtmem gerekir ki, Kömür limanı denizinden sonra Yıldızkoy denizi beklentinin biraz altında kaldı. Kömür Limanı’nın o berrak, çarşaf gibi denizinin tadını çıkarmış olduğumuza bir kez daha sevindik. Böylelikle plansızlığımızı avantaja çevirerek mükemmel bir yer daha görmüş olduk.
Ama tabi yine siz siz olun, bayram günü adalara gidecekseniz online feribot biletinizi almayı ihmal etmeyin 🙂