Balkabağının Bilinmeyen Geçmişi Ve Sağlıklı Yönleri
Bildiğiniz gibi bir yandan gezi yazılarımız bir yandan da gastronomi, kültürel ve hayata dair yazılarımızı Reshontheway ekibi olarak yazıyoruz… Belli bir yaşıma kadar “Balkabağı” tatmayı reddetmiş, tadına da bakınca neden tüketmemişim dediğim bir lezzet oldu benim için. Bir o kadar da sağlığa yararlı olduğunu biliyoruz. Ben genel olarak yemekleri, tatlıları tadarken hikayelerini de merak ederim. Gastoronomik kültürde ilgimi çeken alanlardan. Bu merakım biraz “Gıda Mühendisliği” eğitimimi alırken değerli hocalarımın teknoloji derslerini anlatırken tarihsel olarak da konulara değinmelerinden geliyor diyebilirim.
Balkabağı Tarihçesi
Kabakların bilinen çeşitlerinin tarihte farklı şekillerde, renklerde olduğu ve M.Ö. dönemlerden bu yana tüketildiği bilinmektedir. Kabak ile ilgili en eski kanıt, MÖ 7000 ve 5500 yılları arasına ait olduğu düşünülen, Meksika’da bulunan tohumlara aitmiş. Peru ve çevresinde de MÖ dönemlere ait kalıntılar bulunmuş.
Kabak ilk ismini Pepon (Yunanca büyük kavun) olarak almış. Amerika kıtasında yaşayan yerli insanlar iklim şartları nedeni ile bu meyveyi yıllarca yetiştirmiş ve gündelik yaşamlarında tükettikleri bir gıda haline getirmişler. Bunun yanında kabuklarını malzeme olarak, tohumlarınıda şifa amaçlı kullanmışlar.
İspanyol kâşifler, Amerika’ya ulaştıktan sonra buradaki tür çeşitliliğini Japonya ve oradan da Asya’ya götürmüşlerdir. Kabak 16. yüzyılda Fransız kâşif Jacques Cartier’in bildirmesi ile literatüre geçmiştir.
Balkabağı, Meksika bölgesinde yetiştirilmiş ve bu bölgenin mutfağında da önemli bir yer edinmiş kendine. Meksika’nın ünlü “Ölüler Günü Festivali” içinde Calabaza – Kadife çiçeği büyük önem taşımaktadır. Festivalde süslemeler bu çiçeklerle yapılmaktadır.
Türkiye tarihinde ise, MS 130’lı yıllarda yaşayan ünlü şifacı Bergamalı Galen bu sebzenin yararlarından söz etmiş. İbn-i Sina’da aynı şekilde bu bitkinin şifa özelliklerinden bahsetmiş ve kullanmış. Yani baktığımızda dünya tarihindeki bilinirliği yaygın görünüyor.
Osmanlı Mutfağı’nda da balkabağı yemeklerde ve tatlısı olmak üzere tüketilen bir meyveymiş. Balkabağı ya da Helvacı kabağı denilen çeşidi ile yapılan tatlı, günümüze kadar gelen miras lezzetlerden yalnızca birisi..
Genellikle Karadeniz – Marmara bölgesinde özellikle yetiştiriciliği yapılmaktadır. Çok sulama gerektirmeyen bu sebze, genel olarak kemizin her bölgesinde yetişebilmekte olan bir bitki türevidir. Hasatı Eylül – Ekim aylarında yapılmaktadır ve zorlu iklim şartlarına dayanıklı olup, kolay saklanabilmektedir.
Balkabağı ve Sağlık
Balkabağı; vitamin A gibi birçok vitamin, potasyum, fenolik bileşen, flavonol ve fitokimyasalları içermesi nedeniyle; diyabet, lösemi, karaciğer, kanser hastalıklarına karşı koruyucu ve tedavi edici bir meyve olması nedeniyle fonksiyonel bir gıda maddesi olarak değerlendirilmektedir.
Balkabağı, yapısındaki fitokimyasallara bağlı olarak antioksidan, antikanserojen, antiinflamatuvar, antidiyabetik, antibakteriyal, antihiperkolesterolemik, antimutajenik, bir özelliğe sahiptir. Ayrıca iyi bir; kalsiyum, fosfor, magnezyum, sodyum, çinko, demir ve A, B1, B2, B3, B6, B9, C, E, K vitaminleri kaynağıdır.
İçerdiği B- karoten , likopen, A ve C vitaminleri; meyveye antioksidan ve bağışıklık sistemini artırıcı özellik kazandırmaktadır. Ayrıca karatoneidler ve C vit özelliği, cildin kolojen üretimini desteklemektedir.
Yoğun bir lif kaynağı olan Balkabağı, bağırsak ve kalp sağlığı üzerine olumlu bir etkiye sahiptir. Yüksek lif içermesi tokluk hissi vermekte ve kan kolestrol seviyesinin dengelenmesine yardımcı olmaktadır.
İçerdiği potasyum, kalsiyum, magnezyum, fosfor, demir gibi maddeler kemik gelişimini destekler. Potasyum ayrıda kan basıncının düzenlenmesinde önemli bir maddedir. Bu nedenle iyi bir kalp -damar sağlığı destekçisidir.
Balkabağının içerdiği fenolik bileşikler kan şekeri denegelenmesinde yardımcıdır. İnsülin salgılanmasını artıran bu bileşikler diyabet (insülin direncini) riskini azaltır. Yani antidiyabetik bir etki gösterir.
Genel olarak sağlık açısından bakıldığında beslenmemizde sıklıkla tüketilmesi gereken bir besindir.
Türk mutfağında da Balkabağı Tatlısı genel olarak sevilen bir tatlı olarak tüketilmektedir. Kireçte bekletilip yapılan, tahinli-pekmezli veya kaymakla birlikte tüketilen faklı çeşitleri mevcut. Aydın ve Hatay çevre yöresinde kireçte bekletilip yapılan türünde dışı çıtır içi daha yumuşak bir tatlı oluyor. Ben iki bölgede de tatma şansı buldum ama çıtır bir tatlı çok ilgimi çekmedi. Karadeniz yöresinde kabak haşlama türevinde pişirildikten sonra bekletilir ve soğudukta sonra da üzerine pekmez, fındık, ceviz eklenerek servis edilir. Antalya, Afyon, Sakarya gibi yörelerimizde de tahinli- cevizli versiyonu meşhurdur. Benimde sevdiğim tat sanırım bu tat diyebilirim.
Balkabağı çorbası da son yıllarda yaygınlaşmaya başlamış durumda. Bence güzel bir kış çorbası olma yolunda. Sağlığımız içinde tüketilmesi gereken meyve türevi. Ülkemizin iklim koşulları da bu meyvenin üretilmesi için gayet uygun olması sebebi ile sofralarımızdan bu lezzeti eksik etmeyelim derim… Çorba Tarifi
Karantina Günlerinde Sağlıklı Beslenme Rehberi için Tıklayın
Sevgiler