Vizesiz Gidilebilecek UNESCO Mirasları
Ukrayna, Türk vatandaşlarından vize istemediği için ve ekonomik olarak çok pahalı olmadığı için son yıllarda gözde tatil destinasyonlarından biri. Hazarlardan Bizanslılara, Altın Orda Devleti’nden Cenevizlere, Kazaklardan Osmanlıya kadar birçok medeniyetin eserleri halen dimdik ayakta tarihe meydan okuyor. Bu yazıda bu mekanların UNESCO Kültür Mirası açısından önemini anlattım ve Ukrayna‘nın UNESCO Kültür Mirası Listesi’nde bulunan eserlerini tek tek yazdım. Bu 9 muazzam mekanı tek tek gezmeliyiz.
UNESCO KÜLTÜR MİRASI NEDİR?
UNESCO 17. Genel Konferansı, 17 Ekim-21 Kasım 1972 tarihleri arasında Paris’te toplanmış ve 16 Kasım 1972 tarihinde “Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme”yi kabul etmiştir. Ukrayna Sözleşmeye 12.10.1988 tarihinde taraf olma kararı almış ve olmuştur. 1972 Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunması Sözleşmesi’ne göre oluşturulan ve Dünya Mirası Komitesi (DMK) tarafından belirlenen Dünya Mirası Listesi’nde Dünya Miras Alanı olarak ilan edilen 1092 miras yer almaktadır. Bunlardan 845’i kültürel, 209’u doğal ve 38’i karma (doğal ve kültürel) miraslardır. Ukrayna’nın bu listede 6’sı kültürel, 1’i doğal, 16’sı geçici olmak üzere 23 miras alanı bulunmaktadır. Detaylı Bilgi İçin: Unesco Kültür Mirası
Bakalım Ukrayna’nın UNESCO Kültür Mirası Listesi’nde Bulunan 9 Mirası Neler;
Sudak Kalesi (Ceneviz Kalesi) – Kırım
Sudak Kalesi, 6. – 16. yüzyılların Orta Çağ arkeolojisi ve mimarlık anıtlarının eşsiz bir kompleksidir. Çok iyi korunmuş durumda bulunan bu kalenin toplam alanı 27,9 hektardır. Yani gezerken insanı yorabilecek bir boyuttadır. Yapılan araştırmalara göre 7. yy’a tarihlenen kuruluş yılından 100 yıl sona Bizans egemenliğine girmiş. Bizans burayı gemilerin kışın kötü havalardan korunması amacı ile kullanmış aynı zamanda tersane olarak da kullanmıştır. 11. – 12. yy’da Bizans‘ın en önemli ticaret merkezlerinden biri olmuştur. 13. yy’da ise bu büyüklüğünü ve önemini, burayı fetheden Altın Orda Devleti için de sürdürmüştür. Bu dönemde buradaki ticari haklar için Venedik ile Ceneviz’liler arasında geçen savaşı Cenevizliler‘in kazanması nedeni ile bu tarihten 1475’teki Osmanlı fethine kadar Cenevizliler’in yönetiminde olmuştur. Bugünkü halini büyük ölçüde Cenevizliler tarafından yapılan eklemelerden kazanmıştır. Bundan dolayı Ceneviz Kalesi de denilmektedir. 2007 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi‘nde bulunmaktadır.
Hansaray – Bahçesaray / Kırım
17 bina ve 9 iç avludan oluşan Kırım Hanlarının Sarayı olan Hansaray, kompakt bir mimari yapıdır. Yaklaşık 500 bin metrekare’den oluşan saray kompleksi 16. yy’da inşa edilmiştir. Hanlığın yönetim merkezi olarak kullanılan Hansaray‘ın etrafında 5 küçük saray daha bulunmaktadır. Hanların kır evi olarak kullandıkları bu sarayların isimleri;
- Devlet Sarayı,
- Ulaklı Saray,
- Alma Saray,
- Kaçı Saray,
- Süyren Saray’dır.
Hansaray‘ın günümüz görünümünün mevcut özellikleri, Kırım Tatar süs sanatı ve mimarisi en mükemmel seviyesine ulaştığı dönem olan 18. yüzyılda belirlenmiştir. Bugüne kadar birçok yangın geçirmiş olan saray en fazla tahribatı yangınlardan değil, Ruslar’ın baskınlarında görmüştür. Bundan daha büyük zararı ise 19. yy’da yapılan rekonstrüksiyon çalışmalarında görmüş. Dönemin kraliçelerini ağırlarken onlar gelmeden önce yapılan restorasyonlar sayesinde günümüze kadar hala çok güzel görünecek bir şekilde gelmiştir.
Saray Kompleksi‘nde görülmesi gereken nereler var derseniz;
- Saray Meydanı,
- Büyük Han Cami,
- Küçük Han Cami,
- Altın Çeşme,
- Sarı Güzel Hamamı,
- Demir kapı,
- Divan Salonu,
- Yaz Çardağı,
- Gözyaşı Çeşmesi,
St. Sophia Katedrali ve Kiev-Pechersk Manastırı – Kiev
St. Sophia Katedrali
11. yy’da yapılmış olan Kiev‘in sembollerinden biri olmuş olan yapı St. Sophia Katedrali diğer adı ile Ayasofya Katedrali‘dir. 1990 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi‘ne giren yapı, Ukrayna‘nın 7 harikasından biri olarak kabul edilmektedir. 2011’de 1000. yılını kutlayan katedralin etrafında yapılan 17. yy yapıları Ukrayna Barok tarzında inşa edilmiş.
11. yy’da katedralin içine nakşedilen freskler ve mozaik koleksiyonu 11. yy’dan kalan dünyadaki en büyük koleksiyondur. Bu freskler tarihi kişileri, dönemin olaylarını ve incilden sahneleri tasvir eder.
Taç giyme törenleri, yabancı elçileri karşılama gibi önemli olaylara ev sahipliği yapan katedral, Orta Çağ‘da Kiev Knezleri’nin mezar yeri olarak da kullanılmıştır.
Kiev-Pechersk Manastırı (Lavra)
Bu manastırın bir diğer adı da Kiev Mağaralar Manastırı‘dır. Bu Ortodoks Hristiyan Manastırı bulunduğu bölgeye adını vermiştir. 1051 yılında Mağara Manastırı olarak kurulan Lavra, Doğu Avrupa‘da Doğu Ortodoks Hristiyanları‘nın merkezlerinden biri olmuştur. Yanındaki binalarla birlikte Kutsal Alan olarak nitelendirilen ulusal, tarihi ve kültürel koruma alanı olarak bulunmaktadır.
Lviv Eski Şehir Merkezi
1998‘den beri UNESCO Lviv‘in tarihi merkezini Dünya Mirası Listesi‘nin bir parçası olarak listeliyor. Bunun nedeni ise;
- Lviv‘in politik ve ticari rolü, kentin içinde hala kanıtlanamayan, ayrı ancak birbirine bağımlı topluluklar kuran, farklı kültürel ve dini geleneklere sahip bir dizi etnik gruba çekmiştir.
- Kentsel dokusunda ve mimarisinde Lviv, Doğu Avrupa’nın mimari ve sanatsal geleneklerinin İtalya ve Almanya‘nın kaynaştırılmasının bir örneğidir.
Tarihi Lviv şehir merkezi, şehrin eski Rus ve Orta Çağ bölümünü ve St. George Tepesi‘nde bulunan katedral bölgesini kapsamaktadır. Bu alanda gezerken kendinizi bu şehrin ruhuna kaptırmış bir şekilde bulacaksınız.
Bukovinalı ve Dalmaçyalı Metropolitlerinin Konutu – Çernivtsi
Günümüzde Çernevitsi Üniversitesi binası olarak kullanılan bu konut Çek mimar Josef Hlavka tarafından 1864 – 1882 yılları arasında Çernevitsi şehrinde yapılmıştır. Piskoposluk binası olarak yapılan bu yapı içerisinde bulundurduğu yönetim ofisi, toplantı salonları, kütüphane, kilise okulu ve şapel – kilise sanatları müzesi ile bir kompleks görüntüsü kazanmıştır. Hlavka‘nın burayı tasarlarken etkilendiği Bizans ve Endülüs mimarileri özellikle Alhambra Sarayı‘ndan ilham almıştır.
Yapıldığı dönemde bu topraklar üzerinde hakim bulunan Avusturya – Macaristan İmparatorluğu‘nun dini hoşgörü politikasını yansıtan Habsburg yönetimi sırasında Ortodoks Kilisesi‘nin güçlü varlığını temsil etmesi için yapılmıştır. Bu alan UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne 2011 yılında dahil edilmiştir.
Chersonesus (Hersonisos) – Sivastopol
Bu ören yerinde, M.Ö. 5. yüzyılda Dorian Rumlar tarafından Karadeniz‘in kuzey kıyılarında kurulan bir kentin kalıntıları bulunmaktadır. Kentsel kalıntıları ve yüzlerce parçaya bölünmüş tarımsal arazileri olan eşit büyüklükte dikdörtgen alanlara sahip altı bileşenli alanı kapsar. Arsalar, 15. yüzyıla kadar gelişen şehir tarafından üretilen üzüm bağlarını destekler. Ören yeri, birkaç kamu bina kompleksi ve konut mahallesinin yanı sıra, Taş ve Tunç Çağı yerleşmelerinden kalma kalıntıların yanı sıra erken dönem Hristiyan anıtları; Roma ve Orta Çağ kule tahkimatı ve su taşıma sistemi ve son derece iyi korunmuş bağ dikim ve bölme duvarları örneklerine sahiptir. MS 3. yüzyılda, bölge Karadeniz’in en verimli şarap merkezi olarak bilinmiş ve Yunan, Roma ve Bizans İmparatorluğu ile Karadeniz‘in kuzeyindeki nüfus arasında bir değişim merkezi olarak tarihsel süreçlerini sürdürmüştür. Bu alan UNESCO Dünya Mirası Listesine 2013 yılında dahil edilmiştir.
Ahşap Tserkvaslar
Orta Avrupa’nın doğu ucunda yer alan ulus ötesi 16 Tserkva (kilise) vardır. 16. ve 19. yüzyıllar arasında Ortodoks ve Yunan Katolik inançlı toplulukları tarafından yatay ahşap kütüklerden inşa edilmişlerdir. Tserkvas, yerel gelenek unsurlarıyla iç içe geçmiş Ortodoks dini tasarımına dayanan farklı bir bina geleneğine ve topluluklarının kozmolojisine sembolik referanslar vermektedir. Tserkvas, açık dörtgen veya sekizgen kubbe ve kubbe ile üst üste binen üçlü bir plan üzerine kuruludur. Tserkvas‘ın bütünsel ikonaları, içi çok renkli dekorasyonlar ve diğer tarihi mobilyalarıdır. Bazı Tserkvas‘ların önemli unsurları arasında ahşap çan kuleleri, kiliseler, geçitler ve mezarlıklar bulunur. Polonya ve Ukrayna‘nın ortak kültür mirası niteliğindeki bu yapılar UNESCO Dünya Mirası Listesine 2013 yılında dahil edilmiştir.
Chernihiv Eski Şehir Merkezi
Kuzeydoğu Ukrayna‘da bulunan Chernihiv şehrinde bulunan Ulusal Mimari-Tarihi koruma alanıdır. İlk başta Ulusal Koruma Alanı olan bir diğer UNESCO Dünya Mirası Listesi‘ndeki “Kiev St. Sophia Katedrali” ne bağlı olarak kurulmuş. 1 Ağustos 1967’den bu yana korunan alan, 34 mimari eserden oluşan ayrı bir kurumdur. Bu mimari eserler;
- Saviour-Transfiguration Katedrali,
- Chernihiv’in Collegium’u (Collegium: üyelerine eşit hak ve yetkiler veren kurul (özellikle Sovyetlerde)
- Lyzohub Evi,
- Başpiskopos Evi,
- Valinin Evi,
- Meydan,
- Preparatory Friday Kilisesi,
- Catherine Kilisesi,
- Yelets-Dormition Manastırı,
- Antonie Mağaraları ile Trinity-Ilna Manastırı,
- Kara Mezar (Kurgan)
Kamianets (Kamaniçe) Kalesi
14. yy’da yapımına başlanan kale Ukrayna‘nın Kamyanets-Podilski şehrinde bulunan bir Polonya Kalesi‘dir. 1648-1654 yıllları arasında Zaporizya Kazakları’nın Lehistan‘a karşı başlattığı Khmelnytsky Ayaklanması sırasında kale Kazaklar tarafından kuşatıldı. 1672 yılında Osmanlı padişahı IV. Mehmet‘in komutasındaki 300.000 kişilik bir ordu kaleyi kuşattı. Osmanlı kuvvetlerine 40.000 askerlik Kırım ve Kazak kuvvetleri de yardım etti. Kale 18 Ağustos 1672 günü Osmanlı ordusuna teslim oldu. Bu tarihten sonra Osmanlılar kaleyi yeni kurdukları Kamaniçe Eyaleti‘nin başkenti yaptılar. Kutsal İttifak Savaşları‘nı kaybeden Osmanlılar 1699 yılında imzaladıkları Karlofça Antlaşması‘yla kaleyi Lehistan‘a geri verdiler. Bu alan UNESCO Dünya Mirası Listesine 1989 yılında dahil edilmiştir.
Türkiye‘de UNESCO Kültür Mirası Listesi’ne giren yerleri öğrenmek için aşağıdaki linke tıklaya bilirsiniz.