Budapeşte’ye Bir Yolculuk
Budapeşte Macarista’nın başkenti olan çok güzel bir şehirdir. Çoğu insan Prag , Viyana ve Budapeşte’yi birbirine benzetirken bana göre Budapeşte’nin ruhu hepsinden farklıdır. Nasıl mı farklı diye soracak olursanız; size şöyle diyebilirim ki , sıcaklığı ile farklı , yani çok samimi ve içten bir şehir, güzel Budapeşte. Bu da benim için çok önemli bir faktör ; güler yüz ve samimiyet her zaman seyahatimizi taçlandıran çok etkili faktörlerdendir. Öncelikle Budapeşte ile ilgili güzel bilgilerle başlamak istiyorum. Budapeşte nüfusu: 1.732 milyon budapeşte
İklimi: Sert kara iklimi en sıcak ay Temmuz’da ortalama 22 derece ve en soğuk ay Ocak’ta ise ortalama -1 derecedir.
Para Birimi: Macar Forint’i
Şehir içi güncel ulaşım bilgilerine paylaştığım bu siteden kolaylıkla bulabilirsiniz: https://www.budapestbylocals.com/budapest-public-transport.html
Metro bilet fiyatları 350 forinttir.
Havaalanından şehir merkezine taksi ile gitmek isterseniz 6000 -6500 forint bu da yaklaşık 20 -22 € kadar bir tutardır.
Konaklamanızı Peşte tarafında yapabilirsiniz. Sizlere herhangi bir otel adı vermek istemiyorum çünkü booking.com’ da fırsatlar her an değişiyor ama kesinlikle tavsiye ettiğim bir şey var ki otel yerine apartmanlarda gönül rahatlığı ile kalabilirsiniz hem konforlu hem ferah ve bir evi düşünün bütün imkanlar elinizin altında olacaktır. Aynı zamanda otel fiyatlarına göre çok daha ekonomik. Bununla birlikte Budapeşte’de bizden esintiler de hissedeceksiniz. Gerek hediyelikçilerde satılan kırmızı biberler gerekse yemekleri bizim kültürümüze yakın ve bir o kadar sıcacık. Elinize aldığınız şehir haritası ile yürüyerek çoğu yeri görmeniz mümkün. Sokak ve caddeleri haritayı takip ederek kolaylıkla bulabilirsiniz. Karıştırdığınız zamanlarda birileri mutlaka sizlere yardım edecektir. Gündüzü güzel gecesi ayrı güzel Budapeşte’ye yolculuk başlasın!
Seyahatinizin gün sayısını belirlemek tamamen size kalmış bir şey ama Budapeşte için sadece 1 günlük vaktiniz varsa üzülmeyin çünkü benimde 1 günüm vardı ve hiç pişman olmadığım dopdolu bir gün geçirdim bu güzel şehirde, kabul etmeliyim ki aklımda kalan , göremediğim yerler oldu ve umarım hayatta yollarımız tekrar kesişir diyorum ve sizlerle 3 günlük güzel bir gezi planını paylaşıyorum:
1. Gün
Buda tarafı
Aziz Matthias Kilisesi; balıkçı tabyasına çok yakın olan bembeyaz mermerlerle kaplı görkemli bir kilisedir. O bölgede yaşanan tarihi olaylara tanıklık etmiştir. Gelin hep birlikte kilisenin tarihine bir göz gezdirelim. Matthias Kilisesi 1015 yılında Macar Kralı Aziz Stephen tarafından yaptırılmıştır.1241 yılında şehri istila eden Moğollar tarafından yerle bir edilmiş. 13. yüzyılın sonlarında ülkenin başına geçen ve Macaristan tarihinde en başarılı Kral olan Matthias tarafından baştan yaptırılmış. 19. yüzyıla kadar adı “Meryem Kilisesi” olan Matthias Kilisesi, çıkan yangınlar ve Habsburg Hanedanlığı’na karşı ayaklanan Macar Halkı tarafından tahribata uğratılmış. 19. yüzyılda baştan yaptırılan kilisenin adına Kral Matthias’ın adı verilmiş. Tarihi önemi oldukça büyük olan kilisede çok sayıda hükümdarın taç giyme töreni gerçekleşmiş.
1526 Mohaç Meydan Savaşı’ndan sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun eline geçen Macaristan’a o dönemde büyük önem verilmiş. Osmanlı daha sonra 1541 yılında kilisenin içerisinde yer alan figürleri kapatarak camiye çevirmiş. Hatta ilk cuma namazını burada Kanuni Sultan Süleyman kıldırmış ve ardından cami Budapeşte’nin ana camisi haline gelmiş. Daha sonra İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman Kuvvetleri bu kiliseyi kamp yeri olarak kullanmışlar. Savaşın ardından 1950 – 1970 yılları arasında Macaristan hükümeti ve varlıklı ailelerin bağışları ile büyük bölümü restore edilmiştir.
Balıkçı Tabyası(Fisherman’s Bastion);
Fisherman Bastion’ ya da Macarca Halaszbastya olarak bilinen Balıkçı Tabyası, şehrin Buda yakasından Peşte’yi seyredebileceğiniz en güzel yerlerden biridir. İsminin kaynağı Orta Çağ’da bu yapıya yakın bir balık pazarı bulunması ve bu pazardan geçimini sağlayan balıkçıların savaş ve istila durumlarında ülkelerine ellerinden geldiğince yardım etmiş olmaları. Tarihleri boyunca yaşadıkları tüm savaşlarda Macar Halkı buradaki balıkçıların büyük desteklerini görmüş ve onların anısına bu güzel yapıya bu ismi vermişlerdir.
*Royal Palace’taki Hungarian National Gallery’i gezmenizi tavsiye ederim. Müzede Macarların tarih öncesinden kalan eserleri ve yöneticilerinin portrelerini bulabilirsiniz. Bununla birlikte kraliyet ailesinin yaşam tarzından küçük küçük parçaları da göreceksiniz. Oturduğu koltuklar, yemek servisi için kullandıkları takımlar, çay saatleri için kullandıkları güzel setler ve o dönemde giyilen kıyafetleri bulabilirsiniz. Giriş ücreti 1500 forinttir.
**Buda tarafında 4 saat geçirmeniz yeterli olacaktır. 1 saatlik güzel bir yemek molasından sonra Peşte tarafını gezmeye başlayabiliriz.
Peşte tarafı
Zincirli Köprü; şehir köprülerle birbirine bağlı olduğu için en merkezi olan güzel ve tarihi bir köprüdür. Gördüğüm en görkemli ve güzel köprülerden bir tanesiydi. Şehrin iki tarafını izlemek ve Tuna Nehrini boydan boya görmek insana çok keyif verici anlar yaşatıyor.
Parlamento Binası; Avrupa’nın en büyük 3. parlamento binası unvanını taşıyan Macaristan Parlamento Binası Budapeşte’nin en önemli ve görkemli simgeleri arasında yer alıyor. Neo-Gotik mimariye sahip olan yapının inşaası 1902 yılında bitmiştir. 268 metre uzunluğundaki ve 118 metre genişliğindeki binaya 27 ayrı kapıdan giriş yapılabiliyor.
Shoes on the Danube Bank; Tuna Nehrine bakan minik minik, demirden yapılan heykel ayakkabılar aslında Naziler’in zamanında Macaristan’da vahşice katledilen 20.000 Yahudinin anısına yapılmış bir anıttır. Ayakkabıları gördüğünüzde yanlarına bırakılan çiçekler ve mumlar insanın içini burkan detaylardan.
St. Stephen’s Basilica
Terör Evi
Eski şehir merkezi; Şehir merkezinde birinden güzel pasajlar, kafeler ve hediyelikçiler bulabilirsiniz. Bununla birlikte sokak aralarında bulabiliceğiniz Vintage mağazalarda bir hayli güzel.
Tuna Nehri’nde 1 saatlik gece nehir gezisinin fiyatı kişi başı 11 €.
2.Gün
Kahramanlar Meydanı
Szechenyi Termal Hamamı
İlgi alanınıza göre müze ve operaya gidebilirsiniz.
3.gün
Estergon (Esztergom) bölgesi Budapeşte’nin 50 km uzağında yer alan bir kenttir.
Sizlere Estergon hakkında kısa bir bilgi vermek istiyorum:
Estergon, Macaristan’ın eski şehirlerinden birisidir. 10. yüzyıldan 13. yüzyılın ortasına, Arpad Hanedanı Kral IV. Béla döneminde payitahtın önce Visegrád’a daha sonra Buda’ya taşınmasına kadar olan sürede Macaristan’ın başkentiydi. Estergon, I. Süleyman’ın 1529 yılında gerçekleştirdiği I. Viyana Seferi sırasında geçici olarak, 1543 yılında gerçekleştirilen kuşatma sonucunda kesin olarak Osmanlı egemenliğine geçti. Estergon fetihten sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun kuzeybatı sınırındaki konumu itibariyle önemli bir sancak merkezi oldu. 1595 yılında Almanlar tarafından işgal edilen Estergon, Sokolluzade Lala Mehmed Paşa tarafından yeniden Osmanlı topraklarına katıldı ve 1683 tarihinde Almanlar tarafından işgaline kadar Osmanlı sancağı olarak kaldı.
http://www.eurail.com/eurail-passes/one-country-pass/hungary?utm_source=AffiliateWindow&utm_medium=123583&utm_campaign=Affiliates
Sizlerle paylaştığım internet sitesinden trenlerle ilgili bilgilere ulaşabilirsiniz.
Yemeden dönmeyin önerilerim
Gulaş çorbası; domatesli ve biberli et suyunda pişen kuşbaşı et ve içinde sebze barındıran sulu bir yemek türü,
Langos; yiyebiliceğiniz en lezzetli sokak yemeği; bizim pişi veya akıtmamızın 2 katını ve sandviç şeklini düşünün.
Lahana ve biber dolması; Bizim dolmalarımızı andırmasa da tatlarında ayrı bir lezzet bulabileceğiniz bir yemek türü.
Sokak satıcılarında Hot Dog keyfi
Budapeşte lezzetleri için daha fazla bilgiyi aşağıda ki linkte bulabilirsiniz.
Read more at: Tıklayınız budapeşte
**Hediyelikçilerden buzdolaplarınız için güzel magnetler almayı sakın unutmayın, tatiliniz bittiğinde aylar, yıllar geçtikten sonra hatırlayacağınız güzel anılarınız ve hoş bir tebessümle sizlere geri dönmesi dileği ile hoşça kalın…