EMİRGAN’A HOŞGELDİNİZ
İstanbul‘un cennet bahçelerini say say bitiremiyoruz arkadaşlar. Tamam kızıyoruz yok trafiğidir, yok kalabalığıdır ama işte kopamıyoruz ya buradan hani böyle de bir nazlı havası vardır ya İstanbul’un, işte bugün de nazlı şehrin nazlı korularından birine gidiyoruz milleeettt Emirgan Korusu‘naaaa 🙂
Emirgan Korusu Özellikleri?
Emirgan Korusu, İstanbul’un canııımmm ilçelerinden Sarıyer‘e bağlı doğal cennet, tabiatın kelime anlamı bir koru. Arkadaşlar bu koru Osmanlılar için de yeteri kadar önemliymiş. Hatta zamanında Emirgan Korusu içine 3 köşk yaptırılmış. Ama sanmayın ki o köşkler şimdi hayat bulmuyor koru içinde. Tabii ki de varlıkları tüm heybetleriyle devam ediyor ancak restaurant olarak 🙂 Eveettt tabii ki de, bu köşklerde mis gibi ağaç ve çiçek kokuları eşliğinde ister kahvaltınızı edin, ister kahvenizi için, ister kapatın gözlerinizi huzura eşlik edin. Nasıl dilerseniz 🙂 Heyt beee uzaklara gitmeye ne hacet zaten, hem size doğal cennet, hem doğal tabiat parkı, hem de yeşil huzur. E daha ne olsun. Yani var ya, koruda rengarenk çiçeklerin arasında gezerken o mis kokusunun huzura davet eden çekiliciliğine kapılmamanız mümkün değil inanın. Belirtmeden geçemeyeceğim, Emirgan Korusu’nun zamanında adı Feridun Bey Bahçeleri’ymiş.
Sarı Köşk, Pembe Köşk, Beyaz Köşk... Hangisini arzu edersiniz 🙂 Arkadaşlar bu köşkler arasında en dikkat çekeni ve beğeni toplayanı diğerlerine nazaran Sarı Köşk’tür. Çünkü burada diğer iki köşke nazaran manzara daha iyi hatta pek iyi hatta süper 🙂 Boğaz’ı saran köprülerin apaçık heybetini buradan vuku içinde seyre dalabilirsiniz. Beyaz Köşk de, bitki çeşitliliğiyle göz dolduran, gönülleri fetheden bir yer işte. Allah’ım vallaha duramıyorum siz okuyadurun yazıyı ben bi kahve molası vermeye gidiyorum yine koruda 🙂
Huzura Davet
Arkadaşlar şehrin gürültüsü her ne kadar buraları sevsek de yoruyor bunu kabul etmek gerek. Ancak bu şehrin büyülü olduğu kadar da çekici huzur dolu köşeleri yok değil hani. Geçtiğimiz yazılardan da takip edebilirsiniz bunu 🙂 Şehrin büyüsüne kapılalım evet ama huzur aradığımız zaman da Emirgan Korusu başta olmak üzere bu anlamda hislerimize tercüman bir çok nokta var. Koru içindeki gölete ne demeli diye de sormada geçemeyeceğim bu arada. Yahu diyorum ya işte tam bir cennet köşesi işte. Yeşillikler, çiçekler, ağaçlar, böcekler, göletler. Bana huzurun resmini çizdeseler Emirgan Korusu çizerim ben valla 🙂 Yemek yemeyi seven arkadaşlar peki burada mı 🙂 Koru da bolcana oksijen tükettiğimizden ve fazla oksijen midede birtakım kıyılmalara neden olduğundan dolayı koruda damak zevkinize göre bir çok seçenek mevcut. Osmanlı Mutfağı’ndan tutun da fast fooda kadar yeter ki aç kalmayın diye pek çok şey düşünülmüş 🙂 Ancak ben size kesinlikle Emirgan Korusu’nda kahvaltı yapmanızı öneririm. Serpme kahvaltı severler tabii ki de unutulmamış koru içerisinde. Baktığımız zaman kahvaltı ücretleri de ortalama fiyatlara sahip. 25 ila 30 TL civarında tıka basa karnınızı doyurmanız mümkün burada..
Emirgan Korusu’nda Ne Yapılabilir?
Öncelikle koruda mis gibi çiçek kokularını ciğerlerinize çeke çeke dolaşmanız mümkün. Zaten buraya geldiğinizde aslında yapabileceğiniz tek şey tabiatın tadını çıkarmak. Uzun bir süre ayrılmak istemeyeceğiniz bir yer emin olun bu arada. İstanbul’da ancak bir o kadar da İstanbul’a uzak bir cennet burası. Şahane İstanbul manzarası eşliğinde vuku bulabilir aynı zamanda koru içindeki birbirinden güzel göl manzaralarıyla binbir çeşit fotoğraf da çekilebilirsiniz 🙂 Yine burası da bildiğiniz doğal stüdyo aslında. Düğün nişan fotoğrafı çektirenlerlerle de her adım başında karşılaşmanız pek mümkün haberiniz olsun 🙂
Bazı şeyler çok net tarif edilemez ya, bizzat görmek ve o ruhu hissetmek gerek. İşte öyle bir yer Emirgan Korusu. İster fotoğraf çekin, ister kafa dinleyin, ister kahvaltı edin. Bir çok hizmet için birebir nadide bir köşe burası. Gidip o ruhu hissedin, o doğa kokusunu içinize çekin. Bazı şeyler anlatmaktan ziyade yaşanıyorsa, buyrun size adres işte, tadını çıkarın.
2 yorum
merhabalar, güzel bir rehber olmuş ancak görsel Emirgan korusuna ait değildir 🙂
Teşekkür ederiz, fotoğrafı kaynaktan çektik ve kaynağı da belirttik. Yazar arkadaşımız onlara güvenmiş muhtemelen.