Gümüşler Manastırı Rehberi | Niğdeli olmama ve her sene memlekete gelip haftalarca kalmama rağmen varlığını sekiz sene önce tesadüfen öğrendiğim turistik bir mekandır Gümüşler Manastırı.
İç Anadolu ile özdeşik olan Kapadokya Bölgesi herkesin malumudur. Yeraltı şehirleri, inanç sistemi değiştikçe kilise ve şapel‘e dönüşmüş mabetler, rüzgâr ve yağmurun yıllarca şekillendirdiği Peri Bacaları… Muazzam bir şey. Sanırım insanoğlunun doğayla bu kadar özleşerek yaşadığı başka bir yerleşim yeri yok.
Gümüşler Manastırı Nerede?
Günümüzde Niğde ilinin Gümüşler Köyü’nde bulunan bu yaşam kompleksi bulunduğu yerin isminden alıyor. Konum olarak Niğde’nin 10 km kadar doğusunda yer alıyor. Ankara – Niğde otoban çıkışına da oldukça yakın mesafede bulunuyor. Kapadokya Bölgesi olarak düşünürsek de buranın en güneyinde bulunuyor.
Manastırın Yerleşim Tarihi
1962’de yeniden keşfedilen manastır, 1973 yılında arkeolojik sit alanı ilan edilmiş. Bu kompleks bilinen yerleşim merkezlerinden özellikle uzakta, 1.5 km genişliğindeki Bir tüf kaya kitlesinin içi oyularak inşa edilmiş.
İsminin ‘Gümüşler’ olarak evrilmesi ise Osmanlı imparatorluğu zamanında bölgedeki eski dönemlerden kalma gümüş yataklarının bulunmasından ötürü gerçekleşmiş. Bu ismi burada bulunan gayrimüslimler vermiş.
Ta ki 1920 Dörtlü Ozan Mübadelesi gerçekleşene kadar aktif olarak kullanılmış. Niğde ili ve çevresindeki gayrimüslimlerin göç sonucu olarak burası metruk bir yapıya dönüşmüş ve 40 yıl kadar kullanılmamış.
Keşfini takip eden bir yılın sonunda yani 1963’te İngiliz arkeolog Michael Gough tarafından restorasyon çalışmaları başlatılmış.
Gümüşler Manastırı’nın Önemi
Kapadokya Bölge’sinin en büyük manastırlarından birisidir. Pagan inancı döneminde yapılmış olsa da takip eden yüzyıllarda ve halkın İsevi inanca geçmesiyle, duvarlara nakşedilen 10. y.y. Bizans sanatının günümüze kadar ulaşmasını vesile olmuş. Büyük yerleşim yerlerini olan uzaklığının, bunda büyük katkısı olduğunu düşünüyorum. Tabiri caizse ayak altında bir yer olmaması onu korudu.
Kare planlı orta havlu ve buradan kilise, şapel ve yeraltı mekanlarına bağlanan bir tünel sistemi ile yapılandırılmış.
Manastırı ziyaret etmek için gittiğinizde küçük bir girişten sanki aslında bir mağaraya girecekmiş gibi hissediyorsunuz. Girişte bilet gişesi de bulunuyor. Neticede eni oldukça geniş küçük bir tepe var karşınızda. Avluya adım atıp kafanızı kaldırdığınızda gökyüzünü görmek insanı şaşkınlığa uğratıyor. Taşın oyularak bu alandan kuşlara , yıldızlara, bulutlara hatta yağmur ve kar tanelerine ulaşması mimari olarak sofistike bence.
Giriş kapısından girmeden hemen sağ tarafından yukarı doğru çıkarak avluya aşağıya doğru bakabilmek de mümkün. İnsanın kendini koruma dürtüsünün hayatta kalma mücadelesinin en somut hali sanki…
Bu manastırı farklı yapan yapı şekli olsa da aslında onun şöhretini sağlayan kuzeyinde yer alan mabetten geliyor. Çok iyi durumda olan freskler tüm eski dönem kiliselerinde olduğu gibi Hazreti İsa’nın hayatına dair kesitler ve dini figürler resmedilmiş. Renklerin ve detayların hala bu kadar net olması onu ‘nadirler’ arasına sokmakta.
İlk gittiğimde kimse olmadığı için buranın bekçisi gezdirmişti. Bana söylediğine göre vakti zamanında çobanların içeride ısınmak için yaktıkları ateşten çıkan sis ve dumanın freskleri kapladığı ve korunmasını bu şekilde sebep olduğunu söylemişti. Onun yalancısıyım 😉 Şöyle küçük bir bilgi de vereyim: üç farklı duvarda da olan bu fresklerin gene üç farklı ressam tarafından yapıldığı düşünülüyor.
Duvara resmedilmiş gülen Meryem Ana‘nın dünyadaki tek örneği olduğu söylenir fakat bu yüz ifadesinin restorasyon sırasındaki bir hatadan kaynaklı olduğunu düşünen arkeologlar da var. Hata ya da değil bu bilinirliğine büyük bir katkıda bulunmuş. Bir Niğdeli olarak bölge turizmine sağladığı katkıdan dolayı şahsım adına görmezden geldiğim bir durum 😎. Niğde ; Nevşehir’in gölgesinde kalmış bir şehir olduğu için bu anlamda oldukça bakir kalmıştır.
Kapadokya bölgesinin hemen hemen her yerini gezmiş birisi olarak Gümüşler Manastırı’nı ve buranın içinde olduğu yeraltı şehri avlunun bağlandığı yaşam alanları keşiş ve mezar odaları mutlaka ziyaret edilmesi gerekir. Mekanın kendine has oldukça farklı bir enerjisi var.
Giriş Ücretleri ve Açık Olduğu Günler
Haftanın her günü açık olan Gümüşler Manastırı’nın giriş ücreti 2024 için 60 TL fakat Müze karıtınız varsa giriş ücretsiz.
Gümüşler Manastırı’na Ulaşım
Niğde şehir merkezinden başlayan tabelaları izleyerek erişim sağlayabilirsiniz. Şahsi aracınız yoksa Niğde’den otobüsle Gümüşler Kasabası’na gidebilir ve manastırı ziyaret edebilirsiniz. Gezi bittikten sonra da tam karşısında bulunan kafe de gözleme & çay eşliğinde yapıyı dışardan izleyerek keyif yapabilirsiniz.
Manastır hakkında detaylı Youtube videomuz için Tıklayınız
Kapadokya hakkındaki tüm yazılarımız için Tıklayın
İyi seyahatler dilerim
Gezdiğim diğer rotalara ait fotoğlarımın olduğu yeni Instagram hesabımı takibe alabilirsiniz: https://www.instagram.com/explorer_with_the_red_backpack/profilecard/?igsh=amNndTJiNmRyM3Jm