Anadolu’da müzeleri ve antik kentleri gezerken en sık karşılaştığımız karakterlerden birisi Dionysos’tur. Antik çağlarda pek çok mozaikte ve heykelde kendisine yer verilmiş, adına tapınaklar inşa edilmiştir. Peki, | Dionysos Kimdir?
Kendisi şarap, eğlence ve tiyatro tanrısıdır. Başında üzüm asmasından bir taçla orta kilolu genç bir erkek olarak tasvir edilir. Genel olarak elinde bir kadeh şarap tutar. Kendini taşıyamayacak kadar sarhoş birisi olarak ya da üzüm bağında asmaların arasında yatan bir erkek olarak da gösterilebilir. Zeus ve Semele’nin oğludur, eşi Ariadne’dir. Dionysos iki kez doğan anlamına gelmektedir.
Dionysos’un Doğumu
Hera ile evli olan Zeus, Semele’yi zorla evlendirilmekten kurtarır fakat bu sefer de kendisi ona aşık olur. Semele bir ölümlü olduğu için ona bir ölümlü gibi görünerek onunla zaman geçirir. Zeus ve Semele birbirlerine tutkuyla aşık olmuşlardır ve Semele hamile kalır.
Fakat bundan Evlilik ve Aile Tanrıçası Hera’nın haberi olur. Hera yaşlı bir kadın kılığına girerek Semele’yi ziyaret eder. Ona bebeğin babasının kim olduğunu sorar ve Zeus cevabını aldığında “Gerçekten Zeus olduğunu nerden biliyorsun ki? Ya sıradan bir ölümlüyse ve seni kandırıyorsa?” diye Semele’nin güvenini sarsar.
Akşam Zeus geldiğinde Semele ondan gerçek yüzünü göstermesini ister fakat Zeus onun bir ölümlü olduğunu, gerçek yüzünü gördüğünde bunu kaldıramayacağını söyler. Semele’nin güveni sarsılmıştır ve ısrar eder. Sonunda Semele’ye kör kütük aşık olan Zeus onu kıramaz ve tamam der.
Gerçek haline bürünür bürünmez Semele Zeus’un şimşekleri ve yıldırımları karşısında yanıp yok olur… Bu sırada Zeus Semele’nin karnındaki bebeği kurtarır ama bebek doğamayacak kadar küçüktür, bunun üzerine bebeği kendi baldırına koyar ve vakti gelince kendi baldırından doğurur.
Bebek normal şartlarda bir ölümlüden, zayıf olarak doğacakken Zeus’tan doğmasıyla bir tanrı olur. Hera bunun karşısında çok sinirlenir ve bebeği oyuncakla kandırıp yemeleri için titanlara verir. Titanlar parçalayıp kazana attıklarında Tanrıça Rhea torununa kıyamaz ve alıp parçalarını birleştirip onu hayata döndürür.
Böylelikle Dionysos iki kez doğan anlamındaki ismini alır. Zeus onu Hera’dan saklamak için keçi kılığına sokar ve oğlu Hermes ile Aydın’daki Nysa dağına gönderir. Dionysos burada nemfler tarafından büyütülür, bu sırada üzüm yetiştirmeyi ve şarap yapmayı öğrenir.
Dionysos ve Alayı
Fakat sonunda Hera onu bulur ve delirtir. Ondan sonra Dionysos satirler ve naiadlardan oluşan alayı ile dünyayı dolaşmaya başlar. Satirler üstü insan gibi görünen, keçi gibi boynuzları ve keçi bacakları olan, eğlenceye ve cinselliğe düşkün yaratıklardır. Naiadlar ise yine eğlenceye ve cinselliğe düşkün nemflerdir, yani periler. İstedikleri adamla cinsel ilişkiye girebilir ya da öldürebilirler.
Deliren Dionysos çift karakterli bir kişiliğe bürünür. Ayık olduğunda çok iyi ve eğlencelidir fakat şarap içip sarhoş olduğunda tam bir psikopata dönüşür. Dionysos’un bu çift kişilikli yapısı şarabın iyi ve kötü iki yanını temsil eder.
İyi yanı sosyallik, eğlence ve neşe verirken kötü yanı kavga ve nefrete sebep olur. Böyle böyle dünyayı gezerken Frigya’ya vardığında Rhea onu iyileştirir.
Dionysos ve Ariadne
Alayıyla gezmeye devam eden Dionysos gemisiyle Naksos Adası’na vardığında Kral Minos’un kızı, Theseus’un terk edip gittiği Ariadne’yi bulur ve birbirlerine aşık olurlar. Dünyayı birlikte gezmeye devam ederler. 4 çocukları olur, bunun üzerine Zeus Ariadne’ye ölümsüzlük bahşeder ve Ariadne’nin sonsuza kadar Dionysos’la kalmasını sağlar.
Dionysos ve Midas
Frigya Kralı Midas’ın dokunduğu her şeyi altına dönüştürme dileğini gerçekleştiren yine Dionysos’tur. Ona bunun iyi bir fikir olmadığını söyler fakat Midas ısrarcı olur ve Dionysos dileğini kabul eder. Bu özellik başta Midas’ın çok hoşuna gider. Dokunduğu her şey altın oluyordur ve istediği kadar zenginleşebilecektir…
Sonra karnı acıkır. Dokunduğu her şey altın oluyordur hiçbir şey yiyemez. Susar ve su içemez. Kızına sarılır ve kızı altından bir heykele dönüşür… Sonra pişman olup Dionysos’a yalvarır, Dionysos da ona Pactolos Nehri’nde yıkanmasını söyler. Bu nehir bugün Manisa’daki Sart Çayı.
Dionysos Kimdir?
Dionysos Bağ Bozumu Tanrısı olarak da bilinir. Bağ bozumu şenlikleri onun adına düzenlenir. Tiyatro’nun temelleri yine bu şenliklerde düzenlenen eğlencelerde atılmıştır. Şarkı söyleyen bir koronun önüne çıkan iki kişinin diyalog kurmalarıyla zamanla tiyatro gelişir.
Dionysos diğer tanrılar gibi Olimpos’ta oturup kendini soyutlamaz. Dünyaya iner, insanların arasına karışır, onlarla birlikte yaşar. Diyar diyar gezip onlara şarap yapmayı ve eğlenmeyi öğretir. Onlara tiyatroyu verir.
Dionysos gibi ülke ülke gezdiğimiz neşeli, eğlenceli bir ömür olsun hepimize, iyi gezmeler!
Anadolu’nun Tanrı ve Tanrıçaları ile ilgili yazımız için buraya tık tık.
Kapadokya’da Bağcılık Kültürü ile ilgili yazımız için ise buraya tık tık.
Instagram hesabıma buradan ulaşabilirsiniz.