Etiyopya’nın İncisi ‘Addis Ababa’ | 5 Madde ile Addis Ababa
Etiyopya’nın incisi ‘Addis Ababa’ | Size kısıtlı zamanda gezme fırsatı bulduğum fakat hafızamda fazlasıyla yer eden özgün ve kahve kokulu bir şehirden bahsedeceğim; Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’dan. Etiyopya’nın incisi, çiçek gibi güzelliklere sahip ‘ Addis Ababa’ hakkında bilmeniz gerekenleri 5 madde halinde özetledim.
Addis Ababa’ya Bakış
Etiyopya Afrika’nın doğusunda bulunan ve 1.2 milyon kilometrekarelik yüzölçümüne sahip Afrika’nın en kalabalık 2.ülkesidir. Ülkenin başkenti ‘yeni çiçek’ anlamına gelen ‘Addis Ababa’ şehridir. kaynak Addis Ababa’nın nüfusu 3.384,569 olup şehirde Hristiyan, Müslüman ve Yahudi toplulukları yer almaktadır. Ülkenin dili ‘ Amharca’ dır. Ülkenin para birimi ‘Birr’ ; şu an 1 Türk Lirası 3,72 Etiyopya Birr’i ile eşdeğerdir. kaynak Seyahatiniz boyunca ihtiyacınız kadar döviz bozdurmanızı tavsiye ederim, aksi halde Etiyopya parasını Dolar veya Euro ya çevirmeniz pek mümkün olmuyor.
1. Ulaşım ve Seyahat
Etiyopya’ya seyahat etmek istiyorsanız İstanbul’dan direk uçuşlar mevcut, yaklaşık 5.30 saat gibi bir sürede Addis Ababa havalimanında olabilirsiniz. Türk hava yolları ve Etiyopya havayolları ile seyahat etmeniz mümkün. Aşı konusuna gelince bölgede yaygın olan salgın hastalıklara karşı aşı önerisinde bulunuluyor. Ben sarı humma, sıtma ve menenjit ve polio aşısı oldum. Aşılamadan sonra size uluslararası aşı kartı veriliyor ve seyahatiniz boyunca yanınızda olması tavsiye ediliyor. Olası bir bulaşıcı hastalığa karşı aşı olmakta fayda var.
Bildiğiniz üzere dünya genelinde Covid Salgını söz konusu, ülkede covid vakaları devam ettiği için covid aşısı olmanız da tavsiye ediliyor. Seyahat, aşı, hava durumu vs gibi tüm bilgiler için sağlık bakanlığının Seyahat Sağlığı sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Şehirde ulaşım çok kolay değil, istediğiniz zaman istediğiniz yere rahatça gidemiyorsunuz. Gördüğüm kadarıyla Addis Ababa’da ulaşım şehrin sembolü olan mavi taksilere emanet, bütçenize uygun veya müsait taksi bulursanız size eşlik edecek en yaygın ulaşım aracı olacaktır.
2. Yaşam
Etiyopya ülkesi Afrika ülkelerinin içinde işsizlik oranı en az olan ülke olsa da gözlemlediğim kadarıyla yaşam kalitesi orta seviyelerde. Şehirde ‘kabile’ hayatı mevcut, bazı bölgeler kabile olarak ayrılmış durumda. Kabile ismi kulağa vahşi gelse de bahsettiğim kabileler şehrin merkezinde ve müstakil evlerde yaşamlarını sürüyorlar.
Şehirde modern binaların yanı sıra eski kulübeler ve gecekondu mahalleleri de yer alıyor. Şehir merkezinde yaşam standardın üzerinde iken gecekondu mahallerinde pek iç açıcı değil. Unutamadığım olaylardan birisi plastik kovalarda sadece ‘su’ ile ayakkabı boyacılığı yapan çocuklardı, bir diğeri de sayıca fazla olan dilenciler. Dilenmek bölgede yaygın ve çok sıradan bir durum, bu sebeple adım başı dilenci görebilirsiniz.
Şehirde kapkaç ve hırsızlık olayları da yaşanıyor. Yolda yürürken sırt çantamdan pasaportumu ve yanımdaki tüm paramı çaldırıyordum, arkadaşımın dikkati ile son anda kurtuldum, dikkatli olmanızı tavsiye ederim. Dikkat demişken eğer turistseniz şehirde tüm gözlerin sizin üzerinizde olduğunu unutmayın, hele bir de beyaz tenli ve fotoğraf çekmeyi seviyorsanız : ) Renkli bir manavın fotoğrafını çektikten hemen sonra sahibi ile mini bir gerilim yaşamıştım. Siz siz olun fotoğraf çekerken çok göze batmayın.
3. Kahve
Ekonomiye değinecek olursak şehrin en büyük gelir kaynağı tarım. Kahve ticareti başta olmak üzere tahıl üretimi, susam, sorgum, mısır,arpa gibi tarım ürünleri ülkenin ekonomisinde önemli rol oynuyor. Kahve üretiminin ülkeye katkısı çok büyük.
Bir rivayete göre Kahve’yi keşfeden ilk kişi Etiyopyalı keçi çobanı ‘ Kaldi’ dir. Meraklı keçi çobanı keçilerinin daha önce hiç karşılaşmadığı kırmızı meyveli bir ağacı kemirdiğini ve daha sonrasında keçilerin bu bitkiden aldıkları enerji ile hoplayıp zıpladıklarını farkeder. Ardından kendisi de dener ve akabinde bir din adamına götürür, din adamı bu bitkinin zararlı olabileceğini düşünüp ateşe atar. Daha sonra ateşten yayılan kahve kokusu fikirlerini değiştirir ve böylece kahve ortaya çıkmış olur. Daha sonrasında kahve islam dünyasına ve ardından da dünyanın geri kalanına yayılmıştır.. Evet o her gün içmeden yapamadığımız ve faydaları saymakla bitmeyen kahvenin hikayesi buradan geliyor.
Addis Ababa seyahatimde en çok tükettiğim şeylerden birisi de yerel dilde ‘Bunna’ adı verilen ‘Kahve’ oldu. Buraya gelene kadar gerçek kahveyi tatmadığımı fark ettim. Şehirde kahve tüketimi çok yaygın, sokak başı kahve satan kişileri görebilirsiniz. İçerisinde yolcusu olan mavi taksilere de ayaküstü kahve satışı yapılıyor. Bizim günde bir fincan tükettiğimiz kahveyi yerel halkı günde 2-3 fincan içiyor. Pişirmek için kilden yapılmış ibriğe benzer bir kap kullanılıyor ve porselen özgün fincanlarda servis ediliyor. Ocakta sürekli kaynadığı için tadı biraz acı ve sert. Ben kahveyi şekersiz içemediğim için genelde şeker kamışı şekeri ile tercih ettim. Zaten ülkede beyaz şeker yok, ya da ben hiç rastlamadım..
Kahve ve çeşitleri hakkında daha fazla bilgiye ulaşmak için
4. Yemek ve Alışveriş
Şehrin yemek kültürü hakkında çok fazla bir fikrim yok, yemek konusunda hassas olduğum için seyahat boyunca yanıma aldığım ürünleri yemeyi tercih ettim. Otel seçiminde ‘bölgenin en iyi kahvaltısı’ önerisi ile booking yaptığım otelin kahvaltısının vasat olduğunu söyleyebilirim. Kahvaltıda tercih ettiğim tek şey bölgenin çeşitli ve lezzetli olan tropikal meyveleriydi. Burada tropikal meyveler ve meyve suları çeşit çeşit ve de çok ucuz. Manavlarda hazırlanan taze sıkılmış meyve suyu karışımını içmeden dönmeyin, tadı damağımda kaldı.
Market, avm gibi yerlere girişlerden de bahsedeyim. Marketlere girerken kapıda güvenlik aramasından geçiyorsunuz, çıkışta da alışveriş fişinizi kontrol edip yırtıyor kapıdaki güvenlik. Muhtemel bir hırsızlık veya dolandırıcılık şüphesinden dolayı böyle bir prosedürün olduğunu düşünüyorum. Belkide ithal ürünlerin fiyatları sebebiyledir. Mango,papaya,avokado gibi meyveler sudan ucuzken bir salkım üzümün fiyatı 120 Türk Lirasına eşdeğerdi. Yerel meyveler merdiven başlarında ve yerlerde muhafaza edilirken üzüm, elma gibi ithal meyveler raflarda özenle saklanıyordu.
5. Eğlence
Şehrin eğlence kültürüne gelecek olursak bölgede yaygın olmasa da gece hayatı mevcut, sokaklarda sabahın ilk ışıklarına kadar müzik sesi duyabilirsiniz. Gece hayatının yanında eğlenceyi seven ve 80 den fazla etnik gruba ev sahipliği yapan Etiyopya’da fuarlar ve festivaller kültürel dans grupları ile renkleniyor. Katıldığım fuar açılışında farklı kavimlerin çeşitli kostüm ve dans türlerine şahit oldum, bunlardan aklımda kalanlardan biri turuncu elbiseleri ile dans eden Oromia Kavmi’nin gösterisiydi. Çok renkli ve özgünler, şehrin unutulmazlarından bir tanesi de bu bence.
Addis Ababa bu zamana kadar seyahat edip kısa sürede keyif aldığım nadir ülkelerden birisi. Kültürleri, yaşantıları, kahveye olan merakları, dansları hafızamda yer edecek en güzel detaylardan. Giderken acaba dediğim ülkeden dönerken iyi ki dedim.. Tekrar gitmeyi çok isterim, gitme fikri olanlar varsa ‘mutlaka’ derim : ) Şehir ile ilgili daha fazla fotoğraf, video ve bilgi için instagram hesabım mevyontheway ‘i ziyaret edebilirsiniz.
Bir başka yazımda görüşmek dileğiyle.. İyi keşifler ! 😊