Muğla Doğal Mekanlar | Muğla’da Görmeniz Gereken 7 Doğa Harikası
Merhaba sevgili gezginler, Yeni bir gezi rotası önerisi ile sizlerleyim. Yazın son demlerini yaşadığımız bu günlerde, Ege’nin tadını aşırı kalabalıklar ve bunaltıcı sıcaklar olmadan çıkarmak güzel olur diye düşünüyorsanız Muğla’nın eşsiz güzelliklerinden bahsettiğim bu yazıma bir göz atın derim.
Fethiye – Gizlikent Şelalesi
Fethiye’nin yerli ve yabancı en çok turist çeken yerlerinden biri olan Saklıkent Milli Parkına yaklaşık 2 km. uzaklıkta Gizlikent Şelalesi. Saklıkent’e gelen herkes burayı mutlaka görmeli. Otopark için 15.tl ödüyorsunuz ancak içeride yemek yerseniz fişinizi gösterdiğinizde bu ücreti yemek ücretinden düşüyorlar. Oldukça uzun bir merdiven (250-300 basamak) indikten sonra parkur başlamış oluyor, şelaleye ulaşana kadar suyun içinde yürüyorsunuz zaman zaman derinleştiği yerler var. Kayalar kaygan, terlikle yürümek zor ama merdivenleri inip başlangıç yerine geldiğinizde yürüyüş için uygun ayakkabı kiralayabiliyorsunuz.
Deniz ayakkabısı ve bikiniyle yürümek en rahatı, buraya üç kez gittim suyun içine düşmeden parkuru bitireni görmedim. Çocukla gidilir mi? Bence evet. Ben 7 ve 9 yaşlarında ki çocuklarımla birlikte gittim, tabii biraz daha fazla dikkat etmek gerekiyor ancak bir sorun yaşamadık. İçeri de yürürken fotoğraf çektirebileceğiniz bir yer var, çektirdiğiniz fotoğrafı orada tab edip dönüşte size gösteriyorlar beğenirseniz 10 tl karşılığında alıyorsunuz. O güne dair güzel bir hatıra oluyor. Şelale yüksekten ve geniş bir alana dökülüyor. Altında yüzmek için oluşturduğu bir havuz yok ancak bu tadını çıkarmaya asla engel değil. Altına girip serinlemek bile çok zevkli hele ki meşakkatli bir yolu yürüyüp vücut ısımız iyice yükselmişken.
Şelalenin altında durmakta öyle kolay değil onu da söyleyeyim. İlk gittiğimde şelalenin üstüne doğru düşmüş bir ağaç parçası vardı farklı bir görüntü oluşturuyordu, sanırım tehlikeli olduğunu düşündükleri için kaldırmışlar. Yere bir kütük koymuşlar üzerine çıkıp iyi bir açı yakalayıp harika fotoğraf kareleri çıkarabilirsiniz. Kesinlikle sonuna kadar keyfini sürebileceğiniz doğa harikası bir yer. Ayrılmak istemiyorsunuz. Şelalede oldukça uzun vakit geçirdikten sonra yine aynı yoldan geri dönüyoruz tabii bu sefer ayrıca yorgunda olduğumuz için o merdivenler hiç bitmeyecekmiş gibi geliyor.
Yukarıya çıkınca soluklanmak ve alabalık yemek için ağaç evlerden oluşan restoran kısmına oturuyoruz. Ne zaman gitsem alabalıkları taptaze, fiyatları da bir tatil beldesine göre uygun. Özellikle alabalık yemek için burayı tercih ederseniz pişman olmazsınız.
Fethiye – Yeşil Vadi Doğa Park
Fethiye Yanıklar’da özel bir işletmeye ait, bozulmamış doğal bir mekan. Yine benim Fethiye’ye her yolum düştüğünde uğradığım yerlerden. İçeri araçla giriş ücreti 15 tl. Bu ücretle içeride ki salıncakları kullanabiliyor, yüzebiliyor ve dilediğiniz kadar vakit geçirebiliyorsunuz. Etrafta serbestçe dolaşan kazlar, tavuklar, tavşanlar da buranın doğallığına doğallık katmış.
Suyu deli dehşet soğuklukta, soğuk suda yüzmeyi sevenler için biçilmiş kaftan. İçeride ücretli kamp alanları var ister kendi çadırınızı getirip kurabiliyorsunuz ister işletmeye ait olan çayın üzerinde ki ahşap platformlara kurulmuş olan çadırlarda kalabiliyorsunuz. Sezonunda çok kalabalık olduğu için konaklamak isterseniz gitmeden önce arayıp mutlaka müsaitlik durumunu öğrenmek gerekiyor. Her türlü yiyecek-içecekte işletme de mevcut. Dışardan getirmek yasak.
Dalaman – Sarsala Koyu
Dalaman Merkez – Sarsala Koyu arası yaklaşık 15 km. kadar bir mesafe. Toplu taşıma ile ulaşım yok. Koya giden yol dar, keskin virajlı olsada binek araç ile rahatça gidilebiliyor. Yol boyu güzel manzaralar izleyerek koya ulaşıyoruz. Özellikle dönüşünüzü günbatımına yakın denk getirirseniz yol boyunca göreceğiniz üzerinde küçücük bir ada ve adanın üzerinde de minik ağaçlar olan Kocagöl manzarası sizi epey etkileyecektir.
Koya giriş kişi başı 5 tl. 7 yaş altı ücretsiz. Kamp ve çadır yasak. Belirli alanlarda tüplü mangala izin veriliyor. İçeride yiyecek – içecek ihtiyaçlarınız için işletme var, dilerseniz dışarıdan da getirebiliyorsunuz. Koyun sağ tarafı kendi sandalyesini, örtüsünü getirip ağaçların altında oturmak isteyenler için ayrılmış. Sol tarafı işletmeye ait. Şezlong ve şemsiye kiralayabiliyorsunuz. Orman içerisinden dar bir yoldan yürüyerek koyun daha bakir yerlerini keşfetmek mümkün.
Sandalyenizi masanızı bu tarafta denizin içine koyup ağaçların oluşturduğu doğal gölgeden faydalanıp kendinizi doğanın güzelliğine bırakabilirsiniz. Caretta carettaların da yüzdüğü koyun denizi çok temiz, mavisi can alıcı. Dalaman gezimin yarısından fazlasını burada geçirmiş biri olarak görmenizi tavsiye edeceğim yerlerin başında geliyor.
Dalaman – Kayacık Plajı
Dalaman havaalanına çok yakın konumda, yüzerken üzerinizden uçaklar geçiyor öyle düşünün. Uzunca bir sahile sahip. Plaj kum, denizin içi kayalık çocuklu aileler çok tercih etmeyebilir. Açık deniz olduğundan genellikle dalgalı. Bayram döneminde gitmiş olmama rağmen diğer koylara oranlara çok sessiz sakindi.
İşletme belediyenin, fiyatları uygun. Kumsalı güzel ancak ağaçlık alan az olduğundan bana çok çıplak geldi. Gün batımı izlemek için güzel. Giriş ücretsiz. Şezlong-şemsiye, duş, giyinme kabini gibi imkanları var.
Ortaca – Fevziye Kaplıcaları (Mavi Kaplıca)
Birçok hastalığın tedavisinde yardımcı olan kükürtlü sularda yüzüp, çamur banyosu yapılabiliyor. Aile işletmesi olan bu kaplıcaya Ortaca ilçesine bağlı Fevziye köyüne gelerek ulaşılıyor. Navigasyona yazdığınızda yalnızca köy merkezine kadar gelebiliyorsunuz sonrasında Çürükardı Mevkiine doğru 7 – 8 km. kadar daha yol gitmeniz gerekiyor.
Suyun rengi o kadar güzel bir mavi ki gerçek mi diye uzun süre bakıyorum. Kükürtlü suya daha önce girenler varsa bilir, etrafta çok ağır bir koku oluyor ancak yaz olması nedeniyle sanırım koku çok daha yoğundu. Başta çok yadırgasam da bir süre sonra alıştım. Su sıcaklığı 27 derece. Benim için farklı bir deneyim oldu burası.
Ortaca – Sarıgerme Plajı
Altın sarısı renginde 7 km.’lik kumsalı ile ünlü Sarıgerme Plajı Muğla’nın mavi bayraklı plajlarından biri. Arka tarafı ağaçlarla çevrili oturmanız için masaları olan güzel bir sahil. Denizi tertemiz. Benim girdiğim tarafta deniz sığdan başlayıp çok ileriye doğru derinleşiyordu. Bu anlamda çocuklar için uygun ancak dalgalı olduğunu da söylemeliyim. Akşamüzeri gelirseniz sivrisineklere karşı tedarikli gelin. Giriş ücretli. Bir plajda olması gereken imkanlar mevcut.
Ortaca’nın en güzel koylarından Aşı Koyu ve Kargıcak Koyu hakkında bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Köyceğiz – Toparlar Şelalesi
Ortaca – Köyceğiz arası 20-25 dakika kadar. Şelale aşığı biri olarak buralara kadar gelmişken burayı görmeden dönemezdim. Köyceğiz Toparlar Köyü’nü geçtikten sonra 3-5 km. kadar daha devam edip anayoldan ayrılıp sağdan içeriye giriyoruz. Yol kenarında tabela var ama anayolda belli bir hızla gittiğiniz için görmeme ihtimaliniz oldukça yüksek.
Navigasyona Toparlar Şelalesi yazınca sizi başka bir yere götürüyor ancak ‘Şelale Waterfall’ yazarsanız bu konum doğru olacaktır. Sağa girdikten sonra aracınızı bırakıp yaklaşık 1 km. kadar toprak yoldan yürümek gerekiyor. Şelaleye indiğimiz son rampanın küçük bir kısmı çok tehlikeli. Orada yaşayanlar tarafından çok rağbet gören bir yer olması sebebiyle ki buna şaşmamalı, sabah erken saatlerde gitmezseniz kalabalık oluyor.
Etrafı ağaçlarla çevrili, yeşilin farklı tonlarına hakim, güneşin su üzerine vuruşunun güzelliği ile huzur veren şelale ‘cennet böyle bir yer olmalı’ dedirtiyor. Öyle güzel ki saatlerce vakit geçirilir burada. Suya atlamalı zıplamalı girmeyi sevenler için bir ipte var sallanıp sallanıp kendinizi suyun içine bırakabilirsiniz. Giriş ücretsiz. Yiyecek – içeceklerinizi yanınızda götürmelisiniz. Kıyafet anlamında da tedarikli gidin çünkü suya girmeden dönmek istemeyeceksiniz.
Doğayla baş başa vakit geçirdikten sonra elinize kahvenizi alıp Köyceğiz Kordon’da gölün etrafında yürüyüş yapmadan da dönmeyin derim.
Yazarken çok keyif aldığım bir yazımın daha sonuna geldim, umarım siz de okurken aynı şekilde keyif alırsınız.
İletişim ve her türlü sorularınız için instagram hesabım @yoldabidilek
Bursa’nın doğal mekanlarını anlattığım bir önce ki yazıma buradan ulaşabilirsiniz.
Sağlıkla, sevgiyle ve takipte kalın.