İstanbul Sarnıçları | İstanbul’da Görmeniz Gereken 12 Tarihi Sarnıç
İstanbul Fatih ilçesinde gezinirken çoğu zaman geçtiğimiz yerlerde hangi tarihi camiiler, müzeler, Tarihi binalar, Su sarnıçları var Osmanlı’dan, Bizans döneminden kalma birçok yapı olduğunu bilmeden fark etmeden yanından veya üzerinden geçip gittiğimiz olmuştur. Fatih sınırları içerisinde ve Eminönü çevresinde bulunan, Tarihi Sarnıçlar hangileri ve nerede olduklarını gelin birlikte öğrenelim…
Tarihte uzun asırlar Doğu Roma, Bizans ve Osmanlı Cihan Devleti’nin baş şehri olan İstanbul, devrinin su ihtiyacını karşılamak amacıyla inşa edilen sarnıçlar günümüzde kültür turizmine kazandırıldı. Binlerce yıllık tarihe sahip İstanbul’un kültürel hazineleri arasında Yerebatan, Nuruosmaniye, Binbirdirek ve Hipodrom gibi büyük sarnıçlar yer alıyor.
Sarnıç
Sarnıç, içinde su biriktirmek için yer altında yapılan depo olmakla birlikte gemilerde saçtan yapılmış tatlı su deposudur.
Eskiden evlerin bodrum katlarındaki küçük sarnıçlarda, damdan alınan yağmur suyu biriktirilirdi. Daha eski dönemlerde de suyu bir mahalle ya da kent halkı tarafından kullanılmak üzere, çok daha büyük boyutlarda sarnıçlar yapılırdı.
Arkeolojik kazılarda Antik Çağ’da Anadolu’da, dağ kalelerinde, su gereksiniminin sarnıçlarla karşılandığını gösteren buluntulara rastlanmıştır. Bizans döneminde sarnıç yapımına büyük önem verilmiş; sarnıçların en ünlülerinin yer aldığı İstanbul’daki üzeri tümüyle kapalı sarnıçlar bulunduğu gibi, büyük bir havuz görünümünde açık sarnıçlar yapılmıştır. Bu sarnıçlara su kent dışındaki kaynak ve göllerden su kemerleriyle getirilirdi. İstanbul’da günümüze değin kalmış sarnıçların en büyük ve ünlüleri her ikisi de Sultanahmet semtinde bulunan Binbirdirek (Philoksenos) Sarnıcı ve Yerebatan Sarayı sarnıçlarıdır.
Ayrıca Fındıkzade, Çarşamba ve Karagümrük semtlerinde de açık sarnıçlar vardır. Osmanlı döneminde bu açık sarnıçlar bostan olarak kullanıldığı için “çukurbostan” adıyla anılmıştır. Karagümrük’teki açık sarnıç ise bugün futbol sahası olarak kullanılmaktadır.
1. Yere Batan Sarnıcı
İstanbul’un görkemli tarihsel yapılarından birisi de Ayasofya’nın güneybatısında bulunan Bazilika Sarnıcı’dır. Bizans İmparatoru I. Justinianus (527-565) tarafından yaptırılan bu büyük yeraltı sarnıcı, suyun içinden yükselen ve sayısız gibi görülen mermer sütunlar sebebiyle halk arasında “Yerebatan Sarayı” olarak isimlendirilmiştir. Sarnıcın bulunduğu yerde daha önce bir Bazilika bulunduğundan, Bazilika Sarnıcı olarak da anılır.
Sarnıç, uzunluğu 140 metre, genişliği 70 metre olan dikdörtgen biçiminde bir alanı kaplayan, dev bir yapıdır. Toplam 9.800 m2 alanı kaplayan bu sarnıç, yaklaşık 100.000 ton su depolama kapasitesine sahiptir. 52 basamaklı taş bir merdivenle inilen bu sarnıcın içerisinde her biri 9 metre yüksekliğinde 336 sütun bulunmaktadır. Birbirine 4.80 metre aralıklarla dikilen bu sütunlar, her biri 28 sütun içeren 12 sıra meydana getirirler. Bizans döneminde bu çevrede geniş bir sahayı kaplayan ve imparatorların ikamet ettiği büyük sarayın ve bölgedeki diğer sakinlerin su ihtiyacını karşılayan Yerebatan Sarnıcı, İstanbul’un Osmanlılar tarafından 1453 yılında fethinden sonra bir müddet daha kullanılmış ve padişahların oturduğu Topkapı Sarayı’nın bahçelerine buradan su verilmiştir.
Medusa Başı
Sarnıcın kuzeybatı köşesindeki iki sütunun altında kaide olarak kullanılan iki Medusa Başı, Roma Dönemi heykel sanatının şaheserlerindendir. Sarnıcı ziyaret eden insanların en çok ilgisini çeken Medusa başlarının hangi yapılardan alınıp buraya getirildiği bilinmemektedir. Araştırmacılar, genellikle sarnıcın inşası sırasında salt sütun kaidesi olarak kullanılması amacıyla getirildiklerini düşünmektedirler. Bu görüşe rağmen, Medusa Başı hakkında birtakım efsaneler oluşmuştur. Bir efsaneye göre Medusa, Yunan mitolojisinde yeraltı dünyasının dişi canavarı olan üç Gorgona’ dan biridir. Bu üç kız kardeşten yılan başlı Medusa, kendisine bakanları taşa çevirme gücüne sahiptir.
Bir görüşe göre o dönemde büyük yapılar ve özel yerleri korumak için Gorgona resim ve heykelleri kullanılırdı ve Sarnıca Medusa başının konulması da bu yüzdendir. Başka bir rivayete göre de Medusa, siyah gözleri, uzun saçları ve güzel vücudu ile övünen bir kızdı. Medusa, Zeus’ un oğlu Perseus’u seviyordu. Bu arada Athena da Perseus’u seviyor ve Medusa’yı kıskanıyordu. Bu yüzden Athena, Medusa’nın saçlarını yılana çevirdi. Artık Medusa’nın baktığı herkes, taşa dönüşüyordu. Daha sonra Perseus, Medusa’nın başını kesti ve onun bu gücünden yararlanarak pek çok düşmanını yendi.
Buna dayanarak Medusa Başı, Bizans’da kılıç kabzalarına işlenmiş ve sütun kaidelerine (bakanların taş kesilmemesi için) ters olarak yerleştirilmiştir. Bir rivayete göre de Medusa, yana bakıp kendisini taşa çevirmiştir. Bu yüzden buradaki heykeli yapan heykeltıraş, ışığın yansıma açılarına göre Medusa’ yı üç ayrı konumda yapmıştır.
Nasıl gidilir: YerebatanSarnıcı link tıklayabilirsiniz
2. Şerefiye Sarnıcı
Şerefiye Sarnıcı veya Teodosus Sisterni (Modern Yunanca: Κινστέρνα Θεοδοσίου Kisterna Theodosiou) Türkiye’nin İstanbul şehrinin aşağısında uzanan pek çok antik sarnıçtan biridir.
Sarnıç 428 ve 443 tarihleri arasında İmparator II. Theodosius tarafından, Bozdoğan Kemeri vasıtasıyla su depolamasını sağlamak amacıyla inşa edildi. Bozdoğan Kemeri, Theodosius tarafından antik Yunan ve Roma’da nemfe adanan anıt olan Nymphaeum, “Zeuksippos Banyoları” (100-200 arasında inşa edilen ve 532 tarihindeki Nika Ayaklanması’nda tahrip olan ve daha sonra yeniden inşa edilen) ve Büyük Saray’a yeniden dağıtıldı. Bu yeniden dağıtma işlemi Şerefiye Sarnıcı’nın yapımına öncülük etti.
Alan ebatları yaklaşık 45×25 metre olup, çatı 9 metre yüksekliğinde 32 adet mermer sütun tarafından desteklenir.
Nasıl Gidilir Şerefiye Sarnıcı linki tıklayabilirsiniz
Diğer Sarnıçlar
3. “Karagümrük Vefa’da bulunan Aetius Sarnıcı,
4. Bizans döneminde Kuru Bahçe olarak da anılan Çukurbostan mahallesinde bulunan günümüzde spor ve park alanı olarak kullanılan Aspar Sarnıcı,
5. Fatihte bulunan Atpazarı Sarnıcı,
6. Topkapı Sarayı ve Gülhane arasındaki askeri bölgede bulunan yirmi basamaklı bir merdivenle inilen Benzinlik Sarnıcı,
7. Eminönü’nde Depolar Komutanlığı altında yer alan 3 nefli Depolar Komutanlığı Sarnıcı,
8. Eminönü’nde bulunan Eşrefiye Sokağı Sarnıcı,
9. Sultanahmet Camisi Külliyesine ait imarethane ve Dar-üş Şifa binaları ile Marmara Üniversitesi Rektörlük binası ve Sultanahmet Endüstri Meslek Lisesinin altında bulunan Sphendon (Hipodrom) Sarnıcı,
10. İstanbul’un en büyük kapalı sarnıçlarından olan ve günümüzde restoran hizmeti veren Sultan Sarnıcı,
11. Fatih’te eski belediye konservatuvarı binasının altında bulunan ve genel ziyarete açık olan Şerefiye Sarnıcı,
12. Üzerinde Zeyrek Camisi ve bir ev bulunan Unkapanı Sarnıcı Kaynak
Diğer yazılarıma tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Daha fazlası için Instagram’da takip edebilirsiniz… cigdemmmky
Sevgilerimle, Çiğdem