Tuna’nın İncisi – Budapeşte Gezi Rehberi
Budapeşte Doğu Avrupa’nın en güzel şehirlerinden biridir. Uygun fiyatlı tatil yapmak isterseniz Macaristan’ın başkenti Budapeşte’yi listenin ilk sırasına koyabilirsiniz. Tarihi ve büyüleyici güzelliğiyle işte Budapeşte Gezi Rehberi
BUDAPEŞTE HAKKINDA
Budapeşte Macaristan’ın başkentidir. Macarlar Orta Asya’dan gelen bir topluluktur. Avrupa Hunları’nın devamı oldukları düşünüldüğünden bütün dünya onlara ‘HUNgary’ diyor ama onlar ısrarla kendilerine ‘MAGyar’ yani ‘Macar’ diyorlar.
Macaristan’ın bir bölümü de Kanuni Sultan Süleyman zamanında Mohaç Meydan Savaşı ile Osmanlı topraklarına katılmış. 150 yıl Osmanlı egemenliğinde kalan Macaristan, Karlofça antlaşması ile Osmanlı’dan ayrılıyor. Budapeşte’de Osmanlı’dan kalan herhangi bir iz olmasa da termal su zengini bu ülkeye hamam kültürü de Osmanlı’dan geçmiştir. Sadece hamamlar değil, Macarlıların mutfağında vazgeçilmesi zor olan malzeme ‘toz biber’de Osmanlı’nın mirası. Her yerde ‘paprika’ adı altında kırmızıbiber ve toz biber satıldığını göreceksiniz.
Bu bilgileri öğrendiğimde kendi kendime ‘ vay be neymiş biz ‘oldum. Ülke dili Macarca, pek de anlaşılmaz bir dil. Avrupa Birliğinde olmalarına rağmen para birimleri değişmemiş. Hungarian Froint yani HUF. Yanınızda bulunan Euro’ları Froint çevirebilirsiniz.
BUDAPEŞTE’YE ULAŞIM
Budapeşte’ye ülkemizden THY ve Pegasus seferleri ile direkt ulaşabilirsiniz. İstanbul Budapeşte 2 saat sürüyor.
BUDAPEŞTE HAVALİMANI’NDAN ŞEHRE ULAŞIM
Budapeşte Ferenc Liszt diğer Avrupa şehirlerine göre oldukça küçük bir havalimanı. Pasaport kontrolünden geçip, kolayca çıkış tabelasını görebilirsiniz. Ferenc Liszt Havalimanı Budapeşte’ye yaklaşık 30 dakika uzaklıkta. Taksi ile şehre gitmek biraz pahalı (yaklaşık 30 euro)
Budapeşte Havaalanı’ndan Metro ile ulaşım için bineceğiniz 200 E numaralı otobüs ile Kobanya-Kıspest metro durağında ineceksiniz. Mavi M3 hattına bindikten sonra kalacağınız yere göre Deak Ferenc Ter’de inip diğer hatlara kolaylıkla aktarma yapabilirsiniz.
Hafta içi metro 23.30 kadar çalışıyor. Oldukça eski ve bakımsız. Şehirde görmek istediğiniz yerleri kolayca metro ile ulaşabilirsiniz.
Bence şehri keşfetmenin en güzel yolu yürüyerek keşiftir. Çünkü birçok yeri görme şansı elde edebiliyorsunuz. Budapeşte için ilk izlenimim biraz yorgun ve bir o kadar da hüzünlü bir şehir.
Şehrin her köşesinde geçmişe dair yolculuğa çıkıyorsunuz. Tuna Nehri’nin Burda ve Peşte olarak ikiye ayırdığı bu güzel şehrin anlatacak çok hikâyesi var.
BUDAPEŞTE’DE KONAKLAMA
Budapeşte’nin iki yakası var Buda ve Peşte. Konaklamayı kesinlikle Peşte’de yapın derim. Benim kaldığım otel Vaci Utka caddesinde Tuna nehrine çok yakın konumdaydı.
BUDAPEŞTE GEZİLECEK YERLER
1) Vörösmarty Meydanı:
En iyi başlangıç noktasıdır. Meydandan Budapeşte’nin hemen her yerine kolaylıkla ulaşabilirsiniz. İsmini vatansever Macar şair Mihaly Vörösmarty’den almış. Kırmızı meydan anlamına gelen Vörösmarty Meydanı, Budapeşte merkezindeki en kalabalık yerlerden biri. Meydanda 1908 yılında yapılan Vörösmarty anıtı var.Anıtta şair dışında çiftçi ve kızı,geleneksel Macar elbiseli bir halk,bir öğrenci,karısı ile genç oğluyla bir işçi betimlemesi yapılmış.
2) Aziz Stefan Kilisesi:
Budapeşte’nin en büyük kilisesidir. Parlamento Binası inşa edilinceye kadar 96 metre yüksekliğindeki kubbesi sayesinde kentin en yüksek binası olarak anılan Aziz Stefan Bazilikası, 1851 yılında inşa edilmeye başlanmış. Kubbede çöküntü olunca yapım süreci uzayan bazalika ancak 1906 yılında tamamlanabilmiş.
Asansör vasıtasıyla kubbeye çıkılabiliyor. Müthiş bir kent manzarası ile karşılaşıyorsunuz.
3) Parlamento Binası
Budapeşte Parlamento Binası 691 odası, 96 metre yüksekliğe ulaşan 20 km uzunluğundaki merdivenleri ile dünyanın en büyük üçüncü parlamento binasıdır. Uzaktan bakıldığında bile yeterince güzel olan bir bina. Şehrin Peşte kısmında yer alıyor. Tuna Nehri’ne hakim çok güzel bir konuma sahip.
4) Zincirli Köprü
Buda ve Peşteyi birbirine bağlayan ilk köprü olan Zincirli Köprü, tarihi önemi ve güzel mimarisi ile bilinir. Köprüden yaya olarak da geçebiliyorsunuz. İki ucunda köprünün aslan heykelleri anıtın belirleyici özelliklerinden biridir. Bu yüzden aslanlı köprü olarak ta biliniyor. Hatta bu köprü ile ilgili şehir efsane hikâyesi de var.
Mühendis eseri ile o kadar gurur duyuyormuş ki, köprüde tek bir hatanın bile bulunmayacağını iddia etmiş. Sonra küçük bir çocuk köprünün sonlarında ki dev aslan heykellerinin dillerinin olmadığını söylemiş. Mühendis bunun üzerine çok utanmış ve intihar etmiş.
Bu arada dedim ya şehir efsanesi. Merak edip aslanın diline baktım Tabi ki dili var sadece insanların baktıkları hizadan görülmesi biraz zor olabiliyor.
5) Kahramanlar Meydanı
Andrassy Bulvarının sonunda yer alan Kahramanlar Meydanı UNESCO tarafından dünya mirası olarak korunma altına alınmış. Macar Prens Arped ve onun 6 savaşçısını betimleyen bronz heykeller oldukça ilgi çekici. Meydanın tam ortasında 36 metrelik sütunun en tepesinde Macar kraliyet tacını ve elindeki apostol (havari) çift haçı tutan baş melek Gabriel tasvir edilmiş.
6) Szechenzi Kaplıcaları
Budapeşte’nin en karakteristik özelliklerinden biridir kaplıcalar. Şehri yürüyerek keşfettiğim için tesadüf görmüştüm burayı. Dinlenmek için en güzel yer. Avrupa’nın en büyük şifalı kaplıca ve en büyük hamamlarından biri olan, bünyesinde 18 havuz 15inde doğal kaynak su bulunuyor.
7) Vaci Utka
Zenginlerin ve ünlü Budapeştelilerin rahatça paralarını harcadıkları sokak Vaci Utka. Ayrıca Budapeşte’nin en kalabalık sokağıdır. Macarca (vaci) sokak anlamına geliyor. Burada yayalara ayrılmış bölüm, kafeler, restoranlar ve hediyelik eşya dükkânlarını görebilirsiniz.
8) Buda Kalesi
Gezilecek yerler arasında listenin ilk sırasında. Geçmişte kraliyet sarayı olarak kullanılan kale günümüzde kentin önemli müzelerine ev sahipliği yapıyor. Buda kalesine füniküler ile çıkabilirsiniz.
9) Balıkçı Tabyası
Gezilecek yerler arasında favorim oldu diyebilirim. Budapeşte’yi Panoramik olarak görebileceğiniz bir yer. Kaleye benzer bir görünümü ile estetik ve dekoratif sebeple yapılmış. Kraliyet döneminde başkent olan Budin yakasında yer alıyor.
Geceleri ışıklandırma ile mükemmel bir görseli gözler önüne seriyor. Ortaçağlardan kalma bir kale duvarının olduğu yere yapılan Balıkçı Tabyası, tarihte balıkçılar tarafından korunmuş. Tepenin eteklerinde yaşayan halk burayı korumakla kalmayıp aynı zamanda bir balık pazarına dönüştürmüşler.
Yedi kuleden oluşan ve kulelerin her biri 896 yılından günümüze kadar yedi Macar kavmini temsil eden tabyanın görünümü masallardan fırlamış gibiydi. Devasa merdivenleri, motifli duvarları ve birçok süslemeler görülmeye değer bir yerdi. Mattihias Kilisesi ve Balıkçı Tabyasının arasında duran heykel Macar Kralı St. Stephen’a aittir. Bir atın üzerinde, rölyefler ile dekore edilmiş şekilde tasvir edilmiş. Tabyanın en üstünü dolaşmak istiyorsanız girişte ücret ödeyebilirsiniz. O manzara görülmeye değer.
10) Gellert Tepesi
Gellert Tepesi, Budapeşte’de Danube üzerinden tüm görkemliğiyle yükselen panoramik bir görüntü sunan, ülkenin en güzel bölgelerinden birisi.140 m yüksekliğinde Gellert Tepesinin en ilginç yerleri arasında 2 dev anıt ve bir mağara kilisesi yer alıyor. İsmini de, Macaristan da Hıristiyanlığın yayılmasındaki çabaları ile çok saygı gören Piskopos Gellert Sagredodan almış.
Önemli Not: Gellert Tepesine ulaşım biraz zor. Bu nedenle eğer bu tepeye de çıkmayı düşünürseniz ‘hopon hopof’ otobüslerine binmelisiniz.
11) Terör Evi Müzesi
Müze 24 Şubat 2002 tarihinde açıldı. Müze olarak ziyaretçilere açılan bina, Alman işgali sırasında Nazilerin komünist döneminde karakol olarak kullanılıyormuş, 4 katlı olan Terör Müzesinin en alt katında hücreler ve işkence odaları bulunuyor. Giriş katında ise hemen karşılaştığınız büyük bir tank mevcut ve katledilmiş insanların fotoğrafları yer alıyor.
12) Tuna Kıyısında Ayakkabılar
Gezdiğim yerler arasında hüznü çokça yaşadığım bir yer oldu. Tuna ayakkabıları, Budapeşte’de tuna nehri kıyısında yer alan Yahudi anıtı. İkinci dünya savaşı sırasında Nazi Almanya’sının politikaları sonucunda ölen Yahudiler anısına tuna nehrinin kıyısına yapılmışlar.
İnsanlar burada ayakkabıları çıkartılarak kurşuna dizilmiş. Gerçek boyutlu bu ayakkabılar yaşlı, genç, kadın, erkek ve bebek ölümlerini sembolize ediyor.
Çiçek bırakmanın veya mum yakmanın adet haline geldiği anıt özellikle akşam saatleri çok çarpıcı bir görüntü meydana getiriyor.
13) Opera Binası
1875te başlayan inşa süreci 1884’te tamamlanmış Opera Binası. Mimarisi Neo-Rönesans üslubuna ağırlık verilmiş. Ama binayı görkemini arttırmak için yer yer baroklar kullanılmış.16 büyük bestecinin heykelleriyle süslenmiş tarihi yapının salonunun tavanında Yunan Mitolojisindeki tanrıları tasvir eden görkemli bir fresk yer alıyor.
14) Budapeşte Hayvanat Bahçesi
Bu park mükemmel ötesiydi. Kesinlikle gidilmesi gereken yerlerden bir tanesidir. Ama bir gününüzü ayırmalısınız. Bitkilerin ve hayvanların bir araya geldiği ve geçmişi 19.yüzyıla uzanan etkileyici bir park. Dünyanın en eski hayvanat bahçesi.18 hektar kadar devasa bir alanı kaplıyor park. Binden fazla hayvana ev sahipliği yapıyor.
Budapeşte Gastronomisi
Budapeşte mutfağı et sevenlere göre Yemeklerinde Macarlar mutlaka çorba içiyorlar. En ünlü çorbası ‘gulaş’tır. İri et parçaları, patates, soğan, sarımsak, biber ile yapılıyor. Yalnız porsiyonlar oldukça büyük ve doyurucu. Şehirde kahvaltı çok güzel değil. Tabi biz Türk’ler gibi değiller mükellef bir kahvaltıları yok. Poğaça, börek ve reçel Akşam yemekleri Macarlar için çok önemli. Gulaşa benzeyen Pörkölt yahniyi de öneriyorlar. Fozeleks dedikleri sebze yemeği de oldukça meşhur. İçinde çeşitli haşlanmış sebzeler ve özel bir sos yer alıyor.
Ülkede kahvede çok sık tüketiliyor. Hatta ülkeye kahve kültürünü Osmanlıdan geldiği düşünülüyor. Kahvenin yanında mutlaka tercih edecekseniz Dobos Torta adlı pastayı önerebilirim.
Kahve ve tatlıyı kesinlikle Cafe Gerbeaud’da denemelisiniz. Şehir turları ve bilgilendirme için resmi turizm sitesi Budapest‘e bakabilirsiniz. Ucuz bilet bulmak için Ucuz Bilet Rehberi yazımıza göz atmayı unutmayın..
Ne dersiniz hafta sonuna doğru bir plan yapın ve kısa bir Budapeşte yolculuğu yapın!
‘Uzaklara gitmek, denizler, sınırlar, ülkeler, inançlar, aşmak fırsatı çıktığı zaman hiç duraksama’ AMİN MAALOUF
2 yorum
2014 yılında ziyaret etmiştik burayı. 20 Ağustos tarihine denk gelen günde bağımsızlık kutlamaları vardı. Budapeşte yazı başlığında kullandığınız ifade gibi Tuna’nın en güzel şehri olsa gerek. Margaret Adasındaki bisiklet sürdüğümüz gün burası yaşanacak bir şehir demiştik.
Elinize sağlık güzel bir paylaşım.
Çok teşekkür ederim.:) Yaşayabileceğim Avrupa ülkelerinden biri benimde 🙂