Tarihin Sıfır Noktası Göbeklitepe | Selamlar dostlarım, bu yazımda sizlere tarihin sıfır noktası olarak adlandırılan, bilinen en eski tapınak ve insanlık tarihinin değiştiği yerden; yani: Göbeklitepe’den bahsedeceğim.
Göbeklitepe
Şanlıurfa’ya gitmeyi uzun zamandır planlıyordum. Fakat bu sefer yalnızca şehirde dolaşmak ya da meşhur lezzetlerini tatmak için değil, insanlık tarihine yön veren bir yere, Göbeklitepe’ye ayak basmak istiyordum. Şehir merkezine yaklaşık 20 dakika uzaklıkta, yumuşak tepelerin arasında saklanmış bu muhteşem yer, kazı çalışmalarıyla dünyada büyük yankı uyandırdı.
Göbeklitepe: Tarihin Sıfır Noktası
Göbeklitepe, 1960’larda ilk defa fark edilse de, gerçek keşfi 1990’ların ortalarında başladı. Ancak burayı daha önce fark eden ve önemini ilk kez hisseden kişi, bölgede tarlasını süren bir çiftçiydi. Toprak altında bulduğu taşları müzeye götürmesiyle büyük bir tarihin ortaya çıkmasına öncülük etti.
Daha önceki arkeolojik bulgulara göre tarım ve yerleşik hayata geçişin ardından tapınakların inşa edildiği düşünülüyordu. Ancak Göbeklitepe, bu anlayışı tamamen tersine çevirdi. Burada bulunan yapılar ve taş oymalar, M.Ö. 9600 yıllarına tarihlendiriliyor. Yani neredeyse 12 bin yıllık bir geçmişe sahip.
Göbeklitepe’ye Ulaşım ve İlk İzlenimler
Şanlıurfa’dan Göbeklitepe’ye gitmek oldukça kolay. İster kendi aracınızla ister turlar aracılığıyla ulaşabilirsiniz. Yol boyunca geniş araziler, küçük köyler ve uzaktaki tepeler size eşlik ediyor..
Göbeklitepe’ye vardığımda, modern bir koruma çatısının altındaki kazı alanı beni karşıladı. Heyecanla giriş yaparken önce bilgi panolarına göz attım. Tabelalar, Göbeklitepe’nin tarihini kısaca anlatıyor; ancak inanın bana, burada bulunmak ve taşların arasında gezinmek, anlatılan her şeyden daha etkileyici. Müzenin içinde, Göbeklitepe’nin inşa edildiği döneme ait insanların yaşam tarzını ve tapınma ritüellerini canlandıran kısa bir video da gösteriliyor. Buranın bir tapınak olduğunu daha iyi anlamak için bu videoyu mutlaka izlemelisiniz.
Dikilitaşlar ve Oymalar: Bir Zaman Yolculuğu
Kazı alanına adım attığımda, T şeklinde dev dikilitaşlar gözümün önünde yükseliyordu. Bu taşlar, binlerce yıl öncesinden kalmış bir miras. Üzerlerindeki detaylı hayvan figürleri hemen dikkatimi çekti. Yılanlar, aslanlar, tilkiler, boğalar, yaban domuzları, akbabalar… Sanki birer koruyucu gibi bu taşları süslemişler… Taşlara yaklaşınca üzerlerindeki işçiliği görmek beni daha da etkiledi. O dönemde yaşayan insanlar, bu taşları nasıl kesip taşıdı ve bu kadar detaylı oymaları nasıl yaptı? Bu sorular aklımdan hiç çıkmadı.
Tarih Öncesi Bir İnanç Merkezi
Göbeklitepe’nin bir yerleşim alanı olmadığını öğrenmek beni şaşırttı. Burası bir tapınak, yani insanlar burada ibadet etmek için toplanıyor.
Buraya gelen insanlar, avcı-toplayıcı bir yaşam sürüyordu. Bu da inanç sistemlerinin, tarımdan önce geliştiği ve bir araya gelmelerinin temelinde dinî inançların yer aldığı fikrini güçlendiriyor. Bu teori, insanlık tarihine bakış açımızı kökten değiştirdi.
Göbeklitepe Ziyaret İpuçları
Burası açık bir alan olduğu için yazın oldukça sıcak olabilir. Şapka, güneş gözlüğü ve bol su almanızı öneririm. Ayrıca alandaki bilgilendirme panolarını okuyarak veya rehberli bir turla gezerek buranın tarihini daha iyi anlayabilirsiniz. Göbeklitepe Müzesi’nde de kazılarda bulunan eserlerin sergilendiğini unutmayın. Bu müze, kazı alanında gördüklerinizi tamamlayan harika bir yer.
Eğer bir Müzekart sahibiyseniz, ek bir ücret ödemeden bu büyüleyici alanı gezebilirsiniz.
Göbeklitepe’den Ayrılırken
Göbeklitepe’yi gezmek bana yalnızca tarih kitaplarında okuduklarımızın ötesinde bir deneyim sundu. İnsanlık tarihine dair ne kadar az şey bildiğimizi düşündüm. Buradan ayrılırken, kendimi daha zengin ve geçmişle daha derin bir bağ kurmuş hissettim. Eğer siz de Şanlıurfa’ya yolunuzu düşürürseniz, Göbeklitepe’yi mutlaka görmelisiniz.
Göbeklitepe’nin Günümüze Etkisi
Göbeklitepe, 2018 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alındı. Aynı yıl, Türkiye’de “Göbeklitepe Yılı” ilan edilerek bu eşsiz mirasın tanıtımına büyük bir destek sağlandı. Yerli ve yabancı turistlerin akınına uğrayan bu bölge, turizm açısından da Şanlıurfa’ya büyük katkı sağlıyor.
Bölgeye gelenler, tarihin sıfır noktasına dokunma fırsatını yakalıyor. Göbeklitepe’ye adım attığınızda, binlerce yıl öncesine yolculuk yapıyor, o dönem insanlarının dünyasına dair büyüleyici bir deneyim yaşıyorsunuz. Ziyaret sırasında kazı alanlarını ve müzedeki eserleri görerek tarihle adeta iç içe oluyorsunuz.
Göbeklitepe’ye Yönelik Gizemler ve Sorular
Göbeklitepe hakkında hâlâ yanıt bekleyen birçok soru var. Bu devasa taş yapılar nasıl inşa edildi? Neden insanlar bu kadar büyük bir projeyi hayata geçirmek için onca çaba harcadı? Hangi inanç sistemi bu ritüelleri gerektiriyordu?
Göbeklitepe’nin kazıları, bu soruların bazılarına ışık tutarken, daha pek çoğunu da beraberinde getiriyor. Arkeologlar için burası, sürekli yeni keşiflerle dolu bir hazine gibi. Belki de ilerleyen yıllarda yapılan kazılar, insanlık tarihine dair bildiklerimizi daha da değiştirecek.
Şanlıurfa hakkındaki diğer yazılarımız için Şanlıurfa kategorimizi ziyaret edebilirsiniz.
Sizde benim gibi gezerken hem eğlenmeyi hemde öğrenmeyi sevenlerdenseniz, instagram sayfama beklerim: @ozgenec