Spiritüel Kitap Önerileri |Hayatımın dönüm noktalarında, kendimi arayış içindeyken ve ne yapacağımı bilemez haldeyken karşıma çıkan filmler, kitaplar ve sözlerin her zaman farklı bir yeri olmuştur benim için. Bazıları tesadüf eseri karşıma çıkarken bazıları ise güvendiğim insanların tavsiyeleri üzerine buluştuklarımdı. Sadece kendi düşüncelerinizle veya birilerinin ne yapacağınızı söylemesiyle işin içinden çıkamadığınız bazı durumlarda hayatınıza güneş gibi doğacak olan benim hayata karşı bakış açımı değiştiren, içimdeki gücü açığa çıkaran 3 kitap önerisi ile karşınızdayım.
1. SİMYACI (PAULO COELHO) | Spiritüel Kitap Önerileri
Birçoğunuzun yıllardır duyduğu, kitapçıda görüp kafasını çevirdiği ya da başlayıp yarım bıraktığı, belki de yıllar önce alınıp kitaplığınızda okunmayı bekleyen kitaplardan birisi… Evet, ismini çok sık duyduğumuz Simyacı
Simyacı kitabı, Santiago adındaki Endülüslü bir çobanın çok sık gördüğü bir rüya sayesinde yollara düşmesini ve kafasında dönüp dolanan imgeleri takip ederek İspanya’dan Mısır’a kadar uzanan yolculuğunu konu ediniyor.
Yazar Paulo Coelho herhangi bir hikayeden ziyade spiritüel bir kılavuz yazmış bence aslında. Kitapta birçok kez geçen ve okudukça anlamlanan ‘kişisel menkıbe’ uğruna Santiago’nun neler yapabileceğini, kendine güvenerek, her türlü zorluğa göğüs gererek, hedefe giden yolunu uzatsa da asla vazgeçmeyerek mutluluğa nasıl ulaşabileceğini görüyoruz.
Kitapta her insanın kalbine dokunabileceği öyle cümleler var ki ne zaman içime dönsem onlarla karşılaşırım. Yolunuzu aydınlatacak birkaç cümle…
”Bir şey istediğin zaman, bütün evren arzunun gerçekleşmesi için işbirliği yapar.”
”Ben de herkes gibiyim. Dünya gerçeklerine oldukları gibi değil de olmalarını istediğim gibi bakıyorum.”
”Her zaman şimdide yaşamayı başarabilirsen mutlu bir insan olursun.”
”Çünkü hayat, yaşamakta olduğumuz andan ibarettir ve sadece budur.”
”Gözler ruhun gücünü gösterir.”
2. SEYİR (PİRAYE)
Seyir kitabı bir dönüşüm romanı olarak geçmektedir. Okurken, kozasında acı çeken bir tırtılın kelebeğe dönüşmesini andırdı bu kitap bana. Hayatı boyunca sürekli aynı hataları yapan, hayatının iplerini sürekli başkalarının eline verip kendine hiçe sayan; zihin, bilinç ve bilinçaltı arasında sıkışmış başkarakterimiz Mina’nın yaşadıklarını okurken herkesin kendi hayatından parçalar bulacağına eminim.
Kitabın başlarında Mina; kendi değerini sürekli küçük gören, başkalarına kendini her anlamda adayan ve toksik derecede fedakarlıklar yapan bir insanken tüm bunların artık tak ettiği noktada hayatını düzene sokmak amacıyla her şeyden vazgeçmesini, kendisini ve içinde yatan o gücü keşfetmesine günden güne şahit oluyoruz. Kendini yöneten zihinden kurtulup, hayata karşı yepyeni bir bakış açısı geliştirmesi gerçekten ders niteliğinde… İçimizi ısıtan, karakterlerle bağ kurmamızı sağlayan sade ama bir o kadar sürükleyici şekilde ele alınmış olduğunu düşünüyorum. Hayatıma dokunan kitaplardan biriydi benim için.
”Sen ne koyarsan, onu geri yansıtır yaşam sana”
”Kaçtığın kendinsin nafile… Her yer sensin, hepsi senin.”
”Seyir eden misin? Seyreden mi bu alemde?”
”Şu an olmuyorsa, şu an vakti değildir ya da o senin değildir.”
”Direnme, bırak gelsin. İzle, geçip gitsin.”
”Kendimde olmayanı dışarıda göremem. Kendimle ilişkim olmadan, dışarıda ilişki yaşayamam. Kendimi sevmeden, kimseyi sevemem.”
3. YE DUA ET SEV
Hayatınızda her şey yolunda gittiği halde mutsuz hissettiğiniz zamanlar oldu mu hiç? Ya da hayallerinizin gerçekleştiğine o kadar da sevinmediğiniz bir an? Güzel bir ev, yakışıklı bir eş, başarılı bir kariyer… Belki de birçoğumuzun hayallerini yaşayan başkahramanımız Elizabeth Gilbert bu mükemmel hayata rağmen kafasındaki sesleri susturamayan, içindeki o büyük boşluğu dolduramayan mutsuz bir kadın… Uyku tutmadığı gecelerden birinde kendi adının fısıldandığını duyan Elizabeth işte o gece ani bir kararla her şeyden vaz geçer. İçindeki boşluğu doldurmak için bir yolculuğa çıkarak haz, dinsel inanç ve dengenin arayışına girer. Roma’da haz, Hindistan’da inanç, Bali’de ise dengeyi bulan, sizin gibi benim gibi normal bir kadının hikayesi…
”Zihnin dinlenme mekânı kalptir. Zihnin bütün gün yaptığı tek şey zilleri çalmak, gürültü çıkarmak ve tartışmalara neden olmaktır ve onun tek arzuladığı sükunettir. Zihnin huzuru bulacağı tek yer ise kalbin sessizliğidir. Senin gitmen gereken yer işte tam da orası, kalbin.”
”Sigara akciğerler için neyse kızgınlık da ruh için odur; bir kez solumak bile zarar verir.”
”Her şeyden önce kişi, düşündükleridir .Duygularınız düşüncelerinizin birer kölesidir ve sizler duygularınızın bir kölesi olursunuz.”
”Yalnızca yalnızlıkta bulunabilecek olan iyileşme ve huzuru bulmanın tam vaktiydi.”
”İtalya’da hazzın sanatını, Hindistan’da kendini adama sanatını ve Endonezya’da her ikisini de dengede tutma sanatını keşfedebilmek… Bütün bu ülkelerin I(ben) ile başlıyor olma tesadüfünü fark ettim (Italy, Indonesia, India)”
Okuduysanız kitaplar hakkında yorumlarınızı bekliyorum, okumadıysanız hangisi en çok ilginizi çekti merakla bekliyorum.
Daha fazlası için Instagram hesabımı takip edebilirsiniz.
Diğer yazılarım için ise Tıklayınız