Moda: Bir Semtten Fazlası
İstanbul’un en zarif ve seçkin semti ve en aşık olunası sokakları nerede diye sorarsanız eğer hiç şüphesiz bu tanımın tam karşılığı MODA ‘dır derim size. En eski İstanbullu‘ların semtin tarihinden ilham alarak yaptırdıkları cumbalı evleri, sahil kenarı iki-üç katlı deniz kokan sayfiye mekanları, çay bahçeleri, dondurmacıları, tarihi şekerlemecileri, pastaneleri ile gönlümüzün en derininde yer alan bir semttir burası ve ismi gibi güzel, bu semtin her bir
sokağı hem duygularınıza hemde düşüncelerinize ilham olmak için bu kadar güzel olmuştur belkide kim bilir.
Moda Hakkında Kısa Bilgi:
Moda, Kadıköy’ün en mutena semtlerinden biridir. Eski Rumlara ve Levantenlere mekan
olan bu güzide semt, hem tarihi, hem ünlü yazarları, tiyatroları,deniz kıyısındaki restoran ve kafeleri ile keyfini her mevsim sürebileceğiniz İstanbul ‘un en naif semtlerinden biridir bana göre. Kırmızı Tramvayın bu kadar yakıştığı bir semt daha görülmemiştir kanımca…
Moda’nın başlangıcı olan Bahariye Yolu, sağlı sollu pastaneleri, restorantları, halk eğitim
merkezi, mağazaları, kiliseleri, ara sokaklara inen yolları ile en güzel caddelerinden biri
konumundadır. Bu cadde üzerinde yer alan çayhanelerde ise, bir bardak çayın lezzeti
semtin güzellikleri ile adeta yarışarak, damağınızdaki eşsiz tadın nereden kaynaklandığını
size anlatmaya çalışır.
Semtin diğer bir güzel caddesi ise Caferağa Caddesi‘dir. Caferağa caddesinde ise,
meyhaneler, bohem kafeler, şehrin 3. Dalga kahvecileri, pizzacılar, elektronikçiler, antikacılar, yani anlayacağınız tüm şehir bu cadde üzerinde birbiri ile bütünleşmiş ve iç içe geçmiş bir durumdadır.
Semte asıl adını veren caddesi ise Moda Caddesi’dir. Dondurmacı Ali Usta’nın bulunduğu yerden başlayarak, sahilde deniz kokan çay bahçelerine kadar inen, oradan da, Moda Deniz Kulübü’ nün olduğu sahil bölgesini de kapsayarak, Moda iskelesine değin uzanan ve sahil yürüyüş rotasının bir kısmını da kapsayan bölümden oluşan caddesidir. Ve bu bölüm belki de Moda‘nın moda olduğu en can alıcı bölgelerinden biridir.
Moda’nın sokakları içinde benim en sevdiğim caddelerden biri de; Muvakkithane Caddesi’dir. Burası Moda’nın en eski alışveriş merkezlerinden biridir. Bu caddenin tam göbeğinde Surp Takavor Ermeni Kilisesi bulunmakta ve sonrasında ise cadde üzerinde , Baylan Pastanesi, Mephisto Kitapçısı, İş Bankası Kültür Yayınları, Ekspres İnegöl Köftecisi, Hacı Muhittin Bekir Pastanesi, Şekerci Cafer Erol yer almaktadır. Bu caddenin en ünlü markaları bu saydıklarımdır ve her biri caddeye çok büyük tarihsel anlamlar katmaktadır.
Moda Denince Aklımıza Gelenler;
Moda Deniz Kulübü:
Moda Deniz Kulübü, Moda’nın tam sahil ve tarihi iskelesinin bulunduğu burunda denize sıfır bir tesistir. İstanbul‘un deniz sporlarıyla uğraşan kesiminin, sosyal amaçlı kullandığı en eski mekanlarından biridir. 1934 Yılında Moda Koyu’nda geziler yapan Atatürk’ün bu bölgeye bir deniz klübü kurulmasını istemesi ile ortaya çıkmıştır. Atatürk’ün talimatı ile Celal Bayar, Zeki Rıza Sporel’le görüşmüş ve buraya bir deniz klübü kurulmasını istemiştir. Bunun üzerine 1935 yılında yerli ve yabancı ortaklardan oluşan bir heyet önderliğinde Moda Deniz Klübü Kurulmuştur. Deniz Klübü geçmişte, dönemin ileri gelen Türk Bürokratlarının yanı sıra, İran Şahı, İngiltere Kralı gibi yabancı devlet adamlarını da ağırlamıştır. Günümüzde Klüp yüzme havuzu,tenis kortları,konferans ve toplantı salonları, restoranı, kafeteryası ve yelken ünitesi ile hizmet vermektedir.
Tarihi Moda İskelesi:
Moda İskelesi, Deniz Klübü’nün tam karşısında yer almaktadır. İskele, ünlü mimar Vedat Tek tarafından, Birinci Ulusal Mimari üslubuna göre inşa edilmiştir. İlk yıllarında Moda Deniz Klübü’ne ait olarak bir dönem kullanılmış sonrasında ise vapur seferlerine açılarak, 1986 yılına kadar vapur seferleri yapılmış, 1986‘dan sonra ise ulaşıma kapatılmıştır. 2000‘li yılların başında ise Deniz Ticaret Odası tarafından restore edilerek, 1 Temmuz Kabotaj Bayramı’nda hizmete sokulmuştur. Günümüzde, İBB bünyesindeki iskele, Beltur bünyesinde bir kafenin işletmesine verilmiş fakat Kadıköylüler’in tarihi İskeleye zarar veriliyor ve aslına uygun olarak kullanılmıyor itirazı ile kafe, 2016 tarihinde kapatılmıştır.
Şu an aslına uygun olarak restore çalışmaları devam eden iskelenin en son nasıl kullanılacağı kararı tam olarak netleşmemiştir. Kadıköy Halkı’nın tercihi ise iskelenin aslına uygun olarak vapur seferleri amaçlı kullanımıdır. Kadıköylüler çok haklı olarak, 100 yıllık geçmişe sahip bu tarihi iskelenin, kafe ve restorant olarak kullanılmasının tüm tarihe zarar verdiğini düşünmektedirler ki, bana göre de çok haklı oldukları bu davada, Moda’nın en nadide parçasının, aslının titizlikle ve sürdürülebilir bir şekilde korunması hususudur.
Moda Gezinti Yolu:
Moda Gezinti Yolu, Moda Deniz Klübü’nün ve Tarihi İskele’nin hemen yanından başlar ve Moda‘yı Fenerbahçe’ye bağlayan uzun bir sahil yolu şerididir. Bu yol tamda adının hakkını veren bir eda ile, çevre halkının ve Moda’ya gezmek için gelenlerin, yürüyüş yaptıkları, dinlendikleri, bisiklete binip, spor yaptıkları, evcil hayvanlarını gezdirdikleri ve
etrafındaki parkta ailelerin çocukları ile keyiflendikleri, ferah ve bir o kadar dinlendirici
yollardan biridir. Bu yol ayrıca fotoğrafçıların da en beğendikleri çekim merkezlerinden biri
olup, gezdiğiniz yolda bir çok fotoğrafçının sabah saatlerinde tarihi iskeleyi ve yelkenlilerin
deniz üzerindeki edasını, çektiklerine şahit olursunuz.
Moda Çay Behçeleri;
Bahar ve yaz aylarında Moda’nın çay bahçeleri vazgeçilmezdir. Hele bir de bu çay
bahçelerinde denize yakın ve denizi gören masalarda yer bulursanız şanslısınız demektir.
Özellikle haftasonları, kitabını, dergisini, örgüsünü, bulmacasını, sevgilisini alıp gelenler, uzun uzun güneşin ve deniz kokusunun tadını çıkararak ve martıları seyrederek Moda’yı
şenlendirirler.
Moda Sahil kesiminde yer alan bu parklar bir nevi Moda’nın nefes alan ve Moda’ya ilham veren mekanlarıdır. Ayrıca Moda Belediyesi’ne ait olan ve içinde çocuk oyun
alanları, tenis kortu, dinlenme banklarının yer aldığı ve sahilde bulunan ağaçlıklı parkta
huzurun en güzel resimlerinden biridir. Özellikle bu parkta ağaçların gövdesine işlenmiş
pembe dantel yün örgüler, park ve çevresini adeta harikalar diyarına çevirir ve size de eşsiz güzellikte manzaralar sunarlar.
Potlaç:
Şimdi Potlaç‘da nedir diyorsunuz değil mi? Potlaç, Moda’da çay bahçelerinin bulunduğu,
sahil bölgesinde, sahil şeridi boyunca, Kadıköylü kadınların kendi el emekleri ile yaptıkları
hediyelik eşya, süs eşyası, ev ve mutfak gereçleri, oyuncak bebekler, takılar ve daha bir çok renkli materyalin içinde bulunduğu ve tamamen kadınların işletmesine bırakılmış çok güzel bir kadın emeği pazarıdır. Bu pazar, Mayıs-Kasım döneminde her Cuma-Cumartesi-Pazar günlerinde saat 11:00-22:00 arasında açılır ve Kadıköylü kadınlar ve kadın örgütleri bir araya gelerek ürün satışlarını gerçekleştirirler. Burası Moda’yı gezmeye gelenlerin uğramadan ve ürün satın almadan geçmedikleri renksel bir karnaval pazarıdır.
Potlaç’ın kelime anlamı ise; Kızılderililerin, değiş tokuş bayramlarına verilen isimdir.
Dondurmacı Ali Usta:
Moda’da tam sahil bölgesine giriş yaparken, en leziz tadı ile Dondurmacı Ali Usta karşılar sizi, hani öyle bir yerde durmaktadır ki Ali Usta, sahil bölgesine geçiyorsanız buradan bir dondurma almadan ilerlemek imkansız gibidir. Zira önünde oluşan kalabalık, zaten ne kadar güzel bir şey için beklendiğinin kanıtıdır adeta. Ve o eşsiz dondurma tadı ile tüm Moda sahil bölgesini gezerken alacağınız haz, daha hiç bir yerde görülmemiştir kanımca.
Bademli, cevizli, karamelli, kestaneli, hindistan cevizli, meyveli dahil olmak üzere otuzdan fazla dondurma çeşidi bulacağınız mekan, İstanbul’un en iyi on dondurmacısı arasında yer alır.
Moda Çikolatacıları:
Çikolatanın kalplere iyi gelen bir yanı vardır ya hani, işte Moda’da, semtin naifliği ile çikolata dükkanları birleşince, semt bir çocuğun o kocaman kalbi ile ve elinde balonla dolaştığı en güzel hallerinden birini alıyor. Ve bir semti bu kadar güzel kılan,bu kadar nedenin bir arada olması, içinizden; Bu semtin bir cennet olduğu fakat daha tanımının yapılmamış olduğu hissine kapılmanıza neden oluyor. Moda’da açılan bu güzel çikolata dükkanları, yerel dükkanlar olup, hepsi kendi ürettikleri çikolataları ve ürünleri satıyor. Ve her birini deneyimleme fırsatı bulduğum bu çikolata dükkanları, hem kaliteli çikolata
üretiyor, hemde başarılı sonuçlar çıkarıyorlar. Moda‘da bulunan ve mutlaka deneyimlemenizi önerdiğim çikolata dükkanlarını ise şöyle sıralayabilirim:
- Asuman’ın Çikolata Dükkanı,
- Moda Çikolatacısı,
- Çikolata Dükkanı,
- İkinci Yeni Kahve Çikolata,
- Hane Çikolata & Kahve,
Oyun Atölyesi:
Moda her zaman sanatın, sanatçının semti olmuştur ve semtin bu naifliği ve güzelliği de
belki bu özelliğinden gelmektedir. Ve Moda küçük tiyatroları ile ünlüdür aslında. Kadıköy
Halk Eğitim Merkezi’nden başlayarak, Moda sahiline uzanan sokak aralarında, birçok tiyatro salonu bulunmaktadır ve bu salonlar çok ufak, belkide 10-15 kişilik mekanlardır. Ve İstanbul bu tiyatroları ile güzeldir aslında.
Oyun Atölyesi, Zuhal Olcay ve Haluk Bilginer tarafından 1999 yılında kurulmuştur. Ve
günümüzde de hala varlığını sürdüren ve çok önemli tiyatro eserlerinin oynandığı Kadıköy’ün ve belkide Anadolu yakasının en güzel tiyatrolarından biri konumundadır.
Her sezon oyun çeşidi ve görselliği ile, oyuncuları ile en iyi şehir tiyatrolarından da biridir
bana göre. Bu güzel tiyatroyu deneyimlemeyenler varsa, ilk fırsatta bir bilet alarak, tiyatro ve sanatın nasıl bir bütünsel süreç oluşturduğunu görmelerini isterim.